Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
Aziz Sakaryalılar, Değerli Vatandaşlarım, Aziz Dava Arkadaşlarım Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler, Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Sakarya’da olmaktan, Sakaryalı kardeşlerimin engin heyecanına şahit olmaktan gurur duyuyorum. Sakarya’nın kalbi bugün Kent Meydanı’nda atmaktadır. Sakarya tüm güzellik ve bereketini bugün buraya getirmiştir. Kıvrım kıvrım akan Sakarya bugün yeni bir zafer için sırtına Türk tarihini almıştır. Sizlerin huzurunda Adapazarı’na, Akyazı’ya, Arifiye’ye, Erenler’e, Ferizli’ye, Geyve’ye, Hendek’e, Karapürçek’e, Karasu’ya, Kaynarca’ya, Kocaali’ye, Pamukova’ya, Sapanca’ya, Serdivan’a, Söğütlü’ye, Taraklı’ya gönülden selamlarımı gönderiyorum. Sakarya’ya nereden gelirse gelsin, etnik kökeni ne olursa olsun; burada yaşayan, burada karnını doyuran, geleceğini burada gören bütün kardeşlerimi bağrıma basıyorum. Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı candan tebrik ediyorum. 19 gün sonra yapılacak 25’nci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum. Seçimlerin barış, adil, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini ümit ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Aziz Vatandaşlarım, Değerli Dava Arkadaşlarım, Tam 150 ay 3 gündür süren AKP iktidarının ömrü sadece 19 gün sonra bitecektir. Milletimiz, yakın tarihinin en büyük tahribatını yaşadığı bir dönemi geride bırakmak üzeredir. AKP ile geçen yıllar; huzur ve kalkınma arayan milletimiz için fırsatların kaçtığı, göz göre heba edildiği yıllar olmuştur. AKP ile geçen yıllar, gerilim ve çatışmaların yaşandığı, kaynakların israf edildiği yıllar olmuştur. Bu kara dönem milli tarihimizde ‘2. siyasi bir fetret devri’ olarak anılacaktır. AKP’yi bu duruma, Geride kalan yıllarda içine düştüğü gönüllü teslimiyet düşürmüştür. İnsanımıza karşı vurdumduymazlık düşürmüştür. İhanet boyutuna gelen gayri milli politikaları düşürmüştür. Bugün AKP, ihanet, gaflet ve teslimiyet üçgenindeki hassas bir denge noktasında salınıp durmaktadır. Artık AKP’nin milli karar verme imkânı kalmamıştır. Milli hiçbir vasfı bulunmamaktadır. Gözü ve kulağı dışarıdadır. Siyasetini dış talimatlar üzerine oturtmuştur. Varlığını ve devamlılığını küresel çıkarlara hizmete adamıştır. Bu durum mütareke yıllarındaki Osmanlı hükümetlerinin girdiği açmazın benzeridir. 12 yıl 6 ay 3 günlük taviz ve teslimiyetin sonucu ortadadır. Türkiye’miz ağır ipotekler altındadır. Cumhuriyet tarihinin en ağır borç yükü sırtımızdadır. Sürekli borçlanılmıştır. Bu borcun karşılığı olan servet Sakarya’da yoktur. Bu borcun karşılığı olan yatırım Sakarya’da görünmemektedir. Bu para nerededir? Hangi yatırıma dönüşmüştür? Kimin cebindedir? Kimi zengin etmiştir? Kimi sefalete sürüklemiştir? Ve bu bedel nasıl ödenecektir? Hiçbir ciddi yatırım yoktur. Eskiye yeni sahip bulmaktan başka girişim yoktur. Milli bir marka doğmamıştır. Milli olanlar da el değiştirmektedir. Sektörler sarsılmaktadır. Tezgâhlar kapalıdır. Çiftçi aç, esnaf yoksuldur. Hayvancılık tükenmiştir. Hayvancılıktan geçimini sağlayanlar zor durumdadır. Küçük işletme atıl haldedir. Üretim azalmıştır. Sanayi hasarlıdır. O halde bu borcu Türk milleti ne ile ödeyecektir? Bu borç nasıl ödenecektir? Ben sizlere söyleyeyim, aziz Sakaryalılar. Küresel dayatmalara teslim