27.04.2003 - Mersin Bozyazı Belediyesi Toplantısında Yapmış Oldukları Konuşma
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin
Mersin Bozyazı Belediyesi Toplantısında Yapmış Oldukları Konuşma
27 Nisan 2003

 

Çok Muhterem Bozyazılılar,

Kıymetli Misafirler,

Sayın Basın Mensupları,

Bugün, Bozyazı ilçemizde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum büyük memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlıyorum.

Öncelikle sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ve onuru ifade ediyorum.

Bu vesileyle, hepinizi, saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bozyazı Belediyemizin dört yıllık çalışmalarının bir envanterini çıkarıp bütün vatandaşlarımızla paylaştığı bu günde, başta değerli belediye başkanımız Gürsel Kavun olmak üzere, bütün belediye meclis üyelerimizi ve çalışanlarını kutluyor, başarılı hizmetlerinin devamını diliyorum.

Bilindiği gibi, belediye hizmetleri, kapsamı ve özellikleri itibariyle doğrudan insana yönelik hizmetlerdir. Ancak, bu hizmetin yerine getirilmesi esnasında insanı insan yapan bütün değerlerin gözetilmesi, korunması ve geliştirilmesi şarttır.

Çevre, tarih, kültür şuurunun bütün boyutlarıyla belediye hizmetleri içerisinde ele alınması, şehir halkının maddi ve manevi anlamda huzur ve mutluluğu bulmaları için esastır.

Bu sebepledir ki, bizim her zaman özellikle vurguladığımız ve bütün belediye başkanlarımızdan ısrarla beklediğimiz hizmetler, insanı insan yapan, milleti millet yapan her hususiyeti, her noktayı görmeleri, bilmeleri ve gereğini yerine getirmeleri olmuştur.

Belediye başkanlarımızdan, insanlarımızın sağlığını koruyacak, hayat standardını ve kalitesini yükseltecek projelere hayat vermelerini, bunu yaparken de yaşadıkları ve hizmet ettikleri şehrin tarihi ve tabiî dokusunu zedelememelerini, mümkün olduğu ölçüde koruyup geliştirmelerini istedik.

Şehirlerimizi adeta bir beton yığınına ve bitmeyen projeler çöplüğüne dördüren, milli servetin ve zaten kıt olan kaynakların heba olmasına yol açan “makyaj ve rant belediyeciliğine” asla itibar etmemelerini istedik.

Çok iyi bilindiği gibi, seçimle gelinen her hizmet ve görev belli bir zaman dilimiyle sınırlıdır. Yetkiyi ve görevi alanlar, kendilerine sağlanan bu fırsatı değerlendirdikleri ölçüde bu hizmet yarışında ve kervanında varolmaya devam edebilirler.

Bu sebeple de bütün seçilmişlerin, seçildikleri andan itibaren görevde geçen her anlarının hesabını iyi tutmaları ve halka bu hesabı vermeye hazır olmaları gerekir.

Dürüst, verimli ve şeffaf bir yönetim anlayışı, neler yaptığını ve yapamadığını halka anlatabilecek, sonuçta siyaseten umduğunu bulamasa bile, doğruluğuna inandığı yolda yürüyecek insanlarla mümkündür.

Kaynaklar ve ihtiyaçlar önceliğini doğru bir şekilde belirleyerek; çalışanları ve içinde yaşadığı şehrin insanlarıyla bütünleşerek yola çıkan belediye başkanları ve yönetimleri de, bu gün Bozyazı’da görüldüğü gibi önemli başarılar sağlamışlardır.

Aziz Bozyazılılar,

Sevgili Vatandaşlarım,

Hizmet edenler gibi, hizmet bekleyenlerin de, hem tarih hem de millet karşısında büyük sorumlulukları bulunmaktadır.

Ne yaldızlı sözler, ne parlak cümleler ve ne de hiçbir zaman yerine getirilmeyecek ölçüde büyük vaadler , sizlere sunulan en ufak bir hizmetten daha önemli ve değerli olmamalıdır. 

Şüphesiz ki, millet iradesini en üstte tutan, demokrasiye inanan ve her zeminde bunu samimi bir şekilde savunan bir anlayışın sahipleri olarak, milletimizin her tercihini büyük bir saygı ile karşılıyor ve her şeyden daha aziz buluyoruz.

Fakat, siyasette deneme-yanılma metodu ile doğruya ulaşma çabaları ne yazık ki, büyük yanılgıları ve maliyetleri beraberinde getirmektedir.

Sonucun ne olacağını az çok bile bile bir de onu deneyelim, bir de bunu deneyelim mantığı ne demokrasi ile ve ne de sorumluluk anlayışı ile örtüşür. Bu tür bir bakış açısı özellikle emanetin ehline verilmesi düsturu ile hiçbir şekilde bağdaşmaz.

Çünkü, bu durum, hepimize ve geleceğimize ait bütün varlık ve değerlerimizin yıpranmasını ve kaybolma tehlikesini ortaya çıkarmaktadır.

Ne yazık ki, deneme yanılma seçimleri ve içi boş vaad yarışı ile gelinen noktada, Türkiye bugün en büyük milli davalarından tavizler vermekte, hem içeride ve hem de dışarıda köşeye sıkıştırılmaya çalışılmaktadır.

Kıbrıs davamızda da yıllardan beri alınan bütün mesafeler, bilgi ve beceriden mahrum kişiler elinde akıl almaz bir şekilde heba edilmektedir.

Mevcut iktidar, daha hâlâ “çözümsüzlük çözüm değildir” sloganıyla oyalanmaktadır.

Ama Rum-Yunan ittifakı Enosis emellerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Bu durumu kabul etmemiz, elbette ki mümkün değildir.

Maalesef, Kuzey Irak’a yönelik kırmızı çizgilerimize ilişkin bütün değerlendirmelerimizde de büyük bir zaafiyet ve vurdum duymazlık sergilenmektedir. Bu gün, bir avuç çapulcu, eşkıya artığı peşmerge karşısında dahi Türk devletinin kararlılığı ve kudreti gösterilememiştir.

İnanıyorum ki, Musul’da, Kerkük’te, Erbil’de yaşayan Türkmen kardeşlerimize Türk devletinin güçlü elini uzatmaktan aciz olan bu iktidar zihniyetini tarih ve millet affetmeyecektir.

Ama insanlarımızın maneviyatı üzerinden siyaset yapma, değerlerini çatışma alanında bırakarak iç siyasette manevra alanı bulmak peşinde olan bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Bilinmelidir ki, milli iradenin, millilik vasfı ve karakteri emanete talip olanlardan en ehil ve layık olanını seçmekle ve ona destek olmakla yükselir ve kesinlik kazanır.

Keza, demokrasinin erdemi de, bilginin, başarının, toplumsal menfaatlerin ve en önemlisi erdemin gözetilmesiyle tezahür eder.

Unutulmamalı ki, Cumhuriyetimize de, milli egemenliğimize de sahip çıkılması için yapılması gerekenler bellidir.

İktidarın görevi, milletimizin duyarlılıklarıyla oynamak değil, onlara yeni tartışma ve kamplaşmalara yol açmadan çözüm bulmaktır.

Hiç kimse, işine geldiğinde devlet sorumluluğunun arkasına, işine geldiğinde de milletin arkasına saklanmasın.

Yine, hiç kimse millî irade ve egemenliği kendi çıkar ve amaçları için yanlış yorumlamaya ve çarpıtmaya kalkışmasın.

Türkiyemizin millî onurunu ve hassasiyetlerini koruyamayanların millî egemenlik kabadayılığı halkı kandırmaktan ibarettir.

Kısacası, milli egemenliğe sahip çıkanlar millî onurumuza ve çıkarlarımıza da sahip çıkmak zorundadır.

Bu duygu ve düşüncelerle, bir kez daha başta değerli Başkanımız olmak üzere bütün Bozyazı Belediyesi mensuplarını kutluyorum.

Bu vesileyle muhterem Bozyazı halkına da saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.

Hepiniz sağolun, var olun. Yüce Allah’a emanet olun.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı