Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Kemer Belediyesi tarafından düzenlenen Temel Atma Töreninde yapmış oldukları konuşma.9 Haziran2012
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Kemer Belediyesi tarafından düzenlenen Temel Atma Töreninde
yapmış oldukları konuşma.
9 Haziran 2012

 

Aziz Vatandaşlarım,

Muhterem Kemerliler,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Sayın Basın Mensupları,

Hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Antalya’nın bu güzel ilçesinde bulunmaktan ve sizlerle bir araya gelmekten bahtiyarlık duyuyorum.

Buraya hem siz kıymetli Kemerli kardeşlerimi görmeye, hem de Kemer Belediyemizin yaptırdığı eserlerin açılışını ve bazılarının da temelini atmaya gelmiş bulunuyoruz.

Kemer Mustafa Minta Parkı’nın ve Taş Fabrikası’nın hepinize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Kemer’in talihini değiştiren, görünümünü güzelleştiren ve çalışmalarıyla yerel yönetimlerdeki başarılı isimlerimizden birisi olan Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Gül Bey’e, belediye meclis üyelerine ve her kademedeki belediye çalışanına huzurlarınızda teşekkürlerimi iletiyorum.

Partimizin başta ilçe başkanı olmak üzere, yönetimde bulunan tüm dava arkadaşlarıma da sergiledikleri çaba ve yaptıkları çalışmalardan dolayı takdirlerimi sunuyorum.

Dünyanın değişik ülkelerinden gelen ziyaretçileri, yerli ya da yabancı turistleri ağırlayan Kemer’in, gün geçtikçe bulunduğu yerden daha da üst seviyelere çıktığını biliyor ve yakından takip ediyorum.

Akdeniz’in bu güzel köşesinin, sıcacık bu turizm cennetinin çehresini değiştiren; sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesini hedefleyen Belediye Başkanımızı ve mesai arkadaşlarını içtenlikle kutluyorum.

Değerli Vatandaşlarım,

Kemer turizmin marka ismidir.

Bu güzel ilçemiz dünyanın gündemindedir; kültürleri, inançları ve ülkeleri buluşturan bir cesamettedir.

Kumuyla, deniziyle, misafirperverliğiyle, ikram ve hizmetleriyle Türk milletinin en iyi temsil edildiği yerlerden birisi kuşkusuz Kemer’dir.

Kemer’de sıkılacak samimi bir elin, mesela Rusya’da bir karşılığı olacaktır.

Kemer’den atılacak bir adımın Finlandiya’dan sesi duyulacaktır.

Veya Kemer’den gösterilecek yakınlığın Danimarka’dan, Hollanda’dan, Almanya’dan mutlaka cevabı görülecektir.

Böylesi güzide vatan beldeleri kültür ve medeniyetlerin kesiştiği kavşak noktasıdır.

Kemerli kardeşim ilgisiyle, insani değerleriyle, dostane davranış ve yardımıyla yabancı kültürlerin buluşma mekânında, Türk milletinin değerlerini temsil ederken aynı zamanda da tanıtmaktadır.

Güneşten daha sıcak kalbinizle, denizden daha derin yüreğinizle Kemer’i geliştirip, Kemer’i daha yüksek zirvelere taşıma konusunda irade gösteriyorsunuz.

Bu bile başlıbaşına Kemerli vatandaşlarımın anlatımı hiç bitmeyecek bir başarı öyküsüdür.

Kemer’e yabancı olarak gelen, ama daha sonra buraya tutulan, burayı benimseyen ve sevgisiyle büyülenen onbinlerce, hatta yüzbinlerce turistin doğal bir Kemer gönüllüsü olduğu tartışmasızdır.

En iyi tanıtım sevgi, yakınlık ve ilgi göstermektir.

Sırf çevre ve tabiat şartlarının güzelliğiyle daha fazla yabancı ziyaretçinin gelmesi bir aşamadan sonra mümkün değildir.

Hizmetlerdeki kalite düzeyi, karşılıklı münasebetlerdeki nezaket ve diyaloglardaki saygı buranın sürdürülebilir bir cazibe merkezi olmasına büyük katkılar sağlayacaktır.