olarak ödenecektir. Hakaretlere göz yumarak ödenecektir. Çözülmeye bel bağlanarak ödenecektir. PKK taleplerini karşılayarak ödenecektir. Cumhuriyet tesisleri kelepir fiyata satılarak ödenecektir. Teröre kulak tıkayarak ödenecektir. Ve vesayet altındaki fotokopi Başbakan’da zaten böyle yapmaktadır. Aziz Sakaryalılar bu, herkesin düşünmesi gereken bir konudur. İşte dış mihrakların AKP’yi istemelerinin, saraydaki 17-25 Erdoğan’a sıcak bakmalarının nedeni de budur. Ermeni’nin, Rum’un, Avrupa’nın, Amerika’nın, AKP’yi desteklemesinin arkasında yatan gerçek budur. Bugüne kadar AKP’yi borçlandırmışlardır. Şimdi sıra önümüze faturanın konmasına gelmiştir. Kapalı kapılar ardındaki görüşmelerin gereği yapılmak istenmektedir. Kayıt dışı siyasetin vadesi dolmuş, ödeme günü gelmiştir. Yapılan ekonomik desteğin karşılığını verme zamanı gelmiştir. Bugün ülkemiz yabancı mallara açık bir pazar olmuştur. Bugün 100 liralık mal satmak için 70 liralık mal almanız gerekmektedir. Bu oran düşmedikçe Türkiye kaybedecektir. Sakaryalı zarar edecektir. Üretim olmayınca, iş bulunmayacaktır. İnsanına iş veremeyen bir ülke de asla kalkınamayacaktır. Bugün AKP ile birlikte, Sermaye piyasası yabancılaşmıştır. Milli varlıklarımız özelleştirme adı altında yabancılaşmıştır. Medya sektörü yabancılaşmaya başlamıştır. Bankacılık sektöründeki hakimiyet de yabancılara geçmektedir. Buna karşılık Başbakan ne yapmaktadır? Dönemlerinde hiçbir bankanın batmadığı ile övünmektedir. Elbette, biz bankalarımızın batmasını istemeyiz. Milletimizin kanaat ederek topladığı birikimlerinin heba olmasını düşünemeyiz. Ancak, ülkemizde bir bankanın bu şartlarda batması zaten mümkün değildir. Sakaryalı kredi kartı ile alış veriş yaptıkça, bankalar kazanmaktadır. Türkiye bankalara borçlandıkça bankalar büyümektedir. Bu faizlerle batmaları da mümkün değildir. Bu soygun düzeninde bankaların batma ihtimali yoktur. Ama başka batanlar vardır. Dükkânlarını siftah etmeden kapatan esnafımız batmaktadır. Namuslu işadamı, sanayici batmaktadır. Kamyonunun tekerini döndüremeyen nakliyeci batmaktadır. AKP’de tanıdığı olmayan tüccar batmaktadır. Tarlaları kurumuş, çiftçimiz batmaktadır. Ürettiği sütü, eti değer görmeyen hayvancılıkla uğraşanlar batmaktadır. Türkiye batmaktadır. Buradan Türkiye’ye sesleniyorum. Türk milleti bu yoksulluğa asla mecbur değildir. Hiçbir vatandaşımız bu zillete mahkum değildir. AKP politikalarını şiddetle reddediyorum. Yoksulluk talihimiz, yolsuzluk seçeneğimiz, onursuzluk kısmetimiz olamaz. Davutoğlu Türkiye’yi uçurduklarını, devin uyandığını söyleyip övünmektedir. Sanal zenginlik ve başarı masalını tekrar edip durmaktadır. Bunun uçmak mı, yoksa sürünmek mi olduğuna siz karar veriniz. Bunun uyanmak mı uyumak mı olduğunu siz yorumlayınız. Dönemin Başbakanı ve bakanlarının evlatlarını kastediyorsa söyledikleri doğrudur. Onlar uçmuşlardır. Kısa zamanda malı götürmüşlerdir. Ama kastettiği Sakarya’nın evladı ise durum çok farklıdır. AKP ile geçen 13 yılın faturası dışarıda taviz ve teslimiyet, İçeride, çaresizlik, ilkesizlik, rüşvet, ihanet, kayırmacılık ve aymazlıktır. AKP’den arta kalan açlıktır, adaletsizliktir, ahlaksızlıktır, asayişsizliktir. Bunların devr-i saltanatında, Birilerinin zenginleştiği çok doğrudur. Birilerinin ceplerini doldurduğu da doğrudur. Birilerinin harama el uzattığı, birilerinin