01.05.2010 - "Artan Terör Eylemleri ve Tunceli Sarıkaya Jandarma Karakolu'na yapılan terör saldırısına" ilişkin yayımladıkları başsağlığı mesajı. 1 Mayıs 2010
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
"Artan Terör Eylemleri ve Tunceli Sarıkaya Jandarma Karakolu'na yapılan
terör saldırısına" ilişkin yayımladıkları başsağlığı mesajı.
1 Mayıs 2010

 

Hükümetin gaflet politikaları bölücü terörü yeniden azdırmış, vatan evlatlarının kaybı ve yaralanması ile sonuçlanan olaylarda artışlar kaydedilmeye başlanmıştır.

Nisan ayının 15’inden itibaren meydana gelen olaylarda 1  subay, 2 astsubay, 3 er, 2 polis memuru şehit olmuş, 4 Uzman çavuş ve 7 er yaralanmıştır.

Dün gece itibariyle Tunceli İli Sarıkaya Jandarma Karakoluna yönelik terör saldırısında 1 Astsubay, 1 Uzman Çavuş ve 2 Erimizin şehit olması ve 1’i Astsubay, 6’sı Er toplam 7 askerimizin yaralanması ile sonuçlanan elim olay aziz milletimizi derin bir üzüntüye sevk etmiştir.

Özellikle son haftalar içerisinde güvenlik güçlerimize yönelik saldırılarda ve evlatlarımızın  acı kayıplarında artış yaşanmaktadır. Tercih edilen yanlış politikaların devamı halinde terörün son bulması da mümkün görünmemektedir.

Yıllardır küresel gücün dayatmalarına boyun eğerek sürdürülen terörle mücadele siyasetinin sahibi AKP zihniyetinin geldiği nokta  ile sözde açılım adını verdiği bölücülüğe teslim olma anlayışı artık mutlaka sorgulanmalıdır.

Senelerden beri sınırları içinde PKK inlerini barındıran Kuzey Irak yerel yönetimin başı olan Peşmerge Reisi’nin Hükümet tarafından Ankara’ya davet edildiği bir dönemde yaşanan saldırılar, gidişattan ders çıkaramayanlar için ibret verici olmalıdır.

Kanlı bölücü terörün, teröristle ve uzantılarıyla pazarlık yapılarak son bulamayacağı, mücadelenin başka ülkelerin insaf ve iznine tâbi olamayacağı, terör inlerini himaye eden Irak’lı aşiret reisleriyle kucaklaşarak bitemeyeceği, teröristlerin sınırlarda hükümet tarafından törenlerle karşılanarak ortadan kaldırılamayacağı yaşadığımız gerçeklerle ortaya çıkmıştır.

Gelişmeler, açılım denen yıkım arayışları ile İmralı üzerinden PKK ile müzakere yapmaya çalışan hükümetin attığı bütün yanlış adımları mutlaka gözden geçirmesini zorunlu hale getirmiştir.

Başbakan Erdoğan terörü, taviz vererek önleyemeyeceğini artık idrak etmeli, kimliklerin tahriki, milletimizin birbirine düşürülmesi ile barışın da huzurun da gelmeyeceğini anlamalıdır.

AKP, 2002 yılında Türkiye ölçeğinde sıfır denecek düzeyde teslim aldığı terörle mücadele seviyesini, geride kalan dönemlerde heba etmiş; tercih ettiği teröriste sevimli görünme, bölücülükle uzlaşma arayışları ile gelinen süreçte bugün tahammül edilmez seviyelere yükselten ilkesiz ve teslimiyetçi siyaseti iflas etmiştir.

Şehitlerimizin cenaze törenlerinden kaçarak, milletimizin acısıyla yüzleşmekten korkarak, evlatlarına sahip çıkanları suçlayarak ve kışkırtarak alınacak yol ve saklanılacak bahane kalmamıştır.

Sınırdan girenlerin hükümet törenleriyle karşılanıp serbest kaldığı; pişman değilim diyenin  bile muteber hale gelip el üstünde tutulduğu; Irak’taki yuvalarında elinde silah tutana ise kimsenin ses çıkartamadığı bu rezaletlerin devamı ile bölücülüğün de bölücü terörün de son bulması mümkün değildir.

Her terör eylemi, her şehit haberi, terörle mücadeleyi yabancılara havale etmiş olan ve giderek sıkışan hükümeti daha fazla taviz vermeye itecek kanlı eylemlerle desteklenen pazarlık süreci ülkemizin ağır tahribatı ile sonuçlanacaktır.

Kanlı terör örgütünün belini kırmadan, ortadan kaldırmadan ve bölücülüğü durdurmadan yapılacak her sözde açılım veya girişim, şiddetin gölgesinde kalmaya ve terör ile yapılan pazarlığın parçası olmaya devam edecektir.

Her şeye rağmen, hükümetin terörle mücadeleyi giderek zorlaştırdığı, PKK’nın bütün taleplerinin birer birer yasal zeminlere oturtulmak istendiği, ağır kışkırtmalara maruz kalan kardeşliğimizin derinden sarsıldığı bu tehlikeli şartlar altında, güvenlik güçlerimizin mücadele azmini yüksek tutmak hepimizin en başta gelen görev ve sorumluluğudur.

Bu hunhar saldırıyı lanetliyor, şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar aziz milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.