Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Ülkemiz büyük bir felaketin ve milletimizi acılara boğacak bir saldırının eşiğinden dönmüştür. İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Sütlüce semtinde, Çevik Kuvvet görevlilerini taşıyan bir midibüsün geçişi esnasında, yakınlarda bulunan bir motosiklet üzerine yerleştirilen uzaktan kumandalı bomba düzeneğinin patlatılmasıyla maalesef 15’i polis, birisi sivil vatandaş olmak üzere 16 kişi yaralanmıştır. Tesellimiz bu hain eylemde can kaybımızın olmamasıdır. Türk polisine yönelen bu kirli ve kanlı saldırıyı kınıyor; planlayıcılarının, iştirakçilerinin ve azmettiricilerinin bir an önce yakalanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını bekliyorum. Yaralı polislerimize ise acil şifalar diliyor, hepsine geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum. Bu son hadise, şımaran terör uzantılarının ve pusuda uygun zaman kollayan gözü dönmüş canilerin ellerine geçirdikleri ilk fırsatta kinlerini kusacaklarını göstermiştir. Eylem sahalarını şehirlerimize kadar genişleten terörist saldırganların, sivil hedefler için de zaman ve uygun ortam gözledikleri gelişmelerden ve yaşananlardan anlaşılmaktadır. Nitekim 31 Ekim 2010 gününde İstanbul Taksim’deki canlı bomba acımasızlığıyla, 20 Eylül 2011 tarihinde Ankara Kızılay’da geçekleştirilen bombalı saldırının yüreklerimizi burkan ve endişeye sevk eden ağır sonuçları henüz tazeliğini muhafaza etmektedir. AKP hükümetinin; teröristlerin can suyu, heyecan kaynağı ve teşvik pirimi olması milletimizin büyük badirelere maruz kalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte şehirlerimize bombaların yerleştirildiği PKK’yla Oslo’da yapılan müzakerelerde ortaya çıkmasına rağmen, konuyla ilgili Hükümet cenahından doyurucu ve herkesi teskin edici bir izahat bugüne kadar yapılmamıştır. Bu kapsamda partimiz 18 Eylül 2011 tarihinde, Oslo’daki ihanet masasında dile gelen vahim iddiayı gündeme taşımış ve şu sorunun cevabını muhataplarından duymak istemiştir: “MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombalar hangi şehirlerimizdedir? Bu konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mıdır?” Tarifi olmayan bir tehdide işaret eden bu sorunun cevabı hala verilememiş, üstelik hem sivil vatandaşlarımızın hem de güvenlik kuvvetlerimizin yurdumuzun her köşesinde terör cenderesine maruz kalmasına bile bile göz yumulmuştur. AKP hükümeti, hali hazırda hangi şehirlerimize ve nerelere bomba düzeneklerinin yerleştirildiğini açıklamakla mükelleftir ve bu da boynunun borcudur. Bilinmelidir ki, kanlı terörün şehirlere taşıdığı bombaları öğrenip de gereğini yapmayan ve lazım gelen tedbiri almayan kim varsa, Türk milletinin düşmanı ve ihanetin başıdır. Bu nedenle, milletimizin esenliği, dirliği ve emniyeti için emekli olmuş bir kamu görevlisi tarafından ifşa edilen hususun üzerine en başta Cumhuriyet savcıları olmak üzere herkes gitmelidir. Şayet, bundan sonra şehirlerimizde bomba patlarsa, bugünden alınması gelen önlemleri ihmal eden herkes bunun ortağı ve doğal uzantısı olmaktan kurtulamayacaktır. Bu itibarla AKP hükümeti, bu sis perdesini kaldırmalı, şaibe örtüsünü aralamalı ve şehirlerimize giren bombalarla ilgili acilen açıklama yapmalı ve girişim başlatmalıdır. Türk milletinin güvenliği ve geleceği, hayat ve varlık hakkı tesadüflere bırakılmayacak kadara aziz ve paha biçilmezdir. |