Bildiğiniz gibi, insan sevildiği, bilindiği ve bildiği yeri önceliğine almaktadır.

Bu bacasız sanayi olan turizmde de böyledir.

Bu itibarla daha çok turistin gelmesi, daha çok döviz girişi ve ülkemizin daha çok tanıtımı anlamına gelir ki, bunların önemi de şüphesiz çok fazladır.

Kemer’e yurdumuzun dört bir yanından gelen kardeşlerimiz de böylelikle geçimlerini sağlayabilecekler, yuvalarını kurabilecekler ve kendi geleceklerinin yolunu çizebileceklerdir.

Yerli veya yabancı olsun, hiçbir turisti “nasıl olsa bir daha gelmez diyerek” ekonomik ve insani olarak zarara sokmaya çalışmak, hatta bunu akıllardan geçirmek en başta büyük milletimizin erdem ve değerleriyle asla bağdaşmayacaktır.

Buraya geçici olarak gelen herkes bu güzel ilçemizde misafirdir.

Türk kültüründe misafirin el üstünde tutulduğu hepimizce bilinmektedir.

Bu nedenle turizmin gelişmesi, daha çok iş ve aş üretmesi doğa ve tesis güzellikleri olduğu kadar, insan davranış ve yaklaşımlarıyla doğru orantılıdır.

Kemerli kardeşlerimin, bunların farkında olduğunu biliyorum.

Ayrıca Kemer esnafının turizmin yapısal özelliklerinden kaynaklanan sorunları olduğunun da farkındayım.

Ekonomik zorluklar birikiyor, üst üste yığılıyor; görüyorum.

Eskisi gibi dükkânlara giren çıkanın, alış veriş yapan sayısının istenilen düzeyde olmadığını da sizler yaşayarak biliyorsunuz.

Kiraların ödenmesinde bile sıkıntılar vardır.

Kemer aslında kendi ayakları üstünde durmaktadır.

Güçlüklerin üstesinden gelmek için çırpınmaktadır.

Doğulusu batılısı, kuzeylisi güneylisi burayı kendisine umut hanesi yapmıştır.

Kardeşlikten geri adım atmayı Kemer’de kimse aklına dahi getirmemiştir.

Burada herkes işinin, ekmeğinin ve hayallerinin peşine düşmüştür.

Daha çok çalışmak, daha iyi hizmet sunmak, daha fazla turizme destek olmak için işin bir ucundan tutmuştur.

Kemer’in soluk alması bunun içindir.

Bu güzel ilçemizin kardeşlik Kemer’iyle bağlanması buna dayanmaktadır.

Var olan ekonomik sorunlar da inşallah çözülecektir.

Biz kimseyi ayırmadan, yöresine ve kökenine bakmadan, herkesi Cenab-ı Allah’ın bir emaneti kabul ederek kucaklayacağız ve elimizden gelen yardımı gücümüz nispetinde göstereceğiz.

Mardinlisi’de bizden, Tekirdağlısı’da.

Kayserilisi’de bizden, Diyarbakırlısı’da.

Ankaralısı’da biziz, Ağrılısı’da bizim bir parçamız.

Çünkü biz hepimiz büyük bir ailenin mensuplarıyız.

Çünkü biz Türk milletiyiz.

Ben burada, Kemer Belediyemizin başarılı ve takdire şayan çalışmalarında, daha önceki gibi, herkesi bir ve eşit görerek bu güzel vatan köşesini daha da güçlendirip; barış, huzur ve istikrar için örnek bir yer yapmasını temenni ediyor, bunu bekliyorum.

Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Gül Bey’in; Kemer’i tümüyle sararak, her eve girerek, her gönlü kazanarak, her eli tutarak, her derdi paylaşarak ve her yaraya merhem olarak burayı küreye taşıyacağına ve Akdeniz’in üzerinden Üç Hilal feneriyle çevreyi aydınlatacağına inanıyor, kendisine güveniyorum.

Bu duygularla konuşmama son verirken; aziz vatandaşlarımı ve değerli dava arkadaşlarımı en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyor, işlerinde bereket, hanelerinde daimi huzur diliyorum.

Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Ne Mutlu Türküm diyene.