Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
Aziz Edirneliler, Muhterem Vatandaşlarım, Değerli Dava Arkadaşlarım, Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler, İmparatorluğumuza başkentlik yapmış bu tarihi şehrimizde sizlerle birlikte olmaktan, sizlere hitap etmekten mutluluk duyuyorum. Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Bu gece idrak edeceğimiz Berat Kandili’nin beraatimize, af ve mağfiretimize vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyor, sizlerin kandilini tebrik ediyorum. Edirne’de yaşayan, Edirne’de gelecek arayan, hayat ve geçim mücadelesi veren her kardeşime en iyi dileklerimi sunuyorum. Buradan Enez’e, Havsa’ya, İpsala’ya, Keşan’a, Lalapaşa’ya, Meriç’e, Süloğlu’na, Uzunköprü’ye candan selamlarımı gönderiyorum. Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı yürekten kutluyorum. 7 gün sonra yapılacak 25’nci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum. Ve hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.
Aziz Vatandaşlarım, Değerli Dava Arkadaşlarım, Edirne, Anadolu’yu Avrupa’yla birleştiren stratejik bir önemdedir. Edirne zengin bir kültür ve tarih mirasına yuvalık etmektedir. Selimiye Cami Edirne’dir. Üç Şerefeli Cami Edirne’dedir. Kervansaraylarıyla, türbeleriyle, köprüleriyle, şehitlikleriyle Edirne bir tarih, bir şuur, milli bir emanettir. Edirne Türk vatanının kilidi, serhat boylarındaki güvencesi ve yüksek ufkudur. Meriç ve Tunca nehirlerimizin suladığı bereketli topraklarda Edirneli kardeşlerimiz emek vermekte, ter dökmektedir. Edirne kardeşliğimizin özeti, geçmişte yaşanan acı ve sevinç dolu günlerin en canlı tanığıdır. Edirne olmadan tarih yaprakları eksik kalacak, Edirne anlaşılmadan Türkiye idrak edilemeyecektir. Ancak Edirne’nin meseleleri ağırdır. Edirneli kardeşlerimin sorunları fazladır. Çiftçilerimiz açmazda ve zordadır. Hasat zamanına az bir süre kalmasına rağmen, buğday alım fiyatı henüz açıklanmadı. TMO, geçen yıl çiftçimizi tüccara mahkum etti. Aracılar, komisyoncular, tefeciler üreticilerimizin canını yaktı. Zaten çiftçilerimiz para kazanmıyor. Zaten tarladan kaldırılan ürün borca yetmiyor. Çiftçimizin elinde yok, avucunda yok. Bir gün toksa diğer gün aç. Girdi maliyetleri almış başını gidiyor. Mazota yetişmek, gübreye, ilaca güç yetirmek imkansız. 13 yıla giren AKP iktidarı, çiftçimizi yalnızlığa terk etti. Yandaşlar haksız ve usulsüz yollardan zenginleşirken, köylülerimiz yoksulluğun ve sefaletin kilerine kapatıldı. Bugün köylerde hüzün vardır. Bugün şehirlerde hüsran hakimdir. Huzursuzluk, geçim darlığı, gelir yetersizliği, devasa sorunlar, borç yükü her köyümüze, her köylümüze sinmiş ve sirayet etmiştir. Traktörler boşa çalışmaktadır. Biçerdöverlerle biçilen ya bankaya, ya haciz memuruna veya Tarım Kredi’ye yatırılmaktadır. Bu tablo, kör bir çıkmaz, vahim bir kısır döngüdür. Besmeleyle saçılan tohumdan geriye sadece sapı kalmaktadır. Bağların, bahçelerin, bostanların neşesi kaçmış, verimi düşmüştür. AKP, çiftçiyi yüz üstü bırakmıştır. AKP, çiftçiye yüz çevirmiştir. Kaçak ve karanlık saraya gelince trilyonları savuran, ayakkabı kutularına milyon dolarları saklayan soygun şebekesi, konu çiftçi olunca “gözünüzü toprak doyursun” diyecek kadar küçülmekte, seviyesizleşmektedir. 