01.01.2004 - Yeni Yıl Dolayısıyla Yayınladıkları Kutlama Mesajı
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

 

Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin

Yeni Yıl Dolayısıyla Yayınladıkları Mesaj

1 Ocak 2004

Değerli Basın Mensupları,

Büyük Türk milleti için hayal kırıklıklarıyla dolu, beklentilerin karşılanamadığı ve kolay unutulmayacak hataların ülke gündemini işgal ettiği bir yılı geride bırakmış bulunmaktayız.

Hatırlanacağı üzere, milletimiz 2003 yılına büyük ümit ve beklentilerle girmiştir. Çünkü 3 Kasım 2002 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerde, bir partinin tek başına iktidar olmasına yetecek bir tablo ortaya çıkmıştır. Milletimiz uzun yıllardan sonra ilk defa, bir partiye tek başına iktidar olma imkânı vermiştir.

Genel seçimlerden birinci parti olarak çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi, 57. Hükümet döneminde gerçekleştirilen ekonomik reformların meyvesinin alınmaya başladığı bir aşamada iktidar olmuştur. Daha önce koalisyon hükümetlerinde yaşanan uyum problemlerinin tek partili iktidar döneminde olmayacağının düşünülmesi de, 2003 yılına son derece olumlu bir atmosferle girilmesine yol açmıştır.

Ne var ki AKP Hükümeti; yaşanan sıcak gelişmeler karşısındaki acemiliği, devlet yönetimi için hazırlıksızlığı ve stratejik konularda bile “tüccar siyasetçi” yaklaşımları ile milletimizin beklentilerine cevap vermekten uzak kalmış, ortaya koyduğu icraatlar ile hayal kırıklığı yaratmıştır.

Bütün dünyanın gözlerinin coğrafyamız üzerine çevrildiği 2003 yılı, maalesef iktidardaki AKP'nin aceleci, hesapsız, devlet ciddiyetinden uzak ve öngörü yoksunu yaklaşımlarından dolayı adeta bir “kâbus yılı”na dönüşmüştür.

Irak'ta meydana gelen hadiseleri dikkatli bir gözle izleyemeyen, birbirine tamamen zıt beyanlar veren Kabine üyeleriyle şaşkın bir tavır sergileyen, Mehmetçiğin kanı üzerinden dolar pazarlıklarına girişen AKP Hükümeti, ne yazık ki Türkiye'nin ağırlığını anlayamamış, bu ağırlığın gerektirdiği gibi davranamamış ve ülkemizin uluslararası camiadaki saygınlığına da gölge düşürmüştür.

11 subayımızın başına çuval geçirilmesi ayıbını Türk milletine yaşatan hükümet, konuyu örtbas etmeye ve kamuoyuna meselenin önemsiz olduğu izlenimini vermeye çalışmıştır. Bu sınama karşısında sessiz kalınması, daha sonra başka tavizlerin verilmesine yol açmış, ilân edilen kırmızı çizgilerin pembeleşmesine göz yumulmuştur.

Bu gafletin nelere yol açtığının anlaşılması için çok fazla beklemeye gerek kalmamış, iki aşiret reisinin Türkiye'nin bütün uyarılarına rağmen adeta alay edercesine Kürt devleti kurmaya kalkışmaları, yakın zaman önce ülkenin gündemine bomba gibi düşmüştür.

Uzun vadeli, stratejik bakış açısına sahip, derinlikli analizlere dayanmayan politikaların Türkiye'yi nereye getirdiği, nasıl bir çıkmaza sürüklediği bu tablodan rahatlıkla anlaşılmaktadır.

Hükümetin dar vizyonlu ve ufuksuz politikaları, Kıbrıs konusunda da kendini göstermiştir. AB'ye girme uğruna Kıbrıs'ın gözden çıkarılması ve millî kahraman Denktaş'ın hedef tahtasına konulması, devlet ciddiyetinden uzak tavırlar olarak tarihe kaydedilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı gibi önemli makamlarında oturanların, Rum ve Yunan basınında çıkan itiraf niteliğindeki beyanlardan habersiz olduğunu düşünmek mümkün değildir. Eğer söz konusu kişiler bunlardan haberdar değillerse, bir gaflet içerisinde bulundukları ve bazı mekanizmaları iyi çalıtıramadıkları açıktır. Yok haberdar oldukları hâlde çözümsüzlüğün sebebi olarak Denktaş'ı gösteriyorlarsa, o zaman işin arkasında başka hesaplar var demektir ve bu tavrın nasıl adlandırılacağını önümüzdeki yıllar bize gösterecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son bir yıl içinde önce Irak, sonra Kıbrıs, nihayet Gürcistan meselesinde son derece pasif kalması, dış politikada ciddî hatalar yapması, popülist yaklaşımlarla milletimiz ve devletimizin itibarını zedelemesi, 2003 yılının en önemli gündem maddesi olmuştur.

2003 yılınında zihinlerde yer eden iç siyasî gelişmeler de, devletin üniter yapısını ve milletimizin dirliğini tehdit eden bir nitelik arz etmiştir. Üniversiteleri huzursuz eden, PKK'lılara af çıkaran, yerel yönetimlerle ilgili tehlikeli bir yasa tasarısı hazırlayan hükümetin, azınlık ırkçılığı peşinde koşanlara gösterdiği müsamahayı milletin geneline göstermemesi manidardır. Zam isteyen memurları azarlayan, köylüye “Gözünüzü toprak doyursun!” diyen hükümet mensuplarının, halktan oy isterken nasıl vaatlerde bulunduklarını hatırlamalarında fayda vardır.

Büyük vaatlerle iktidara gelen, ama hâlâ vaatlerini yerine getirme konusunda ciddî bir adım atamayan AKP Hükümeti, Türkiye'de dış borcun ve işsizliğin arttığını, memur ve işçinin daha çok ezildiğini gözlerden saklamaya çalışmaktadır. Ancak, market ve dükkân açılışlarında gezen AKP'li bakanların pırıltılı gülümsemelerinin, sadece imaj mühendisliğine yönelik bir taktik olduğu kısa sürede anlaşılacaktır. Çünkü vatandaş perişandır ve güneşi balçıkla sıvamak mümkün değildir.

Nitekim AKP'nin seçim meydanlarındaki en iddialı vaadi olan dokunulmazlıklar konusunda sergilediği ikircikli tutum, toplumun gözünden kaçmamaktadır. Bir turnusol kâğıdı vazifesi görecek olan bu konuda, AKP'nin sözünü tutmak yerine yargıyı suçlamaya girişmesi, sıklıkla delikanlılık vurgusu yapan AKP'nin gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.

Geride bıraktığımız 2003 yılının çok kısa bir değerlendirmesi bile, bu yılın Türkiye için kayıp bir yıl olduğunu ortaya koymaktadır. Açıktır ki bu kayıp, hepimizin kaybıdır. Yeni yıla girerken, bu değerlendirmelerimizin aynı zamanda bir ikaz olduğunu AKP Hükümetine hatırlatıyorum.

Yeni yılın, hem ülkemizi hem de dünyayı, terör ve savaşın korkutucu, çirkin, soğuk yüzünden uzak tutması umudumuzu tekrarlıyorum.

Bu duygu ve düşünceler içinde milletimizin yeni yılını kutluyor, 2004 yılının dünyaya huzur ve barış, yüce Türk milletine refah ve mutluluk getirmesini diliyorum.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı