9.10.2011 - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Niksar Belediyesi'nin Yeniden Düzenlemesini Yaptırdığı Müze ve 66 Adet Konutun Teslim Töreninde Yapmış Oldukları Konuşma Metni
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Niksar Belediyesi'nin
Yeniden Düzenlemesini Yaptırdığı Müze ve 66 Adet Konutun
Teslim Töreninde Yapmış Oldukları Konuşma Metni.
9 Ekim 2011

Aziz Vatandaşlarım,

Muhterem Niksarlı Kardeşlerim,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Sizlerle beraber olmaktan ve bugünkü mutluluğu paylaşmaktan son derece bahtiyarım.

Güzel vatan beldesi Niksar’da bizleri bir araya getiren Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Buraya, Niksar Belediyemizin büyük bir özveri ve girişimleriyle hayata geçirdiği müstesna hizmetlerini yerinde görmeye ve siz aziz vatandaşlarımızın istifadesine sunmaya geldim.

İsmimin verildiği ve şahsımı onurlandıran Devlet BAHÇELİ Bulvarı’yla birlikte, Niksar Fatihi Melik Ahmet Danişmend Gazi Türbesi’nin bulunduğu alanda, yeni düzenlenen Türk- İslam Medeniyeti Taş Eserler Açık Hava Müzesi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz.

Belediyemizin himayesiyle kurulan Nik-Konut İşletmesince Nik-Konut Kooperatifi eliyle yapılan 66 konutun anahtarını ihtiyaç sahiplerine teslim ediyoruz.

Bu güzide ve takdire şayan eserlerin vücut bulmasından dolayı en başta Belediye Başkanımız Sayın Duran Yadigar Bey olmak üzere, Belediye Meclis üyelerine, her düzeydeki Belediye çalışanlarına ve katkıları olan bütün dava arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepsini tebrik ediyorum.

Konuşmamın başında, gerek 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Seçimlerinde, gerekse de 12 Haziran 2011 Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Milliyetçi Hareket’e verdiniz destek ve yaptığınız katkılar nedeniyle siz Niksarlı kardeşlerime ve tüm Tokat’lı vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Bu mutluluğu bizimle paylaşmak için burayı şereflendiren herkese en iyi dileklerimi sunuyorum.

Hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz.

Değerli Niksarlılar,

Belediyecilik, millete doğrudan hizmet yolunda en önemli, en onurlu, ancak bir o kadar da yüksek sorumluluk gerektiren bir faaliyet alanıdır.

Bütün demokrasilerde olduğu gibi bizde de siyasetin vatandaşla ilk elden hizmet ve eser olarak buluştuğu, en önemli temas ve imtihan sahasıdır.

Belediye hizmetlerinin kalitesi, etkinliği ve hızı her siyasi partinin yönetim kabiliyetini, hizmet arzusunu gösteren en önemli vasıtadır.

Bu itibarla aziz vatandaşlarımız;

Siyaseti önce belediyeler üzerinden değerlendirmektedir.

Ve belediyeciliğin insana ve çevreye olan bakışını, bunlara yönelik çabasını, imkânları zorlayarak gerçek bir hizmet için nasıl mücadele verdiğini, namus ve ahlaka riayetini inceleyerek gerekli notlarını vermektedir.

Çok şükür ki, bugüne kadar partimize mensup yerel yöneticilerimizin çalışmaları ve iyi niyetleri ile ilgili bir şikâyetle karşılaşmadım, vatandaşımızdan bir memnuniyetsizlik işareti almadım.

Bu bizler için çok önemli bir sonuç, bütün belediyelerimizle iftihar etmemiz için çok önemli bir göstergedir.

Ancak belediyelerimizin bu başarısı hasis ve haris iktidar zihniyetini iyice tahammülsüz yapmıştır.

Belediyelerimiz büyük bir zulüm ve baskıyla karşı karşıyadır.

