Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
İlk turu 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi’ne yalnızca 71 gün kalmıştır. 11.Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün görev süresi de 28 Ağustos 2014 tarihinde dolacaktır. Siyasi ve toplumsal aktörlerin tüm dikkati Cumhurbaşkanı Seçimi’ne çevrilmiş ve kilitlenmiştir. Hatta bölgesel ve küresel çevreler de Cumhurbaşkanı Seçim Süreci’ni yakinen takip etmekte, maşaları eliyle ortalığı karıştırmak ve bulandırmak maksadıyla fırsat kollamaktadır. Ne olursa olsun, Türk milleti 12. Cumhurbaşkanı’nı ilk kez doğrudan doğruya seçecektir. Bu demokratik imkan ve fırsat aziz milletimizin iradesini aslen yansıtması, aracısız ve fasılasız göstermesi bakımından önemli bir kazanımdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en yüksek mevkiisine yapılacak seçimin demokratik usuller, demokratik nezaket, demokratik sabır ve geniş kapsamlı mutabakatla sağlanması ülke ve millet menfaati açısından elzemdir. Bu itibarla 12. Cumhurbaşkanı Seçimi’nin kriz ve karmaşadan uzak bir şekilde icrası, demokrasinin anlam ve ruhuna sadakatle ifası çok mühimdir. Çatışma kültüründen beslenen mihrakların, gerginlikten çıkar bekleyen taraf ve grupların Cumhurbaşkanı Seçimi’ne gölge düşürmesine mani olmak herkesin sorumluluğundadır. Milliyetçi Hareket Partisi öteden beri, Cumhurbaşkanı makamına oturacak şahsiyetin kucaklayıcı, kapsayıcı, kuşatıcı ve kuruluş ilkelerine bağlı olması gerektiğini savunmuştur. Bu itibarla yeni Cumhurbaşkanı adayının siyasi ve toplumsal zeminde kayda değer bir mutabakatla belirlenmesi, yani ortak çatı olarak tayin ve tespiti önemli olduğu kadar da hayati bir konudur. Türkiye’nin sürekli tahkim ve tahrik edilen cepheleşmeyle daha fazla meşgul edilmemesi, daha fazla yorulmaması, daha da zorlanmaması acil ve önşarttır. Başbakan Erdoğan’ın tahripkâr, provakatif, bölücü, nefret saçan kirli üslubunun önüne geçmek ve Türkiye’yi yoğun bakım şartlarından çıkarmak, uçurumun kenarından kurtarmak için Cumhurbaşkanı Seçimi tarihi bir imkândır. Milliyetçi Hareket Partisi Cumhurbaşkanı Seçimi öncesi ‘Ortak Çatı Aday’ önerisini gündeme taşımış, devletin en yüksek makamına oturacak değerli ismin uzlaşmayla belirlenmesini esas almıştır. Bu maksatla 16 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yoğun bir temas ve ziyaret sürecini başlattığımız bilinen bir husustur. İlk olarak 9. ve 10. Cumhurbaşkanlarımızla kanaatlerimiz paylaşılmış, kendilerinin düşünce ve önerileri alınmıştır. Bununla birlikte halen görevde bulunan 11. Cumhurbaşkanımızla görüşülmüş ve karşılıklı değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ayrıca sırasıyla; TBMM Başkanı’yla, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhterem genel başkanlarıyla çok faydalı ve umut verici görüşmeler yapılmıştır. Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, Türk siyasetinin güzide partileri, devlet adamlığıyla tebarüz etmiş saygıdeğer isimler “Ortak Çatı Adayı” fikrine sıcak ve olumlu yaklaşmışlardır. Bu durum sevindirici ve gelecek için anlamlı bir gelişmedir. Şu ana kadar yaptığımız temaslarımızda Cumhurbaşkanı olacak şahsın vasıfları konusunda hemen hemen herkesin benzer müşterek hassasiyet ve beklentilere sahip olduğu anlaşılmaktadır. İki haftayı geçen ziyaretlerimizin hiçbir safhasında, hiçbir merhalesinde Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili somut bir isimlendirme yapılmamış, herhangi bir kişiye teklifte bulunulmamıştır. Bu gerçeğin haricinde, medya aracılığıyla tedavüle sokulan bilgi, yorum, değerlendirme ve haberler asılsız olduğu kadar maksatlı, marazi ve mahzurludur. Partimiz üzerinden polemik yapma hevesinde olanların, duruşumuzu bozmak için yalan manşetlere, uydurma malumatlara bel bağlayanların Başbakan Erdoğan’ın hedeflerine hizmet etmek üzere gizli ya da açık şekilde görevlendirildikleri de su götürmez bir gerçektir. Nitekim Başbakan “Ortak Çatı Adayı” fikrinden aşırı ölçüde rahatsızdır. Çünkü Başbakan, Türk milletinin uzlaşmayla Cumhurbaşkanı seçmesinden ürkmektedir. Milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerlere sahip, laik ve demokrat özellikleriyle temayüz etmiş kıymetli bir ismin Çankaya’ya çıkmasından korkmaktadır. Kaldı ki, Cumhurbaşkanlığı makamı Başbakan Erdoğan’a uzak ve kapalıdır. “Ortak Çatı Adayı” millet aleyhine faal halde çalışan tüm zümrelerin, Türkiye’nin alttan alta kuyusunu kazan iç ve dış tüm odakların kâbusu ve korkulu rüyası olacaktır. İnanıyorum ki 12. Cumhurbaşkanı, büyük bir ittifakla, Türk milletinin kutlu iradesiyle ve herkesin gönül rızasıyla seçilecektir. Bu kapsamda; açılan diyalog kanallarının ve oldukça ümitvar olduğumuz uzlaşma atmosferinin tam anlamıyla hakim ve tesirli olacağı görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, gelecek hafta sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere planladığımız görüşmelerimizi heyecanla ve hızla sürdüreceğiz. Bu vesileyle “Ortak Çatı Aday” teklifine olumlu ve samimi yaklaşan, uzlaşmanın ve anlaşmanın erdemine inanan saygıdeğer isimlere, siyasi partilerimize, sosyal kesimlere ve elbette büyük Türk milletine şükranlarımızı sunuyorum. Şuna da inanıyorum ki, 12.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında bir isim olacak ve Türk milleti bu defa yalana, istismara, riyakârlığa, hayal tacirliğine sonuna kadar kapalı ve mesafeli duracaktır.
|