İSMET BÜYÜKATAMAN

Meclis Konuşması : 14 Ocak 2009

Seyahat Acentaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Konuşması14 Ocak 2009Belge Sahibi :
 
İSMET BÜYÜKATAMANBURSA Milletvekili
Detay İçin Tıklayın

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Bu vesile ile yüce heyeti saygı ile selamlarım.

Değerli Milletvekilleri

1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu 1972 yılında kabul edilmiş, ancak günümüze kadar çeşitli değişikliklere uğramıştır.

Tabiî ki söz konusu Seyahat Acentaları olunca konu doğrudan turizmi ilgilendirmektedir.

Ülke turizmimizin gelişmesi açısından seyahat acentalarımızın çok düzenli ve kurallara uygun olarak çalışmaları gerekmektedir.

Bu kuralları koyarken acentalarımızın işlerini yapmalarını kolaylaştırmak daha rahat hareket etmelerini sağlamak gerektiğine inanmaktayız.

Değerli Milletvekilleri

Ülkelerin ekonomik açıdan gelişmesi ile artan refah düzeyi, yoğun iş temposu nedeniyle insanların tatil yapma anlayışının gelişmesi, ulaşım araçları özellikle havayolu ulaşım sisteminin gelişmesi, iletişim araçlarındaki (televizyon, dergi, gazete, vb.) teknolojik ilerlemeler vasıtası ile dünyanın çeşitli kesimlerindeki doğal ve tarihi güzelliklerin tanıtılması dünyada turizmin gelişmesinde oldukça önemlidir.

Ülkemizde turizm yeni gelişmeye başlamasına rağmen ülke ekonomimize önemli katkı sağlayan bir sektördür.

Ülkemizin sahip olduğu doğal ve tarihi özellikler bu gelişmede oldukça etkili olmuştur.

Türkiye coğrafi konumu gereği, çok eski tarihlerden itibaren seyahatlere sahne olmuştur. İlk ve ortaçağlarda termal kaynakları ve dini merkezler sayesinde çok sayıda insanın ilgisini çekmiştir.

Uluslararası turizm ülkemizin ancak son yıllarda tanıştığı bir olgudur. Ülkemizde turizmin başarılı bir biçimde gelişmesinde devlet ve özel sektörün büyük çabaları olmuştur.

Turizm gelirleri ülkemiz ekonomisi üzerinde büyük önem taşımaktadır.

Sayın Milletvekilleri

Çağımızda sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda meydana gelen değişmeler, özellikle sanayileşmiş ülkelerde, turizm talebini önemli ölçüde arttırmıştır.

Bu gelişmelere paralel olarak, ülkelerin potansiyel turistleri çekme gayretleri yoğunlaşmakta, benzer turizm ürünlerini pazarlayan ülkeler arasında kıyasıya bir rekabet gözlenmektedir.

Günümüz dünyasında insanları seyahat etmeye yönelten şartların oluşması, seyahat etmenin; ekmek, su, hava gibi zorunlu ihtiyaçlar sınıfına girmesine ve turizm sektörünün gelişmesine neden olmaktadır.

Turizmin gelişmesine neden olan faktörleri; teknolojide, özellikle ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, eğitim ve kültür düzeyinin yükselmesi, reklam ve tanıtım hizmetlerinin gelişmesi, şehirleşmenin hız kazanması ve sonucunda toplumsal hareketliliğin artışı, refah seviyesinin yükselmesi ve siyasal yapıdaki değişiklikler olarak sıralayabiliriz.

Turizm, birbirinden farklı çok sayıda üretim biriminin bir araya gelebildiği bir sektördür. Farklı özellikteki üretim birimlerinin yan yana gelmesi, bu alanda iş hacmini arttırırken yeni pazarların gelişmesine de katkıda bulunmaktadır.

Bu özelliğinden ötürü de turizm, giderek daha fazla dikkat çeken bir sektör görünümü kazanmaktadır.

Günümüzde; ileri sanayi toplumları, sanayinin hakim olduğu bir gelişme aşamasından bilgi ve hizmet üretiminin ön plana çıktığı daha ileri ve yeni bir gelişme aşamasına geçmektedir.

Bu toplumlarda, sanayi sektörünün payı gerilerken; hizmet sektörünün payının arttığı gözlenmektedir.