yetimin hakkını çaldığı, birilerinin boğazından haram lokmaların indiği kesindir. Bunlara asla itirazımız yoktur. Bizim de anlatmaya çalıştığımız zaten bunlardır. Ama Erdoğan ve Davutoğlu’nun zenginleştik sözleri, size nasip olmuş mudur? (Hayır) Cebiniz borçtan kurtulmuş mudur? (Hayır) Kredi tuzağına düşmeden yaşayabiliyor musunuz? (Hayır) Madem ki bunlara siz sahip olmadınız. Madem ki zenginleşen siz değilsiniz. Madem ki bende para yok diyorsunuz. Sorarım sizlere, bende yoksa, sizde yoksa, para kimin cebindedir? Paralar kimin haram lokmasındadır? Sizin hakkınız, yetimin hakkı, biçare kulların hakkı hangi haramzadelerin saraylarındadır? Kimin yatak odalarındaki para kasalarının içerisindedir? Oturma odalarındaki ayakkabı kutularından deste deste çıkan haram paraları biliyorsunuz. Vakıf adı altındaki yüzdelik tahsilat bürolarına saklanan soygun hasılatını unutmadınız. Artık seçenek kalmamıştır: Ya önünüze uzatılmış bir lokma ekmeğe rıza göstereceksiniz, Ya da yeter artık, nerede benim hakkım diye ayağa kalkacaksınız. Ya kalkınma ve zenginleşme hikâyelerini dinleyerek durmaya devam edeceksiniz. Ya da hayır, soyguna, haksızlığa ve ahlaksızlığa dur diyeceksiniz. Ya zulme, istismara, adaletsizliğe ve alçaklığa göz yumarak harama ortak olacaksınız. Ya da Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte yürümeye başlayıp kendinize yeni ve aydınlık bir sayfa açacaksınız. Biz inançlı kadrolarımızla yürümeye başladık. Bunun için Bizimle Yürü Sakarya diyoruz. Bu yürüyüş korkaklara karşı cesurların kararlı yürüyüşüdür. Bu yürüyüş ahlaksızlığa karşı namusluların kudretli yürüyüşüdür. Bu yürüyüş talana ve yalana karşı faziletlilerin azimli yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hainlere, eli kanlı teröriste, onunla müzakere edenlere karşı milli bir yürüyüştür. Bu yürüyüş, en samimi ve saf duygularla mukaddesatımıza sahip çıkanların tökezlemeyecek yürüyüşüdür. Bu yürüyüş sağlam adımlarla tarihi kavramış Türklüğün yürüyüşüdür. Bu yürüyüş binlerce sene önce Orhun’dan tüm dünyaya meydan okuyan bir milletin başlattığı bir yürüyüştür. Gelin bu şerefe sizde dahil olun. Gelin bu tarihe siz de damga vurun. Çoluğunuza çocuğunuza aktaracağınız muhteşem bir anın hatırasını bırakın. Hırsıza, arsıza, namussuza, Yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya, İşbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı Bizimle yürüyün. Birlikte atacağımız her adım; Daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye’ye doğru yol alıştır. Daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir. Daha adil, daha hakkaniyetli, daha demokratik ve vicdani bir döneme başlangıçtır. Bu yalnızca kararlı ve onurlu bir yürüyüştür. Biliniz ki Milliyetçi Hareket bir kez koşmaya başlarsa, Duracağımız tek yer arsızın, uğursuzun, haramzadenin pes edeceği, ellerini kaldırıp teslim olacağı yer olacaktır. Sizde bize katılın. Bizimle yürü Sakarya. Şimdi soruyorum; √ Huzurlu bir geleceğe bizimle yürüyecek misiniz? (Evet) √ Terörle, yolsuzlukla, yoksulla mücadele için bizimle yürüyecek misiniz? (Evet) √ Küresel bir güce ulaşmış, bölgesinde liderlik vasfını kazanmış bir Türkiye için MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet) Allah hepinizden razı olsun. Sizlere güveniyorum, gösterdiğiniz ilgi ve yakınlığın boşa gitmeyeceğinin bugünden teminatını veriyorum.
