“AKP Hükümeti Tarafından 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı ve diğer Milli Bayramlar Etrafında Yürütülen Tahrip Politikası” hakkında yaptığı basın açıklaması. 30 Nisan 2012
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
“AKP Hükümeti Tarafından 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı
ve diğer Milli Bayramlar Etrafında Yürütülen Tahrip Politikası”
hakkında yaptığı basın açıklaması.
30 Nisan 2012

 

AKP’yle birlikte millilik vasfını ve vasiyetini temerküz etmiş ne kadar değer varsa açıktan saldırı ve tacize uğramıştır.

Bununla birlikte, milli kimliğimize hayat ve yön veren, milletimizin samimiyetle benimsediği milli gün ya da bayramların gözden düşürülme ve hırpalanma çabaları tüm vahametiyle ortaya çıkmıştır.

AKP zihniyeti, Türk milletine mal olmuş tarihi kutlama ve milli heyecan günlerini gizli ajandasındaki sıraya göre gündemine almış ve devamlı besleyerek büyüttüğü ideolojik önyargı ve kiniyle pervasızlıklarını seferber etmiştir.

23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim tarihleri iktidar hıncına ve kirli emellerine maruz kalmıştır.

Hali hazırda, yaklaşan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı üzerindeki tartışma ve çekişmelerde bir hayli artış olduğu gözlenmiştir.

İsminin başındaki milli sıfatını yalnızca usulen taşıyan Eğitim Bakanlığı’nın, 11 Ocak 2012 tarihinde yayınladığı bir Genelgeyle, 19 Mayıs’ın başkent dışındaki stadyum ve meydanlarda kutlanması yasaklanmıştır.

Bu Genelge’nin Danıştay 10’ncu Dairesi tarafından iptal edilmesi ise gelişmelerin seyrini ve hızını doğal olarak değiştirmiş, farklı bir mecraya taşımıştır.

AKP’nin hukuka müdahalesi ve siyasi vesayet altına alma küstahlıkları Danıştay’a tam olarak nüfuz edemediği bu vesileyle daha da bariz olarak görülmüştür.

Bu karar doğrultusunda Başbakan ve yol arkadaşlarının milli gün ve bayramlardan ellerini çekmesi, başka meselelere odaklanması ve milletimizin ağırlaşan sorunlarına eğilmesi her şeyden öncelikli hale gelmiştir.

Ne var ki, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan şahsın açıklamalarından, 19 Mayıs başta olmak üzere, diğer milli bayramlar için tekrar suikast hazırlığı içinde olunduğu anlaşılmaktadır.

Bu yıl ki Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın(YGS)  tahammül edilemez rezalet sonuçlarına ve sıfır alanların endişe verici yoğunluğa aldırmayan, eleştirilere kulak tıkayan ve eğitim sisteminin çökmesine neden olan bu zihniyetin, sorumsuzca milli gün ya da kutlama haftalarını tarumar etme girişimi kabul edilemez bir durumdur.

Milletimizin ittifakla ve gönül rızasıyla yıllardır kutladığı milli bayramları; sözde modern dünyanın anlayışına sığmadığından ve otoriter dönemlerin bakiyesi olduğuna dönük hezeyandan dolayı kaldırmanın alt yapısını tesis etmek, AKP talanının ve ileri demokrasi şarlatanlığının son marifetlerinden olmuştur.

Hükümet bu gidişle, dini bayramlarla ilgili bir düzenlemenin de niyetine girerek, Ramazan ve Kurban Bayramlarının içeriği ve süresiyle ilgili fetvalar vermesi, hatta dinler arası kardeşlik bağları kurduğu yabancı dostları hatırına bu aziz ve mübarek günlerin derin manasına kast etmeye cüret etmesi sürpriz sayılmayacaktır.

Başbakan Erdoğan ve hükümeti iyice zıvanadan çıkmıştır.

Kontrolsüz ve frensiz bir şekilde milletimizi ve ülkemizi uçuruma sürüklemektedir.

Milli bayramların kaşınmasındaki ve üzerinde oynanmasındaki maksat Cumhuriyet’in yapı taşlarını kırmak, taşıyıcı sütunlarını yıkmak ve son tahlil de hayâsızca planlanan rejim değişikliğini hayata geçirmektir.

Bunun için 29 Ekim 1923 tarihini gözden düşürmek için aşağılık bir tertip, Gazi Mustafa Kemal’i İstanbul Hükümetine darbe yapan birisi olarak sunmaya çalışan alçak bir proje sürekli ivme kazanmaktadır.

Başbakan Erdoğan; sıkıcı bulduğu 19 Mayıs törenleriyle uğraşması, milletimizi etnik kimliklere taksim etmesi, geçmişin tozlu defterlerini tekraren aralaması ve manevi duyguları istismar etmesi rastlantı görülmemelidir.

Bu itibarla Türk milleti tarihinin en büyük musibetlerinden biriyle karşı karşıyadır.

Başbakan Erdoğan şunu bilmelidir ki;

19 Mayıs üzerinden hiç kimse mürebbiye gibi parmağını sallayarak kendilerini tehdit veya tedip etmeyi aklından geçirmemektedir.

Ancak bizzat kendi zihniyetinin, başta 19 Mayıs kutlamaları olmak üzere, diğer milli bayramları mübayaa memurları gibi pazarlık malzemesi yapmasına milletimiz asla izin vermeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı, devletin adını ve yönetim şeklini değiştirmeyi aklından geçiren AKP zihniyeti; parmak sallayarak değil, sandığa mühür vuracak muhteşem millet iradesiyle eninde sonunda geldiği gibi gidecektir.

19 Mayıs’da Karadeniz’den Samsun’a çıkarak, Cumhuriyet’e giden mücadele dolu çileli yıllara meydan okuyan kurucu kahramanlar gönüllerimizde her zaman heyecan ve hürmetle anılacaktır.

Buna karşılık, AKP iktidarının bugünkü faillerinin, tıpkı teslimiyetçi İstanbul hükümetinin mensupları gibi, bir denizaltıyla okyanus ötesine gün gelip ricat etmeleri de tekerrür eden tarihin acı bir cilvesi olarak hatırlanacak ve böyle değerlendirilecektir.