İSMET BÜYÜKATAMAN

Meclis Konuşması : 22 Ocak 2008

Zeytin ve Zeytinyağı Üzerine Konuşması22 Ocak 2008Belge Sahibi :
 
İSMET BÜYÜKATAMANBURSA Milletvekili
Detay İçin Tıklayın

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Zeytin ve zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların üretimindeki sorunlar ve çözüm yollarını belirlemek amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesi ile ilgili söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tarihi, günümüzden 8000 yıl öncesine dayanan zeytin birçok efsanenin de kaynağı olmuştur. Nuh Peygamber’den, Antik Yunan’a, Mısırlılardan, Romalılara kadar tarihin her aşamasında zeytin ağacından ve zeytinyağının yararlarından söz edilmektedir.

Zeytin ağacı, aynı zamanda Kuran-ı Kerim, Tevrat ve İncil gibi kutsal kitaplarda da yer almaktadır.

Dünyada yaklaşık 10 milyon hektar alanda 900 milyon kadar zeytin ağacı bulunmaktadır. Dünyadaki zeytin ağacı varlığının % 98’i Akdeniz çanağında yer alan ülkelerde toplanmıştır.

Türkiye, Akdeniz iklim özelliklerini taşıması nedeniyle, dünyanın önemli zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkeleri arasında yer almaktadır.

Diğer yandan, dünyada sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarına duyulan ilginin artması, insanların zeytin ve zeytinyağı tüketimine yönelmesini de beraberinde getirmiş, buna paralel olarak dünyada zeytin ve zeytinyağı tüketimi hızla artmıştır.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de yağlı tohumlar önemli ürünler kapsamında değerlendirilmelidir.

Sayın Milletvekilleri

Bütün ülkelerin ekonomilerinde tarımın özel bir yeri ve önemi vardır.

Tarım sektörüne ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkısı açısından ciddi bir öneme sahip olan tarımsal ürünlerden birisi de zeytindir.

Zeytin gibi bazı tarımsal ürünler ancak işlenerek tüketime sunulabilmekte ve daha çok katma değer sağlayarak ekonomik kalkınmaya yardımcı olmaktadır. Zeytinin ekonomiye olan diğer bir katkısı da, ham dane olarak tüketilmediği için işlenerek sofralık zeytin ve zeytinyağı gibi farklı sektörlere hammadde kaynağı oluşturmasıdır.

İnsan sağlığı açısından da zeytin ve zeytinyağı büyük önem taşımaktadır.

Zeytin ve zeytinyağının kalp ve damar hastalıklarının oluşmamasında, sindirim sistemi, sinir sistemi ve kemik gelişiminde olumlu etkiler sağladığı bilinmektedir.

Zeytinyağının çok tüketildiği Akdeniz ülkelerinde, mide ve bağırsak kanserinin diğer bölgelere göre daha az ortaya çıktığı bilinmektedir.

Zeytin, Türkiye ekonomisinde yer alan en önemli 10 tarım ürünü içerisinde yer almaktadır.

Ülkemiz dünya zeytin üretiminin % 8,48’ini, zeytinyağı üretiminin %5’ini, sofralık zeytin üretiminin ise % 11,2’sini gerçekleştirmektedir.

Türkiye, dünyada zeytin üretiminde 4.,sofralık zeytin üretiminde 2. ve zeytinyağı üretiminde de 5. sırada olmasına rağmen dünya tüketiminde % 2,8 ile tüketici ülkeler arasında en son sıralarda yer almaktadır.

Kişi başına zeytinyağı tüketimi Yunanistan’da 21 kg, İspanya’da 12 kg, İtalya ve Tunus’ta 9 kg iken Türkiye’de 1 kg civarındadır.

Bunun nedenleri arasında diğer bitkisel yağlara göre zeytinyağındaki fiyat yüksekliği ve özellikle zeytin üretimi yapılan bölgeler dışındaki halkın bu yağı tüketme alışkanlığının olmamasıdır.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Türkiye'de 1,3 ile 1,4 milyon ton dolaylarında olan toplam bitkisel yağ tüketiminin yüzde 80'ini ayçiçek yağı oluşturmakta, bunu zeytinyağı, mısır yağı ve pamuk yağı izlemektedir.

Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin yetersizliğinden dolayı bitkisel yağ ihtiyacının önemli bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Geçtiğimiz yıllarda ülkemiz ihtiyacı olan yağlı tohumlar, bitkisel ham yağlar ve küspelerin büyük bir kısmını ithalat yoluyla karşılamıştır

Bitkisel yağ üretiminde, ülkemizde açığın kapatılması ve dünya pazarında sağlam bir yer edinebilmesi yağlı tohumlu bitkilerin ekim alanlarının artırılması ve üreticinin, çiftçinin teşvik edilmesi ile mümkün olacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizde sulama ve su kaynakları da yetersiz kalmaktadır.

Özellikle zeytinyağı, ayçiçek yağı, soya yağı ve kanola yağı, bitkisel yağ üretiminin artırılması konusundaki en önemli kaynaklar olarak kabul edilmektedir.

Bitkisel yağ üretim kapasitesinin artırılması, hem döviz kaybının önlenmesi, hem de barındırılan potansiyelden yararlanılarak ihracat gelirlerinin artırılması bakımından önem taşımaktadır.

Ayçiçek yağının 400-450 bin tonluk bölümü ülkemizde üretilirken, geri kalan yaklaşık 400 bin tonluk ihtiyaç ise ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Bununla birlikte son 15 yılda ayçiçeğinde ekim alanları ve üretim miktarında yüzde 50 civarında azalma görülmektedir.

Önemli tarımsal ihraç ürünlerimizden zeytin ve zeytinyağı, ülkemizin Avrupa birliği tarım sektörü için de rekabet edebileceği ürünlerdendir.

Ülkemiz zeytinciliğindeki yapısal gücün artırılması ve Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası içerisindeki zeytinyağı ve sofralık zeytin ortak piyasa örgütlenmesine uyumun sağlanması açısından bu ürünlerdeki sorunların çözüme kavuşturulması son derece önemlidir. Ülkemizde ürün alınan zeytin ağaç sayısında her yıl artış olmasına rağmen zeytin üretim miktarında yıldan yıla farklılıklar yaşanmaktadır.

Zeytin üretimindeki bu olumsuzluk zeytinyağı üretimine de yansımaktadır.

Sağlık açısından son derece faydalı olan zeytinyağının diğer üretilen yağlar ile rekabet ortamı bulunmamaktadır. Bu nedenle de zeytinyağı sektörü ekonomimizde hak ettiği yere ulaşamamıştır.

Zeytinyağı üretiminde kilo başına ödenen prim rekabet açısından son derece yetersiz durumda olup, ödenen prim miktarının AB ülkeleri seviyesine çıkartılması gerekmektedir.

Sayın Milletvekilleri

Zeytinin üretim ve tüketimindeki sorunların dışında diğer bir husus, özellikle Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarında yer alan zeytinliklerin rant kurbanı olmasıdır. Bu alanlar iskana açılmış veya otel ve motele dönüştürülmüştür.

Üreticilerin kooperatifleşerek veya şirketleşerek hem girdilerini azaltması hem de doğrudan tüketiciye ulaşması gerekmektedir.

Aksi halde üretici ile tüketici arasındaki aracılar kârlarından vazgeçmeyeceğinden, zeytin üretimi ve buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi gittikçe azalacaktır.

Birçok gelişmiş ülkede üniversiteler ve araştırma kuruluşları üretici birliklerinin sorunlarını gidermek veya yeni teknolojiler üretmek amacıyla yapılan projelerle ayakta durmaktadır.

Oysa ülkemizde üreticiler kendi sorunları ile kendileri uğraşmak mecburiyetinde bırakılmaktadırlar.

Ülkemizde zeytincilik giderek yok olurken bir çok ülke zeytinciliğin gelişmesi için çok büyük teşvikler vermektedir.

