Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Aziz Vatandaşlarım, Muhterem Balıkesirliler, Değerli Dava Arkadaşlarım, Balıkesir’de olmaktan, sizlerle buluşmaktan, hasretimizin giderileceğinden dolayı son derece heyecanlı ve mutluyum. Hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Balıkesir Belediyesi’nin başarılı çalışmalarını mahallinde görmek ve tamam olanları sizlerin kullanımına sunmak için bugün bir araya geldik. Burada, Belediye’nin iftihar edilecek çalışmalarını görünce milletim ve siz değerli Balıkesirli kardeşlerim adına çok sevindiğimi ifade etmeliyim. Bu vesileyle Belediye Başkanımız Sayın İsmail Ok Bey’i tebrik ediyorum. Kendisine destek veren ve katkılarını her düzeyde gösteren Belediye Meclis üyelerine ve Belediye Başkanlığı’nın her kademesinde görev ifa eden çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Elbette sabır ve özverinin yol göstericiliğinden ayrılmayan, partimizin görüş, düşünce ve projelerini Balıkesir’in her köşesine ulaştıran başta teşkilat yöneticilerimiz olmak üzere tüm dava arkadaşlarıma da şükranlarımı sunuyorum. Balıkesir’de yükselen eserlerin vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olmasını tüm yüreğimle diliyorum. Taş üstüne taş koyarken emek sarfetmiş, ter akıtmış, göz nuru dökmüş her bir kardeşimle gurur duyduğumu, yaptıklarını çok önemli gördüğümü yeri gelişmişken sizlerle paylaşmak istiyorum.
Muhterem Kardeşlerim, Balıkesir’in bizim gönlümüzdeki ve yüreğimizdeki yeri başkadır. Balıkesir’e duyduğumuz sevginin derecesi, hissettiğimiz tutkunun seviyesi çok fazladır. Bu vatan yöresi milletçe sahip olduğumuz önemli değerleri, anıları ve zaferleri içinde yaşatır. Dün 88’nci yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet’in; öncesi ve sonrasıyla aziz hatıraları bu şehrin her yanına sinmiş ve derin izleri manevi atmosferine hâkim olmuştur. Ne Mutlu Türk’üm demenin iftihar edilecek bağlılığına Balıkesir çok şükür ki maliktir. Cumhuriyet’in ilkelerine, milletimizin kudretine, birlikte yaşamanın eşsiz cazibesine Balıkesir şuurla destek vermiş ve benimsemiştir. Baskı ve tehditlerle aziz milletimizin sinmeyeceğini ve geri adım atmayacağını Balıkesir saygın ve onurlu bir duruşla göstermiştir. Milli mücadele yıllarındaki çare arayışları ve düşmanın işgal planlarını yırtıp atma iradesi imrenilecek bir şekilde buradan ayağa kalkmıştır. Bilenmiş ve intikam dolu sömürgeci iştahlara bir tokatta Balıkesir’den atılmıştır. Türk milletinin hayat ve istiklal hakkına el ve dil uzatma küstahlığına tevessül edenler layık oldukları cevabı buradan da almışlardır. Nitekim millet olarak neleri başarabileceğimiz Balıkesir’in mazisinde açıklıkla görülebilecektir. Tarihiyle, doğasıyla, güzellikleriyle Balıkesir ülkemizin incisi ve gözbebeği olmuştur. Ve bizleri bu zamana kadar hiç mahcup etmemiştir. Yalnız bırakmamış, sırtını dönmemiş, sesimizi duymamazlık yapmamıştır. Çanakkale’nin yükünü omuzlarına alan elleri öpülesi Seyit Onbaşı’nın memleketi Üç Hilal’i bağrına basmış, yükümüzü paylaşmış ve hizmet etmemiz için bize fırsat vermiştir. Bu itibarla Balıkesir’e karşı