Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Bin aydan daha hayırlı olduğu yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de müjdelenen mübarek Kadir Gecesi’ne kavuşmuş bulunmaktayız. Manevi lütuf ve bereket kapılarının ardına kadar açık olduğu bu müstesna ve muazzez Gece’nin, yolumuzu ve ruhumuzu hidayet ışığıyla buluşturması en büyük dileğimdir. Rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan ayının içinde dualarla karşıladığımız Kadir Gecesi hepimiz açısından vazgeçilmez önem ve değerdedir. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bu kutlu Gece’de inmeye başlamış ve yeryüzü böylelikle ilahi nimet ve nurla taltif edilmiştir. Bundan dolayıdır ki, Kadir Gecesi esenlik, huzur ve müjdelerle dolu manevi bir zamanın adı ve mesajıdır. Bu itibarla umutsuzluğa, bezginliğe ve karamsarlığa tüm kapılar sürgülü ve tüm gönüller mesafelidir. Ancak bu hikmet dolu kutsal günleri ve geceleri yaşadığımız şu günlerde, Türk-İslam âleminin üzerinde dolaşan musibetler, kanlı tezgâhlar ve insanlıkla izah edilemeyecek mezalimler hepimizi derinden yaralamaktadır. Bilhassa İslam coğrafyasının içinde bocaladığı istikrarsızlık döngüsü ve kaos ortamı gerçekten de kaygı verici bir boyuta ulaşmıştır. Dünyanın her tarafı Müslümanların çektiği ıstıraplara, yüz yüze kaldıkları zorbalıklara sahne olmaktadır. Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslümanlara yönelik işlenen suç ve yapılan saldırılar bunlardan birisidir. Doğu Türkistan’ın Uygur Özerk Bölgesi’nde son günlerde iyice artan baskılar ve vahşilikler bunlar arasındadır. Müslüman Uygur Türklerinin oruç tutmalarını engellemek amacıyla uygulanan şiddet ve yasaklamalar insanlığın hiçbir değeriyle uzaktan yakından bağdaşmamaktadır. Diğer taraftan Batı Trakya’da Müslüman Türk azınlığına karşı ırkçı ve asimilasyoncu tahammülsüzlük her geçen gün dozunu ve seviyesini maalesef arttırmaktadır. Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne geçtiğimiz günlerde yapılan kalleş ve vicdansız saldırılar bu sürecin acı verici bir sonucudur. Komşu coğrafyalarda Türkmenlerin çektiği sıkıntı, Somali’de bitmeyen dram, Filistin’in gözyaşları, Afganistan’daki facialar, Pakistan’daki sıkıntılar ve Müslümanların her tarafta çektiği azap, yoksulluk ve çileler büyük bir manevi külfet olarak hepimizin omuzlarına yeni sorumluluklar yüklemektedir. Bu itibarla Türk-İslam âleminde yeni bir nefese, yeni bir dayanışmaya, yeni bir heyecana ve yeniden bir dirilişe fazlasıyla ihtiyaç bulunmaktadır. Temennim mübarek Kadir Gecesi’nin bunun için bir eşik ve vesile olmasıdır. Ayrıca bölücü terörün hain ve menfur eylemlerini yoğunlaştırdığı ülkemizde de; birliğimizin, beraberliğimizin ve gelecek umutlarımızın sakatlanmaması için herkes duyarlı ve hassas hareket etmeli, fırsatçıların ağır ve yıkıcı tahriklerine karşı çok dikkat etmelidir. Barışın, kardeşliğin ve güzelliğin öğütlendiği; dostluğun, merhametin ve muhabbetin övüldüğü; ayrılığın, nifakın, dargınlığın ve küslüğün reddedildiği kutlu dinimizin buyruklarında ihtiyacımız olan manevi tılsımın varlığı hepimiz için ilahi nimettir. Bu ihsana bütünüyle nüfuz ederek bin yıllık kardeşliğin kuvvetleneceğini, Türk milletinin kendi kültür ve inanç köklerinden aldığı destekle belini doğrultabileceğini canı gönülden biliyor ve inanıyorum. Bu düşüncelerle aziz milletimizin ve Türk-İslam âleminin mübarek Kadir Gecesi’ni içtenlikle kutluyor, aşkla kaldırılan ellerin ve adanmışlıkla çarpan kalplerin eşliğinde yapılan duaların kabul görmesini içtenlikle niyaz ediyorum.
|