22.12.2011 - Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin "Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen sözde soykırım iddialarının inkar edilmesine ceza verilmesi tasarısının yasalaşmasıyla" ilgili yaptıkları yazılı basın açıklaması
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
"Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen sözde soykırım iddialarının inkar edilmesine
ceza verilmesi tasarısının yasalaşmasıyla" ilgili yaptıkları yazılı basın açıklaması.
22 Aralık 2011 

Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen sözde Ermeni soykırım iddialarını inkâr edenlere para ve hapis cezası verilmesi yönündeki karar büyük bir skandal ve kara leke olarak tarihe geçmiştir.

Bu ülke tarafından, geçmişte uydurma Ermeni soykırım tezlerinin benimsenmesinden sonra, şimdi de sırayı soykırım yalanının reddini suç sayan ve bunu cezai yaptırıma bağlayan ibretlik yasa teklifinin onaylanması almıştır.

Aynı zamanda ifade ve düşünce özgürlüğüne vurulan bir darbe ve kelepçe olan bu kararın, Batı zihniyetinin gerçek niyet ve tutumunu deşifre etmesi bakımından da son derece manidar olduğu ortadadır.

Hak ve özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayan Fransa’nın, Ermeni lobilerinin oyununa siyasi hesaplar çerçevesinde göz göre göre alet ve mahkûm olması yüzsüzlük ve izansızlıkla aynı anlama gelecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi bu küstah siyasi hükmü nefretle karşılamakta, şiddetle kınamakta ve tüm varlığıyla lanetlemektedir.

Şayet asılsız soykırım iddialarını inkâr edenlere cezai yaptırım kararı bundan sonra Fransa Senatosunda da onaylanırsa, Türkiye ile Fransa arasında tamiri mümkün olmayan bir husumet ve hizip kendisini gösterecektir.

Fransa’nın Türk milletini katliamcı olarak sunma ve gösterme densizliği hiçbir şart altında sıradan ve olağan görülemeyecek bir tavır olarak hatırlanacaktır.

Büyük milletimiz sözde Ermeni soykırım iddiaları etrafında inşa edilen şantaj ve tehdit girişimlerinden artık bıkmış ve bundan da ziyadesiyle usanmış durumdadır.

Olumsuzluklar zincirinin bu son halkası, ülkemizin karşısında kurulan düşmanlık kampının sürekli olarak genişlediğinin ve ilerlediğinin açık bir kanıtıdır.

Bilinmelidir ki, Ermeni açılımı kapsamında AKP Hükümeti’nin tek taraflı boyun eğen siyasi acziyeti, art niyeti ve zafiyeti acı sonuçlarını birer birer vermektedir.

Bu itibarla AKP zihniyeti; gerçekleri karartarak, tarihi hadiseleri çarpıtarak Türkiye’yle hesaplaşmaya çalışan iç ve dış tüm mihrakların değirmenine su taşımış ve ellerine her fırsatta kullanabilecekleri kozlar vermiştir.

Dersim isyanını önleme ve engelleme çabalarına katliam diyen Başbakan ve Hükümeti’nin, sözde soykırım iddialarını boşa çıkarması ve samimiyetle mücadele etmesi esasen mümkün değildir.

Tarihimizi karalamaya, kutlu ecdadımızı katillikle tanımlamaya cüret eden kifayetsizlerin ve bedbahtların amaçlarına ulaşmayacakları herkes tarafından idrak edilmelidir.

Bu çevrelere uygun ortam sağlayan AKP Hükümeti’nin ise içine girdiği bulanık ve sorunlu yolun sonunda hüsran ve hezimet olduğunu bir an olsun unutmaması gerekmektedir.

Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen sözde Ermeni soykırım iddialarını inkar edenlere para ve hapis cezası verilmesi yönündeki rezil karardan sonra, AKP Hükümeti milli gerçeklerimizi ve milletimizin şerefini dikkate alarak meseleye ciddiyetle eğilmeli ve ne gerekiyorsa yapmalıdır.

Bu kapsamda Milliyetçi Hareket Partisi’nin teklif ve alınması gereken yaptırımlarla ilgili görüşleri de şunlardan ibaret olacaktır:

1- Paris Büyükelçimiz, soykırım iddialarını reddedenlere uygulanacak cezai yaptırımın görüşüleceği ikinci aşama olan Fransa Senatosu’nun kararına kadar mutlaka geri çekilmelidir.

2- Ermeni protokolleri Meclis gündeminden tamamen çıkarılmalı ve normalleşme parolası ve yüzleşme adına tarihimizi küçülten görüş ve beyanlardan dolayı AKP özür dilemelidir.

3- Fransa’yla yürütülen siyasi ve ekonomik ilişkiler dondurulmalı ve Fransız şirketlerinin kamu ihalelerine girmeleri mutlaka engellenmelidir.

4- Savunma, havacılık ve sanayi alanındaki ilişkiler, bağlantılar, anlaşmalar gözden geçirilmeli ve zorunluluk arzetmeyenler haricindekiler askıya alınmalıdır.

5- Sözde Ermeni soykırım iddialarının bilimsel gerçekler ışığında sonuçsuz bırakılması için seçkin tarihçilerden oluşacak bir komisyon teşekkül ettirilmeli ve 1915 olaylarının 100. yıldönümüne yönelik hazırlık başlatılmalıdır.

6- Fransa’da yaşayan soydaşlarımızın, gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sarkozy’e karşı oy kullanmaları için lobi çalışması yapılmalı ve sağlanmalıdır.

7- Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen kararın önümüzdeki süreçte Senato’da onaylanmaması için gerekli girişim ve müdahaleler acilen yapılmalıdır.

Bundan böyle yanlış düzeltilmez ve sözde soykırım iddialarıyla ilgili iftiranın neden olduğu kararlardan geri adım atılmazsa Fransa’yla telafisi olmayacak bir sürece girileceği açık ve nettir.

Türk milleti şanlı mazisine hayâsızca yapılan hakaretlere sessiz durmayacak; emperyalist ve sömürgeci heveslerin tacizini, tahrikini ve provokasyonlarını karşılıksız bırakmayacaktır.

Fransa’nın, vatan topraklarımızı hedefine alan 90 yıl önceki işgal ve esaret amaçlarına farklı yol ve yöntemlerle ulaşabilmesi dünya durdukça mümkün olmayacak ve yerli işbirlikçileriyle birlikte her zaman sukutu hayale uğramaktan kurtulamayacaktır.