2002 yılında3,3 kgbuğdayla1 litremazot alınıyorken, 2014 yılında da5,22 kgbuğdayla1 litremazot ancak alınabilmiştir. Bu karşılaştırmaları arpa, pancar, pirinç, nohut, patates, soğan, ayçiçeği, tütün gibi ürünlerde de yapmak mümkündür ve sonuç aşağı yukarı hep aynıdır. Buradan açık bir şekilde çıkardığımız sonuç şudur: Çiftçimizin kullandığı mazot faturası yıldan yıla artmıştır. Gelin görün ki, çiftçinin reel kazancı azalmış, fakirliği çoğalmış, neticede verilen emekler boşa heba edilmiştir. 2002 yılında 600 gr buğday1 kggübreye tekabül ederken, şimdilerde1,1 kgbuğday1 kggübreye denk düşmüştür. AKP iktidarı süresince; mazot 4 kat, gübre 9 kat, elektrik kullanım bedelleri 2,5 kat yükselmiştir. Rakamların söylediğiyle, AKP’nin ileri sürdüğü söylemler tepeden tırnağa farklıdır. AKP’nin baktığı yerde çiftçi yoktur. AKP’nin dilinde çiftçinin esamisi okunmamaktadır. Kaybeden çiftçidir, zarar ve ziyan gören topyekûn milletimizdir. Çiftçilerimizin bırakınız 2002’yi, 2007 yılına göre bankalardan kullandığı kredi miktarı 2014’de yüzde 296’ya fırlamış ve yaklaşık 40 milyar liraya ulaşmıştır. Ne yazık ki, alınan borçların geri ödemesi kolay olmamıştır. Çiftçi böyleyken, esnaf farksız mıdır? Hayır Edirneliler, esnafımız, memurumuz, işçimiz hayatın çile ve yüklerinden muzdariptir. Herkes AKP’den şikayetçidir. Herkes AKP’den dertlidir. Ve siyasi menfaat çetesi AKP, toplumun her kesimiyle bağını kesmiştir. Şimdi soruyorum sizlere; AKP’nin iktidar yıllarında, √ Huzurunuz arttı mı? (Hayır) √ Refahınız çoğaldı mı? (Hayır) √ Cebiniz para gördü mü? (Hayır) √ Borçlarınız azaldı mı? (Hayır)
Hakkınız vardır, bunların hiçbirisi olmadı. Hayır demeniz boşuna değildir, çünkü çileyi çeken siz, kaybeden yine sizlerseniz. Fakat haramı yiyenler bellidir. Yedikçe yiyen, yedikçe kuduran ve Edirnelilerin kesesine gözünü diken arsızlar da ortadadır. Çiftçimiz çalıştı, çabaladı, hasadını kaldırdı, fakat bir de baktı ki, ürün parası 1 milyar 370 milyon liralık kaçak ve karanlık saraya yatırılmış. Meğer esnafımızın siftah parası ayakkabı kutularına koyulmuş. Edirneli kardeşlerimizin süt, peynir, yumurta parası yatak odalarına saklanmış. Siz çalıştınız, onlar çaldı. Siz yoruldunuz, onlar yolsuzluk yaptı. Siz katlandınız, onlar servetlerini katladı. Ve onlar ki, görülmedik bir rüşvet çarkı, soygun düzeni kurdular. Edirneli doymamış, giyinmemiş, sevinmemiş; bunlar Erdoğan için anlamsızdır. Edirneli şikayet ediyor, sorunlarına çare bekliyormuş; bunlar Davutoğlu’na göre gereksiz ve yersizdir. Edirneli genç işsiz kalsın, ama bunların çocukları gemilerle oynasın, kurdukları vakıfları emlak şirketine ve darphaneye çevirsin. Tekrar soruyorum sizlere; √ AKP’nin haksızlığa, hukuksuzluğa ve harama gömülmüş iktidarı sürsün mü? (Hayır) √ Hırsızlar makam ve mevki sahibi olmaya devam etsin mi? (Hayır) √ Millete küfreden havuzcuların ferman ve sözü geçsin mi? (Hayır) Hayır diyorsunuz, elbette doğru söylüyorsunuz. O halde, Edirne’ye bir kez daha soruyorum: Sesinizin Balkanlar’da yankılanmasını, saraylarda çınlamasını istiyorum: √ Bizimle yürümüye hazır mısınız? (Evet) √ Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet) √ Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz? (Evet) √ 7 Haziran’da Milliyetçi Hareket’in milli ve tarihi yürüyüşü için oy verecek misiniz? (Evet) Maşallah, Edirne’nin kiminle yürüyeceği meydandadır. Edirne’nin talihi açık, bahtı pürüzsüzdür. Şayet yürümezsek önümüz karanlıktır. Şayet yürümezsek hainler, hırsızlar, Türk ve Türkiye düşmanları arayı açacaktır.
Değerli Kardeşlerim, Gerçekten de Türkiye, bugün bir yol ayrımına gelmiştir. 7 Haziran’da Milliyetçi Hareket, Edirne’nin engin sağduyusuna, idrakine, vicdanına sonuna kadar güvenmektedir. Bu seçim ile aziz milletimizin gelecek yüzyıllardaki kaderini belirlemek için eminim ki milli bir şahlanış göstereceksiniz. Üzerinize geçirilmeye çalışılan kefeni bir kader olarak kabul etmeyeceksiniz. Türkiye’nin çatışma ve kavga ortamına sürüklenerek tükenmesinin vebaline asla ortak olmayacaksınız. Türk milleti ve milli değerler etrafında kenetlenecek, bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana bir kere daha göstereceksiniz. Onurumuzla oynayan siyaset tüccarlarının ve çıkar çetelerinin yakasına yapışmak artık bir namus borcudur. Çatışma ve kutuplaşma ile vicdanları sömürenlere cevap vermek de artık bir vatan görevidir. Bu milli hesaplaşma her ilde, her ilçede ve her beldede, vatanın her köşesinde aziz milletimizle el ele, omuz omuza 7 Haziran günü sandık başında yapılacaktır. Gelişmeler, önümüzdeki seçimlerin taraflarını tam anlamıyla belli etmiştir: Bir yanda, AKP ve işbirlikçi çıkar çevrelerinin koalisyonu, Diğer yanda milletini karşılıksız seven Türkiye sevdalıları. Bir yanda, Türkiye’den intikam almaya niyetli iç ve dış mihraklar, Diğer yanda Türkiye’yi kurtarmaya yemin etmiş Türk milliyetçileri. Bir yanda varlıklarımızı sömürmeye hazırlanan küresel odaklar, varlığımızı imha etmeye odaklanmış teröristler, bölücüler ve müzakereciler, Diğer yanda milli ve tarihi emanetleri canı pahasına savunarak Balkanlarda destan yazan Edirneliler. Bir yanda, siyasi ikbal ve menfaat için siyasete soyunanlar, Diğer yanda ise vatana hizmet ve milli değerlere sadakat için Türkiye’ye talip olan Milliyetçi Hareket. Gafletin ihanete vardığı, korkaklığın teslim olmaya dayandığı bir iktidar dönemi 7 Haziran’da sona erecektir. Biz Milliyetçi Hareket olarak bütün meselelerin üstesinden Allah’ın izniyle geliriz. Türkiye’nin sorunlarını tek başımıza çözeriz. Edirneli’nin ağırlaşan ve derinleşen meselelerini kökünden bitiririz. Kendimize güveniyor, sizlere inanıyoruz. Aziz Edirneliler, bugün henüz yokluğun sıkıntısı, yoksulluğun acısı kendisine ulaşmamış olanınız varsa, biliniz ki AKP ile devamı halinde yangın sizin ocağınıza da ulaşacaktır. Bugün kurtulmuş olmakla sevinmeyin, zorluklar sizin kapınızı da çalacaktır. Bu itibarla, çare Milliyetçi Harekettir. Çözüm milliyetçi iktidardır. Şimdi soruyorum: 7 Haziran geldiğinde, vatan topraklarını bırakıp kaçan buna da başarı diyenlere karşı vatan diyecek misiniz? (Evet) Şehitlerimizin emaneti şanlı bayrağımızı çekildiği gönderden indirmeye cüret edenlere ve bunlarla pazarlık yapanlara karşı bayrağın namusunu müdafaa edecek misiniz? (Evet) Türkiye’ye sahip çıkmak için Milliyetçi Hareketle yürüyecek misiniz? (Evet) Çok şükür Edirneliler kararını vermiş, yürüyüşe geçmiştir. Allah hepinizden razı olsun. Yüzünüzü kara çıkarmayacağız. Desteklerinizi heba etmeyeceğiz. Ve Edirne’nin ümitlerini asla soldurmayacağız.