Sizlerin oyuyla sorumluluk üstlenen arkadaşlarımız sindirilmeye, partimizden koparılmaya çalışılmaktadır.

Teftiş baskısı, sahte ve düzmece ihbarlar, mesnetsiz ve uydurma isnatlar, içi boş ve temelsiz şikâyet mektupları fırsatı ganimete çevirme telaşında olan çürümüşleri harekete geçirmektedir.

Niksar’dan söylemek isterim ki; belediyelerimize yönelik haksızlığın ve usulsüzlüğün içinde kimler var ise bunun hesabını mutlaka yargı önünde vereceklerdir.

Mülkiye müfettişlerinden ya da belediye kontrollerinden iktidara uşak olanlar bu devran son bulduktan sonra, siyasi hamileriyle birlikte kaçacak yer dahi bulamayacaklardır.

Herkes aklını başına almalıdır. Sabrımız tükenmektedir

AKP elini MHP’li belediyelerden çekmelidir; yoksa o eli kırmasını biz çok iyi biliriz.

Aziz Vatandaşlarım,

Yoksulluk ve gelir dağılımındaki adalesizlikle boğuşan ülkemizde, zenginleşen belediyelerin olması eşyanın tabiatına aykırıdır.

Ne var ki sıkıntı ve sorunların alabildiğine arttığı bir ortamda belediyecilik daha da önem kazanmakta, çaresizleşen insanımız ve aileleri, yalnız başlarına başaramadıkları sorunların üstesinden belediyeciliğin kolektif gücü ile gelebilmektedir.

Özellikle Niksar Belediyemiz, kaynaklar ile ihtiyaçlar arasındaki dengeleri gözeterek var olan imkânları en verimli şekilde kullanmış ve azami çalışmayı iyi niyetli bir şekilde ortaya koymuştur.

Bu hizmetlerin ışığında, parti olarak başımız dik, alnımız açık, çalışmış olmanın gönül rahatlığı ile vatandaşlarımızın huzuruna çıkıyoruz.

Eminim ki, Niksarlı vatandaşlarım bundan sonra eksik kalanları tamamlamak, başlatılanları bitirmek ve yeni eserler yapmak için Milliyetçi Hareket’in belediyecilik anlayışına destek vermeyi sürdürecek ve partimizi hiç yalnız bırakmayacaktır.

Bu güveni, muhterem Niksarlıların coşkusunda görüyorum.

Bu işareti sizlerin heyecanından alıyorum.

Unutmayalım ki, hizmet edenler kadar, hizmet bekleyenlerin de, önce ülkesi ve milleti, sonra yöresi ve ailesi ve nihayet kendisi için göstermesi gerek sorumlulukları vardır.

Ebette hayat devam ettiği sürece, insanoğlunun ihtiyaçları bitmeyeceği gibi, hizmetlerin de sonu olmayacaktır.

Ancak önemli olan bu talepler ile imkânlar arasında akılcı bağların kurulması, hizmetlerin en kısa sürede, en çok ihtiyaç duyulandan ve en çok kişiye yarar sağlayacak şekilde ve en önemlisi en becerikli kadrolarla yapılabilmesidir.

Aksi halde az önce belirttiğim üzere ihtiyaçların sonu olmayacağı gibi, boş vaatlerin de sonu ve sınırı yoktur.

Bu kapsamda biz, hiçbir zaman tutamayacağımız sözler vermedik.

Günü birlik umutlar adına ilkelerimizi çiğneyecek ilkelliğin içinde olmadık.

Ne dediysek yaptık, nasıl bir duruş sergilediysek sonuna kadar buna sadık kaldık.

Vatandaşlarımızın rahatını ve huzurunu her şeyin üstünde gördük.

Zira siyasetimizin öznesi her zaman insan ve millet oldu.

Biz garibanın, fukaranın, yetimin, dulun, mazlumun, yardıma muhtacın sözcüsü olduk, yanında durduk ve her vatandaşımıza kucağımızı açtık.

