“ABD Başkanı Barack Obama, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’ın Sözde Ermeni Soykırım İddiaları Kapsamında Yaptıkları Açıklamalarla” ilgili yaptığı basın açıklaması. 25 Nisan 2012
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
“ABD Başkanı Barack Obama, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve
Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’ın Sözde Ermeni Soykırım İddiaları
Kapsamında Yaptıkları Açıklamalarla” ilgili yaptığı basın açıklaması.
25 Nisan 2012

 

Bu yılın 24 Nisan gününde de, sözde Ermeni Soykırım iddialarını diline dolayan çevreler, milletimize çamur atmak için adeta yarış içine girmişler, bir kez daha müfterilikte rakipsiz olduklarını göstermişlerdir.

Nitekim tarihimizi kanlı, ecdadımızı zanlı ve milletimizi suçlu olarak takdim etme bedbahtlığı dur durak bilmeksizin devam etmiştir.

ABD Başkanı Barack Obama’nın, 1915 yılı olaylarını anma günü olarak seçtiği 24 Nisan açıklamasında, geçen yılda olduğu gibi büyük felaket anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesini tekrar kullanması bunun bir sonucu olmuştur.

Bilinmelidir ki, Türk milletini her yılın 24 Nisan günü köşeye sıkıştırmaya, baskı altına almaya, örtülü veya açık soykırım faili olarak sunmaya çalışan niyet ve beyanlar aradıkları imkânı asla bulamayacaklardır.

Sözde soykırım tezleri ve yalanları doğrultusunda, diaspora lobilerinin kışkırtmalarına kapılanlar her ne ifadeyi kullanırlarsa kullansınlar, milletimize mezalim iftirasını kabul ettiremeyeceklerdir.

Geçmişimizde insafsızca katliam izi sürenler, mesnetsiz delillerle netice almaya çalışanlar ve zorlama yollarla felaket inşa etmenin arayışında bulunanlar her şeyden önce kendi mazilerindeki karanlık sayfalara odaklanmaları gerekmektedir.

Bu itibarla, ABD Başkanı “büyük felaket” konusunda gerçek bir numune görmek istiyorsa en başta 6-9 Ağustos 1945 tarihinde Hiroşima ve Nagazaki’de vuku bulan nükleer kıyım ve trajediye dikkat kesilmesi ahlaki tutarlılıktır.

Bunu da yeterli görmüyorsa, Amerika kıtasında milyonlarca yerlinin nasıl vahşice katledildiğini idrak ve itiraf etmesi kaçınılmaz olacaktır.

Söz oyunlarıyla, imalarla ve ithamlarla milletimizi 24 Nisan tarihlerinde tehdit etmek ve şantaj dolu hüküm cümleleriyle cürüm işleyen bir özellikte göstermek hem ikili ilişkilere, hem de müttefiklik hukukuna aykırılık ve saygısızlık anlamına gelecektir.

Başbakan Erdoğan, muhteşem ortağı olan ABD Başkanı’nın bu sözlerini cevapsız bırakmamalı, Dışişleri Bakanlığı’nın suya sabuna dokunmayan açıklamalarıyla meseleyi geçiştirmemelidir.

Anlaşıldığı kadarıyla Obama’nın “Geleceğe ilerlemek, geçmişin gerçekleriyle hesaplaşmadan yapılamaz” sözlerini kendisine rehber olarak alan Başbakan Erdoğan’ın, projelerini üstlendiği bu ülkeye karşı gerekli dik duruşu sergilemesi de bu haliyle imkânsız görülmektedir.

Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’nin sözde soykırım ezberini siyasi kaygılarla bir kez daha gündeme getirmeleri çirkin ve kabul edilemez bir hezeyan olmuştur.

İnkar yasasını yeniden ele alacaklarını ifade eden bu iki sömürge temsilcisi, Türk milletinin tarihine hakaret etmeyi artık sıradanlaştırmış ve alışkanlık haline getirmiştir.

Cumhurbaşkanı adayı Hollande daha da ileri giderek, seçildiği takdirde, sözde soykırım iddialarının tanınmasını, Türkiye'nin AB üyeliği için ön koşul haline getirilmesini sağlayacağını ve Paris'te 1915 olaylarıyla ilgili bir müze kuracağını vaat etmiştir.

Fransa’dan, son günlerde kamuoyuna yansıyan karikatürler marifetiyle; milletimizi kötülemeye, aşağılamaya ve geçmişini sulandırmaya tevessül etmek haddini aşan emperyalist bir rezalet olarak hafızalarımızdan çıkmayacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi bu kendini bilmezliği ve şuursuzluğu telin etmekte, milletimize soykırım yaftası vurmak için sürekli çaba içinde olan bu gafilliği şiddetle reddetmektedir.

Unutulmamalıdır ki, Türk milletinin geçmişinde soykırım, cinayet ve haksız yere yapılan bir kıyım asla yoktur.

Hiç kimse boşuna çabalamamalı, boş yere uğraşmamalıdır.

Hatta AKP’li bazı görevli milletvekillerinin dahi Ermenilerden özür dileme küstahlığını göstermesi gerçeklerin istikametini değiştiremeyecektir.

Soykırım bir yalan, aldatma ve Türk milletinin muhteşem mazisini karalamaya dönük kirli bir kumpastır.

Milliyetçi Hareket Partisi var olduğu sürece bu sürecin amacına ulaşması söz konusu olamayacaktır.

Herkes bu hakikatler kapsamında hareket etmeli ve tavır takınmalıdır.