Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, “Kütahya Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma. 21 Mayıs 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
“Kütahya Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma.
21 Mayıs 2015

 

Aziz Kütahyalılar,

Değerli Vatandaşlarım,

Muhterem Dava Arkadaşlarım

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Güzel Kütahya, cesur Kütahya, dik duruşlu Kütahya, milli Kütahya, inançlı Kütahya, dost ve kardeşliğin mihveri Kütahya, seni sevgiyle, özlemle selamlıyorum.

Atatürk Meydanı’nı dolduran tüm kardeşlerimi saygılarımla selamlıyorum.

Kavuşmamızı nasip eden Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Buradan Altıntaş’a, Aslanapa’ya Çavdarhisar’a, Domaniç’e, Dumlupınar’a, Emet’e, Gediz’e, Hisarcık’a, Pazarlar’a Simav’a, Şaphane’ye, Tavşanlı’ya dua ve selamlarımı gönderiyorum.

Milli Mücadele tarihimizde eşsiz bir yeri bulunan Kütahya’da, bir hilal uğruna sere serpe toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı kutluyorum.

18 gün sonra yapılacak 25’nci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini ümit ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.

Hepinize hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum.

 

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Kütahya her devirde, her dönemde asaletin ve milli onurun çizgisinde yürümüştür.

Biliyorum ki yine yürüyüşünün istikameti böyle olacaktır.

Kütahya hem kuruluşumuzda hem de kurtuluşumuzda öncü ve örnek bir mücadele disiplini, eşsiz bir fedakarlık ruhu sergilemiştir.

Lazım olursa yine yapacaktır.

Nitekim Domaniç’te kurulan dev Dumlupınar’da kurtarılmıştır.

Kütahya tarih, medeniyet ve zafer şehridir.

Kütahya vatan müdafaasına ev sahipliği yapmış kutlu bir yuvadır.

Bu şehirden alimler çıkmış, önümüzü aydınlatmıştır.

Bu şehirden şairler, devlet adamları çıkmış ufkumuzu açmışlardır.

Kütahya emeğin, helal kazancın, samimiyetin, dürüstlüğün, milli ve manevi mirasın gururu, göz nurudur.

Ve Kütahya’da yeniden sizlerle buluşmak ayrıcalıklı bir duygudur.

Binbaşı İsmail Hakkı Bey komutasındaki 350 kişilik müfrezenin İngilizlere Kütahya’yı dar etmesi hala milli hafızalarda iftiharla anılmaktadır.

Kütahyalı Elif Ana’nın fedakârlıkları unutulmuş değildir.

Kütahya’nın her köşesi şehitliktir.

Her karışı şehit kanıyla sulanmıştır.

11 yıllık hasretten sonra, Dumlupınar’da evladının kollarında şehadet şerbetinden içen Çetmeli Kara Ali Çavuş’un miras ve mücadelesi Kütahya’ya emanettir.

Berberçamı mevkiinde şehit olmasına rağmen, bir kolu kaskatı havada kalan ve tuttuğu Türk bayrağını bırakmayan aziz şehidimizin hatırası Kütahya’dan yükselmektedir.

Kütahya milli ruh ve ahlakı zirveye çıkarmış, buna da gözü gibi bakmıştır.

Tek dişi kalmış canavarın hükmü geçmişte Kütahya’ya sökmemiştir.

İnanıyorum ki bugün de sökmeyecek; AKP-HDP-PKK ve küresel komplo Kütahya’dan Osmanlı tokadını yiyecektir.

Şimdi soruyorum;

√       Vatana sahip çıkıp bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

√       Bayrağa sahip çıkıp bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

√       Geleceğinize ve Kütahya’ya sahip çıkıp bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

Bu evetler Kütahya’nın son kararıdır.

Bu evetler dirilişin, milli şahlanışın kararlı cevabıdır.

Ne yazık ki AKP Kütahya’yı unutmuş, yalnızlığa itmiştir.

Yalan, talan ve haram iktidarı Kütahyalı kardeşlerimi hayal kırıklığına uğratmıştır.