Turizm, hizmet sektörü içinde yer almakta ve bir çok sektörden farklı özellikler taşımaktadır.

Turizm sektörü; özellikle işletme aşamasında makineleşme ve otomasyona elverişli bir sektör değildir. Yapılan üretimin hizmete dayalı olması, emeğin ikamesini büyük oranda imkansız kılmakta ve bu üretim faktörünün önem kazanmasına neden olmaktadır.

Bu yüzden de turizm sektörü "emek-yoğun" üretim yapan bir sektör olarak adlandırılmaktadır.

Turizm sektörü, bir ekonomik faaliyet alanı olarak, yabancıların ziyaretlerinden doğan faydaya yönelmiştir. Bu sektör, ürünü tüketiciye götürmek yerine, tüketiciyi üretim yerine getirmektedir.

Turizm sektörünün rasyonel olarak nitelendirilebilmesi, mevcut tüketicileri düşüncesizce sömürme yerine, her yıl artan bir kitleyi istikrarlı olarak kendine çekmeyi amaç edinmesi ile mümkündür.

Sektörde kullanılan girdilerin, sunucu ülke açısından serbest mal olması, diğer bir ifadeyle genellikle doğal, folklorik, tarihi ve kültürel unsurların etkili olması, hammadde bakımından dışa bağımlılığı azaltır.

Turizm sektörü, birçok sanayi sektörüne bağımlılığı dolayısıyla, geliştirilmesi halinde uyarıcı ve sürükleyici etkiler yaratan bir sektördür.

Turizm talebinin niteliğine ve boyutlarına bağlı olarak yeni ve çeşitli altyapı yatırımlarının yapılması, mevcutlarının geliştirilmesi, tarımsal ve sınaî üretimin arttırılması, haberleşme ve ulaştırma sistemlerinin iyileştirilmesi, ticaret ve hizmet işletmelerinin etkinlik kazanması, turizmin gelişmesine bağlı olarak beklenen gelişmelerdir.

Turizm sektörünün bu özellikleri, turizm sektöründe üretilen ürünün de diğer sektörlerdekinden farklı özellikler taşımasına neden olmaktadır. Turizm ürününün fiziksel varlığının olmaması, turizm pazarlaması konusunda bir takım sorunlarla karşılaşılmasına neden olabilmektedir. Bu sorunların en önemlisi, tüketicinin diğer ürünlerdeki gibi malı önceden deneme imkanı bulamamasıdır. Bundan dolayı, turizm ürününün tanıtımına ve pazarlanmasına büyük önem verilmelidir.

Pazarlama bakış açısından; turizm ürününün en önemli özelliği, ürün arzının sabit ya da kısıtlı olmasına karşılık ürüne olan talebin çok duyarlı, özellikle mevsimler itibariyle aşırı değişken olmasıdır.

Turizm sektörü, tüketiciye birçok konuda hizmet sunarken; bazı işletmeler bu konuda etkin rol oynamaktadır.

Bu işletmelerin en önemlileri; ulaştırma, konaklama ve turizm ürününü pazarlayan işletmelerdir. Uluslararası turizm sektörü, nitelik yönünden birbirinden değişik işletmelerin yakın işbirliği içinde çalıştığı bir sistemdir.

Uluslararası turizmde çalışan ulaştırma işletmeleri, konaklama birimleri, tur düzenleyicileri, yiyecek-içecek işletmeleri ve dinlence hizmeti sunan işletmeler arasında yoğun mali ilişkiler vardır.

Sayın Milletvekilleri

Gelişmekte olan birçok ülke açısından turizmin çekici yönlerinden en önemlisi, ekonomik yararlılığını daha kısa sürede gösterebilmesidir.

Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarını gerçekleştirmede karşılaştıkları en büyük sorun olan döviz darboğazının aşılmasında, turizm sayesinde elde edilen dövizler bir çıkış yolu olabilmektedir.

Ayrıca, turizm harcamaları ve turizm amaçlı yatırımlar da, çoğaltan katsayısıyla orantılı olarak, ekonomiye bir canlılık kazandırmaktadır.

Türkiye'nin turizm sektörüne ilişkin verilerini, diğer önemli turizm ülkeleriyle karşılaştırdığımızda; Türkiye'nin bu sektörde yapması gereken çok şeyin olduğunu söyleyebiliriz.

