Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Ülkemizde sosyal ve ekonomik sorunlar iddia edildiğinin aksine devamlı artış göstermektedir. Nitekim toplumsal huzursuzluğun çapı, cesameti ve kapsadığı alan endişe verici bir aşamaya ulaşmıştır. Buna en başta, hayatlarını idame ettirecek bir işe sahip olmadıklarından dolayı tedirgin ve kaygılı insanımızın sayısındaki hızlı artış etki etmiştir. Bu kapsamda atanamayan öğretmenlerimizin hak kayıpları, çağrılarının karşılık bulmaması, gerekli ilgi ve destekten mahrum kalmaları kabul edilemeyecek bir olumsuzluk olarak ortadadır. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin taşıyıcıları olan güzide öğretmenlerimizin önemli bir kısmının, hala görevlerine başlayamamaları, verilen sözlere rağmen atanamamaları büyük bir yanlış ve sakat bir uygulama olarak karşımızdadır. 55 bin yeni öğretmen atamasının bir önceki Milli Eğitim Bakanı tarafından söz verilmesine rağmen, bunun 12 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimleri sonrasında savsaklanması ve çiğnenmesi AKP’nin aldatma ve kandırmayla dolu olan siciline yeni bir ilave olmuştur. Bugün maalesef öğretmenlerimizin okullarıyla ve öğrencileriyle buluşmaları AKP tarafından engellenmekte ve bu meslek mensupları kaderlerine vicdansızca terk edilmektedir. Hem eğitim ve öğretime katkı vermek isteyen, hem de ekonomik ve sosyal güvencelere ulaşmayı isteyen atanamayan öğretmenlerimizin hazin durumu içimizi acıtmakta ve bizleri derinden üzmektedir. Bu itibarla, atanamayan öğretmenlerimizin ağırlaşan şartları ve beklentileri bir an önce giderilmeli ve telafi edilmelidir. Mevsimlik ve taşeron öğretmen uygulamasının sonlandırılarak, atama bekleyen öğretmenlerimizin meşru, haklı ve doğal talepleri mutlaka karşılanmalı ve bu kanayan yara artık durdurulmalıdır. AKP hükümetinin daha fazla bu soruna duyarsız kalmayarak, gerekli önlem ve girişimleri başlatması aziz milletimize verdiği sözünün bir gereğidir. Başbakan Erdoğan’ın, başka coğrafyalarda mazlum edebiyatı yapacağına, kendi ülkesinde çilelere, zorluklara ve sıkıntılara maruz kalmış öğretmenlerimize dikkatini çevirmesi tutarlılık olduğu kadar, ahlaken de en açık yükümlülük olacaktır. Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi atanamayan öğretmenlerimizin sesi ve temsilcisi olmayı sonuna kadar sürdürecek, bu meselenin halledilmesi için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir. |