Değerli Milletvekilleri

Türkiye dünyanın önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkeler arasında yer almasına ve son yıllarda zeytinyağı üretiminde artışlar kaydetmesine rağmen zeytinin doğasından ileri gelen üretimdeki bir yıl az, bir yıl çok olma etkisini halen azaltabilmiş değildir.

Halbuki zeytinciliği gelişmiş ülkelerin çoğunda bu durum en düşük düzeye indirilmiştir. Yani bu ülkeler her yıl birbirine yakın ürün alabilmektedirler. Yine ülkemizde zeytinyağı üretiminde belli mesafeler alınmış, ancak tüketimde halen istenilen seviye yakalanamamıştır.

Kısa vadede ihracatın fazla artırılamayacağı dikkate alındığında yurt içi talebin artırılması gereklidir. Zeytinyağı üretiminde yetiştiricilikten işlemeye ve pazarlamaya kadar karşılaşılan çok büyük sorunlar vardır.

Mevcut ağaçlarımızın büyük çoğunluğunun meyilli alanlarda olmasının ve buna bağlı olarak yetiştiricilikte karşılaşılan sorunların yani, kültürel işlemlerdeki eksikliklerin zeytinyağı verimi ve kalitesine etkisi büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde yaklaşık 500.000 aile geçimlerini zeytincilikten sağlamaktadır. İzmir, Muğla ,Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Hatay illerimiz önemli zeytin üreticisi illerimizdir.

Zeytin üretiminde kısa ve orta vadede üretimi güçlendirici çözümlere ihtiyaç vardır. Özellikle Gemlik tipi zeytinin yurt dışına ihracatında pratik ve kalıcı çözümler bulunmalıdır.

Bu bölgeden dışarıya götürülen fidanlardan elde edilen zeytinler ve bölgeye başka bölgelerden getirilen zeytinler, Gemlik tipi zeytin adı altında piyasaya sürülmektedir.

Bu durum Gemlikte üretilen zeytin kalitesine büyük zarar vermektedir. Bir an önce bunun önüne geçilmesi için Gemlik, İznik, Orhangazi ve Mudanya çevresinde üretilen Gemlik tipi zeytinin koruma ve kontrol altına alınması gerekmektedir.

2007 yılında ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi Bursa İlimizde de zeytin tarımı ile uğraşan çiftçilerimiz kuraklık sebebiyle zarara uğramıştır. Bu zarar üretim, istihdam ve ihracatı olumsuz yönde etkilemiştir.

Bursa ilimizde 9 milyona yakın zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu üründen yaklaşık 100 bin 500 ton civarında üretim yapılmaktadır. Kuraklık ülkemizin her yerinde olduğu gibi Bursa ilimizde de yapılmakta olan zeytin üretiminde zarara yol açmıştır.

Özellikle zeytin yetiştiriciliğinin yoğun bir şekilde yapıldığı Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik ilçelerimizde ürün miktar ve kalitesinde azalmalar görülmüştür.

Bahsettiğim bu sorunların aşılması ve konunun mutlaka belli bir programa oturtulması gerekmektedir.

Aksi taktirde diğer ülke sorunlarında olduğu gibi zeytin ve zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların üretimindeki sorunlarda içinden çıkılmaz hal alacaktır.

Bütün bu sorunların araştırılması ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla verdiğimiz bu araştırma önergesine katkılarınızı bekler, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

22/01/2008 Salı T.b.m.m Genel Kurul Konuşması

İSMET BÜYÜKATAMAN Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “TBMM’de Bütçe görüşmelerinde” yapmış olduğu konuşma metni. 11 Aralık 201211 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Üzerine

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, milletvekilleri millete örnek olması gereken kişilerdir. Eğer, Cumhurbaşkanı, Başbakan tutumlu davranmazsa, devletin parasını hesaplı harcamazsa, topluma, millete kötü örnek olurlar.

Bu ülke fakir insanların, yoksul insanların, Sayın Başbakanın deyimiyle; “garip gureba”nın da yaşadığı bir ülkedir. Bu ülkede Cumhurbaşkanlarının devletin parasıyla gösterişe, şatafata kaçması asla doğru değildir.

