İSMET BÜYÜKATAMAN

Meclis Konuşması : 13 Ocak 2009

Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması13 Ocak 2009Belge Sahibi :
 
İSMET BÜYÜKATAMANBURSA Milletvekili
Detay İçin Tıklayın

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri,

“56 sıra sayılı Temel Ceza Kanunları’na Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 91.inci maddesinden 120.inci maddesine kadar olan 4. bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Değerli Milletvekilleri

Bütün arkadaşlarımızın bildiği gibi bu kanun tasarısı ile yaklaşık 170 kanunda 651 maddelik “uyum” adı altında değişiklik yapılmaktadır. Böyle bir kanun taslağı Cumhuriyet tarihinde Meclise ilk defa gelmektedir.

Her kanunun kendi içerisinde kendine ilişkin maddelerinin değiştirilmesi tüm dünyanın kabul ettiği bir sistemdir.Böyle bir uygulama tercih edilmesi icap ederken, toptancı, kolaycı ve torba kanun diye nitelendirilen bir uygulama tercihinde bulunulmuş olmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.

Bu kanun taslağının 4.üncü bölümünde yer alan maddelerinin tamamı üzerinde bu zaman dilimi içerisinde konuşmak mümkün değildir. Bu nedenle ben bu bölüm içerisinde yer alan 104, 105 ve 115’inci maddelere kısaca değinmek istiyorum.

Saygıdeğer Milletvekilleri

3573 sayılı kanunun 17. maddesinin üçüncü fıkrası: “Yukarıdaki fıkra gereğince kurulacak birliklerin kuruluş ve çalışma esasları ile zeytinliklerin bakımı Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca üç ay içinde hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Belirlenecek bu kurallara göre zeytinliklerine bakmayan üreticiden ağaç başına yirmi beş bin lira hafif para cezası alınır.” Hükmü taşırken, “Yirmi beş bin lira hafif para cezası alınır.” ibaresi yerine “on Türk Lirası idari para cezası verilir” şeklinde değiştirilmiştir. İdari para cezasının günümüz ekonomik şartlarına göre yeniden belirlenmesi, zeytinliklerin korunması ve zeytinciliğin devamı adına uygun bir düzenleme olup, bu değişikliği desteklemekteyiz. 3573 sayılı kanunun 20. maddesinin ikinci fıkrası:

“ Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10'unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı Araştırma Enstitülerinin ve mahallinde varsa Ziraat Odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına iki milyon liradan beş milyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.” şeklinde iken, “İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına iki milyon liradan beş milyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.” ibaresi “izinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idari para cezası verilir.” şeklinde değiştirilmesi uygun görülmüştür. Bu değişimde de idari para cezasının günümüz ekonomik şartlarına göre düzenlenmesi yapılmıştır.

Geçmiş yıllarda bu yasa uygulamadan uzak kalmıştır. Zeytin sahalarının yerine apartmanlar konulmuştur. Umut ediyoruz ki değiştirilen bu yasa uygulamadan uzak kalmaz.

Belediyelerimiz bu ve buna benzer gerek tarımı gerekse çevreyi korumayı amaçlayan kanunların uygulanmasında yetersiz kalmaktadır. Yerel yönetimler bu kanun paralelinde kendi bölgelerini daha sıkı bir denetimle korumalıdırlar.

Ancak bu zamana kadar ki uygulamalara baktığımızda belediyelerimiz imar planı çalışmalarında yetersiz kalmışlardır.

Netice itibariyle zeytin alanlarının korunması adına bu yasayı desteklediğimizi burada belirtmek isterim.

Değerli Milletvekilleri

Bu vesileyle zeytincilik üzerine önemli birkaç konuya da değinmek istiyorum.

Bilindiği gibi ülkemizde plansız olarak, zeytin dikimi yapılmaktadır. Çeşitli bölgelerde Tarım Bakanlığının zeytin dikimini teşvik etmesi, zeytinciliğe büyük zarar vermektedir. Zeytin açığı olan zeytin türleri yağlık zeytin ve kalamatadır. Yeşil zeytine yönelik belli bölgelerde zeytin fidanı dağıtımı yapılabilir. Ancak ısrarla Güneydoğu Anadolu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada gemlik tipi siyah zeytin fidanlarının dağıtılması; uzun vadede zeytinciliğe ve Türk tarımına zarar verecektir.