Bizim yolumuz, bir dilim ekmeğe hasret kalanların istikametidir.

Bizim sesimiz, kışın evinde yakacak odunu, kömürü olmayanın çığlığıdır.

Bizim çağrımız, çatışmadan bunalan, kavgadan usanan, geçim sorunlarından yorulan ve huzurlu bir ülke arayan herkesedir.

Bizim yeminimiz bayraktır, millettir, vatandadır, ülkedir, milli ve manevi değerlerimizdir.

Her insanımız mukaddes millet hazinemizin paha biçilmez bir pırlantasıdır.

Niksar’ın her hanesi, her ferdi gönlümüzü tıpkı güneş gibi ısıtmaktadır.

Şüphe etmeyiniz ki;

Nerede çare arzulayan varsa biz orada olacağız.

Nerede çözüm bekleyen varsa biz oraya yetişeceğiz.

Ve Niksar’ın neresinde bir ümit bekleyen varsa oraya koşacağız.

Birlikteliğimize kem köz gözle bakanların alnını hep birlikte karışlayacağız.

Vatanımıza yan gözle bakanın nefesini hep birlikte keseceğiz.

Ayrımcılara inat, bölücülere inat ve terörle müzakere edenlere inat Türk milletini birlikte koruyacağız ve yükseklere çıkaracağız.

Bunun için belediye yönetimlerinden memnuniyeti çok önemsiyorum.

Halkımızın problemlerine el uzatılmasını çok önemli görüyorum.

Vatanımızın önünü aydınlatacak ışık demetine bir de buradan katkı olmasını diliyor ve bekliyorum.

Nitekim bu muazzez gayret ve emeği de gördüğüm için Niksar Belediyemizle ve aziz Niksarlılarla gurur duyuyorum.

Niksarlıların bir bütün halinde, örnek olacak bir irade sergilemesi bu kutlu vatan yöresinin bariz özelliğidir.

Bu sayede dipsiz bir karanlıktan, sonsuz aydınlığa çıkışın izlerini buradan da fark edeceğiz.

Nimetin önündeki zahmetleri buradan aldığımız güçle bertaraf edeceğiz.

Burada ayrılığa geçit yok, dağılmaya izin yok.

Burada milli hedeflere bağlılık var; mutluluğa ve huzura davet var.

Niksar var oldukça, Niksarlıların asil duruşu yaşadıkça inanıyorum ki, hiçbir art niyet emeline ulaşamayacak, zehrini saçamayacaktır.

Muhterem Vatandaşlarım,

Ülkemizin geride kalan yılları maalesef heba olmuştur.

Türkiye karanlık senaryolar, komplo teorileri, ekonomik sıkıntılar ve cepheleşmeler ile vakit ve enerji kaybetmiştir.

Bugün A’dan Z’ye herşey kötüye gitmekte ve siyasi yönetimdeki beceriksizlik ve acziyet her fırsatta kendisini göstermektedir.

Sözde ileri demokrasiyle, gerileyen bir ülke haline gelinmiştir.

Bir ülke düşünün ki;

Sınavlarında yolsuzluk ve kopya iddiaları olsun.

Vatandaşı aç ve yarınından endişe etsin.

İşsizlik ve yoksulluk yalan ve sahte rakamlarla bastırılıyor olsun.

Milyonlarca gencin hayalleri harap olsun.

Atanamayan öğretmenlerin çileleri dayanılmayacak aşamaya gelsin.

Emeklileri mağdur, memurları baskılara maruz, işçileri coplarla mahsus olsun.

Esnafı hüzünlü, çiftçisi üzüntülü, sanayicisi kederli olsun.

Doğalgaz ve elektrik zamları herkesin belini büksün.

Dünyanın en pahalı benzini ve enerjisini kullanmak zorunda kalsın.