Turizm sektörü açısından Fransa, ABD, İspanya, İtalya, İngiltere, Çin ve Meksika ilk on ülke arasında yer almaktadır. Bölge bazında ise Avrupa, Amerika, ve Güneydoğu Asya turizm geliri ve harcaması bakımından ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye ise dünya içinde ilk 20 sırada yer almaktadır.

Günümüzde; Avrupa'nın turistik halkaları arasına girmiş olan Türkiye'nin, gelen turistin gerekli dövizi bırakmasını temin etmek ve yeni turistler göndermesini sağlamak için; onların iyi bir tatil geçirmeleri ve olumlu bir imaj edinerek dönmeleri gerekmektedir.

Daha çok turist çekmek demek; yerli seyahat acentalarının güçlendirilmesi ve daha çok tur operatörleriyle bağlantı kurarak, pazar olarak seçilen hedef ülkenin talebini, eğilimini belirledikten sonra etki oranı yüksek ve sonuç alıcı bir turistik tanıtmayla pazarlamak demektir.

Ancak, Türkiye'nin bugünkü tanıtma faaliyetlerine bakıldığında bunun genellikle düzensiz ve yetersiz olduğu, dolayısıyla da hedefi ve hedefe götürecek yöntem ve araçlardan yoksun olduğu görülecektir.

Türkiye'nin dış turizm tanıtmasında yeterince başarılı olmaması bir bakıma turizm tanıtması ile politik tanıtmanın birlikte yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bu iki tanıtma çeşidinin ayrı konular olmasından dolayı ticari anlamda tanıtmanın pazarlama politikasının bir bölümü olduğu unutulmamalıdır.

Sayın Milletvekilleri

Genel olarak belirtmek gerekirse; dünyadaki değişen şartlar dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda sistem bütünlüğü içinde bir turizm anlayışı sonucunda Türkiye, sahip olduğu potansiyele uygun bir şekilde turizmden çok daha büyük boyutlarda yararlanabilir.

Ancak bunun gerçekleşmesi, bütünlük içinde bu kesimin sorunlarının çözümüyle yakından ilgilidir. Son yıllarda önemli ölçüde desteklenen ve filizlenip gelişen bu kesimin hızla büyümesi için desteklenmeye devam edilmesi gerekir.

Gümrük Birliği sürecinde AB ülkeleri ile ilişkileri artan Türkiye'nin tam üyeliğe kabul edilmemiş olsa bile, Avrupa halen Türk turizmi için en önemli pazar niteliğindedir.

Bugün Türkiye'ye gelen turistlerin yaklaşık yarısı AB üyesi ülkelere aittir.

Sayın Milletvekilleri

Turizmin ekonomik yararlarının artması; turizm sezonunun uzatılması ve tüm yıla yayılabilmesi için, deniz, güneş, kum, tarihi değerler ağırlıklı pazarlama anlayışının yanı sıra, çok sayıda turizm çeşidini bünyesinde barındıran Türkiye'nin kaplıca-sağlık turizmi, kış turizmi, dağ turizmi, golf turizmi, yayla turizmi, kültür turizmi gibi çok değişik turizm çeşitlerinin ayrıntılı envanterinin çıkarılması, bunların geliştirilmesi, iç ve dış turizmin hizmetine hazırlanması ve sunulması gerekmektedir.

Çünkü günümüzün dinamik turisti, ihtiyaçları, beklentileri farklı olan tüketici gruplarından oluşmakta tatilinde kendisine en yüksek faydayı sağlayacak turistik ürünler demeti arayışı içinde bulunmaktadır.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Bu vesileyle bu alanda Bursa ile ilgili birkaç hususu da ifade etmek istiyorum. Bursa’ya artık tarihi kent, turizm kenti, kaplıca kenti, tarım kenti, hayvancılık kenti, yeşillikler kenti, tekstil kenti ve üniversite kenti diyemez hale gelmiş olmamız üzüntü vericidir.

Peki Bursa’ya ne olmuştur da az önce saydığımız tüm güzel kent ibareleri gitmiş; yerine çarpık kentleşmeye uğramış; sanayisi, ticareti, tarımı ve konutları birbirinin içine girmiş ve kötü yönetilmiş sağlıksız bir şehir haline gelmiştir. Bursa’yı bizler otomotiv üssü, makine üretim üssü, teknik üniversiteler şehri, tarihi turizm şehri, kış sporları şehri, kaplıcalar şehri ve organik tarım şehri yapmamız gerekmektedir.

