Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
Aziz Bartınlılar, Değerli Vatandaşlarım, Muhterem Dava Arkadaşlarım, Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler, Her köşesi tarih kokan, her tarafı doğal güzellik ve kültürel zenginlikle çevrelenmiş Bartın’da sizlerle beraber olmanın kıvancını yaşıyorum. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran kardeşlerime en iyi dileklerimi sunuyorum. Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Bizleri kavuşturan Rabbim’e hamd ediyorum. Bartın’da yaşayan her vatandaşımı bağrıma basıyorum. Amasra’ya, Kurucaşile’ye, Ulus’a selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı yürekten tebrik ediyorum. 25 gün sonra yapılacak 7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum. Seçimlerin barış, huzur, olgunluk, güvenli ve demokratik yarış içinde geçmesini ümit ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum. Hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.
Değerli Vatandaşlarım, Aziz Dava Arkadaşlarım, Bartın’ı iyi biliriz. Bartın’ın temizliğini, dostluk ve kardeşlik tutkusunu iyi tanırız. Bartın gelenek ve göreneklerinin yörüngesinden hiç çıkmadı. Dün neyse, bugün de aynısı oldu. Başkalaşmaya izin vermedi. Kontrolsüz değişimlere kapılmadı. Giyiminizden kuşamınıza, el sanatlarınızdan mutfak kültürünüze, halk oyunlarınızdan yöresel şivenize kadar, sizler öz değerlerinize hep sahip çıktınız. Bartın düğünleri hala yaşıyorsa, bu sizlerin değerlerinize sahip çıkmanızdandır. Bartın bir sedaysa, biz seslendiririz. Bartın bir sevdaysa, biz çekeriz. Bartın bir rüyaysa, biz görmek isteriz. Çünkü Bartın’ın yanında biz varız. Bartın’ın elinden tutmaya talip Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Ancak Bartın yorgun, solgun ve bitkindir. Bartınlı hayatından memnun değildir. Turizmcilerin keyfi yoktur. Çilek üreticilerinin umutları başka bahara kalmıştır. İşsizlik Bartın’dadır. Enflasyon Bartın’dadır. Zam, vergi ve faiz kuşatması Bartın’ı kavramıştır. AKP, Bartın’ı unutmuş, Bartın’a yüz çevirmiştir. Bartınlı kardeşlerim, şimdi siz söyleyiniz, AKP’nin iktidar yıllarında; √ Geliriniz arttı mı? (Hayır) √ Cebiniz para gördü mü? (Hayır) √ Borçtan kurtuldunuz mu? (Hayır) √ Rahata ve refaha ulaştınız mı? (Hayır) Yaklaşık 13 yıl önce ümitleriniz Bartın yoğurdu gibi bembeyaz, taptazeydi. AKP’nin sorunlarınızı çözeceğine inandınız. AKP’de gelecek gördünüz, destek verdiniz. AKP’de çare gördünüz, arkasında durdunuz. Buna saygım vardır. Fakat geçen yılları gözünüzün önüne getiriniz. Yaşadıklarınızı teraziye vurup şu sorularıma cevabınızı veriniz: AKP’yle beraber huzurunuz arttı mı? (Hayır) AKP’yle birlikte mutluluğunuz katlandı mı? (Hayır) AKP’yle yüzünüz güldü mü? (Hayır) Hayır diyorsunuz, elbette haklısınız. AKP’yle umut yoktur. AKP’yle huzur yoktur. AKP’yle huzurlu bir gelecek kalmamıştır. Bartın’ın oyalanacak zamanı, hayal tacirlerine kanacak vakti çoktan bitmiştir. Bartınlı gerçekleri görmüştür. Bartınlı, yalancıların, yozlaşmış zihinlerin, rüşvetçilerin, yolsuzluk çetesinin oyunlarını okumuştur. Artık bu oyun 7 Haziran’da bozulacaktır. AKP’nin bayatlamış ve miadı dolmuş senaryosunun son perdesi 25 gün sonra kapanacaktır. Bunu yapacak Bartın’dır. Bu şerefe ortak olacak siz aziz vatandaşlarımsınız. AKP, dış politikada