İSMET BÜYÜKATAMAN

Meclis Konuşması : 13 Ocak 2009

Milli Prodüktivite Merkezi Bütçesi Üzerine Konuşması13 Ocak 2009Belge Sahibi :
 
İSMET BÜYÜKATAMANBURSA Milletvekili
Detay İçin Tıklayın

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri;

Milli Prodüktivite Merkezi ve Rekabet Kurumu 2009 yılı bütçeleri üzerinde MHP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Bugün faaliyetlerini sürdürmekte olan Millî Prodüktivite Merkezi, 17.4.1965 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile kurulmuştur. Gelişmiş pek çok ülke, prodüktivite merkezlerine sahiptir. Bu merkezler, verimlilik konusunda yaptıkları çalışmalarla, ülkelerinin kalkınma çabalarında önemli bir pay sahibi olmuşlardır.

Toplumların ve bireylerin yaşamında etkileyici bir yeri olan verimlilik konusundaki çalışmalar özellikle yüzyılımızın başlarından itibaren büyük önem kazanmış ve kurumsallaşmıştır.

Ülkemizde bugünkü anlamda verimlilikle ilgili çalışmaların, 1940'ların sonlarında başladığını söylemek mümkündür. Bir grup mühendis ve işletmeci 1948'de yaptıkları bazı çalışmalarla bu başlangıcın sahipleri olmuşlardır. Verimlilik konusundaki ilk kamu girişimi ise 1954 yılına rastlar.

Bu tarihte çıkarılan bir kararname ile "Vekaletlerarası Prodüktivite Komitesi" kurulmuş, böylelikle ilk kez verimlilik kavramının ülke çapında tanıtılması ve verimlilikle ilgili çalışmalar yapılması bir görev olarak belli bir organa verilmiştir.

Değerli Milletvekilleri

Milli Prodüktivite Merkezi’nin görevleri ile ilgili kısaca bilgi vermek gerekirse; Ülke ekonomisinin verimlilik ilkelerine uygun biçimde gelişmesine yararlı olacak önlemleri araştırmak, bu önlemlerin uygulamaya konulmasını sağlayacak çalışmalarda bulunmak, kamusal ve özel kesim kuruluş ve işyerlerinde verimliliği artıracak teknik, yöntem ve yaklaşımları tespit etmek, bunların uygulan¬abilme imkanlarını araştırmak ve uygulama ile izleme hizmetleri vermeyi de ihtiva eden eğitim ve danışmanlık çalışmaları yapmak, verimlilikle ilgili teknik yardımları sağlamak, kamusal ve özel kesim işyerleri, isçi işveren ve uzmanlık kuruluşları, eğitim ve öğretim kurumları ve bilimsel kuruluşlar ile dış ülkelerde benzer amaçlarla kurulmuş örgütlerle ilişki ve işbirliği kurmak ve ekonomisinin tümünde ve belirli kesimlerinde verimliliği ölçmek, ulusal ve uluslararası verimlilik karşılaştırmaları yapmak ve sonuçları yayımlamak, verimlilik ile ilgili dernekler kurulmasına yardımcı olmak ve söz konusu derneklerle yoğun işbirliği içinde bulunmaktır.

Ülkemizin verimlilik çalışmaları alanında hizmet veren tek kamu kuruluşu olan Milli Prodüktivite Merkezi bu çalışmalar kapsamında; ekonominin hemen tüm kesimlerinde, gerek sektör gerek işletme düzeyinde, verimlilikle ilgili gelişmeleri izlemekte, değerlendirilmekte ve sonuçları dönemsel olarak yayımlanmaktadır.

Milli Prodüktivite Merkezi’nin bu görevleri vardır ama AKP hükümeti ülkede verimliliği artırmak için acaba ne yapmaktadır?

Değerli Milletvekilleri

AKP hükümetlerinin uygulamalarında vizyon yoktur. Vizyonu olmayan programlar elbette sadece, geçmişte yapılanları ortaya koyan ve pragmatik olarak yapılacakları saymaktan ibarettir.

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliği artarak devam etmektedir. AKP Hükümetleri döneminde yoksulluk artmıştır.

Maalesef hükümet ekonomi politikasının bir amacı olarak gelir dağılımını düzeltme yoluna gitmek yerine meseleye sadece sosyal yardım açısından bakmıştır.

Oysa ekonomi politikasının amaçlarından biri de gelir dağılımını düzeltip yoksullukla mücadele olmalıdır. Yani devletin sosyal devlet olması özelliği aynı zamanda ekonomi politikasının sosyal sonuçlar doğurabilmesini sağlamak olmalıdır.

Yardımlara muhtaç kesimin artması, ekonomi politikasının istenen amaçları sağlayamadığını, gelir dağılımı bozukluğunu giderek artırdığını ortaya koymaktadır.

Böyle bir ekonomi politikası uygulamasında verimliliğin ne kadar artabileceğini sizlerin takdirlerine bırakıyorum. Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri AKP hükümet programında “uluslararası bilgi, birikim ve teknoloji getiren, rekabet gücünü artıran, dış denge açısından finansman kaynağı oluşturan, yeni pazarlara açılımı sağlayan ve en önemlisi istihdamı artıran uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye’ye gelmesini sağlamak, temel hedeflerimizdendir.” ifadesi vardır. Bugün Türkiye’ye yatırım olarak gelen kaynaklar, hiçbir zaman yeni teknoloji getirmemiş, istihdam sağlamamış, dışardan özkaynak getirmemişlerdir. Hükümetin yabancı sermaye uygulamaları kendi söylemlerinden çok uzaktır. Enerji politikaları konusunda da maliyetler azaltılamamış, vergilerle ilgili bir düzenleme yapılmamıştır.Verimli işleyen bir piyasa söz konusu değildir. Hükümet enerjiye sürekli zam yapmaktadır. Türkiye, çalışabilir nüfusunu istihdam edecek bir perspektifi ortaya koyar ve bu istihdamı sağlarken de ileri teknoloji, daha yüksek katma değer doğurabilecek sektörel tercihlerle bu nüfusu istihdam edebilirse, tarihin getirdiği bir sıçramayı başararak gelişmiş ülkeler arasına girme fırsatını yakalamış olacaktır. Bir ülkenin muhakkak surette çalışabilir nüfusunun niteliğini artıracak, yüksek istihdam edebilecek sektörel yapılanmayı sağlayabilecek bir perspektife, vizyona sahip olması gerekir. Bu boyutuyla sanayileşmeyi sağlaması, sanayiyle birlikte bilgi ekonomisini, bilim ve teknoloji üreten, bilim çalışanı üretebilecek bir yapıya getirebilmesi gerekir. Bu vizyonu AKP hükümetlerinde görmediğimizi burada belirtmek isterim. Bilgi ve teknoloji dinamiğinin dikkate alınması gerekir. Daha yüksek nitelikli ürünler sizin rekabet gücünüzü arttıracaktır. Bunun için nitelikli insan gücünüz olacak ve ona yatırım yapacaksınız. Bütün iktisatçıların da uzlaştığı bir konu vardır: Devletin asıl görevi, milli ekonomilerini uluslararası seviyede rekabet gücü yüksek hale getirmektir. Devletin temel görevi budur. Şimdi küreselleşme sürecinde gelişmiş ekonomiler, kendi ekonomilerini uluslararası piyasada rekabet gücüne sahip hale getirirken siz onların yaptıklarına seyirci kalırsanız küreselleşme sürecinden faydalanmış olamazsınız. Başkalarının küreselleşme sürecindeki amacına hizmet etmiş olursunuz. Bize göre, küreselleşme sürecinde rekabet gücümüzü artıran bizim de bir milli ekonomimiz olmalıdır. AKP hükümeti ülkemiz için, küreselleşme sürecinde; “Biz pazar oluruz, gelirler, yaparlar, dolayısıyla problem yok” demektedirler. AKP, dışarıdaki ülkelerin ekonomik aktörlerinin Türkiye’de rol almasına öncelik vermektedir. Ekonomide milli aktörlerin de olduğu unutulmamalıdır. Bu aktörler yeterince dikkate alınmadığı zaman bu piyasada etkinliğinizin olması ve piyasadan yeterli pay almanız imkânsız hale gelecektir. Bu duygu ve düşüncelerle 2009 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olması temennisiyle yüce heyetinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

İSMET BÜYÜKATAMAN Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “TBMM’de Bütçe görüşmelerinde” yapmış olduğu konuşma metni. 11 Aralık 201211 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Üzerine

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, milletvekilleri millete örnek olması gereken kişilerdir. Eğer, Cumhurbaşkanı, Başbakan tutumlu davranmazsa, devletin parasını hesaplı harcamazsa, topluma, millete kötü örnek olurlar.