15 Aralık 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenler Günü Üzerine Konuşması

Toplumun en müstesna şahsiyetlerinden oluşan eğitimcilerimiz, “irfan ordusu” hak ettiği değer ve öneme de sahip olmalıdır.

T.B.M.M olarak öğretmene verdiğimiz değeri yeniden gözden geçirmek zorundayız.. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle kutluyorum.

24 Kasım 2009Detay İçin Tıklayınız
Seyahat Acentaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Konuşması

Ülke turizmimizin gelişmesi açısından seyahat acentalarımızın çok düzenli ve kurallara uygun olarak çalışmaları gerekmektedir. Bu kuralları koyarken acentalarımızın işlerini yapmalarını kolaylaştırmak daha rahat hareket etmelerini sağlamak gerektiğine inanmaktayız.

14 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Milli Prodüktivite Merkezi Bütçesi Üzerine Konuşması

Bugün faaliyetlerini sürdürmekte olan Millî Prodüktivite Merkezi, 17.4.1965 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile kurulmuştur. Gelişmiş pek çok ülke, prodüktivite merkezlerine sahiptir. Bu merkezler, verimlilik konusunda yaptıkları çalışmalarla, ülkelerinin kalkınma çabalarında önemli bir pay sahibi olmuşlardır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Yurdumuz bakımından özel bir önemi olan kışlık-yaylak hareketlerini düzenleme bakımından ilçe ve il murakabe heyetlerine birbirleriyle işbirliği yapmak ve genel asayiş kuvvetlerinden de faydalanmak suretiyle kararlar alıp icra etmek yetkisi tanınmalıdır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Vakıflar Kanunu Üzerine Konuşması

Vakıflar kanun tasarısı yabancılara Türkiye’de örgütlenme, faaliyette bulunma ve vakıf üzerinden dolaylı da olsa taşınmaz mal edinebilme ve tasarrufta bulunabilme hakkı tanımaktadır.

Bu tasarı yasalaşır ve Soros Vakıfları gelip Türkiye'den arsa alırsa, (mütekabiliyet var, biz de alırız) mı diyeceksiniz. Türkiye'den hangi vakıf ekonomik açıdan Soros vakıflarıyla boy ölçüşebilir.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenlerin Sorunları Üzerine Konuşma

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin sorunlarının araştırılması için bir Meclis araştırma komisyonu kurarsak daha sıhhatli çalışmalar yapacağımız kanaatindeyim. Unutmayalım ki Fatihleri Akşemsettinler yetiştirdi.

02 Aralık 2008Detay İçin Tıklayınız
Türkiye İle Gürcistan Arasındaki Anlaşma Üzerine

Gürcistan ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra 1992 yılında başlamış iki ülke arasındaki işbirliği, resmi ve çok taraflı nitelik kazanmıştır. İki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler gün geçtikçe hız kazanmaktadır.

23 Temmuz 2008Detay İçin Tıklayınız
Tütün Mamülleri Üzerine Konuşması

Aslında kuraklığın gündemde olduğu şu günlerde, suya çok az ihtiyaç duyan bir sanayi bitkisi olan tütünden vazgeçmek yerine, bu üründen ülke olarak daha fazla fayda sağlama yoluna gitmeliyiz.

03 Nisan 2008Detay İçin Tıklayınız
Zeytin ve Zeytinyağı Üzerine Konuşması

Ülkemizde yaklaşık 500.000 aile geçimlerini zeytincilikten sağlamaktadır. İzmir, Muğla ,Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Hatay illerimiz önemli zeytin üreticisi illerimizdir.

Zeytin üretiminde kısa ve orta vadede üretimi güçlendirici çözümlere ihtiyaç vardır. Özellikle Gemlik tipi zeytinin yurt dışına ihracatında pratik ve kalıcı çözümler bulunmalıdır.

22 Ocak 2008Detay İçin Tıklayınız