çökmüştür. Suriye’de duvara toslamıştır. Irak’ta çamura batmıştır. Mısır’da yanlış ata oynamıştır. Libya’da çuvallamıştır. Yemen’de işgale payandalık yapmıştır. Kafkaslarda başı öne eğilmiştir. Balkanlar’da mevzi kaybetmiştir. Kıbrıs’ta Rumlar, dağlarda teröristler, tarihte Ermeniler, Ege’de Yunanlar, Karadeniz’de küresel işbirlikçiler AKP’yi avuçlarına almışlardır. Müslüman katilleri AKP’yle kol kola girmişlerdir. Türkmen kanı dökenler, Kerkük ve Musul üzerinde hesap yapan PKK hamileri AKP’yle sevgi çemberinde buluşmuşlardır. Erdoğan, Türk-İslam dünyasının mahvına sabitlenmiş, sınırların değişmesini amaçlayan, haritaların yeniden çizilmesini planlayan Büyük Ortadoğu Projesi’ne eşbaşkan olarak görevlendirilmiştir. Dış politikada; Rezaletler diz boyudur. Türkiye yalnızlaşmıştır. One Minute şovu çökmüştür. Sanal İsrail gerilimi sonuç vermemiştir. Ortadoğu’da dost kalmamıştır. Sıfır sorun politikası, sırf soruna dönmüştür. Diplomatik temsilciliklerimiz birer birer kapanmıştır. AB iddiası gümbürtüye gitmiştir. ABD ile model ortaklık hevesi yarım kalmıştır. Türkiye’nin etrafı husumet kuşatmasına alınmıştır. Üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız düşmanlarla çevrelenmiştir. Çanakkale’de klip çekip barış mesajları veren Erdoğan; komşu ülkelerin içişlerine karışmakla kalmamış, savaş çığırtkanlığı yapmıştır. AKP bugüne kadar, ayakta kalabilmek için hiçbir tavizden kaçınmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarısız Dışişleri Bakanı, şimdilerde Başbakan sıfatıyla hezimetten hezimete koşmaktadır. Erdoğan’ın başkanlık propagandası için kendi makamını hiçe sayarcasına tetikçilik yapmaktadır. Erdoğan kurmakta, Davutoğlu konuşmaktadır. Erdoğan öğütlemekte, Davutoğlu söylemektedir. Erdoğan buyurmakta, Davutoğlu yapmaktadır. Başbakan’ın inandırıcılığı sıfırdır. Kendisi yok hükmündedir. Onurunu ve siyasi şerefini sarayın karanlıklarına bırakmıştır. Davutoğlu siyasi mizah, siyasi garabettir. Ne sözü sözdür, ne duruşu duruştur, ne de ağzından çıkanı kulağı duymaktadır. Davutoğlu Erdoğan olduğu müddetçe tedavüldedir. Davutoğlu varını yoğunu saraya borçludur. Ve bu borcun diyetini ödemektedir. Bunun için başkanlık propagandasıyla uyuşturulmuştur. Saraydan aldığı narkoz, şuurunu kaybettirmiştir. Esasen, fiilen ve ahlaken Başbakanlık makamı boştur. Davutoğlu, sadece kendisine verilen rolü oynayan saray aktörüdür. Bunun dışında hiçbir anlamı yoktur.
Değerli Bartınlılar, Bir Başbakan kalkıp kendi makamının hilafına çalışır mı? Bir Başbakan kalkıp kendi geleceğini bile bile, göre göre karartır mı? Makamına sahip çıkamayan, fikri ve iradesi bulunmayan bir şahsiyete Türkiye emanet edilir mi? Davutoğlu taslak ve kopya bir Başbakan’dır. Başbakanlık Serok Ahmet’in elinde rezil olmaktadır. Bartın buna müdahale etmelidir. Bartın başkanlık masasına oturan, bölünme ve parçalanma kuyruğuna giren melun zihniyete haddini bildirmelidir. Soruyorum sizlere; √ Bartın’ın rahat ve refahına çalışmaktansa, Erdoğan’a kölelik yapan, başkanlık tekeri çeviren Davutoğlu’na aldırış edecek misiniz? (Hayır) √ Üstlendiği göreve layık olmayan, taşıdığı sorumluluğun saygınlığına gölge düşüren hayalet Başbakan’a kanacak mısınız? (Hayır) Bu hayırlar, Davutoğlu için sonun başlangıcıdır. Ve Davutoğlu’nu ne Erdoğan, ne de batılı