24.10.2008 - Anayasa Mahkemesi'nin AKP kapatma davası gerekçeli kararı hakkındayaptıkları yazılı basın açıklaması
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin
Anayasa Mahkemesi'nin AKP kapatma davası gerekçeli kararı hakkında
yaptıkları yazılı basın açıklaması
24 Ekim 2008

 

Anayasa Mahkemesi’nin Üniversitelerde kılık-kıyafet sorunu hakkındaki gerekçeli kararından sonra, AKP davasının kararının gerekçesi de 22 Ekim 2008 tarihinde açıklanmıştır.

  • Yüce Mahkemenin bu iki kararının siyaset kurumu ve Parlamenter demokrasinin işleyişi üzerindeki etkilerinin bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekli olacaktır.

- Bu şekilde oluşturulan içtihatın, siyasetin alanını daraltıcı ve Parlamento’nun görev, yetki ve fonksiyonlarını kısıtlayıcı çok ciddi sonuçlar doğuracağı açıktır.

- Bu bakımdan karşımıza çıkan vahim durumun AKP’nin yanı sıra bütün siyaset kurumu tarafından çok iyi anlaşılması ve değerlendirilmesi hayati önem taşımaktadır.

  • AKP’nin kapatma davasının gerekçeli kararı, iktidar partisinin Anayasa’ya aykırı fillerin odağı olma suçuyla mahkum edilmesinin hangi somut esas ve gerekçelere dayandığını ortaya koymuştur.

- Bu gerekçeler, AKP bakımından doğurduğu siyasi ve hukuki sonuçların ötesinde, Parlamento’nun yetkilerini kısıtlayan ve siyaset kurumunun hareket alanını sınırlayan bir dizi davranış kodlarına dayalı siyasi yasak alanlar belirlemiştir.

  • Yüce Mahkemenin iki kararı bir arada ele alındığında;

- Türkiye Büyük Millet Meclisi ve siyaset kurumu için daraltılmış bir meşruiyet alanı belirlendiği,

- Bunun sınırlarının çok katı bir çerçevede çizildiği ve,

-  Bu suretle Meclis iradesinin ve Anayasal yetkilerinin çifte vesayet altına alındığı görülmektedir.

  • İktidar partisinin bu şekilde mahkum edilerek sürekli Anayasal yargı gözetimi ve denetimi altına alınması ve sürekli kapatılma tehlikesine maruz bırakılmasının siyasi istikrar ve devlet yönetimi açısından çok ciddi sonuçları olacağı da ortadadır.
  • Yüce Mahkemenin gerekçeli kararlarının karşımıza çıkardığı siyasi ve hukuki durum budur.

- Bu durum, siyasi ve toplumsal istikrarsızlığa ve darboğaza yol açma riskini taşımaktadır.

- Gelinen bugünkü noktada, Anayasal yargı süreçleri sona erse de, son dönemde yaşanan bunalımdan normalleşmeye geçilmesi sağlanamamış, yeni ve daha ciddi gerginlik ve tıkanıklara gebe, belirsizliklerle dolu bir alacakaranlık dönemine girilmiştir.

  • Milliyetçi Hareket Partisi, bu durum karşısında, siyasi istikrarın tesisi ve normalleşme süreci başlatılmasına katkıda bulunmak düşüncesiyle şu unsurlardan oluşan bir yaklaşımı iyi niyetle tartışmaya açmıştır.

- Anayasal kurumlar arasındaki yetki çatışmasını önlemek amacıyla, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerinin demokratik meşruiyet zemininde ve Anayasal çerçeve içinde kalınarak gözden geçirilmesi ve,

- Anayasa’nın siyasi partilerle ilgili hükümlerinin ve parti kapatma rejiminin yeni bir anlayışla ele alınarak bu konuda yeni bir Anayasal çerçeve belirlenmesi.

  • Siyasi partilerin ilke olarak ancak millet tarafından seçim sandığı yoluyla tasfiye edilebileceğine inanan Milliyetçi Hareket’in siyasi partilerin kapatılması konusundaki somut düşünceleri şu noktalarda toplanmaktadır.

- Terörü destekleyen partiler dışında, siyasi partilerin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması yerine bundan sorumlu olduğu tespit edilenlere siyasi ve cezai yaptırım uygulanmalıdır.

- Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ve Siyasi Partiler Kanunu buna göre yeniden düzenlenmeli ve bireysel sorumluluğa dayalı yeni bir hukuki çerçeve oluşturulmalıdır.

- Bireysel planda cezai soruşturma yapılması ve yaptırım uygulanması için milletvekili dokunulmazlığı da yeni bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır.

  • Milliyetçi Hareket Partisi’nin içine girilen alacakaranlık döneminden çıkılarak Türkiye’de normalleşme süreci başlatılması için dile getirdiği öneriler bunlardır.

- Somut önerilerimizin niteliği ve amacı hiçbir tereddüde, kaygıya veya yoruma yer bırakmayacak şekilde açıktır.

- Başta AKP olmak üzere TBMM çatısı altındaki siyasi partilerin bunları siyasi sorumluluk anlayışıyla değerlendirmelerini ümit etmekteyiz.

- Burada esas olan iyi niyet, samimiyet, ciddiyet, tutarlılık ve kararlılıktır. Bütün siyasi partiler, geldiğimiz bu hassas noktada buna uygun olarak hareket etme basiretini gösterebilmelidir.

  • Milliyetçi Hareket Partisi bu düşüncelerle siyasi partileri, demokratik rejimin geleceği açısından görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye ve Türkiye’nin siyasi belirsizlik ve çalkantıları geride bırakarak durulması ve normalleşme dönemine girmesi için katkıda bulunmaya davet etmektedir.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı