Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin 18 Mart Şehitleri
Türk milleti tarih sahnesine çıktığından itibaren aziz varlığını müdafaa ve muhafaza amacıyla olağanüstü mücadeleler sergilemiştir. Bununla birlikte uzun asırlar boyunca en kesif saldırıları göğüslemiş, en vahşi niyet ve emelleri tesirsiz hale getirmiştir. 99 yıl önce Çanakkale önlerinde yaşanan ve yazılan destan bunlardan birisi, belki de en mühimi olarak milli hafızalarda eşsiz bir yer etmiştir. Zalimler Çanakkale önlerinde durdurulmuş, sömürgeci güçler Çanakkale’den yükselen iman dalgasının altında kalmışlardır. Milli şuur ve heyecan kahramanlıkla birleşmiş ve Çanakkale’yi geçilmez, Türk milletini yenilmez yapmıştır. Şurası açıktır ki, Çanakkale; namus ve şeref savunmasının adıdır. Çanakkale; bağımsızlık ve var olma iradesinin tartışma götürmez adımıdır. Türk milleti topyekûn ayağa kalkmış, iffetine, istiklaline, istikbaline ve izzetine kast eden, dil uzatan, göz koyan kim varsa silip süpürmüştür. Emperyalist güçlerin teknolojik ve askeri üstünlükleri bir işe yaramamış, vatan ve millet sevgisi savaşın seyrini ve kaderini kökten değiştirmiştir. Bilhassa Eceabat’ta, Seddülbahir’de, Kilitbahir’de, Conkbayır’da, Anafartalar’da geleceğimizi tayin ve tescil eden kahramanlıklar, fedakârlıklar Çanakkale’yi etten bir kaleye çevirmiştir. Türk milleti Çanakkale’de tarihi haklarına sahip çıkmış ve hepsinden önemlisi mütecaviz saldırılara boyun eğmeyeceğini, teslim olmayacağını, diz çökmeyeceğini can pahasına göstermiş ve ispatlamıştır. Bir hilal uğruna kefensiz toprağa giren yüzbinlerce asil millet evladı son yurdumuzu güvenceye almış ve gelecek nesillere değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir miras bırakmıştır. Çanakkale’de oluk oluk akan şehit kanı, üzerimizde hesap yapanların oyunlarını bozmuş, senaryolarını başlarına geçirmiş, heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Çanakkale’de köken, mezhep, yöre, dil veya bir başka yapay farklılık dikkate alınmadan milletimizin her ferdi aynı ülkünün, aynı hedefin, aynı kararlılığın etrafında toplanmıştır. Çanakkale’yi anlamlı kılan, tarihe altın harflerle geçmesine vesile olan yegâne özelliklerden birisi de birlikte yaşamaya dönük güçlü kararlılığın neleri başarabileceğini göstermesi olmuştur. 99 yıl önce Çanakkale’den yükselen milli ruh, tertemiz vicdan, bin yıllık kucaklaşma ve kaynaşma Türkiye Cumhuriyeti’nin de adeta önsözü olarak tarihe geçmiş, gelecek yılların stratejik dönüşümünü sağlamıştır. Kaybımız ne kadar fazla, acımız ve hüznümüz ne denli çok olsa da Çanakkale Zaferi bağımsız yaşama konusunda tavizsiz duruşumuzun en kat’i işaretidir. Kınalı kuzular vatan kurtarmış, isimsiz nice yiğitler hak ve hukukumuza leke sürdürmemiştir. Çanakkale’deki disiplin, inanmışlık, gözü peklik, mertlik, mermiye meydan okuyan cesaret gerçek manada milli mücadele yıllarına ilham vermiş ve rotasını çizmiştir. İstiklalimizin şifreleri Çanakkale’nin manevi ikliminde somutlaşmış ve verilen şanlı mücadelelerin içinde derinlik kazanmıştır. Bugün yalanı, talanı, soygunu örtbas edebilmek için yeni istiklal savaşı uydurmasının peşine takılan, pervasızca dillendiren bedbahtlara tavsiyemiz Çanakkale’yi iyi anlamaları ve yorumlamalarıdır. Kim ne yaparsa yapsın, şehitlerimizin emaneti olan bu kutsal vatan ebediyete kadar yaşayacak, mensubu olduğumuz kutlu millet sonsuza kadar bir ve bütün halinde kalacaktır. Bu hakikati değiştirmeye ve bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu düşüncelerle “18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi”nin 99.Yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan ve millet uğruna hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlerimize ve muhterem ecdadımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Hepsinin ruhu şad olsun. |