Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin,
Askerlik süresi ve vicdani red ile ilgili tartışmalar son zamanların en çok konuşulan konusu haline gelmiş ve bu yönüyle gündemin başköşesine oturmuştur. Özellikle vicdani red garabetinin hükümet cenahından seslendirilmesi ve bunun karşılığında oluşan kamuoyu tepkisi nedeniyle geri adım atılması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. Ülkemizin bu nazik ve kritik döneminde, vicdani red tekliflerinin AKP tarafından servis edilmesinin tehlikeli ve milletimizin temel milli ve manevi değerlerini tahrip edecek ve bölücü çevrelerin eline koz verecek ortama davetiye çıkaracağı aşikârdır. Partimiz vicdansızlığın adım adım kabul ettirilmesine ve vatan görevinin içinin boşaltılmasına müsaade etmeyecek ve pusuya yatmış olan kirli niyetlere aradıkları ortamı vermeyecektir. Diğer taraftan büyük miktarlara ulaşan saklı, bakaya ve yoklama kaçağı birikiminin engellenmesi ve eritilmesi maksadıyla bedelli askerlik uygulamasına karar verilmiştir. AKP Hükümeti, bedelli askerlik bekleyenleri oyalayamayacağını ve boş sözlerle geçiştiremeyeceğini anlayınca bu meselenin çözümü için kolları sıvamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin baştan beri olumlu, destekleyici ve kolaylaştırıcı siyasi tavrı bugünkü aşamaya gelinmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bedelli askerlikle ilgili yasa tasarısı hükümet tarafından TBMM’ne sevk edilmiş durumdadır.
Güçlü bir ihtimal olarak da bugün Milli Savunma Komisyonu’nda değerlendirmeye alınacaktır. Ne var ki, çıkacak bedelli askerlik kapsamında bazı pürüzlerin ve telafi edilmesi gereken tarafların varlığı da gün gibi ortadadır. Parası olanın bedelli askerlik yapabileceği, olmayanın ise bundan yararlanamayacağı görüntüsü fazlasıyla belirginlik kazanmıştır. Bu önerideki adaletsiz, eşitsiz ve vicdanları sızlatan tablonun düzeltilip yurtdışındaki vatandaşlarımızı da ilgilendiren bedelli rakamının aşağı çekilerek kısmi bir iyileşmeye gidilmesi doğru ve hakkaniyetli olacaktır. Bunun yanı sıra TSK’nın askerlik sistemi ve genel haliyle personel rejimiyle ilgili yaklaşımlar, öneriler de sürekli olarak canlı tutulmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi de TSK’nın personel rejiminin yeniden düzenlenmesine ve bu konunun süratle neticeye ulaştırılmasını istemektedir. Askerlik süresinden profesyonel orduya kadar bazı teklif ya da görüşler kamuoyuna yansımakta ve taraflar kendi ideolojik tutum ve duruşlarına göre fikir oluşturmaktadır. Bu kapsamda millet ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, hükümetin sinsi ve gizli emelleri çerçevesinde çekişme alanına itilmekte ve yıpratılmaktadır. Bölücülük tehdidinin ve bölgesel çatışma risklerinin üst düzeyde şekillendiği bugünkü zaman aralığında, Türk ordusunun hırpalanması ve kötü niyetlilerin tacizine maruz bırakılması çok acı ve vahim neticelere neden olabilecektir. Bu olumsuzlukların önüne geçilebilmesi amacıyla, partimiz, yeni bir askerlik sisteminin samimiyetle ve ihtiyaçlara uygun şekilde hayata geçirilmesini arzulamaktadır. Bu itibarla TSK’nın personel rejimi sağlam ve güvenli esaslara bağlanmalı ve artık siyasi gündemin tamamen dışına çıkarılmalıdır. AKP Hükümeti’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’yle işbirliği ve diyalog halinde yapacağı çalışmalar sonucunda, askerlik süresi ve kapsamıyla ilgili belirlenen ihtiyaçların giderilmesi mümkün olabilecektir. Şüphesiz askerlik görevinin ifasında eşitlik ilkesi vazgeçilmez ve asla ikamesi olmayan bir kuraldır. Nitekim Anayasa’nın 10’ncu maddesi herkesi dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşit saymaktadır. Yine Anayasa’nın 72’nci maddesi, vatan hizmetini her Türk vatandaşının hem hakkı hem de ödevi olarak tanımlamakta ve hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceğinin yada getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceğini ifade etmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere, vatan hizmeti hak olduğu gibi her Türk vatandaşının da vecibesidir. Bu durum paralelinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Askerlik Sistemi”yle ilgili teklifleri şu şekildedir: 1 - Askerlik görevi; Anayasa’nın 10’ncu maddesi sınırları içinde kesinlikle herkesin eşitliğine dayanması gereken ve 72’nci maddede tanımlanan vatan hizmetinin bir gereği, milli ve maddi bir yükümlülüğüdür. Öncelikle askerlik süresi ülkemizin savunma ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yeniden belirlenmeli, kısaltılmalı ve hangi meslek, gelir düzeyi veya eğitim seviyesine sahip olunursa olsun bu süre bağlayıcı olmalıdır. Askerliğin milli bir görev olduğu ilkesinden taviz verilmeden, TSK’nın insan gücüne fazla gereksinim duymayacak bir şekilde modernizasyonun yapılması gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz coğrafyada TSK’nın caydırıcı vasfını kaybetmeyeceği şekilde teknolojik imkânlarla donatılması temin edilmelidir. 2 - Bu şartlar altında her Türk vatandaşı görevi, kökeni, mesleği, durumu ne olursa olsun, tam bir eşitlik içinde gerektiğinde silah altına alındığında askerlik hizmetinin yürütülmesini sağlayacak niteliklere kavuşacağı ‘Temel Askerlik Eğitimi’ne tabi tutulmalıdır. 3 – Yükümlülük süresinin temel eğitim aşamasının dışında kalan bölümü için ise iki husus ve alternatif düşünülebilecektir: a – TSK’nın ihtiyacına binaen yükümlülüğün geri kalan kısmını tamamlayacak olanlara kamu görevi ifa ettikleri yaklaşımıyla Devlet Memurları Kanunu’na göre göreve yeni başlayan bir memurun alacağı ücretten aşağı olmamak kaydıyla; aylık maaş ödenmesi ve bu duruma girenlere sivil hayatlarında kamu hizmetine alımda öncelik tanınması esas olmalıdır. Böylelikle fiili askerlik görevinin içinde bulunanlar işinden, ailesini geçindirmekten ve gelirinden mahrum bırakılmayacak; bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyaçları da karşılanabilecektir. b- Ancak temel eğitimden sonra, yükümlülük hizmeti dışında kalacaklardan, kamuoyunu tatmin ederek belirlenecek bir tutar üzerinden bedel alınması hakkaniyeti tesis edebilecektir. 4- Elbette sürekli yurtdışında çalışan vatandaşlarımız bunların dışında tutulmalı ve Türk milletinin güvenliğini temin edecek profesyonel asker sayısı da kendi mecrasında ele alınmalıdır. Bu haliyle vatan hizmetinin yerine getirilmesinde herkes için eşitlik prensibi nispi olarak sağlanacak; parası olanın bedelliden istifade edebileceği, olmayanın da yararlanamayacağı adaletsiz ve insafsız bir süreç ortaya çıkmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin eşit, saygın ve onurlu fertlerden oluştuğuna yürekten inanmaktadır. Vatan hizmetini ise herkesin manevi bir sorumluluğu olarak değerlendirmekte ve millet olmanın doğal ve doğrudan bir sonucu olarak görmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde atılacak her adımın yanında, gösterilecek her iyi niyetin arkasında duracaktır. AKP Hükümeti, TSK’dan elini tamamen çekerek gelişmiş, güçlendirilmiş ve takviye edilmiş Türk ordusunun düşmanlara korku salacağını, dostlara ümit vereceğini ve dış politikada milli bir güç unsuru olarak kullanılacağını unutmaması gerekmektedir. Partimiz gündeme taşıdığı ve askerlik sisteminde reform niteliğinde olan dört maddelik teklifinin somutlaşması ve hayat bulması için her desteği ve katkıyı vermeye hazırdır. Türkiye’nin suni gündemlerden kurtularak ve yapay çatışma alanlarından çıkartılarak asıl meselelere yönelik çözüm üretmesi kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi sonuçsuz ve kısır polemiklere pirim vermeden aziz milletimizin beklentilerini ve taleplerini yüksek sesle dillendirmeyi ne pahasına olursa olsun ısrarla sürdürecektir. |