Değerli Vatandaşlarım, 7 Haziran’a çok az bir süre kala siyasete gayri milli müdahaleler artmaktadır. Demokrasiden rahatsız olan odaklar gazete ilanlarıyla, havuz medyası kanalıyla sürekli tahrik ve pislik üretmektedir. Bugün bazı yandaş gazetelerde tam sayfa ilanlar çıkmıştır. Ve bu ilanların Sivil Dayanışma Platformu tarafından verildiği anlaşılmıştır. Bu saray dayanışma platformuyla ilgili kanaatlerimi 29 Mayıs günü Gümüşhane’de paylaşmıştım. Görüyorum ki fitnenin, ihanetin, kokuşmuşluğun yuvalandığı bu platform durmayacaktır. Kimin maşası olduğu, kime ve neye hizmet ettiği ise az çok belli olan bu platform Türk siyasetine, demokratik teamül ve birikimlere saldırı teşebbüsünde bulunacak kadar alçalmıştır? Muhalefet parti liderlerini isim isim yazıp hakaret etmek nasıl bir namus ve şeref noksanlığıdır? Bu uygulamanın 12 Eylül öncesini andırması meselenin bir başka hazin yanıdır. Şayet Erdoğan bu Sivil Dayanışma Platformu’yla bağı varsa, sevk ve idare ediyorsa, bilmelidir ki, bu bir demokrasi düşmanlığıdır, millete ihanettir. Türkiye karanlık çevrelerin kumpasındadır. Türkiye kirli ellerin güdümündedir. Diktatörlüğe heves etmiş Erdoğan, muhalefeti bastırmak, demokrasiyi yarmak, hak ve özgürlükleri budamak için paralı askerlerini devreye koymuştur. Erdoğan öylesine korkmaktadır ki, her çirkinliğe, her çarpıklığa müracaat ederek bizimle mücadele edeceğini sanmaktadır. Artık AKP lejyonerleri, muhalefete tam sayfa ilanlarla hakaret edecek kadar cüret kazanmışsa, Türkiye resmen ara dönem, kara dönem, baskı ve zulüm dönemi yaşıyor demektir. İleri demokrasi dedikleri ayıp ve ilkellik işte budur. Yeni Türkiye tüccarlarının gerçek ve hastalıklı yüzü tamamen budur. Erdoğan ve Davutoğlu maşalarını çekmezse, demokratik mücadeleyi rotasından saptırırlarsa, bunun hesabını asla veremeyeceklerdir. Edirne’den ilan ediyorum; AKP’nin düşüşünü hiç kimse engelleyemeyecektir. AKP devri kapanıyor, 13 yıla yaklaşan zillet 7 gün sonra sona eriyor. Erdoğan boşa çırpınmasın, hesap vereceği günler yaklaşıyor. Davutoğlu boş yere tuzak kurmasın, başını öne eğeceği günler yakınlaşıyor. Hiçbir mihrak AKP’nin akıbetini geciktiremeyecektir. Hiçbir mihrak AKP’nin inişini, sandığa çakılışını engelleyemeyecektir. Hakaret ilanları da verseler, iftira da atsalar, saldırıp önümüzü kesmeye de çalışsalar, Milliyetçi Hareket Partisi sahte mabutları devirmek için iktidara geliyor. Milliyetçi Hareket Türkiye’yi kurtarmak için iktidara yürüyor. Milliyetçi Hareket zalimlerin hakkından gelmek, mazlumların hakkını savunmak için kükremiş sel gibi, patlamış volkan gibi coşuyor. Türkiye sevdalıları Edirne’yi huzura kavuşturmak için çağrıda bulunuyor. Bizimle Yürü Edirne. Hırsıza, şerefsize, namussuza, haine, uğursuza, soygun çetelerine karşı bizimle yürü Edirne. Muhterem Edirneliler sandık başına gittiğinizde; Şahsi ihtirasları için Türk milletinin kardeşliğini bozanları unutacak mısınız? (Hayır) Manevi değerler üzerinden yapılan ucuz siyaseti affedecek misiniz? (Hayır) Milletimizin şeref ve haysiyeti üzerinde yapılan tartışmaları göz ardı edecek misiniz? (Hayır) Şundan emin olunuz ki, 7 gün sonra; Ya huzur kazanacak ya da hüsran sürecektir. Ya zillet hakimiyetini teyit edecek ya da millet kazanacaktır. Ya Türkiye düzlüğe çıkacak, ya da milliyetsizler istikbalimizi karartacaktır. Başka bir seçenek kalmamıştır. Artık sinsi oyunlar bitmelidir. Artık rezalet serüvenleri kapanmalıdır. Artık ihanetin perdesi yırtılıp atılmalıdır. Edirnelinin beklemeye tahammülü kalmamıştır. Oyalanacak vakit yoktur. Tehdit çok yakındır. Tehlike her köşededir. Zulüm her yerdedir. Zorba kontrol ve denetimden çıkmıştır. Sandık önüne gittiğinizde tarihi bir tercih yapacaksınız. Ve