efendileri kurtaramayacaktır. Başbakan, aldığı özel talimatlar gereğince sürekli bizimle uğraşmakta, bize sataşmaktadır. Fakat her defasında mahcup olmakta, kuyruğunu kıstırmak zorunda kalmaktadır. Birkaç gün önce Burdur’dan yine bizi hedef almış, yine ipe sapa gelmez iddialarda bulunmuştur. Davutoğlu aynen şunları söylemiştir: “Gelin Mehmet Akif Ersoy’u şahit kılalım, eğer Mehmet Akif Ersoy, Bahçeli’nin Türkiye’sine gelmiş olsaydı, memnun olur muydu? Namerde muhtaç olan bir ülkede şereften bahsedebilir miydi?” Sanıyorum, 9 Mayıs günü, Manisa’dan merhum şairimize atıf yaparak söylediğim sözler Davutoğlu’nu kıvrandırmıştır. Peki Sayın Davutoğlu, gel merhum Akif’i şahit kılalım. Gel Akif’i konuşalım. Bakalım namerde muhtaçlık yapan kim çıkacak, şerefsizlikten kim nasibini alacaktır. Sayın Davutoğlu, Bartın’dan sesleniyorum; kulağını aç, bu meydanın sesini iyi dinle: Akif rüşvet almadı, rüşvet vermedi. Akif hırsızlık yapmadı, yapanları insandan saymadı. Akif, cebindeki birkaç kuruşu eliyle saydı, para makinelerine saydırmadı. Akif, etrafında yüzlerce korumayla dolaşmadı, kendi gitti, kendi geldi. Akif saltanat sürmedi, sürenleri eleştirdi. Akif namusluydu, çürüyenleri soruşturdu. Zira Akif gerçek bir adamdı, Akif, gerçek bir insandı, Ve Akif gerçek bir Müslüman’dı. Ne söylediyse onu yaptı, Nasıl inandıysa öyle yaşadı. Haksızlık etmektense, haksızlığa uğramayı tercih etti. Aldatılmayı göze aldı, kimseyi aldatmadı. Kibirden eser yoktu, saltanat sürmedi. Sayın Davutoğlu duydun mu? Nerde siz, nerde Akif. Bu mübarek büyüğümüzün adını anmaya utanın utanın. Akif’in, ikiyüzlülere garazı vardı; fakat yaşı ilerledikçe: “İkiyüzlüleri artık sever oldum. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” demişti. Peki Davutoğlu, ya bir de sizi görse ne diyecekti, ne söyleyecekti? Kaç yüzünüz olduğu belli bile değildir. Sabah Serok, öğlen Mele, akşamüstü Ahmet Hani, gece yarısı Ahmet Sani olan Davutoğlu, sen ve zihniyetin Akif’in karşı kutbusun, Akif’in hasmısın. Akif, namusluydu, karakterliydi, ahlaklıydı, imanlıydı. En lüks eşyası Afganistan’dan gelen bir seccadesiydi. O’nu da duvara asardı. Onun için Akif’i ağzınıza almaya hakkınız yoktur. Yolsuzluklarınıza onun ismini perde yapmaya hakkınız olmayacaktır. Hele hele Akif üzerinden şeref konusuna girmeye hiç de yüzünüz bulunmayacaktır. Akif, Mısır'da öyle mütevazı bir hayat yaşadı ki, karşısına çıkan maddî fırsatlardan istifade etmeyi hiçbir zaman düşünmedi, aklına getirmedi. Ve şu dizeleri nasihat almasını bilen yüreklere yazdı: “Fakat ahlakın yok oluşu en büyük yok oluştur. Ne millet kurtulur, ne milliyet ne de bağımsızlık. Oyuncak sanmayın, milli ahlak milli ruh demektir. Onun iflası en korkunç ölümdür, tamamıyla ölümdür.” Milli ahlakı olmayanda şeref olmaz. Milliyeti sisli ve belirsiz olanın şeref bahsine tutuşması kendisini kurtarmaya yetmez. Davutoğlu yıllarca namertlere el açtınız. Yıllarca düşmanlarla işbirliği yaptınız. İsrail’le önde kavgaya tutuştunuz, arkada işinizi yürüttünüz. Bir baktık HDP’yle atıştınız, bir gördük saraylarda koklaştınız, kuytularda kucaklaştınız. Davutoğlu namerde muhtaç olan şerefli olur mu diye soru soruyor. Evet Davutoğlu, namerde muhtaç olan şerefli olmaz, onun için de siz şeref dersinden ilelebet çaktınız, ebediyen sınıfta kaldınız.
