Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 74. Vefat Yıldönümü
münasebetiyle yayınladıkları anma mesajı.
10 Kasım 2012

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü 74. vefat yıldönümünde saygı ve özlemle yâd ediyoruz.

Dünyaya gözlerini Selanik’te açan ve daha sonra vatan topraklarının umut meşalesi olarak Türk milletinin önüne düşen bu büyük komutan, devlet ve siyaset insanının hatıraları hepimizin emanetindedir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk; muhteviyatlı fikirleriyle, hayata geçirdiği eserleriyle ve milletimize bıraktığı milli ve manevi miraslarıyla gönlümüzde ilelebet payidar kalacaktır.

Onun en belirgin vasfı meşruiyete bağlılığı, Türk milletine duyduğu sevgi ve sadakatidir.

Bununla birlikte Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihine yön ve yol çizen eşsiz isimlerden birisi olarak milletimizin iftiharları arasında yer almıştır.

Kendisinin önem, değer ve büyüklüğü; karşısına dikilen güçlüklerle mücadele ederken göstermiş olduğu irade, cesaret, kararlılık ve enerjide gizlidir.

Türkiye’yi önce kurtaran, sonra yeni baştan kuran ve arkasından her alanda kurtuluşu için bizzat kafa yoran ve hayatı boyunca da emek sarfeden bu milli şahsiyetimize çok şey borçlu olduğumuz tartışmasızdır.

Gazi Mustafa Kemal her şeyden önce inanmış bir Türk milliyetçisi olarak milletimizi parlak bir geleceğe götürme ülkü ve amacından asla ayrılmamış ve bundan da vazgeçmemiştir.

İçinden çıktığı milletini gelişmiş, güçlenmiş ve kudretli bir aşamaya taşımak için her gayret ve çabayı sergilemiştir.

57 yıllık kısa hayatının içine zaferleri, başarıları, yenilikleri, reformları ve köklü değişiklikleri sığdıran bu büyük insan Türk milletine duyduğu derin sevgi ve bağlılıkla karanlığı yarmış, aynı zamanda imkânsız denilen ne varsa üstesinden gelmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca Türkiye’nin kaderini tayin etmekle iktifa etmemiş, mazlum milletlere ve emperyalizme karşı direnen toplumlara da heyecan ve ilham kaynağı haline gelmiştir.

Kendisi, geri kalmışlığın içine gömülen uyuşuk, atıl, hareketsiz ve sinmiş millet ya da toplumlara Anadolu coğrafyasından yükselen ses ve ışık dalgası olmuştur.

Gazi Mustafa Kemal geleceğe ümit, esarete karşı sur, geriliğe engel, bağımsızlığa ve demokrasiye çağrı, milletin kendi kaderini tek güç olarak tayin etmesine yaldızlı davettir.

Her fani gibi 74 yıl önce ebediyete intikal etmiş, ama manevi varlığı, düşünceleri ve kutlu vasiyeti tertemiz millet vicdanında bayrak gibi dalgalanmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal’in en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyet’i farklı yöntemlerle yıkılmak ve parçalanmak isteniyorsa da, bu emanetin asıl varisi olan Türk milleti buna inşallah izin vermeyecektir.

Bilhassa TBMM’nde görüşülmekte olan Büyükşehir Kanun Tasarısı, Aziz Atatürk’ün bıraktığı hatıraların inkârı, Cumhuriyet’in devamlılığına darbe ve milli devlet yapımıza düpedüz mütecaviz bir tavır olarak dikkat çekmektedir.

Milli olan kavram ve kurumlara ileri düzeyde alerji duyan bugünkü köksüz ve kimliksiz zihniyetin, aldığı millet vekâletini layıkıyla yerine getirmediği ve Türkiye’yi içerden eritmek için elinden ne geliyorsa yaptığı bariz olarak fark edilmektedir.

Milli bayramları sabote eden yönetim anlayışının, 10 Kasım Anma törenlerine de soğuk ve mesafeli yaklaşması elbette taşıdığı art niyeti göstermesi bakımından son derece anlamlıdır.

Şurası unutulmamalıdır ki, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin gönlünde fikir ve eserleriyle her daim var olacaktır.

Bu duygularla vefatının 74. seneyi devriyesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şükran ve minnetle anıyor, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.