Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın “Hdp’yi Aklama Girişimlerine Yönelik” yaptığı yazılı basın açıklaması. 28 Eylül 2021
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili
Sayın İsmet Büyükataman’ın “Hdp’yi Aklama Girişimlerine Yönelik”
yaptığı yazılı basın açıklaması.
28 Eylül 2021

 

Cumhur İttifakı, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün ardından aziz milletimizin beklentileri doğrultusunda oluşmuş doğal bir ittifaktır. Bu ittifakın varlık sebebi; devleti ayağa kaldırmak, milleti müreffeh yarınlara kavuşturacak adımları atmaktır. Cumhur İttifakı’nın bu yoldaki en temel ve hayati kazanımı ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hayata geçirilmiş olmasıdır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde büyük Türk milleti, hantallaşan devlet bürokrasisine karşı büyük ve kesin bir zafer kazanmıştır. Hızlı karar alma mekanizmalarının devreye girmesi, hükümet bunalımlarının tarihe karışması ve Türkiye’ye yönelen tehditlerin kaynağında kurutulması bu sayede olmuştur.

Türkiye düşmanlarının hep bir ağızdan ve benzer ifadelerle “parlamenter sistem” çığırtkanlığı yapmasının sebebi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yalnızca kâğıt üstünde değil uygulamadaki başarısındandır. Her geçen gün kurum ve kurallarıyla yerleşen sistemin, Türkiye’yi şaha kaldıracağına şüphe kalmamıştır.

Türkiye düşmanları, 2023 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ni kaybetmeleri hâlinde sistemin başarısının daha çok ortaya çıkmasından ve her kesim insanımızın bu sisteme olan inancının pekişeceğinden endişe etmektedir. Endişelerinde haklıdırlar çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, aziz Türk milletinin yarım kalan yürüyüşünü tamamlamaya yeminlidir.

Bu endişenin verdiği çaresizlikle zilletin temsilcileri PKK’yı meşrulaştıracak kadar ihanete bulaşmış, raydan çıkmıştır. CHP, Deva, Gelecek, İP, mip “Kürt sorunu vardır.” diyerek ihanete zemin hazırlarken PKK’nın siyasi uzantısı “Sorunun çözümünde aktörlerden biri İmralı'dır.” diyerek devleti eli kanlı teröristbaşı ile muhatap etmeye kalkmaktadır.

HDP’ye bir gün meşru, bir gün mubah diyenlerin ellerindeki tek argüman; bu ihanet yapılanmasının seçimlerde aldığı oylardır. Seçimlerde alınan oylar kimseye Anayasa’yı ihlal etme hakkı tanımadığı gibi HDP’ye oy veren insanımız da oylarını evlatlarımız dağa kaçırılsın, terör örgütünün propagandası yapılsın diye vermemektedir.

Bunların demokrasiden anladıkları, amaca ulaşana kadardır. HDP’nin tavrı, Hitlerin Bakanı Göring’in itirafından farklı değildir: “Biz, halka gerçeği söylemiştik.  Sadece iktidara gelene kadar demokratik yollara  başvuracaktık.” Yine, halklara özgürlük sloganlarıyla iktidarı ele geçiren Lenin’in Sovyet Rusya’sının geçen yıllar içerisinde ortada ne halk, ne de hak bıraktığı ortadadır.

İP’in sözcülerinin her gün ekranlara çıkıp HDP’yi aklama yarışına girmesinin esbab-ı mucibesini anlamak hiç de güç değildir. İp, kendisine atfettiği millîliğin aksine diğer ortaklarıyla birlikte ihanetin merkezindedir. Yoksa “Cumhurbaşkanı olacağım.” diye çığlık çığlığa sağa sola saldıran hanımefendinin kişisel hırslarını ne ile dizginlendiğinin başka bir izahı yoktur.

Siz bakmayın hanımefendinin şimdilerde “Başbakan olacağım.” demesine, bu sözün Türkçesi “Hiçbir şey olamayacağım”dır. Hanımefendi, Cumhurbaşkanlığı adaylığını Kılıçdaroğlu’na kaptırdığı için ortada kalmış ve kendisine oy veren seçmene söyleyecek bir yalana ihtiyaç duyunca da olmayan koltuklara talip olmuştur.

Türk milletinin hayal dünyasında yaşayan hayali kahramanlara değil, Türkiye’ye çağ atlatacak liderlere ihtiyacı vardır. Cumhur İttifakı da bu ihtiyacı layıkıyla karşılamaktadır.