Bu ülke fakir insanların, yoksul insanların, Sayın Başbakanın deyimiyle; “garip gureba”nın da yaşadığı bir ülkedir. Bu ülkede Cumhurbaşkanlarının devletin parasıyla gösterişe, şatafata kaçması asla doğru değildir.

15 Aralık 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenler Günü Üzerine Konuşması

Toplumun en müstesna şahsiyetlerinden oluşan eğitimcilerimiz, “irfan ordusu” hak ettiği değer ve öneme de sahip olmalıdır.

T.B.M.M olarak öğretmene verdiğimiz değeri yeniden gözden geçirmek zorundayız.. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle kutluyorum.

24 Kasım 2009Detay İçin Tıklayınız
Seyahat Acentaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Konuşması

Ülke turizmimizin gelişmesi açısından seyahat acentalarımızın çok düzenli ve kurallara uygun olarak çalışmaları gerekmektedir. Bu kuralları koyarken acentalarımızın işlerini yapmalarını kolaylaştırmak daha rahat hareket etmelerini sağlamak gerektiğine inanmaktayız.

14 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Milli Prodüktivite Merkezi Bütçesi Üzerine Konuşması

Bugün faaliyetlerini sürdürmekte olan Millî Prodüktivite Merkezi, 17.4.1965 tarihinde yürürlüğe giren 580 sayılı Yasa ile kurulmuştur. Gelişmiş pek çok ülke, prodüktivite merkezlerine sahiptir. Bu merkezler, verimlilik konusunda yaptıkları çalışmalarla, ülkelerinin kalkınma çabalarında önemli bir pay sahibi olmuşlardır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Yurdumuz bakımından özel bir önemi olan kışlık-yaylak hareketlerini düzenleme bakımından ilçe ve il murakabe heyetlerine birbirleriyle işbirliği yapmak ve genel asayiş kuvvetlerinden de faydalanmak suretiyle kararlar alıp icra etmek yetkisi tanınmalıdır.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Vakıflar Kanunu Üzerine Konuşması

Vakıflar kanun tasarısı yabancılara Türkiye’de örgütlenme, faaliyette bulunma ve vakıf üzerinden dolaylı da olsa taşınmaz mal edinebilme ve tasarrufta bulunabilme hakkı tanımaktadır.

Bu tasarı yasalaşır ve Soros Vakıfları gelip Türkiye'den arsa alırsa, (mütekabiliyet var, biz de alırız) mı diyeceksiniz. Türkiye'den hangi vakıf ekonomik açıdan Soros vakıflarıyla boy ölçüşebilir.

13 Ocak 2009Detay İçin Tıklayınız
Öğretmenlerin Sorunları Üzerine Konuşma

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin sorunlarının araştırılması için bir Meclis araştırma komisyonu kurarsak daha sıhhatli çalışmalar yapacağımız kanaatindeyim. Unutmayalım ki Fatihleri Akşemsettinler yetiştirdi.

02 Aralık 2008Detay İçin Tıklayınız
Türkiye İle Gürcistan Arasındaki Anlaşma Üzerine

Gürcistan ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra 1992 yılında başlamış iki ülke arasındaki işbirliği, resmi ve çok taraflı nitelik kazanmıştır. İki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler gün geçtikçe hız kazanmaktadır.

23 Temmuz 2008Detay İçin Tıklayınız
Tütün Mamülleri Üzerine Konuşması

Aslında kuraklığın gündemde olduğu şu günlerde, suya çok az ihtiyaç duyan bir sanayi bitkisi olan tütünden vazgeçmek yerine, bu üründen ülke olarak daha fazla fayda sağlama yoluna gitmeliyiz.

03 Nisan 2008Detay İçin Tıklayınız
Zeytin ve Zeytinyağı Üzerine Konuşması

Ülkemizde yaklaşık 500.000 aile geçimlerini zeytincilikten sağlamaktadır. İzmir, Muğla ,Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Hatay illerimiz önemli zeytin üreticisi illerimizdir.

Zeytin üretiminde kısa ve orta vadede üretimi güçlendirici çözümlere ihtiyaç vardır. Özellikle Gemlik tipi zeytinin yurt dışına ihracatında pratik ve kalıcı çözümler bulunmalıdır.

22 Ocak 2008Detay İçin Tıklayınız