Bursa’da kültürümüze, geçmişimize sahip çıkmalı ve bazı dallarda markalaşmalıyız. Misal verecek olursak Bursa çınarlar şehri olmasına rağmen ne hikmetse çınarlarımız kesilmekte ve her yere palmiye ağaçları dikilmektedir. Bursa palmiye şehridir dersek herhalde Bursamızı marka şehir yapmamız mümkün değildir.Bursa’nın simgeleri olan erguvan, çınar, Yeşil Türbe, Emir Sultan, Uludağ, kaplıcalar gibi özellikleri ön plana çıkarılmalıdır.

Bu çerçevede kentimizde turizmin gelişebilmesi için yapılması gerekenler şöyle tarif edilebilir:

Termal turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a yılda 10 milyon, Rusya’ya 8 milyon, Fransa’ya 700 bin, İsviçre’ye 800 bin ve İspanya’ya 400 bin kişi gitmektedir. Japonya’nın sadece Beppu şehrine ise 12-13 milyon kişi adeta akın etmektedir. Ülkemizde 10 milyona yakın romatizma hastası bulunmakta bu hastalardan çok az bir kısmı Bursa’da tedavi olmaktadır. Yabancı turistler ise neredeyse hiç gelmemektedir.

Bursa, kaplıcalar ve SPA merkezleri (şifalı sular ile yapılan bakım) kenti yapılmalıdır. Bursa şu anda termal illerimiz arasında bulunmamaktadır, gerekli çalışmalar yapılarak Bursa’yı bu iller arasına sokmalıyız. Termal su merkezlerinin çevresindeki tüm çarpık yapılaşmalar yıkılarak Bursa’nın kültürüne ve dokusuna uygun merkezler ve oteller yapılabilmesi için gerekli plan değişiklikleri yapılmalı ve bu tür yatırımlar özendirilmelidir.

İnanç turizmi bakımından ise Bursa çok zengin kaynaklara sahip bir kentimizdir. Bursa Osmanlıya başkentlik yapmış ve altı Osmanlı padişahını sinesinde yatıran bir şehrimizdir. Öte yandan Emir Sultan, Molla Fenari, Üftade, Okçu Baba, Geyikli Baba gibi bir çok evliya da Bursa’da medfundur. Emir Sultan Şenlikleri Haftası adı altında tanıtımlar düzenleyerek, diğer değerlerimizi de ön plana çıkarmalı ve bu sayede Bursa inanç turizmi artırılmalıdır. Bunlar yapılırken Konya Mevlana Şenlikleri referans alınabilir. Bursa’daki tüm tarihi camiler, hanlar, hamamlar ve tarihi eserler restore edilmeli ve etrafındaki yapılaşma yıkılarak tarihi güzellikler ortaya çıkarılmalıdır. Öte yandan Bursa sınırları içerisinde bulunan İznik Hıristiyan dininin merkezi olmasına rağmen bu özelliğinden turizm anlamında çok fazla yararlanılamamaktadır. Kış sporları turizmi ise Bursa ve Uludağ ile artık özdeşleşmiş iken, Bursa gittikçe bu hüviyetinden uzaklaşmaktadır. Bu hüviyetini koruması için ilk olarak ulaşım problemi, otellerin kayak pistiyle iç içe olmasında kaynaklanan problemler, otel gecekondulaşmasından kaynaklanan çarpık yapılaşma ve çirkin görüntü problemi ve teleferik ulaşımının günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi meseleleri acilen çözüme kavuşturulmalıdır.

Dağ bölgesi ile şelaleleri ile doğal yürüyüş parkurları ile tabiat seven tüm vatandaşlarımızı cezbedecek parkurlar düzenlenmeli ve özel etkinlikler düzenlenerek halkımızın bu konudaki istekleri ön plana çıkarılmalıdır.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;

Görüşülmekte olan bu yasayla ilgili olumlu oy kullanacağımız ifade eder, bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygı ile selamlarım.

İSMET BÜYÜKATAMAN Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “TBMM’de Bütçe görüşmelerinde” yapmış olduğu konuşma metni. 11 Aralık 201211 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Üzerine

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, milletvekilleri millete örnek olması gereken kişilerdir. Eğer, Cumhurbaşkanı, Başbakan tutumlu davranmazsa, devletin parasını hesaplı harcamazsa, topluma, millete kötü örnek olurlar.