Ama buna rağmen kimseden ses çıkmasın, kimseden tepki gelmesin.

Bir ülke hayal edin ki;

Askerine kurşun sıkanlar barış ve demokrasi havarisi kesilsin.

Polisine mayın döşeyenler özgürlük savaşçısı olarak lanse edilsin.

Her gün şehitleri toprağa emanet olsun.

Şehidine sahip çıkanlar tahrikçi olarak azarlansın, şehit kanı dökenler sözde tahkire direnler olarak alkışlansın.

Vatanını bölmek ve parçalamak isteyenlerle görüşmeler yapılsın, aralarında dost meclisleri kurulsun.

Milletten ve millet sevgisinden bahsedenler suçlansın, tarihe hakaret edenler el üstünde tutulsun.

Bir ülke farz edin ki;

Mehmetçiği darbeci diyerek köşeye sıkıştırılsın.

Teröristler serbest kalırken, terörle mücadele edenler özgürlüklerinden olsun.

Haksızlık, vicdansızlık, hukuksuzluk, insafsızlık ve acımasızlık kural olsun.

Bizden sizden ayrımı zirve yapsın ve zihinlerde vatandaşlar arasına set çekilmeye çalışılsın.

Dedikodu, fitne, telefon dinlemeleri, özel hayat takibatları şirazesinden çıksın.

Yolsuzluk, yozlaşma, ahlaksızlık ve şiddet her tarafı hâkimiyeti altına alsın.

Yandaşlar korunsun, devletin kaynakları peşkeş çekilsin.

Bunların nerede ve kimlerin sayesinde yaşandığını sizler gayet iyi biliyorsunuz.

Maktulu görüyorsunuz, ama failini de, azmettiricisini de tanıyorsunuz.

Ne hazindir ki, ülkemiz AKP iktidarıyla içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir.

Güven ve iyimserlik, yerini kaos ve gerilime bırakmıştır.

Milletimizin verdiği yetki; keyfi uygulamalar ve kural dışı yaklaşımlar ve çatışmalarla israf edilmiştir.

Türkiye’de hiçbir şey değişmediği sürece;

Demokratik rejimin geleceğine ilişkin kaygılar daha çok artacaktır.

Cephelere bölünmek istenen toplumu çatışmaya sürüklemek için sinsi tahrikler olanca hızıyla sürdürülecektir.

Kanlı terörden beslenen etnik bölücülük pusuda beklemektedir.

Üstelik ekonomik göstergeler alarm vermekte, vatandaşımız giderek sefalet şartlarına mahkum olmaktadır.

PEnflasyon yükselmeye başlamıştır.

PBorçlar artmıştır.

PCari açık büyümüştür.

PEsnafımız, küçük sanayicimiz perişandır.

PTarım çökmüştür, çiftçi çok zor durumdadır.

Mazot, gübre, tohumluk fiyatları artmıştır. Oysa gelir azalmıştır.

Geçen yılın mahsulünü zararla kapatan çiftçi sıkıntıdadır.

PYatırım yoktur.

Memurumuz, işçimiz, emeklimiz yarınından umudunu yitirmiştir.

Vatandaşımız tefeciye, vurguncuya ve kredi kartına mahkûm edilmiştir.

Tokat göç vermektedir. Niksar’ın dayanacak gücü kalmamıştır.

Milletimizin ve ülkemizin durumu budur.

Bu gerçeklerin eksiği vardır, fazlası yoktur.

Muhterem Niksarlı Kardeşlerim,

Sizlere çizmeye çalıştığım Türkiye tablosunun bizlere umut verecek bir yönü kalmamıştır.

Ancak, bundan daha da vahimi, düştüğü açmazdan kurtulmak için tutunacak dal arayanların tam bir teslimiyete sürüklenmiş olmalarıdır.

Yurt dışından gelen temennileri bile bir emir gibi yorumlamaya başlayanların ne üzücüdür ki, Türklüğe hakaretin önünü açmaya, yabancı projelere tutunmaya çalıştıkları görülmektedir.