görevlerimiz, yapacaklarımız vardır ve çok fazladır. Balıkesir Belediyemiz işte bu bilinç ve sorumluluk duygusuyla sizlerin yanında ve emrindedir. Hizmetinize koşmakta, zaman darlığı, süre ve imkân azlığı gibi bahanelere takılmadan sizlerin elinden tutmayı hedeflemektedir. Balıkesir’in her mahallesi, sokağı Belediye’nin sesini ve nefesini hissetmelidir ve gördüğüm kadarıyla, aldığım bilgiler çerçevesinde bu da başarılmıştır. Bugüne kadar Balıkesir’in güvenine layık olmaya çabaladık. Bize verdiği değer ve önemi hak etmeye çalıştık. Vaatlerimizi, sözlerimizi yerine getirmek için Belediyemiz hiç yerinde durmadı, hep size koştu, Balıkesir’in sorunlarını bitirmek için tavır gösterdi. Atılan asfaltlar, yapılan kaldırım, bulvar, spor sahaları, park, pazar yeri ve köprüler bunun ispatıdır. Belediyecilik, her zaman söylediğim gibi, bir adanmışlık ve aşk meselesidir. Fedakârlığı gerektirir ve önceliğine alır. Belediyemiz işte böylesi bir bakışla hemşerilerinin sıkıntılarına odaklanmış ve harekete geçmiştir. Atılan her adım, yapılan her imar, hayata geçen her proje yeni bir umut demektir. Bugün Balıkesir’in her hanesine, tüten her ocağına Belediyemiz ulaşmalı ve onları kucaklamalıdır. Sofrasında ekmeği olmayanları, soğuk günlerde üşüyen elleri, titreyen bedenleri, bir kap sıcak çorbadan mahrum olan çaresizleri Belediyemiz bulmalı ve onlara milletimizin şefkatini ve âlicenaplığını göstermelidir. Bu şehrimizde hüzünleriyle, dertleriyle yaşayan kim varsa onlara cömertliğin üslubuyla ulaşmak vazgeçilmez bir prensibimizdir. Hiçbir ayrımcılığa girmeden, partizanlığın karanlık koylarında kaybolmadan her evladımızı Cenab-ı Allah’ın kutsal bir emaneti görerek sizlerin yanında olacağız. Çünkü bizim gönlümüz herkese açıktır. Bizim safımızda herkese yer vardır. Türk milletinin mensubu olmaktan gurur duyan, insanımız arasına ekilmeye çalışılan fitne tohumlarından rahatsızlık duyan, milli ve manevi kıymetleri yücelten herkesle birlikte olacağız, birlikte geleceğe yürüyeceğiz. Bizde ayrılığa, küslüğe, hizbe ve kavgaya geçit yoktur. Bölünmeye, dağılmaya, bin yıllık kardeşlik hukukunu bozmaya asla onay yoktur. Bilinsin ki, Türk milletiyle kimin husumeti varsa bizim de onlarla hesabımız olacaktır. Türk milletine kimin kini varsa, bizim de onlara büyük bir öfkemiz bulunacaktır. Unutulmasın ki, Milliyetçi Hareket’in varoluş ve anlam gayesi aziz milletimizdir. Bu muhterem tarihsel kudreti, paha biçilmez hazineyi ve muazzam sosyolojik değeri Allah’ın izniyle tahrip ettirmeyeceğiz, yıkıma uğratmayacağız. Bunu da sizlerden aldığımız güçle yapacağız. Sizlerin desteğiyle ve himayesiyle her ihaneti dize getireceğiz. Çözülmemizi bekleyenler, parçalanmamızı gözleyenler boşuna uğraşmasın. Cumhuriyet’i tasfiye etmek için fırsat kollayanlar, Türk milletini alt kimlikler arasında taksim ederek kutlu varlığını sona erdirmek için ortam hazırlayanlar boşuna heveslenmesin. Asla başaramayacaklar, asla emellerine muvaffak olamayacaklardır. Çünkü biz varız ve Balıkesirli kardeşlerimle yekvücut olarak saldırıları bertaraf etmeye Allah’ın izniyle hazırız ve yeterliyiz.
