30.08.2009 - 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yayınladığı kutlama mesajı
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ'nin
30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yayınladığı kutlama mesajı
30 Ağustos 2009

Türk milletinin, son anayurdunda yaşamasına tahammül edemeyen mihraklara karşı, 87 yıl önce Kocatepe’den başlattığı muazzam taarruzun yıl dönümünü iftiharla kutluyoruz.

Büyük Taarruz; üzerine kin, entrika ve ateşle gelen dış düşmanlarla birlikte, içerideki hainlere ve gafillere karşı vatanını müdafaa eden büyük milletimizin tarihe mal olan muhteşem bir mücadelesidir.

Kocatepe’de, Çiğiltepe’de, Tınaztepe’de, Belentepe’de yanan bağımsızlık meşalesi; Dumlupınar’da körüklenmiş ve Ege’ye kadar tüm yolu aydınlatmış, Türk’ün inancı, kararlılığı ve azmi karşısında çelik ve demir çaresiz kalmıştır.

Bu tarihe kadar yaklaşık 200 yıl geri çekilen Türk milleti, Büyük Taarruzla birlikte esareti ve yabancı postalları asla kabullenmeyeceğini tüm dünyaya ispat ve ilan etmiştir.

Aziz milletimizin maddi ve manevi haklarını ayaklar altına almaya uğraşanların yanında, yabancı güçlerin sırf lütuflarını kazanmak için milli değerlerimizi feda etmeye hazır olanlar da gerekli dersleri ziyadesiyle almışlardır.

Şehit olma pahasına esaret prangalarını parçalayarak, gelecek nesillerin hür ve bağımsız yaşamasını sağlayan ecdadımızın fedakârlıkları, hiçbir dünyevi nimetle kıyaslanmayacak kadar önemli ve değerlidir.

Asırların muhterem mücadeleleri sonucunda kazanılmış olan kutlu vatan toprakları üzerinde, bağımsız ve onurlu bir şekilde var olabilmek için gösterilen üstün çaba, bugün bizim yolumuzu aydınlatan en önemli manevi kaynaklarımız arasındadır.

İçinde bulunduğumuz dönemde, kendi tarih ve kahramanlarına yabancılaşan, geçmişin gurur ve destansı hatıralarından gerekli dersleri çıkarmada aciz olanların varlığı milletimizin heyecanından, çağları aşan kudretinden hiçbir şey kaybettirmeyecektir.

Dün topraklarımızı parselleyerek, Türk milletini yok etmek isteyenlerin emelleriyle, bugün milletimizin birliğini, kardeşliğini bozmaya uğraşanların amaçları üst üste örtüşse de, tarihin şahitliğinde bu hain girişimlerden asla sonuç alınamayacağı iyi bilinmelidir.

Müşterek ve orijinal tarih şuuruna dayanarak, kendi iradesiyle kıymet oluşturma özelliğine sahip olan Türk milleti için karşılaştığı zorluklar, ihanetler, yıkım ve kıyım girişimleri hiçbir zaman birlikte yaşama idealine zarar verememiş, bundan sonrada veremeyecektir.

Büyük Taarruz esasen birliğini ve bütünlüğünü her şeye rağmen korumuş olan milletimizin muazzam bir ayağa kalkış hamlesi olarak da okunmalıdır.

Unutulmaması gereken en temel husus şudur: Türk milleti tarihin hiçbir döneminde etnik zümrelerden kurulu bir topluluk, yalnızca boy ve soy bakımından da birbirine bağlı olan bir kavim olmamış; yapay ve zorlama ya da tesadüfen bir araya gelmiş insan yığını olarak tanımlanmamıştır.

Türk milletini bu yaklaşımın hilafına gösterme ve anlamlandırma çabaları, beyhude gayretler olarak akim kalmaya her zaman mahkûm olacaktır.

Geçmişi kahramanlıklarla dolu olan milletimiz için Ağustos ayı, zaferlerin yaşandığı bir zamana da işaret etmektedir.

Kosova’dan Otlukbeli’ne, Çaldıran’dan Mohaç’a uzanan ve Çanakkale’de Anafartalar ve Conkbayırla abideleşen Türk milletinin başarıları, Büyük Taarruzla taçlanmıştır.

Bu kapsamda, dünden aldığımız ilhamla, gelecekte daha huzurlu ve güçlü olacağımıza yönelik inancımızı hiçbir zaman kaybetmemiz gerekmektedir.

Türk milletinin birliği, vatanımızın bağımsızlığı yolunda çok önemli bir rolü olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 87. yıldönümünü kutluyor; başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran hislerimle yâd ediyorum.