Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Etimesgut Belediyesi Şehir Meydanı Açılış Töreni’nde yapmış oldukları konuşma. 14 Eylül 2012
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Etimesgut Belediyesi Şehir Meydanı Açılış Töreni’nde yapmış oldukları konuşma.
14 Eylül 2012

 

Muhterem Misafirler,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Kıymetli Etimesgutlu Kardeşlerim,

Sayın Basın Mensupları,

Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Sizlerle bir arada olmaktan ve Etimesgut Belediyemizin başarılı ve takdire şayan eserlerinin açılışını yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Bugün, Selçuklu mimarisiyle inşa edilen 60 bin kişi kapasiteli ‘Şehir Meydanı’nı Etimesgutlu kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz.

Burada resmi tören ve bayramlar, fuar, konser, miting, kermes gibi organizasyonlar düzenlenecek, gönüller ve eller bu meydanda kaynaşacaktır.

Çok şükür Etimesgut Belediyemiz var gücüyle çalışmakta, bu güzel ilçemize samimiyet ve fedakârlıkla hizmet kazandırmaktadır.

Etimesgut’u her gelişimde daha ilerlemiş, daha gelişmiş ve daha mamur bir hale gelmiş olduğunu görüyor, bundan da oldukça kıvanç duyuyorum.

Başarılı, çalışkan ve dürüst belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini gösteren Belediye Başkanımız Sayın Enver Demirel Bey’i huzurlarınızda kutluyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin mahalli idarelerdeki vizyonu Etimesgut’ta idrak ve ispat edilmiş; insanımızla yatırımlar ve eserler kısa aralıklarla çok şükür buluşturulmuştur.

Baskılara aldırmadan, iktidar tahrik ve tuzaklarına kapılmadan Etimesgut Belediyesi yatırımlarını hayata geçirmiş, hizmetlerini kimseyi ayırmadan sunmuştur.

Partimizin Etimesgut ilçe başkanı ve değerli yöneticileri de, vatan ve millet şuuruyla hareket ederek, ulvi bir fikriyatın hizmetkârları olduklarını unutmadan Etimesgut’un büyümesi, sorunlarından arınması için mücadele etmişler, sorumluluk almışlar ve ter akıtmışlardır.

Bundan dolayı hem ilçe başkanımızı hem de her kademedeki dava arkadaşlarımı tebrik ediyor, başarılı çalışmalarını artırarak sürdürmelerini istiyorum.

Ayrıca belediye meclis üyesi olarak görevlerini üstün bir adanmışlıkla yapan arkadaşlarıma ve tüm belediye çalışanlarına da teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

 

Değerli Etimesgutlu Kardeşlerim,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Bugün aynı zamanda, 9.Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali de başlamaktadır.

Toplum hayatında gelenek, görenek ve adetlerin en güzel yansıdığı ve ortaya çıktığı ortamlar çeşitli törenler, festivaller ve kutlama günleridir.

Kültürün en önemli parçaları olan bu sosyal normlar; hayatımızı tanzim ettiği gibi, toplumsal denge ve uyumu da sağlamaktadır.

Bu itibarla milli kültürümüzün muhteviyatını, geride kalmış muhtelif yanlarını daha çok tanıtan ve yayan böylesi festivallere çok önem verilmeli ve mutlaka sahip çıkılmalıdır.

Bildiğiniz gibi bu Festival Afyonkarahisar’da 25 Mehmedimizin hayatına mal olan elim patlamadan dolayı bir hafta ertelenmiştir.

Bu son derece yerinde ve doğru bir karardır.

Zira Milliyetçi Hareket Partisi’nin yönetimi altında bulunan bir belediyenin müşterek acılara tercüman olması ve içtenlikle de paylaşması hem siyasetimizin hem de ilkelerimizin bir gereğidir.

Afyonkarahisar’daki vahim patlama hepimizi çok olumsuz etkilemiş, hepimizi hüzne gömmüştür.

Öncelikle, bu patlamanın kaza mı sabotaj mı olduğu konusunda görüş ayrılıklarıyla zaman geçirmektense tüm ihtimalleri hesaba katacak titiz bir çalışma ve inceleme sürecine ihtiyaç bulunmaktadır.

Peşin açıklamalardan kaçınarak, kamuoyuna yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmemelidir.

Herkes patlamaya neden olan bir nedenin ipinden tutarken, 25 evladımızın kimliklerinin tespiti maksadıyla hala DNA çalışmaları devam etmektedir.

Bu acı ve dayanılmaz bir durumdur.

Anaların, babaların, bacıların, gelinlerin ve kardeşlerin tedirgin ve endişeli bekleyişleri devam etmektedir.

Şehit yakınlarımız, son görevlerini ifa etmek için yavrularının aziz naaşlarını beklemektedir.

Böylesi bir ortamda, meraklı bir askerin ihmali diyerek patlamayı bir kişiye yıkmanın ve işin içinden sıyrılma hazırlıklarının devlet yönetme ve iktidar olma sorumluluklarıyla bağdaşmadığı da ortadadır.

Diğer yandan sabotaj iddialarına bel bağlayarak kafaların bulanmasına ve kaygıların artmasına yol açan siyasi zihniyetlerin doğru ve tutarlı bir güzergâhta olmadıklarını ifade etmeliyim.

Afyonkarahisar’daki patlamada tüm ihtimaller göz önüne alınmalı, adli ve idari soruşturma tamamlanarak aziz milletimizle paylaşılmalıdır.

Ve sorumlu her kim ya da kimlerse mutlaka hesap vermelidir.

Bu vesileyle Afyonkarahisar’da şehit düşen evlatlarımıza, son günlerde terör saldırılarıyla hayatlarını kaybeden asker ve polislerimize Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.

Saygıdeğer ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileklerimi tekrarlıyorum.

 

Değerli Misafirler,

Biz ortak sevinçlerimizle olduğu kadar kayıp ve kederlerimizle de bir olduk, beraberlik havasını soluduk.

Şemdinli’de toprağa düşen evladımızın Fatiha’sı Edirne’de okundukça, Beytüşşebap’ta vurulan kahramanımızın yası Trabzon’da tutuldukça ve Afyonkarahisar’da son nefesini salâvatla veren kardeşimizin duası Yozgat’ta yapıldıkça Allah’ın izniyle bizi kimse yenemeyecek, kimse teslim alamayacaktır.

Ahlaki ve manevi değerlerimizle, milli ve estetik hasletlerimizle, tarih ve kültür kaynaklarımızla yaşayan ve daima yaşayacak olan kutlu millet varlığını savunduk, sahiplendik ve mensubu olmaktan şeref duyduk.

Milleti ayrılmaz bir bütün gördük, insanımızın kardeş olduğunu bildik ve aynı kader çizgisinin hepimizi kuşattığını aklımızdan hiç çıkarmadık, çıkarmaya da niyetli değiliz.

Biliyoruz ki, bu mukaddes vatan coğrafyasında birlikte yaşamaktan başka çaremiz yoktur.

Son yurdumuzda Türk milletini ayakta tutmaktan başka makul ve meşru bir seçeneğimiz bulunmamaktadır.

Tarihimiz bunu gerektirmekte, ecdadımızın muhterem emanetleri bunu şart koşmaktadır.

Ne olursa olun, fitnenin galibiyetine müsaade etmemeliyiz, etmeyeceğiz.

Kanla, şehitle çözülmeyi dayatmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz, kardeşlik yolundan ayrılmayacağız.

Aslından ve anlamından koparılan demokrasi, özgürlük, eşitlik ve barış sözleriyle aramıza hendek açmaya, önümüze kuyu kazmaya çalışanlara dün 91.yıldönümünü kutladığımız Sakarya Meydan Muharebesi ruhuyla cevap vereceğiz ve bundan da yorulmayacağız.