Muhterem Vatandaşlarım, Bölücü canilerin hain saldırıları hepimizi derinden üzmüş ve milletimizi ayağa kaldırmıştır. Van’daki deprem felaketi bir başka vahim hadise olarak kendisini göstermiştir. Yüzlerce vatandaşımız bu afette hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı. Acımız büyüktür. Cenab-ı Allah depremde vefat eden tüm kardeşlerimden rahmetini ve mağfiretini esirgemesin. Milletimiz el ele vererek Van’daki enkazı kaldırmak ve açılan yaraları tedavi etmek için harekete geçmiştir. Kardeşlik bağlarının gücü Van’ı umutlandırmış ve yıkıntıların tahribatını bir nebzede olsa hafifletmiştir. Türk milleti matemini, felaketini tıpkı sevinçleri gibi paylaşmış ve Van’ın ufku tekrar parlamaya başlamıştır. Bu millet ruhuyla iftihar ediyorum. Yardımlarla bölgeye verilen destekleri çok önemsiyorum. Her aile bir aileye, her anne bir anneye, her baba bir babaya, her genç bir gence, her çocuk bir çocuğa kardeşlik ruhuyla el verirse biz hacmi ve boyutu ne olursa olsun her türlü sıkıntıyı aşarız, her güçlüğü yeneriz. Ama deprem sonrası koordinasyon bozuklukları, yeterli çadırın bulunamaması, yardım dağıtımındaki aksaklıklar, yağma ve kargaşa maalesef talihsiz ve kötü bir tablo olarak hafızalara kazınmıştır. Oysaki yararlanılmasını bildikten sonra deprem konusunda tecrübemiz milletçe çok fazladır. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 felaketlerinde büyük bir darbe yemiş ve gelmiş geçmiş en büyük yıkımlardan birisiyle karşılaşmıştık. Çok şükür bununla da mücadele ettik ve depremin yaralarını kısa süre içinde sardık. AKP hükümeti bunun üzerinden siyaset yapıp, hala istismarda ısrar edeceğine bir an önce tecrübelerden istifade etmeli ve Van’ı eski güzelliğine, sağlığına ve düzenine kavuşturmalıdır.
Aziz Balıkesirliler, Çukurca’daki terör vahşetinin sonrasında da durmayan katiller, cinayetlerine devam etmektedir. Osmaniye’de önceki gün iki polisimizi şehit verdik. Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine, yakınlarına, mesai arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Bölücü terörle mücadele edildiği söyleniyor, öldürülenlerle ilgili rakamsal bilgiler veriliyor; ama bombalar patlamaya, tuzaklar kurulmaya, sadırılar artmaya ve şehitler toprağa düşmeye devam ediyor. Bu rezalet karşısında milletimiz bölücü terör belasının ne zaman ve daha hangi şartlar altında sona ereceğini soruyor ve merak ediyor. Şehirlerdeki hain suikastlar, gözü dönmüş canlı bombalar, şerefsizce yapılan kalleş saldırılar milletçe sabrımızı taşırmak üzeredir. Bu kanlı tezgâhın son bulması ve terör maşalarının yok edilmesi veya ele geçirilmesi için aymazlığa, gaflete ve mazeretler bulmaya tahammülümüz yoktur. Terörle kapsamlı ve kararlı mücadele etmesi için hükümete yaptığımız öneriler, verdiğimiz destekler sonuçsuz ve bir anlam ifade etmeyecek nafile girişimlerle heba edilmemelidir. Bu tavrımız tekraren hatırlatırım ki sonsuz ve sınırsız da değildir. Ve bazı gelişmeler, sınır ötesinden gelen hezeyanlar bizim fazlasıyla canımızı sıkmakta; hükümetin dengesiz, yetersiz ve çekingen vaziyeti beklentilerimizi zedelemektedir. PKK’yı terör örgütü görmediklerini cüretli bir şekilde itiraf Irak’ın kuzeyindeki peşmerge yönetimine hala dersi verilmemiştir. Fitnenin başı oradadır. Canileri himaye eden, koruyup üstümüze salan bataklık oradadır. Terör örgütünün kampları, inleri peşmerge reisinin kontrol ve gözetimindedir. AKP Hükümeti bakışını ve