eminim ki; Huzur için, emniyet için, barış için “MHP’ye evet” diyeceksiniz. Şeref için, haysiyet için, kudret için “MHP’ye evet” diyeceksiniz. Birlik için, kardeşlik için, kimlik için “MHP’ye evet” diyeceksiniz. Refah için, aş için, iş için, gelecek için “MHP’ye evet” diyeceksiniz. AKP’ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor. AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye’yi enkaza çevirmiştir. AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim. Bunlarda hayır yoktur, bunlarda ümit yoktur. CHP’ye ve diğer partilere oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün. Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanında. Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet) Zalime karşı beraber miyiz? Haine karşı birlikte miyiz? Başkanlık sistemi düşleyen 17-25 Aralık çetesine, PKK’yla yeni Anayasa planlayan zorbalara karşı aynı safta mıyız? (Evet) İşte Edirne’nin cevabı budur. İşte Edirne’nin sedası bu kadar samimi, bu kadar içtendir.
Değerli Vatandaşlarım, MHP iktidarında; yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz. Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz. Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz. Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz. Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır. Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır. Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz. Asgari ücretlilere, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım imkanı sunacağız. Kamu çalışanlarımızın çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylıklarına yansıtacağız. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini çözeceğiz. Mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldıracağız. Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz. Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için tedbir alacağız. Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun. İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız. Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız. Esnaf ve sanatkârlarımız yeni işyeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız. İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz? İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz. Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum. 18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimizin aylıklarını 600 liraya, 18 yaş altı engelli aylığını ise 400 liraya çıkaracağız. Ağır engelli aylığı vicdansızca kesilen Erzurumlu Miraç evladımızın ve benzeri durumdaki mağdurlarımızın hakkını biz arayacak, ellerinden biz tutacağız. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız. Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız. Gazilerimiz ve çocuklarının işe yerleştirilmelerine öncelik tanıyacağız. Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız. Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız. Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız. Atanamayan öğretmen çilesine son vereceğiz. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız. Ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız. Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Edirne. Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Edirne. 7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet) 7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet) MHP’nin Edirne milletvekili adaylarını tam kadro Meclis’e gönderecek misiniz? (Evet) Bu evetler sayesinde, Genel Seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır. Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum. Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun. Ne mutlu Türküm Diyene.
|