Bir zamanlar Kütahya’nın umudu olan; Eti Gümüş, Şeker Fabrikası, Azot Fabrikası, KÜMAŞ, TEDAŞ, Seyit Ömer Linyit İşletmesi, Seyit Ömer Termik Santrali birer birer satılmıştır.

Kütahya’nın kaynakları kurutulmuştur.

Bu şehrimiz batıdan göç veren tek yer olmuştur.

Bu nedenle 2007 seçimlerinde 8 olan milletvekili sayısı 6’ya düşmüştür.

Yoksulluk Kütahya’dadır.

İşsizlik Kütahya’yı mesken tutmuştur.

Kütahya’da devlet hastanesi bile yoktur.

Otoyol ve yüksek hızlı tren projelerinden dışlanmıştır.

Kütahya’daki 61 belde belediyesi kapanarak köye dönüştürülmüştür.

Kütahya’nın doğal kaynak, turizm ve ekonomik potansiyeli heba edilmektedir.

AKP iktidarıyla geçen 4 bin 568 günde Kütahya hep kaybetmiş, hep zarar etmiştir.

Yaşanılan milli buhranın neticesinde;

√       Mali yapıda güçsüzlük,

√       Sermayede yabancılaşma,

√       Ekonomik yapıda teslimiyet,

√       Sosyal yapıda ihmal,

√       Siyasi hayatta ilkesizlik,

√       Milli kimlikte aşınma,

√       Ahlakta çöküş,

√       Hukukta iflas,

√       Adalette imha,

√       Dış politikada taviz ve itibar kaybı Kütahya’ya ağır şekilde fatura edilmiştir.

Buna rağmen AKP Kütahya’ya kulaklarını tıkamıştır.

Davutoğlu farklı bir alemdedir ve gerçeklerden tamamen kopmuştur.

Erdoğan ise başkanlık sistemiyle ilgili yasa dışı bir kampanya yürütmektedir.

Sizler yoksulsunuz, ama Erdoğan dolar milyarderidir.

Sizler aç ve açıktasınız, Erdoğan har vurup harman savurmaktadır.

Sizler çaresiz ve üzgünsünüz, Erdoğan ve havuzcular yetmez ama evet diyerek banka hesaplarını doldurmaktadır.

Bu reva mıdır?

Bu hak mıdır?

Bu adil midir?

Bu helal midir?

Bu doğru mudur?

Davutoğlu da başkanlık propagandasına memur edilmiş, Başbakanlık görevini dinamitlemekle vakit geçirmektedir.

Ve bize 1961 yılında, merhum Menderes asılırken nerede olduğumuzu Kütahyalının huzurunda sormaktadır.

Bizi bilen bilir, tanıyan hakkımızı verir.

Madden ve fiziken kuruluşumuzdan 8 yıl öncesinde nerede olduğumuzu soran Davutoğlu’na aslında nerede bulunduğumuzu buradan açık açık söylemek istiyorum:

Biz Orhun’daki iradeyiz.

Biz Malazgirt’teki zafer duasındayız.

Biz Söğüt’ten yayılan idrakiz.

Biz meydanlardaki kahramanlıktayız.

Biz Domaniç’te kuruluşumuzun temellerindeki harcız.

Biz İstanbul’u fetheden faziletin içindeyiz.

Biz saldırıya uğrayan Türklüğün yürek atışındayız.

Biz Çanakkale’de destan yazan şuurdayız.

Biz Samsun’a çıkan ilk adımın ardındayız.

Biz Sakarya’da, Dumlupınar’daki meydan okumayız.

Biz Cumhuriyet’i kuran yüksek azmin ta kendisiyiz.

Çünkü biz Türk milliyetçisiyiz.

Çünkü biz Türk milletiyiz.

Davutoğlu Kandil’de olabilir.

Davutoğlu İmralı’da dolaşabilir, masalar kurabilir.

Davutoğlu Oslo’da bulunabilir, her şeyi alttan alabilir.

Hatta ihanet ve melanet sürecindeki ana aktör de olabilir.

Fakat biz Türkiye’nin yanındayız, biz Anayasa’dan çıkarılmak istenen Türklüğün taraf ve müdafaasındayız.

Başbakan dün Yozgat’ta HDP binalarına yapılan saldırıların failinin tespit edildiğini söylüyor.

Fail tespit edildiyse, Başbakan’a düşen bu suikastçının kimliğini hemen açıklamasıdır.

Davutoğlu neyi beklemektedir?

Henüz yakalanmasa da, bu failin bağ ve bağlantılarını deşifre etmelidir.

7 Haziran’ı sancılı ve kanlı bir ortama dönüştürmeyi amaçlayan bu hain kimdir; azmettiricileri kimlerden oluşmaktadır?

MHP ile HDP paslaşıyor diyerek bize aklınca kara çalmaya çabalayan Davutoğlu bir şey biliyor da söylemiyorsa yalancıdır, müfteridir.

AKP’yle HDP’nin Dolmabahçe’de yan yana gelip İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metnini okumasını Davutoğlu ne çabuk aklından çıkarmıştır?

Pazarlıkları, Kandil-Oslo-İmralı üçgenindeki ihanet müzakerelerini nasıl da görmezden gelmiştir?

Başbakan, dün AKP’nin milletin ta kendisi olduğunu iddia etmektedir.

AKP millet değil, PKK’nın suç ortağıdır.

AKP millet değil, HDP’nin iktidardaki ikizidir.

AKP millet değil, Türk düşmanlarının liman ve sığınağıdır.

Bizim yürüyüşümüz, teslimiyetçi, tavizkâr ve kişiliksiz yönetime karşı haysiyetin, milliyetçi şuurun yürüyüşüdür.

Başından beri ısrarla açılım denen yıkımın;

Çözüm denilen çözülmenin,

Küresel proje olduğunu söyledik.

Türkiye’yi hazmedemeyen çevrelerin dayatmasıdır dedik.

Milli varlığın tehlikeye atıldığını uyardık.

Milli birliğimizin kurban verilmeye çalışıldığını ifade ettik.

Çatışma ve bölünmeyi davet edeceğini vurguladık.

İmralı canisinin muhatap alınmasının felaket olacağını sürekli hatırlattık.

Gidişatın, kutuplaşma oluşturacağını haber verdik.

Bu gidişin yıkım olacağını, her zemin ve ortam kullanılarak defalarca ve ayrıntıları ile anlattık.

Ve bunların hepsi doğru çıktı,

Her tespitimizde haklı çıktık.

Davutoğlu HDP-PKK’yla kırdığı cevizleri, yediği herzeleri derhal açıklamalıdır.

PKK’dan yediği golleri anlatmalıdır.

HDP’ye verdiği vaat ve sözleri, başkanlık karşılığı gözden çıkardıklarını sıralamalıdır.

Tahrikler çağdaşlık sayılırken, sükûnetimiz ilkellik görülmüştür.

Ve bunu şiddetle reddettik.

Yıkımın ismi açılım olmuşken, milli duruşumuz yıkıcılık sayılmıştır.

Ve bunu elimizin tersiyle ittik.

Çözülmenin adı  çözüm gösterilmişken, bizim tavrımız alçakça suçlanmıştır.

Ve bunu da sahiplerine aynen iade ettik.

Teröristin döktüğü kan unutulmuşken, biz kandan beslenenler olarak suçlandık.

Elbette bu alçak iftirayı da her zaman lanetledik, muhataplarının yüzüne çarptık.

Buradan, bu meydandan sizlere soruyorum ve cevabını bekliyorum:

Türk milletinin kardeşliğini bozanları affedecek misiniz? (Hayır)

Teröriste kucak açanları hoş görecek misiniz? (Hayır)

İmralı ile pazarlık yapanları unutacak mısınız? (Hayır)

Bıçak kemiğe dayanmıştır.

Sabır taşma noktasına gelmiştir.

Tahammül sınırı aşılmıştır.

Kardeşliğimizi bozmaya hangi bedbaht cesaret edecektir? Hiç kimse.

Türk milletini bölmeye hangi gafilin gücü yetecektir? Hiç birinin.

Çabalar boşuna, çırpınışlar beyhudedir.

Buradan Türk milleti için hasmane duygular besleyenlere, saraya ve Serok Ahmet’e sesleniyorum:

Kütahya buradadır ve dimdik ayaktadır.

