Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Türkiye, hayatın her alanında artan ve yoğunlaşan sıkıntılara, skandallara ve sarsıntılara sahne olmaktadır. Belirli aralıklarla gündeme gelen ve habis bir ur gibi toplumsal bünyeye sirayet eden tehlikeli olaylar milletimizi kaygılandırmakta ve üzmektedir. Bu paralelde, devlet ve toplum hayatını kuşatan sorun alanları vahim bir niteliğe bürünmüştür. Bunlardan birisi olan ve Türk futbolunu derinden etkileyen son gelişmeler dikkatleri fazlasıyla üzerine çekmiştir. Şike iddiaları ve teşvik primi kapsamında Türk sporunun içinden çıkılmaz tehlikeli bir alana girdiği açıktır. Konunun uluslararası zemine taşınması ve FİFA’nın da müdahil olması Türk futbolundaki sorunların geniş bir çevreye yayıldığına işaret etmektedir. Milyonlarca insanımızın gönül verip desteklediği asırlık kulüplerimizin tartışmaların odağında yer alması meselenin nasıl bir boyut kazandığını açıkça göstermektedir. Türk sporundaki travmanın, kulüp yöneticileri ve sporcuları hedefine alan tutukluma ve gözaltına alma girişimlerinin futbol ligine duyulan güvene ve bundan sonraki müsabakaların inandırıcılığına büyük darbe vuracağı ortadadır. Siyasetin çekim alanına kapılan Futbol Federasyonunun önünde, çok ciddi haysiyet ve itibar sınavı bulunmaktadır. Öncelikle devam eden soruşturma sürecinin eksiksiz ve meselenin bütün yönlerini kavrayan bir içerikle sonuca kavuşturulması ve Türk futbolunun maruz kaldığı şaibeden bir an önce kurtarılması acilen gerçekleştirilmelidir. Sporun centilmenliğine, rekabetine, ahlakına ve hoşgörüsüne sığmayan tavırların ve ilişki ağlarının net olarak tespiti yapılarak konunun daha fazla sürüncemede kalmaması sağlanmalıdır. Mazileri yüzyılı aşan kulüplerimizin muhatap oldukları sancılı süreçten çıkmaları ve gerçeklerin berrak bir biçimde ortaya çıkarılması milletimizin en büyük beklentisi haline gelmiştir. Ayrıca suçu sübut bulmamış kimselerin yargısız infaz girişimleriyle hedef haline getirilmeleri konuyu daha da çıkmaza sokacaktır. Nitekim gizli yürütülmesi gereken adli ve idari soruşturma safahatının tamamlanmamış olmasına rağmen, bazı futbol kulüplerinin, sporcuların ve yöneticilerin peşinen suçlu gösterilmesi doğru, adil, hukuki ve insani olmamıştır. Teşvik pirimi ve şike iddialarıyla ağır yara alan Türk futbolunun bütün şüphelerden arındırılması ve köklü kulüplerimizin üzerinde dolaşan kara bulutların dağıtılması başta hükümet ve federasyon olmak üzere ilgililerin sorumlulukları arasındadır. Eğer bugünkü sorunların altında sporun siyasi emeller uğruna kullanılmasının sinsi niyetleri de bulunuyorsa, AKP hükümeti bunun vicdani ve ahlaki hesabını asla veremeyecek, vasat bulan büyük vebalden kesinlikle muaf olamayacaktır. Bu itibarla AKP hükümeti Türk sporunun içler acısı halini samimi ve dürüst bir şekilde değerlendirmeli, sporla siyaset arasındaki hassas mesafenin ihlal edilmemesine azami derecede dikkat etmelidir. Türk futbolunun sportmenliğe aykırı manzarasının aklanması, ahlak temellerine tekrar oturması, şiddetten korunması ve temiz sporun hayata geçmesi iktidarın yapması gereken öncelikli görevleri içerisindedir. Milliyetçi Hareket Partisi; Türk sporundaki gelişmeleri yakından izlemekte, gerekli notlarını günü gününe kaydetmekte ve Türk futbolunun tekrar ayağa kalkması için lazım gelen tedbirlerin bir an önce alınmasını beklemektedir. Aksi takdirde Türk futbolunun yaşadığı kriz hali katlanarak diğer alanlara sıçrayabilecek ve bu olumsuzluğun milletimize yükü çok ağır olacaktır. |