Bu itibarla köksüz ve kimliksiz kiralık terör çetesinin mayınla, bombayla ve provokasyonla sonuç alması mümkün değildir.

Bölücülüğe destek çıkanların, katilleri kucaklayarak himaye edenlerin, terör baronlarının, yıkım ve çöküş müdavimlerinin, kan işportacılarının başarı şansı yoktur, asla da olmayacaktır.

Bunu sizlerden aldığım güç ve inançla söylüyorum.

Bunları sizlere güvenerek, milli vicdanlarınızın kudretine itibar ederek ifade ediyorum.

Etimesgut var olduğu müddetçe, milliyetçi ve vatansever Seymenler başkent Ankara’ya sahip çıktığı sürece Türkiye Cumhuriyeti yaşayacak, Türk milleti ebediyete kadar inşallah var olacaktır.

 

Muhterem Misafirler,

Değerli Etimesgutlu Hemşerilerim,

Ülkemizde ve komşu coğrafyalardaki siyasi ve sosyal iklim her geçen gün daha da bozulmaktadır.

ABD’de gösterime giren bir filmde Peygamber efendimize hakaret içeren ifadelerin bulunması Libya’dan Yemen’e kadar Ortadoğu’yu bir kez daha karıştırmış ve kana bulamıştır.

11 Eylül günü, Libya’nın Bingazi kentinde düzenlenen bir saldırıda ABD’nin Trablus büyükelçisi ile 3 diplomatı katledilmiştir.

Kimden gelirse gelsin bu terör saldırısını şiddetle kınıyorum.

Ne var ki İslam karşıtı hasmane eğilimleri, yüce Peygamberimize belirli aralıklarla yapılan hakaretleri ve bunların taraflarını lanetliyorum.

Peygamber efendimizi hedefine alan ve saldırgan bir tutum izleyen Haçlı kampanyası, Müslüman âleminde yeni bir tezgâhın içinde ve hedefindedir.

Buna dikkat etmek ve kışkırtmamalara gelmeyerek soğukkanlılığı korumak gerekmektedir.

Peygamberimize yönelik küçük düşürücü söz ya da benzetmeler tıpkı bumerang gibi önce sahibini vuracaktır.

Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş efendimize hakaret kesinlikle ifade özgürlüğü veya temel insan hakları bağlamında izah edilemeyecektir.

Açıktır ki, Peygamberimize farklı vasıtalarla yapılan saldırılar, öncelikle Müslümanlara ve İslam dinine duyulan derin düşmanlık tortularının eseri ve sonucudur.

Bölgemizden başlayarak halka halka medeniyetler ve dinler cepheleşmesini dünyanın her köşesine yaymaya çalışanlar büyük bir yanlış ve aymazlığın içindedir.

Bu itibarla yeni bir çatışma ve kaos dalgasının doğmaması için herkes hassas ve duyarlı olmalıdır.

Kaldı ki yeni bir gerilim sürecini, kapışma ve sert kutuplaşma dinamiklerini ne bölge insanının ne de yorgun yerkürenin taşıma ve göğüsleme ihtimali vardır.

Etimesgut’tan, Peygamberimize hakaret eden filmi, yapımcılarını kınıyor; yangın büyümeden hatalarından dönerek özür dilemelerini beklediğimizi duyurmak istiyorum.

Bu duygularla konuşmama son vermeden önce 9.Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali’nin güzellikler içinde geçmesini temenni ediyorum.

Açılışını yaptığımız Şehir Meydanı’nın Etimesgutlu kardeşlerime hayırlı olmasını diliyor; fikir, sanat, beraberlik ve kucaklaşma ışığının hiç sönmediği şenlik alanı olmasını niyaz ediyorum.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Ne Mutlu Türküm diyene.