Değerli Vatandaşlarım, Erdoğan yetkisini kat be kat aşmış, şeref ve namus üzerine ettiği yeminleri çiğnemiştir. İstikrarsızlığın, anlaşmazlığın, kavga ve polemiklerin merkezinde Erdoğan vardır. Türk milleti 10 Ağustos 2014’de ilk kez Cumhurbaşkanı seçmiştir. Sakaryalılar ilk defa Cumhurbaşkanı seçiminde oy kullanmışlardır. Şimdi soruyorum size; √ Cumhurbaşkanı oylarken rejim değişsin dediniz mi? (Hayır) √ Cumhurbaşkanı seçerken Erdoğan’a başkan olması için kapı açtınız mı? (Hayır) √ Cumhurbaşkanı seçtiğinizi düşünürken, aslında Cumhurbaşkanlığını çökerttiniz mi? (Hayır) Hayırsa, bu Erdoğan ne yapmakta, ne söylemekte, her gün meydan meydan nasıl dolaşabilmektedir? Erdoğan bir yanda dünya turu atarken, diğer yanda başkanlık sistemi için kulis ve siyasi çalışma yapmaktadır. Bir yanda demokrasiyi tırpanlarken, diğer yandan diktatörlük temeli kazmakta, hukuku da boğazlamaktadır. Bir yanda maneviyat istismarı yaparken, diğer yanda Cumhurbaşkanlığı makamına yakışmayacak her türlü basit ve bayağı davranışların tarafı olmaktadır. Kaçak ve karanlık sarayla kul hakkını gasp etmiş, haram deryasında boğulmuştur. Ayakkabı kutularına sizlerin emeğini, gelirini, göz nurunu doldurmuştur. Sakarya çalışmış, havuzcular yemiştir. Sakarya üretmiş, bakan ve Başbakan çocukları götürmüştür. Sakarya AKP’ye daha fazla tahammül edecek midir? (Hayır) Sakarya AKP’ye daha fazla sabır gösterecek midir? (Hayır) O zaman hırsıza karşı Bizimle Yürü Sakarya. Arsıza karşı Bizimle Yürü Sakarya. Teröre ve hain isteklere karşı Bizimle Yürü Sakarya. MHP’ye iktidar mührünü vermeye var mısınız? (Evet) MHP’yi iktidara getirmeye söz veriyor musunuz? (Evet) 7 Haziran’da AKP’ye dur, MHP’ye yürü diyecek misiniz? (Evet) AKP’ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor. AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye’yi enkaza çevirmiştir. AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim. Bunlarda hayır yoktur, bunlarda ümit yoktur, bunlarla huzur yoktur. CHP’ye oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün. Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanında. Teröre karşı, bölünmeye karşı, hırsızlara karşı, rüşvetçilere karşı bizimle yürü Sakarya. Refah ve mutluluksa aradığınız; iş ve aşsa istediğiniz bizimle yürüyün. Yürüyüşümüz, korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür. Yürüyüşümüz, ahlaksızlığa karşı namusluların yürüyüşüdür. Zalime karşı beraber miyiz? Haine karşı birlikte miyiz? Başkanlık sistemi düşleyen 17-25 Aralık çetesine, PKK’yla yeni Anayasa planlayan zorbalara karşı aynı safta mıyız? (Evet) İşte Sakarya’nın cevabı budur. İşte Sakarya’nın sedası bu kadar samimi, bu kadar içtendir. Allah hepinizden razı olsun, Allah hepinizi gözetsin, inşallah rahmetiyle bereketlendirsin.
Değerli Vatandaşlarım, 3 Mayıs’ta, Seçim Beyannamemizi Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla ilan ettik. Türk milleti söz ve hedeflerimizi heyecanla karşılamıştır. Beş ana projemizle milletimizin tüm sıkıntılarını çözmek için yola koyulduk. Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz. Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz. Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz. Üreten Ekonomi Programımızla aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz. Ekonomi büyüyecek, Sakaryalı refah ve zenginliğe ulaşacaktır. Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır. Tarımsal desteklerini artıracağız. Mazot, gübre, ilaç, tohum, yem ve fide gibi temel tarımsal girdilerin üzerindeki ÖTV ve KDV’yi kaldıracağız. Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız. Bizimle yürüyecek misiniz? Ülkemiz için stratejik öneme sahip buğday, mısır, pamuk, soya, ayçiçeği, çeltik, fındık, incir, üzüm, kayısı, zeytin, yerfıstığı ve enerji bitkileri gibi ürünlerimiz için özel destekleme programları geliştirip fiyat garantisi vereceğiz. Tarımsal ihracata destekleri artıracağız. Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz. Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz? Hayvan üreticilerimizin yem ve kepek başta olmak üzere, kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşürmek için yürüyüşümüzü hızlandıracağız, bize katılacak mısınız? Orman köylüsünün mağduriyetini gidermek için 2/B sorununu adil bir şekilde çözeceğiz. Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için tedbir alacağız. Emeklilerimize sesleniyorum, Mart ayında 1400, Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yüremeye var mısınız? Emeklilerimizin banka promosyonu alabilmeleri, esnafın emekli aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için kararlı adımlarla yürüyoruz. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını mutlaka yükselteceğiz. Kamu çalışanlarımıza çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylıklarına aynen yansıtacağız. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kökten gidereceğiz. Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Asgari ücretten vergi almayacağız, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirini vergi dışı bırakacağız. İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız. Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde “Tasavvuf İlimleri Bölümü” kuracağız. Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız. Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız. Esnaf ve sanatkâr kardeşim, yeni işyeri açtıysan, meraklanma beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız. İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun. Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz; çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaklardır. Kutlu olsun. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun. Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz? İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Yoksul kardeşim, 19 gün daha sabret, senin sorunlarını tamamen bitireceğiz. Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. Uğurlu olsun. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız. 65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, rahat olun, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız. Yaşlısına bakmakla yükümlü ailelerimize sosyal bakım yardımını helalinden vereceğiz. Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız. Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız. İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz. 6 yaş altı bebek ve çocuklar ile hamile veya lohusa annelere şartlı sağlık yardımını artıracağız. Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum. 18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimizin aylıklarını 600 liraya, 18 yaş altı engelli aylığını ise 400 liraya çıkaracağız. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız. Aylık almayan, annesi ya da babası veya her ikisi de vefat etmiş evlatlarımıza her ay 100 lira vereceğiz. Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız. Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun. Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden kuracağız. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız. Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız. Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz. Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Sakarya. Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Sakarya. 7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet) 7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet) Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum. Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun. Bizimle Yürü Sakarya. Bizimle Yürü Türkiye. Ne mutlu Türküm Diyene.
|