Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışının 94’ncü yıldönümünü gururla, ama bir o kadar da buruk bir ruh haliyle karşılamış bulunuyoruz. 11 Mayıs 2013 günü Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki vahşi saldırı sonucunda hayatlarını kaybeden 52 insanımızın derin acısı bu yıl ki kutlamaların canlılığını ve heyecanını gölgeleyen en önemli nedenlerin başında gelmiştir. Ama ne olursa olsun, Türk milleti böylesi kirli ve kanlı provokasyonlara teslim olmayacak kadar kendinden emin ve şuurlu, hesapları boşa çıkaracak kadar da güçlü ve dirayetlidir. Üzerinde yaşadığımız son yurdumuzu kavgaya ve karanlığa mahkûm etmek isteyen ölüm makineleri ve her neviden saldırgan emeller elbette amaçlarına ulaşamayacaklar, elbette sinsi niyetlerine erişemeyeceklerdir. Türk milleti bozguncuların, sicili bozuk gafillerin ve insanlığını canilik pazarında bozdurmuş olan bedbahtların fazlasıyla farkında ve bilincindedir. Bu itibarla hiçbir saldırı ve komplo belini doğrultamayacak ve muzaffer olamayacaktır. Bunun en başta gelen teminatı ise 94 yıldır iftiharla ve hürmetle milli vicdanlarda taşınan 19 Mayıs ruhunun geçilemez ve yenilemez özelliğinden alınan ilhamdır. Türk milletinin bağımsızlığını ve hayat haklarını gasp ve imha etmeye çalışan mihraklar için 19 Mayıs, hüsran ve mağlubiyetle bitecek sürecin ilk adımı ve ilk hareketidir. Samsun’dan yola çıkan milli mücadele kararlılığı; Amasya’da milletin azim ve kararını ilan etmiş, Erzurum’da vatanın bir bütün olduğunu ve parçalanamayacağını duyurmuş, Sivas’ta manda ve himayeyi reddederek Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni kurmuştur. Hiç şüphesiz 19 Mayıs; zulme boyun eğmeyen, zalime diz çökmeyen, esarete ön iliklemeyen, teslimiyete prim vermeyen Türk milletinin ve sinesinden yetiştirdiği milliyetçi kahramanların eseri ve emanetidir. Aynı zamanda bu kutlu tarih Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş, Türk milletinin de kurtuluş müjdesidir. 19 Mayıs emperyalizmin zincirine, zindanına ve zulmetine karşı Hakk’ın, hidayetin, meşruiyetin, ahlakın, inancın ve mübarek bir direncin en kalıcı ve kesif cevabıdır. Hiçbir zaman tutsak yaşamamış, bağımlı ve güdümlü halde de bulunmamış Türk milleti, kendi kaderine bizzat kendisi sahip çıkarak destansı bir itiraz ve doğruluşla yedi düvelin karşısına dikilmiştir. Ne hazindir ki, bu hayranlık verici mücadele ruhunu sorgulamaya, silikleştirmeye ve sulandırmaya çalışanlar 94 yıl önceki işgalci heveslerle aynı kareye düştüklerini göremeyecek kadar gerçeklerden kopmuşlardır. Milli bayramları kutlama konusunda sudan bahaneler üretmenin yanı sıra yapay nitelikli zorluk ve engel çıkaranlar, en başta Türk milletinin tarihi miraslarını önemsiz ve sıradan görecek kadar da ölçüyü kaçırdıklarını iyi bilmelidirler. Her zaman köleliği reddeden, acizliği ve baskıyı kabullenmeyen aziz milletimizin 19 Mayıs’ın derin manasına ve mesajına sahip çıkarak, fitneyi ve bölünmeyi kılavuz olarak seçenlere fırsat tanımayacağına inanıyorum. 94 yıl önceki tehdit ve tehlikelerin bir benzerine şahit olduğumuz şu günlerde, Türk gençliğinin de duyarlı, hassas, uyanık ve sorumlu hareket edeceğine itimadım ve ümidim tamdır. Bu düşüncelerle sevgili gençlerin ve aziz milletimin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadele döneminin tüm kahramanlarına ve aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, hepsini minnet ve şükranla yâd ediyorum. |