Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
Kurban Bayramı nedeniyle yayınladıkları kutlama mesajı.
14 Ekim 2013

Birlik ve beraberliğe, yardımlaşma ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde mübarek Kurban Bayramı’nı karşılamanın manevi haz ve heyecanını yaşıyoruz.

İnsanımızın biraz üzgün, biraz yorgun, biraz yılgın, ama fazlasıyla da kaygılı ve tedirgin olduğu bugünkü zaman aralığında Yüce Allah’a manen yaklaşmanın arayış ve beklentisiyle bayram günlerini idrak edeceğiz.

Bayramlar milli ve manevi değerlerin pekişmesine, dini şuur ve duygunun gelişmesine, sevgi ve saygı ruhunun güçlenmesine önemli oranda katkı veren, destek sağlayan müstesna ve muazzez günlerdir.

İhtilaf ve tefrikaların azalması, çekişme ve çekememezliklerin zayıflaması, kavga ve küslüklerin bitirilmesi bayramın barış ve kardeşlik mesajlarına doğrudan bağlıdır.

Her bayram kırılan kalpleri tekrar kazanmak, burkulan yürekleri yeniden onarmak için bir fırsat olmanın yanında; anlamak, anlaşmak, dinlemek ve dokunmak için de eşsiz bir imkan sunmaktadır.

Eş, dost, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaretiyle paylaşmanın ve kavuşmanın güzellikleri doyasıya yaşanırken; yoksul, yetim, hasta ve kimsesizlerin hatırlanmasıyla da ahlaki ve insani sorumlulukların gereği yerine getirilmektedir.

Bencil ve hasis eğilimlerin gittikçe kuvvet kazandığı, bireysel çıkarlara dayalı ilişki ağlarının genişleyip kolektif ruhu yutmaya başladığı bugünkü çağda, bizi biz yapan tüm değerlerin mana ve ehemmiyetini bir an olsun ihmal etmemeli ve yabana atmamalıyız.

Hiş kuşkusuz Kurban Bayramı bunlardan birisi, belki de en önemlerindendir.

Kurban ibadeti, Yüce Allah’a sonsuz şükranın, verdiği nimetlere vefa ve minnetin bir yükümlülüğü olmanın yanısıra, bizlerin maneviyatını perçinleyen, ilahi buyruklara sadakatle bağlandığımızı gösteren kutsal bir vecibedir.

Kurban Bayramı; Rabbimize teslimiyetin, iman etmenin, sorgusuz-sualsiz bağlanmanın ve kulluk bilincini canlı tutmanın açık bir ispatıdır.

Temennim birliğimizin, varlığımızın ve geleceğimizin kurban edilmeden, her günümüzün bir bayram günü gibi geçmesi, her anımızın iyilik ve doğrulukla zenginleşmesidir.

Ayrımcılığın ve bölücülüğün sürekli yenilendiği, farklı vasıtalarla güç topladığı, değişik enstrümanlarla millet ve devlet hayatına nüfuz ettiği göz alındığında uyanık ve şuurlu olmaktan başka seçeneğimiz olmadığı da net olarak fark edilmelidir.

Dilimizin ve kimliğimizin adeta canlı hedef yapıldığı, bölücü ve yıkıcı emellere kurban verildiği şu günlerde, milletçe sahnelenen tüm oyunlara, tüm sinsiliklere ve tüm provokasyonlara azami ölçüde dikkat etmemiz lazımdır.

Bu bayramın manevi ikliminden feyiz alarak, kötülüğün ve kötümserliğin safında yer tutan, pozisyon alan ve tarafı haline gelen mihraklara tek yürek halinde karşı durmamız, engel olmamız milli ve dini vazifelerimizin gereği olarak değerlendirilmelidir.

Elbette Türk milleti Kurban ibadetini en iyi şekilde yaparken, fırsatçılara, hain niyetlere ve fitne odaklarına göz açtırmayacak, bin yıllık kardeşliğini kurban vermeyecek ve kışkırtmalara da gelmeyecektir.

Kurban Bayramı, cömertliğin, yardımseverliğin, muhtaçlara uzanacak elin, küçükleri sevgi ve şefkatle kucaklamanın yaşandığı tarihi bir dönüm noktası olmakla birlikte; milli varlık üzerinde hesap yapanların tuzaklarını boşa çıkartacak kaynaşma ve sağlam iradeyi de inşallah teyit edecektir.

İnancım ve ümidim budur.

Bu düşüncelerle karışıklık ve kaos içinde dalgalanan İslam coğrafyasının ve bütün din kardeşlerimizin huzur ve esenlik bulmasını, bunalımdan kurtulmalarını, karanlıktan çıkmalarını niyaz ediyor, bayramlarını tebrik ediyorum.

Aziz milletimin, Türk Dünyasının ve tüm vatandaşlarımın mübarek Kurban Bayramı’nı içtenlikle kutluyor, kurban ibadetlerinin Cenab-ı Allah katında kabul olmasını temenni ediyorum.

Ayrıca “Hac Farizası” için kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, dualarında olabilmeyi ve sağlıcakla dönmelerini içtenlikle diliyorum.