Değerli Vatandaşlarım, Aziz Dava Arkadaşlarım, 7 Haziran günü tarihi bir seçim karşınızdadır. Türkiye’nin yaşadığı derin buhran nihayet son bulacaktır. Türk milleti 25 gün sonra yapacağı tercih ile tarihi bir karar verecektir. Daha güzel bir hayatı tercih edecektir. Sandık başına gittiğinizde Milliyetçi Harekete evet diyecektir. İnancım budur. Bartınlı vatandaşlarım, 7 Haziran’da Mührünüzü, üç hilale vuracak mısınız? (Evet) Onurlu bir hayatı seçecek misiniz? (Evet) Adaletli bir düzeni tercih edecek misiniz? (Evet) Huzura, emniyete, hakkaniyete oy verecek misiniz? (Evet) Yokluğa, yoksulluğa, yolsuzluğa dur diyecek misiniz? (Evet) Onursuzluğu, kutuplaşmayı, istismarı reddecek misiniz? (Evet) AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim. CHP’ye oy veren vatandaşlarım, gelin bu defa bizimle yürüyün. Kararsız duran, henüz tercihini yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanında. Teröre karşı, bölünmeye karşı, hırsızlara karşı, rüşvetçilere karşı bizimle yürü Bartın. Refah ve mutluluksa aradığınız; iş ve aşsa istediğiniz bizimle yürüyün. Yürüyüşümüz, korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz, ahlaksızlığa karşı namusluların yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz, talana ve yalana karşı şerefin yürüyüşüdür. Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet) Milli mücadele ruhunu canlandırmaya hazır mısınız? (Evet) Zalime karşı beraber miyiz? Haine karşı birlikte miyiz? Başkanlık sistemi düşleyen 17-25 Aralık çetesine, PKK’yla yeni Anayasa planlayan zorbalara karşı aynı safta mıyız? (Evet) İşte Bartın’ın cevabı budur. İşte Bartın’ın sedası bu kadar samimi, bu kadar içtendir. Allah hepinizden razı olsun, Allah hepinizi gözetsin, inşallah rahmetiyle bereketlendirsin.
Muhterem Bartınlılar, 3 Mayıs’ta, Seçim Beyannamemizi Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla ilan ettik. Emekli kardeşim biliyorum, sıkıntıdasın, geçinemiyorsun. Zor hayat şartlarına mahkûmsun. Hatta karnını doyurmakta güçlük çekiyorsun. Emeklilerimize sesleniyorum, Mart ayında 1400, Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yürüyün. Esnaflarımızın emekli aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için kararlı adımlarla yürüyoruz. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını mutlaka yükselteceğiz. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kökten gidereceğiz. Asgari ücretle çalışan kardeşlerim, bunalımdasınız, sorun yaşıyorsunuz, zor hayat şartlarına direniyorsunuz. Bunun farkındayım. Asgari ücreti net 1400 liraya çıkarmak, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım desteği vermek, evi olmayan muhtaç ailelere 250 lira kira yardımı yapmak için hevesle yürüyoruz, siz de bize katılmaya hazır mısınız? İmamsız ve müezzinsiz cami kalmaması için çalışacağız. Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız. Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız. Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’dür. Bir kez daha çiftçilerimizi kutluyorum. Elleri toprak kokan çiftçi kardeşim, Allah’ın izniyle yüzünü güldüreceğiz. Başta mazot, gübre ve yem olmak üzere temel girdileri ucuzlatacağız. Bartın’ın desteğiyle; mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldırmak için biz yürüyoruz, bize katılmaya var mısınız? Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz. Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz? Hayvan üreticilerimizin yem ve kepek başta olmak üzere, kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşürmek için yürüyüşümüzü hızlandıracağız, bizimle olmaya var mısınız? Orman köylüsünün mağduriyetini gidermek için, 2/B sorununu adil bir şekilde çözmek için hazırlıklıyız. Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için heyecanlıyız. Esnaf ve sanatkâr kardeşim, yeni işyeri açtıysan, meraklanma beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız. İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımız seni ihmal etmedik, aldığın yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun. Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaksınız. Kutlu olsun. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesini yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun. Esnaf ve sanatkarımızın emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine son vereceğiz. İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Yoksul kardeşim, 25 gün daha dayan, senin sorunlarını hepten bitireceğiz. Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında artırıp yüzleri güldüreceğiz. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. Uğurlu olsun. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız. 65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, rahat olun, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız. Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız. Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz? Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız. 200 kilowatsaat elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum. Engelli kardeşim, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nı buruk geçiriyorsun ve şunu bilesin ki seni asla unutmadık. 18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimize 600 lira, 18 yaş altı engelli aylığını 400 liraya çıkaracağız. Kent içi ulaşım altyapısının sadece araç odaklı olmaktan çıkartarak insan merkezli olmasını temin edeceğiz. Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracağız. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Harcama Kartları, yani Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız. Kadrosu olmadan çalışan öğretmenlerimizi kadroya almanın yanında, atanamayan öğretmen çilesine son vereceğiz. Her öğrencimize, başarılı olmak kaydıyla, 10 bin liraya kadar yükseköğretim kuponu vereceğiz. Üniversite sınavlarını kaldıracağız. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden kuracağız. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız. Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacak, milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz. Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Bartın. Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Bartın. 7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet) 7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet) Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Rabbim hepinizden razı olsun. Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun. Bizimle Yürü Bartın. Bizimle Yürü Türkiye. Ne mutlu Türküm Diyene.
|