değerlendirmelerini yeni baştan ele almalıdır. Partimizin ısrarla söylediği, Milli Güvenlik Kurulu’nca da sonunda kabul edilen Irak’ın kuzeyindeki terörist mevcudiyeti bitirilmeden bize rahat yüzü yoktur. Bu milli irade gösterilmelidir. Bu cesaret ve hamiyet sergilenmelidir. Hükümet terörün ve bölücülüğün kökünü kazımalı, belini kırmalıdır. Milletimiz ölüm kalım mücadelesine yeterince maruz kalmıştır. Terör şebekesi, arkasında duran unsurlar, siyasetteki uzantıları, canilere kol kanat geren mihraklar Türk milletinin azametiyle tanışmalıdır. Şayet böyle bir mücadele gösterilmezse milletimizin önünde; gözyaşı, kavga ve çözülmeyle yoğrulmuş kara günler durmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 88 yıl sonra millet ve devlet bekası telafisi olmayan tehlike ve tehditlerle karşı karşıyadır. Ülkemiz bölünmenin karanlık kuşağına adım adım sürüklenmektedir. Türkiye’nin bugün karşı karşıya bulunduğu; √ Yoksulluk, hayat pahalılığı, vergi, elektrik, doğal gaz zamları, √ Geçim, iş ve aş sorunları, √ Teşvik edilen cepheleşmeler, çözümsüz bırakılarak kemikleşen toplumsal sorunlar, diz boyu yolsuzluk ve kanunsuzluklar, √ Milli birlik ve bütünlüğümüzü hedef alan kanlı terör ve etnik bölücülük, millet ve devlet olarak geleceğimizi tehdit eden başlıca sorunlar haline gelmiştir. Balıkesirli kardeşim bizatihi şahittir: İşçi, memur, emekli, esnaf, sanatkâr, çiftçi ve köylü ekonomik sıkıntıların altında ezilmiştir. Perişanlık sel gibi herkesi istila ve işgal etmiştir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik vicdanları isyan ettirecek sınıra dayanmıştır. Sorun alanları genişlemiş, etnik köken, dil, din, inanç ve mezhep temelindeki kamplaşmalar iyice kuvvetlenmiştir. Ahlaki çöküntü, sosyal çözülme, şiddet, kaba güç gösterileri, acımasız cinayetler ve kültürel çürüme her alana yayılmıştır. AKP Hükümeti; √ Yoksullukla mücadele edeceğiz diyerek iktidara gelmiş, ancak fiiliyatta yoksulluğu ve işsizliği geniş halk kitleleri için kader haline getirmiştir. √ Yolsuzlukla mücadele sözü vermiş, ancak ne hazindir ki bütün kadrolarıyla boğazına kadar yolsuzluk çamuruna batmıştır. √ Yasaklarla mücadele edeceğiz sloganıyla işbaşına gelmiş, ancak iktidar döneminde ahlaki, vicdani, hukuki ve siyasi hiçbir kayıt tanımayan uygulamalarıyla korku ve baskıyı kökleştirmiştir. √ Tek millet ve tek devlet sloganını ağzından düşürmemiş, ancak PKK açılımıyla bölücülere cesaret vermiş ve bölücülüğün taşeronu olarak tarihe geçmiştir. Türkiye bugün bir açmazdadır. Ama çaresiz, umutsuz ve kaderine terk edilmiş de değildir. Her akşamın bir sabahı, her yokuşun da bir inişi vardır. İnşallah bugünler geçecek, milletimiz güzel, neşeli ve refah dolu günlere ulaşacaktır. Milliyetçi Hareket bunu sağlamak için vardır ve aziz milletimiz için her fedakârlığı, her çalışmayı göstermeye azimlidir. Partimizin yönetimi altında bulunan belediyelerin başarısı sizlere verdiğimiz sözün bir parçası ve gereğidir. İnanıyorum ki gün gelecek daha fazlasını sizlere sunacağız ve Balıkesir’i daha yüksek bir seviyeye el birliğiyle taşıyacağız. Bugün burada bizimle olan ya da olmayan tüm Balıkesirli kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yaptığı hizmetlerden ve Balıkesir’e kazandırdığı eserlerden dolayı Belediye Başkanımız Sayın İsmail Ok Bey’i ve çalışma arkadaşlarını bir kez daha kutluyorum. Hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Sağ Olun, Var olun. Ne Mutlu Türküm Diyene. |