Bu ülke fakir insanların, yoksul insanların, Sayın Başbakanın deyimiyle; “garip gureba”nın da yaşadığı bir ülkedir. Bu ülkede Cumhurbaşkanlarının devletin parasıyla gösterişe, şatafata kaçması asla doğru değildir.

15 Aralık 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenler Günü Üzerine Konuşması

Toplumun en müstesna şahsiyetlerinden oluşan eğitimcilerimiz, “irfan ordusu” hak ettiği değer ve öneme de sahip olmalıdır.

T.B.M.M olarak öğretmene verdiğimiz değeri yeniden gözden geçirmek zorundayız.. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle kutluyorum.

24 Kasım 2009Detay İçin Tıklayınız
Seyahat Acentaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Konuşması

Ülke turizmimizin gelişmesi açısından seyahat acentalarımızın çok düzenli ve kurallara uygun olarak çalışmaları gerekmektedir. Bu kuralları koyarken acentalarımızın işlerini yapmalarını kolaylaştırmak daha rahat hareket etmelerini sağlamak gerektiğine inanmaktayız.

14 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Milli Prodüktivite Merkezi Bütçesi Üzerine Konuşması

Bugün faaliyetlerini sürdürmekte olan Millî Prodüktivite Merkezi, 17.4.1965 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile kurulmuştur. Gelişmiş pek çok ülke, prodüktivite merkezlerine sahiptir. Bu merkezler, verimlilik konusunda yaptıkları çalışmalarla, ülkelerinin kalkınma çabalarında önemli bir pay sahibi olmuşlardır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Yurdumuz bakımından özel bir önemi olan kışlık-yaylak hareketlerini düzenleme bakımından ilçe ve il murakabe heyetlerine birbirleriyle işbirliği yapmak ve genel asayiş kuvvetlerinden de faydalanmak suretiyle kararlar alıp icra etmek yetkisi tanınmalıdır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Vakıflar Kanunu Üzerine Konuşması

Vakıflar kanun tasarısı yabancılara Türkiye’de örgütlenme, faaliyette bulunma ve vakıf üzerinden dolaylı da olsa taşınmaz mal edinebilme ve tasarrufta bulunabilme hakkı tanımaktadır.

Bu tasarı yasalaşır ve Soros Vakıfları gelip Türkiye'den arsa alırsa, (mütekabiliyet var, biz de alırız) mı diyeceksiniz. Türkiye'den hangi vakıf ekonomik açıdan Soros vakıflarıyla boy ölçüşebilir.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenlerin Sorunları Üzerine Konuşma

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin sorunlarının araştırılması için bir Meclis araştırma komisyonu kurarsak daha sıhhatli çalışmalar yapacağımız kanaatindeyim. Unutmayalım ki Fatihleri Akşemsettinler yetiştirdi.

02 Aralık 2008Detay İçin Tıklayınız
Türkiye İle Gürcistan Arasındaki Anlaşma Üzerine

Gürcistan ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra 1992 yılında başlamış iki ülke arasındaki işbirliği, resmi ve çok taraflı nitelik kazanmıştır. İki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler gün geçtikçe hız kazanmaktadır.

23 Temmuz 2008Detay İçin Tıklayınız
Tütün Mamülleri Üzerine Konuşması

Aslında kuraklığın gündemde olduğu şu günlerde, suya çok az ihtiyaç duyan bir sanayi bitkisi olan tütünden vazgeçmek yerine, bu üründen ülke olarak daha fazla fayda sağlama yoluna gitmeliyiz.

03 Nisan 2008Detay İçin Tıklayınız
Zeytin ve Zeytinyağı Üzerine Konuşması

Ülkemizde yaklaşık 500.000 aile geçimlerini zeytincilikten sağlamaktadır. İzmir, Muğla ,Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Hatay illerimiz önemli zeytin üreticisi illerimizdir.

Zeytin üretiminde kısa ve orta vadede üretimi güçlendirici çözümlere ihtiyaç vardır. Özellikle Gemlik tipi zeytinin yurt dışına ihracatında pratik ve kalıcı çözümler bulunmalıdır.

22 Ocak 2008Detay İçin Tıklayınız