18.04.2010 - "Samsun'un Ladik ilçesinde meydana gelen terör saldırısına ilişkin" başsağlığı mesajı.
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
"Samsun'un Ladik ilçesinde meydana gelen terör saldırısına ilişkin" başsağlığı mesajı.
18 Nisan 2010

 

Samsun’un Ladik ilçesinde polis aracını hedef alan terör eylemi sonucunda iki polis memurumuzun şehadetine yol açan menfur saldırı aziz milletimizi derinden üzmüştür ve yaralamıştır.

Toplumu etkileyen siyasal gerilimler ile bölücülük ve terörle mücadeledeki kararsızlığın, fırsat kollayan odakları harekete geçireceği anlaşılmaktadır.

Yaşadıklarımız, hükümetin zafiyetiyle birlikte iç huzur, kardeşlik ve dayanışma ruhunun yaralandığı tuzaklarla dolu bir dönemin sancılarıdır.

Aziz vatan evlatlarımızın hayatının, milletimizin güvenlik ve huzurunun, devletimizin birlik ve bütünlüğün, terör unsurları ile yapılacak pazarlıkların sonucuna bırakılması kabul edilemeyecek bir yönetim acziyetidir.

Hükümetin yıllardır terörü önleme adına devreye soktuğu arabulucu, koordinatör, masaya çağırma, kimlikleri okşama, teröristi karşılama ve bölücülüğe sevimli görünme gibi denediği teslimiyet yollarının sonuç vermesi mümkün değildir.

Yaşanan olayların, emniyet mensuplarının görevden alınmasıyla da çözülemeyeceği, sorunun doğrudan terör ve bölücülükle mücadele siyaseti ve yöntemleriyle ilgili zafiyetler olarak hükümete kadar dayandığı ortadadır.

Terörün giderek siyasal zemin bulduğu ve milletimizin kardeşliğine musallat olduğu bu ağır şartlar karşısında, toplumun her kesimi terör ve bölücülüğe karşı kararlı duruş sergilemeli, pazarlıkla terörün önlenemeyeceği artık anlaşılmalıdır.

Dağda gezenin bile terörist ilan edilemediği, güvenlik güçlerinin baskılara maruz kaldığı bu karanlık dönemde, her şeye rağmen terörle mücadele azmini yüksek tutmak kaçınılmaz bir zorunluluk ve müstesna vatan görevi haline gelmiştir.

Türkiye terörle ve bölücülükle mücadelede, içine sürüklendiği oyalanma sürecinden bir an önce kurtulmalı, terörü kaynağından kurutacak, bölücülüğü durduracak şekilde ciddi, kalıcı ve köklü tedbirleri acilen almalıdır.

Kanlı terör örgütünün belini kırmadan, ortadan kaldırmadan ve bölücülüğü durdurmadan yapılacak her sözde açılım veya girişim, şiddetin gölgesinde kalmaya ve terör ile yapılan pazarlığın parçası olmaya devam edecektir.

Türk milletinin birliğine ve huzuruna yönelmiş olan terörle mücadele, siyasal hesapların üstünde tutulması gereken milli görevdir. Bu konuda herkes sorumluluğunun bilinci içinde olmalı ve bunun gereklerini bütün icaplarıyla yerine getirmelidir.

Bu elim hadiseyi lanetliyor, milletimizin beraberliği ve esenliği uğruna görev yaparken şahadete ulaşan Polis memurlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, aziz milletimize ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün fedakâr ve kahraman mensuplarına sabır ve başsağlığı diliyorum.