Sözde Arap Baharı’na karşı AKP’nin tavrı bu şekildedir.

Çok değil, daha geçen yıl aralarından su sızmayan Suriye ile AKP hükümeti sırf ABD böyle istiyor diye neredeyse savaşın sınırına gelmiştir.

Türkiye talihsiz bir şekilde karanlığın ve uçurumun kıyısına hızla yuvarlanmaktadır.

Sorumsuzluk ve düşüncesizlik eşliğinde, en başta ABD’nin sözcülüğünü yapanlara hatırlatmak isterim ki;

Eğer ille de bir tavır gösterecekseniz, bir tepki ortaya koyacaksanız Irak’ın kuzeyinde Türk milletine apaçık düşmanlık sergileyenler hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortada durmaktadır.

PKK teröristlerinin ikmal merkezleri orasıdır.

Canilerin yuvalandıkları yer oradadır.

Suriye’yle savaş hesabı yapacağınıza, Kandil’i yerle bir edecek milli kararlılığı, gücü ve iddiayı gösterin.

Tehlikenin nereden geldiğini görün. Cinayet planlarının nerede yapıldığını artık anlayın.

Korkmayın, çekinmeyin ve azarlanmalara boyun eğmeyin.

Sizi Suriye’nin, Libya’nın üzerine göndermeye çalışan küresel çevrelere bu defa karşı çıkın ve Türk milletinin hakkını gerçek manada savunun.

Milliyetçi Hareket, samimi olunduktan sonra içte ve dışta bölücülük ve terörle verilecek her türlü mücadeleye sonuna kadar destek olacaktır.

Bu nedenle Kandil’e bayrak dikmeyi gereksiz gören zavallılar, cesaret gösterip Türk milletinin neleri yapabileceğini önce idrak, sonra da ispat etmelidir.

Biz bu şartlar altında

PMilletimizin bekasının korunması,

PBin yıllık kardeşlik hukukunun sürdürülmesi,

PAğır ekonomik sıkıntılarının aşılması ve

PToplumun yararına olduğuna inandığımız politikaların uygulanması için yapıcı ve uzlaşmacı siyasetimizi mutlaka devam ettireceğiz.

Bu doğrultuda yeni anayasa çalışmaları esnasında da milletimizin hassasiyetleri çerçevesinde hareket edeceğiz ve uzlaşmaya dayalı bir toplum sözleşmesini hazırlamak için her katkıyı vereceğiz.

Birliğimizi korumak, dostluk ve kardeşlik alanımızı geniş tutmak için,

Milli kimliğimizde buluşan, milli değerlerle kaynaşan bir uzlaşma iklimini oluşturmak için,

Türk milletini, Türkçemizi, Türk kültürünü yaşatmak için her fedakârlığı seve seve yapacağımızdan herkes emin olmalıdır.

Demokrasiden zerre kadara taviz vermeden, sizlerin vekâletini her şeyin önünden tutarak yolumuza inançla ve imanla devam edeceğiz.

Ne mutlu bizlere ki, bugün burada bunun misallerini görüyorum.

Niksar’a hizmet etme konusunda belediyemizin heyecanına şahit oluyorum.

Partimizin; insanı merkezine alan, ayrımcılığı dışlayan ve herkese ulaşmayı amaçlayan belediyecilik vizyonu ve tüm gücüyle sizlere hizmet etmek için çaba sarfedeceğini bu vesileyle ifade etmek istiyorum.

Niksarlı vatandaşlarımıza kazandırılan Belediye eserlerinin bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyor, Belediye Başkanımız ve ekibini bir kez daha kutluyorum.

Bugün bize yüreğini açan; sevgisini ve ilgisini hiç esirgemeyen Niksarlı kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Sağ olun, var olun.

Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Ne Mutlu Türküm Diyene.