Milliyetçi Hareket tüm gücüyle vatan ve millet için her türlü bedeli ödemeye hazırdır.

Sayın Davutoğlu; bu davayı asla aşamazsınız, bu gücü asla yenemezsiniz, Türk milletini asla bölemezsiniz.

Buna ne Kütahya, ne millet, ne tarih kesinlikle izin vermez.

 

Aziz Kütahyalılar,

Millet olma halinden habersiz zihniyet sahiplerinin milletimizi köken ve inançlara nasıl ayırmak istediğini görüyorsunuz.

Üstelik bunun adına da istikrar denilerek hain niyetlerin örtülmeye çalışıldığını artık biliyorsunuz.

Erdoğan ve Davutoğlu sonu gördükçe, millet üzerinde kumar oynamaya yeltenmektedir.

Herkes bilsin ki, AKP gidiyor, hesap sormak ve Dumlupınar ruhuyla Türkiye’yi kurtarmak için MHP yürüyor, MHP geliyor.

Ve buna da sadece 18 gün kalmıştır.

Sanki Türkiye Erdoğan’ın miras malıdır.

İşbirlikçi çıkar çevreleri etrafımızdadır.

Bunlara karşılık milletini karşılıksız seven Türkiye sevdalıları burada, Kütahya’dadır.

Türkiye’den intikam almaya niyetli iç ve dış mihraklar AKP’yi kafa kola almışlardır.

Ülkemizi bölgesinde ve küresel ölçekte parlayan yıldız ve lider yapmaya yemin etmiş Türk milliyetçileri ise her şeyi dikkatle izlemektedir.

İkbal ve menfaatleri için çatışan, gerginlikten medet umanlar Erdoğan’ın peşine takılmıştır.

Millete hizmeti şeref bilenler de Milliyetçi Hareketle birlikte yürümenin hedef ve özlemindedir.

Bizimle yürü Kütahya.

Karanlıktan aydınlığa çıkmanız için bir yürüyüşünüz yetecek.

Girdaptan düzlüğe ulaşmanız için bir adımınız gerekecek.

Musibetleri kovmak, tasallutu yıkmak için bir hamleniz gözlenecek.

Kütahyalı kardeşlerim, gelin, Milliyetçi Harekette buluşalım.

Ayrılıkta hayır olmadığını bilelim.

Çatışmada huzur olmadığını görelim.

Birleşme gününün gelip çattığını artık idrak edelim.

Bütünleşmenin kaçınılmaz olduğunu fark edelim

Ve kucaklaşmanın adresi Milliyetçi Harekettir.

Uzlaşma ve huzurun adresi Milliyetçi Harekettir.

Çare Milliyetçi Harekettir.

Huzur için, emniyet için, barış için “MHP.”

Şeref için, haysiyet için, kudret için “MHP.”

Birlik için, kardeşlik için, kimlik için “MHP.”

Türkiye için “Tek başına MHP”

Kütahya için “Tek başına MHP iktidarı”

7 Haziran günü Kütahya’da tarihi bir başarı bekliyorum.

7 Haziran günü Kütahya’nın Milliyetçi Hareketi iktidara ulaştıracağına inanıyorum.

Bizler de adaylarımızı, Mecliste tam kadro ile görmeyi istiyoruz.

O halde sizlere soruyor, yüksek sesle cevabınızı bekliyorum:

İstiyorum ki, Kütahya’dan yükselen ses saraydan duyulsun,

Bekliyorum ki, hırsızlık ve hıyanet kadrolarına acı bir ders olsun,

Aziz Kütahyalılar, sandık başına gittiğinizde ve elinize EVET mührünü aldığınızda; 

Tertemiz bir sayfa açmak için,

Refah için, huzur için, onurlu bir hayat için,

Ve hesap sormak için,

Mührünüzü, üç hilale vuracak mısınız? (Evet)

Bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

Sizlerin alın terini kaçak ve karanlık saraya gömdüler, affetmeyiniz.

Sizlerden çalıp villaya yığdılar, havuzculara peşkeş çektiler, affetmeyiniz.

Sizlerin emeğini lüks uçaklara, helikopterlere, otomobillere harcadılar, affetmeyiniz.

Sizlere çözüm dediler, çözülme için PKK’ya söz verdiler, affetmeyiniz.

İmralı canisiyle pazarlık yapıp Türkiye’yi yeni Anayasayla bölme konusunda mutabakat sağladılar, affetmeyiniz.

12 yıl 6 ay 4 günlük hezimet ve hüsran tablosunu unutmayınız.

12 yıl 6 ay 4 günlük kayıp ve yıkımı unutmayınız.

12 yıl 6 ay 4 günlük rezalet ve zilleti unutmayınız.

Unutmadığınız ne varsa, 7 Haziran’da sandığa gittiğinizde aklınıza getirip AKP’nin kalbine demokratik hançeri indiriniz.

Hırsıza, arsıza, namussuza,

Yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya,

İşbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı

Bizimle yürü Kütahya.

Birlikte atacağımız her adım;

Daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye’ye doğru yol alıştır.

Daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir.

AKP’ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor.

Artık siyasi taassup ve tarafgirlikle hareket edecek vakit kalmamıştır.

AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye’yi enkaza çevirmiştir.

AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim.

Bunlarda hayır yoktur, bunlarda ümit yoktur, bunlarla huzur yoktur.

CHP’ye oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün.

Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanında.

Ufukta görünen Milliyetçi Hareket’in iktidarı şimdiden hayırlı olsun aziz vatandaşlarım.

Sizleri tebrik ediyorum, sizlerle övünüyorum, hepinize güveniyorum.

 

Değerli Vatandaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi Seçim Beyannamesini Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla 3 Mayıs günü açıklamıştır.

Türk milleti söz ve hedeflerimizi heyecanla karşılamıştır.

Beş ana projemizle milletimizin tüm sıkıntılarını çözeceğiz.

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Ülkemizi 2023’de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053’te de küresel güç mertebesine çıkaracağız.

Hedeflerimiz büyük, ülkülerimiz berrak ve herkesi kapsamaktadır.

Kaynaklarını hesaplayarak açıkladığımız plan ve projelerimiz bir yönüyle iktidar programıdır.

Emeklilerimize sesleniyorum, Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yürüyün.

Emeklilerimizin banka promosyonu alabilmeleri, esnaflarımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için hevesle yürüyoruz.

Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını yükselteceğiz.

Kamu çalışanlarımızın çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödeneklerini emekli aylığına yansıtacağız.

Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini çözeceğiz.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz?

Hayvan üreticilerimizin yem ve kepek başta olmak üzere, kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşürmek için yürüyüşümüzü hızlandıracağız, bize katılacak mısınız?

Orman köylüsünün mağduriyetini gidermek için 2/B sorununu adil bir şekilde çözeceğiz.

Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için tedbir alacağız.

Kim ne derse desin, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız.

Asgari ücretten vergi almayacağız, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirini vergi dışı bırakacağız.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde “Tasavvuf İlimleri Bölümü” kuracağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız.

Esnaf ve sanatkâr kardeşim, yeni işyeri açtıysan beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun.

Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz; çalışma sürelerinin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaklardır. Kutlu olsun.

Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Yoksul kardeşim, 18 gün daha sabret, senin sorunlarını tamamen bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. Uğurlu olsun.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız.

65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, rahat olun, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız.

Yaşlısına bakmakla yükümlü ailelerimize sosyal bakım yardımını helalinden vereceğiz.

Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz.

6 yaş altı bebek ve çocuklar ile hamile veya lohusa annelere şartlı sağlık yardımını artıracağız.

Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum.

18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimizin aylıklarını 600 liraya, 18 yaş altı engelli aylığını ise 400 liraya çıkaracağız.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Aylık almayan, annesi ya da babası veya her ikisi de vefat etmiş evlatlarımıza her ay 100 lira vereceğiz.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız.

Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun.

Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden kuracağız.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Kütahya.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Kütahya.

7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır.

Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Bizimle Yürü Kütahya.

Bizimle Yürü Türkiye.

Ne mutlu Türküm Diyene.