Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Türk milleti, yeni bir faciayla ve insanlık düşmanı canilerin kanlı saldırısıyla sarsılmıştır. Hakkari’nin Çukurca ilçesinde, bir askeri konvoyun geçiş esnasında PKK’lı katiller tarafından infilak ettirilen mayın sekiz kahraman askerimizin şehit düşmesine, onbirinin de yaralanmasına neden olmuştur. Acımız büyük, nefretimiz ve öfkemiz tarifsizdir. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralıların da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını niyaz ediyorum. AKP Hükümetinin bu zamana kadar, PKK terör örgütüyle mücadeledeki isteksizliği, pısırıklığı ve kayıtsızlığı kanlı saldırıların kaygı verici bir noktaya ulaşmasına yol açmıştır. Bölücülüğe verilen ümitler ve yıkım projesi kapsamında atılan tehlikeli adımlar ülkemizi bölünmenin ve dağılmanın eşiğine kadar savurmuştur. Hükümetin fitne saçan, ayrımcılığı teşvik eden ve milli beklentilerle ihtilaflı politikaları kandan beslenen canilerin eline koz vermiş ve alçak eylemlerine ivme kazandırmıştır. 12 Haziran’dan bu tarafa artan hunhar terör saldırılarının asıl nedenini burada aramak gerekmektedir. Bir tarafta bu vahşet sürerken, diğer tarafta PKK’lı militanlar yol kesmekte, kaymakam, polis, asker ve vatandaş kaçırarak tiksinti verici eylemlerine devam etmektedir. AKP Hükümeti kamu görevlilerinin ve sivil vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini koruyamayacak bir çaresizliğin ve acziyetin içine düşmüştür. Bu itibarla Başbakan Erdoğan’ın partisinin 10.kuruluş yıldönümü konuşmasında; ‘bıçak kemiğe dayandı, bedelini ödeyecekler’ sözleriyle, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin huzurunda dile getirdiği ‘cinayet şebekesinin bertaraf edileceğine’ dair beyanların hiçbir karşılığı ve inandırıcılığı bulunmamaktadır. Milletimizi kandırmaya ve günü kurtarmaya dönük bu açıklamanın yeni bir oyalama sürecinin kapısının ardına kadar araladığı açıktır. Buna benzer söz ve açıklamalar geçmişte de aynı ağızdan çıkmış, ne var ki bölücü teröre karşı hiçbir etkili önlem alınmamıştır. Nitekim ‘döktükleri kanda boğulacaklar, yaptıklarının hesabını verecekler, bu kanlar yerde kalmayacak, ne yapacağımızı herkes görecek’ açıklamalarının sahibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Son gelişmeler ışığında, Başbakan Erdoğan’ın PKK terör örgütünün alçak saldırılarına sabırla yaklaştıklarını ifade etmesi de eğer hıyanet değilse, affedilmez bir gaflet olarak karşımızdadır. Teröre karşı suskunluğun, pasifliğin, teslimiyetin ve hareketsizliğin bahanesi olarak mübarek Ramazan ayının gösterilmesi ise tam anlamıyla şuursuzluk örneğidir. Suriye’yi; ‘sabrımız tükendi’ diyerek tehdit eden bu müflis politikacı zihniyetinin, aynı tavrı ve kararlılığı Türkiye’yi parçalamaya çalışan kanlı terör örgütüne gösterememesi asıl niyet ve yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir. Başbakan Erdoğan’ın terör ve bölücülük sorununun azdığı bir ortamda, bunlarla yapılacak mücadeleyi hükümet programına dahi almaması sözlerinin inandırıcılığını baştan sakatlamış ve boşa çıkarmıştır. AKP Hükümetinin bu zamana kadarki duruşu, sürdüğü politikaları ve takip ettiği gizli gündemi PKK’yla ve bölücülükle etkili mücadelede ümitli olmamıza başlıca engeldir. Buna rağmen Türk milleti AKP hükümetinden, bölücü teröre karşı kararlı, ciddi ve cesur adımlar atılmasını istemektedir. Bu kapsamda, terörle mücadelede yapılması gerekenler konusunda Milliyetçi Hareket Partisi’nin önerileri arasında şunlar yer almaktadır: 1- Kandil’e yönelik kara ve hava operasyonu tüm boyutuyla gündeme alınmalı ve bu melanet yuvası toz duman edilmelidir. 2- İmralı’da yatan bebek katiliyle tüm görüşmeler kesilmeli ve müzakereler durdurulmalıdır. 3- İmralı canisinin yakınları dışında kimseyle görüşmesine izin verilmemeli ve avukatları vasıtasıyla terör örgütünü yönetmesine müsaade edilmemelidir. 4- Açılım denilen yıkım projesine son verilmeli ve bu projenin koordinatörü olan ilgili Başbakan Yardımcısı acilen istifa etmelidir. 5- Bölücülükle mücadele etmek için kapsamlı bir plan hazırlanmalı ve Başbakan Erdoğan bu zamana kadar ki yanlışlardan dolayı nedamet göstermelidir. Milliyetçi Hareket Partisi, bölücülükle ve uzantısı olan terörle mücadelede gerekli desteği vermeye hazır ve kararlıdır. AKP hükümeti, Ortadoğu’ya batının planlarını servis etmekten vazgeçerek dikkatini Irak’ın kuzeyine vermeli ve Kandil’i eşkıyanın başına yıkmak için zamanın geçtiğini görmelidir. Türk milleti, Başbakan ve hükümetinin bölücü terör ve siyasi çıbanbaşları konusunda daha ne kadar sabırla bekleyeceğini merak etmektedir. Milli vicdanların feryat ettiği bugünkü ortamda; sabır taşı çatlamış ve tahammül sınırı çoktan aşılmıştır. Bilinmelidir ki milletimiz, kanlı terör örgütü konusunda sabır değil, kökünün kurutulması için heyecan, irade, karar ve tavizsiz bir mücadele beklemektedir.
|