Gemlik tipi zeytinin anavatanı olan Güney Marmara Bölgesi dışında yetiştirilen gemlik tipi zeytinler, bölge zeytini gibi piyasaya sunulabilmektedir. Gemlik tipi zeytinin coğrafi işareti olmasına rağmen, gerekli kontroller yapılmadığı için tüketicileri yanıltan, bölge üreticisini mağdur eden uygulamalar olabilmektedir.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının zeytinle ilgili bir politika belirlemesi, bu politika çerçevesinde planlama yapması, arz ettiğim hilelerin önüne geçmek üzere başta Hal Kanunu olmak üzere çeşitli düzenlemeler yapması, uzun vadede üreticimizin zarar görmemesi için yararlı olacaktır.

Sayın Milletvekilleri,

02/07/1941 tarihli 4081 sayılı çiftçi mallarının korunması hakkında kanunun 10 uncu maddesi;

“Bu kanunda yazılı istisnalar dışında koruma ve ihtiyar meclislerinin bu kanun hükümlerine tevfikan verecekleri kararlar aleyhine alakalılar tarafından kararın kendilerine tebliği tarihinden itibaren on gün zarfında murakabe heyetine müracaat ve itiraz olunabilir. Müddeti zarfında aleyhine itiraz edilmeyen kararlar katileşir. Bu suretle katileşen veya (murakabe heyetlerince itiraz üzerine verilen kararlar aleyhine hiç bir kanun yoluna müracaat olunamaz) ve bunlar derhal icra olunur.” Hükmü taşırken “Müddeti zarfında aleyhine itiraz edilmeyen kararlar katileşir. Bu suretle katileşen veya (murakabe heyetlerince itiraz üzerine verilen kararlar aleyhine hiç bir kanun yoluna müracaat olunamaz) ve bunlar derhal icra olunur.” ibaresi murakabe heyetinin verdiği; a)İdari para cezasına ilişkin kararlarına karşı kabahatler kanunu hükümlerine göre,

b)Diğer kararlarına karşı bu Kanun hükümlerine göre, kanun yoluna başvurabilirler.” şeklinde değiştirilmesi uygun görülmüştür.

Aslında 4081 sayılı Kanun, yeni teşekkül etmiş ilçeler ile az nüfuslu bölgelerdeki ilçelerde sürekli ve başarılı bir uygulama sağlayamamıştır.

Kanun hükümlerinin yurt genelinde uygulanabilir olması gerekirken bu kanun genel tatbik kabiliyetini kazanamamıştır.

Kanunun tatbikatında çok güçlük çekilmekte, bu üzüntü vesilesi olmakta, dolayısıyla uygulandığı yerlerde etkili ve başarılı bir tatbikat kazanamamaktadır.

Bize göre Kanunun uygulanmamasının başlıca iki sebebi vardır.

Kanun tatbikatçılarının gerekli ilgiyi göstermemeleri ve vazifelerini hakkıyla yapmamaları ve kanun icaplarını yerine getirecek Koruma Meclisi ve İhtiyar Heyeti üyelerinin gerekli ve zarurî nitelikte yetişmiş olmamalarıdır.

Koruma ve ihtiyar kurulları ile denetleme kurulunun görev ve yetkileri genişletilmelidir.

Köy, şehir ve kasabalarda çiftçilikle uğraşan yurttaşların hayat seviyesini göz önünde bulundurarak hiç olmazsa ilçe ve illerde murakabe heyetleri yerine kaim olacak kurullarda vazife alacaklara verilecek huzur hakkı Devletçe karşılanmalıdır.

Yurdumuz bakımından özel bir önemi olan kışlık-yaylak hareketlerini düzenleme bakımından ilçe ve il murakabe heyetlerine birbirleriyle işbirliği yapmak ve genel asayiş kuvvetlerinden de faydalanmak suretiyle kararlar alıp icra etmek yetkisi tanınmalıdır.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken yeni kanunun milletimize hayırlı olmasını temenni eder. Yüce heyeti saygıyla selamlarım.

İSMET BÜYÜKATAMAN Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “TBMM’de Bütçe görüşmelerinde” yapmış olduğu konuşma metni. 11 Aralık 201211 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Üzerine

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, milletvekilleri millete örnek olması gereken kişilerdir. Eğer, Cumhurbaşkanı, Başbakan tutumlu davranmazsa, devletin parasını hesaplı harcamazsa, topluma, millete kötü örnek olurlar.

Bu ülke fakir insanların, yoksul insanların, Sayın Başbakanın deyimiyle; “garip gureba”nın da yaşadığı bir ülkedir. Bu ülkede Cumhurbaşkanlarının devletin parasıyla gösterişe, şatafata kaçması asla doğru değildir.

15 Aralık 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenler Günü Üzerine Konuşması

Toplumun en müstesna şahsiyetlerinden oluşan eğitimcilerimiz, “irfan ordusu” hak ettiği değer ve öneme de sahip olmalıdır.

T.B.M.M olarak öğretmene verdiğimiz değeri yeniden gözden geçirmek zorundayız.. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle kutluyorum.

24 Kasım 2009Detay İçin Tıklayınız
Seyahat Acentaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Konuşması

Ülke turizmimizin gelişmesi açısından seyahat acentalarımızın çok düzenli ve kurallara uygun olarak çalışmaları gerekmektedir. Bu kuralları koyarken acentalarımızın işlerini yapmalarını kolaylaştırmak daha rahat hareket etmelerini sağlamak gerektiğine inanmaktayız.

14 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Milli Prodüktivite Merkezi Bütçesi Üzerine Konuşması

Bugün faaliyetlerini sürdürmekte olan Millî Prodüktivite Merkezi, 17.4.1965 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile kurulmuştur. Gelişmiş pek çok ülke, prodüktivite merkezlerine sahiptir. Bu merkezler, verimlilik konusunda yaptıkları çalışmalarla, ülkelerinin kalkınma çabalarında önemli bir pay sahibi olmuşlardır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Yurdumuz bakımından özel bir önemi olan kışlık-yaylak hareketlerini düzenleme bakımından ilçe ve il murakabe heyetlerine birbirleriyle işbirliği yapmak ve genel asayiş kuvvetlerinden de faydalanmak suretiyle kararlar alıp icra etmek yetkisi tanınmalıdır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Vakıflar Kanunu Üzerine Konuşması

Vakıflar kanun tasarısı yabancılara Türkiye’de örgütlenme, faaliyette bulunma ve vakıf üzerinden dolaylı da olsa taşınmaz mal edinebilme ve tasarrufta bulunabilme hakkı tanımaktadır.

Bu tasarı yasalaşır ve Soros Vakıfları gelip Türkiye'den arsa alırsa, (mütekabiliyet var, biz de alırız) mı diyeceksiniz. Türkiye'den hangi vakıf ekonomik açıdan Soros vakıflarıyla boy ölçüşebilir.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenlerin Sorunları Üzerine Konuşma

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin sorunlarının araştırılması için bir Meclis araştırma komisyonu kurarsak daha sıhhatli çalışmalar yapacağımız kanaatindeyim. Unutmayalım ki Fatihleri Akşemsettinler yetiştirdi.

02 Aralık 2008Detay İçin Tıklayınız
Türkiye İle Gürcistan Arasındaki Anlaşma Üzerine

Gürcistan ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra 1992 yılında başlamış iki ülke arasındaki işbirliği, resmi ve çok taraflı nitelik kazanmıştır. İki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler gün geçtikçe hız kazanmaktadır.

23 Temmuz 2008Detay İçin Tıklayınız
Tütün Mamülleri Üzerine Konuşması

Aslında kuraklığın gündemde olduğu şu günlerde, suya çok az ihtiyaç duyan bir sanayi bitkisi olan tütünden vazgeçmek yerine, bu üründen ülke olarak daha fazla fayda sağlama yoluna gitmeliyiz.

03 Nisan 2008Detay İçin Tıklayınız
Zeytin ve Zeytinyağı Üzerine Konuşması

Ülkemizde yaklaşık 500.000 aile geçimlerini zeytincilikten sağlamaktadır. İzmir, Muğla ,Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Hatay illerimiz önemli zeytin üreticisi illerimizdir.

Zeytin üretiminde kısa ve orta vadede üretimi güçlendirici çözümlere ihtiyaç vardır. Özellikle Gemlik tipi zeytinin yurt dışına ihracatında pratik ve kalıcı çözümler bulunmalıdır.

22 Ocak 2008Detay İçin Tıklayınız