Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurular sonucunda; tarihi bir karara imza atarak Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası’nda hak ihlali olduğunu dün itibariyle teyit ve kabul etmiştir. Bu kapsamda mahkûmiyet alan 236 kişinin tahliyesi İstanbul Anadolu 4.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kararlaştırılmış ve geciken adalet bir nebze de olsa yerini bulmuştur. İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 21 Eylül 2012 tarihinde verilen ve Yargıtay 9.Ceza Dairesi’nce 9 Ekim 2013 tarihinde onaylanan cezaların gerçeği yansıtmadığı netlik kazanmıştır. Böylece hükümet takviyeli ve tazyikli Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası usulen ve esasen çökmüş, aynı zamanda inandırıcılığını temelden kaybetmiştir. Dijital deliller üzerindeki oynama ve ilaveler dikkate alınmadan, tanık dinlenmesi konusundaki itirazlar hesaba katılmadan ihdas edilen kararların ne kadar hukuksuz ve mesnetsiz olduğu ayan beyan belli olmuştur. Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası’nda verilen mahkûmiyetler başından beri vicdanlara sığmamış, hukukun temel kaidelerine uygun düşmemiştir. Ne var ki, çok açık hukuk ihlallerine rağmen yüzlerce kişi eziyet görmüş, özgürlüklerinden mahrum bırakılmış ve vahim derecede adalet katliamına maruz kalmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin yıllardır seslendirdiği düşünce ve yorumları isabetle yerini bulmuş, tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybeden hukuk anlayışıyla ilgili yorumları haklı çıkmıştır. Elbette üretilmiş deliler, siyasi ve ideolojik saikler çerçevesinde hüküm tesis edenlerin sorumlulukları asla ihmal edilmemeli, yabana atılmamalıdır. Partimiz bu konunun takipçisi olacak, demokrasi ve hukuk mücadelesini kararlıkla sürdürecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla birlikte gerçekleşen tahliyelerden memnuniyet duymakta, özgürlüklerine kavuşanların aileleriyle birlikte yaşadığı mutluluğu paylaşmaktadır. Ayrıca İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan’ın serbest kalarak aramıza katılması partimiz ve camiamız açısından çok sevindirici bir gelişmedir. İlerleyen günlerde, konuyla ilgili değerlendirmelerimizi detaylı bir şekilde yapacak ve yeniden yargılama hakkındaki düşüncelerimizi kamuoyuna aktaracağımızdan da hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bilinmelidir ki, haksızlığın ve hukuksuzluğun üzerine korkusuzca gidilmedikten sonra, geçmişteki sorunların tekrar nüksetmesi kaçınılmazdır. Bu itibarla Türkiye’yi sözde darbe davalarıyla oyalayanlar; hak, hukuk ve özgürlük kazanımlarını hiçe sayarak gayri meşru niyetlerle hareket edenler sebep oldukları yıkım ve karanlığın bedelini mutlaka ödeyeceklerdir. Millet vicdanı ancak bu sayede müsterih olacaktır. |