Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, “Osmaniye Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma. 4 Haziran 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
“Osmaniye Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma.
4 Haziran 2015

 

 

Aziz Hemşerilerim,

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Gün olur asra bedeldir. Gün olur ömre değerdir. Gün vardır yeni bir atılımın, yeni bir dirilişin, yepyeni bir coşkunun miladıdır.

İşte o gün, bugündür.

7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimlerine 4 gün kala bu kez de hemşerilerimin huzurundayım.

Ata ocağında sizlerin teveccühüne mazhar olmaktan heyecanlıyım, gururluyum.

Hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Her bir kardeşime en iyi dileklerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Buradan Bahçe’ye, Kadirli’ye, Toprakkale’ye, Sumbas’a, Düziçi’ne, Hasanbeyli’ye selam ve hürmetlerimi gönderiyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı gönülden kutluyorum.

Pazar günü yapılacak 25’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.

Hepiniz hoş geldiniz, güzellikler getirdiniz.

 

Değerli Hemşerilerim,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Osmaniye’yi bilmem anlatmama gerek var mı?

İçinizden çıkmış bir hemşeriniz olarak, Osmaniye’yi sürekli yaşayan, Osmaniye’yi her daim ruhunda ve kalbinde taşıyan birisiyim.

Osmaniye anılarımın, hayallerimin, hedeflerimin şehridir.

Osmaniye doğup büyüdüğüm, hayatım boyunca üzerinde titrediğim kutlu bir vatan köşesidir.

Gavurdağı’nın yiğitleri korku nedir bilmez.

Gavurdağı’nın neferleri ayrılık, gayrılık ve tefrika tanımaz.

Osmaniyeli vatan sevdalısıdır.

Osmaniyeli Türkiye aşığıdır.

Osmaniyeli inançlı, imanlı ve ülkü sahibidir.

Bilesiniz ki, Osmaniyeli olmaktan hep övündüm.

Sizler ahlakın çizgisinden hiç ayrılmadınız.

Sizler sadakatin izinden hiç çıkmadınız.

Sizler Türk milletine mensubiyetten hiç sapmadınız.

Sizlerle iftihar ediyorum.

Osmaniye bozgunculara direndi, bozuk ve bulanık niyetlere cephe aldı.

Osmaniye bölücülere yüz çevirdi, bölünme havarilerine tavır gösterdi.

Kavga umanlara fırsat vermediniz.

Küsmek için bahane arayanlara şans tanımadınız.

Her zaman büyük bir Türkiye’nin özlemini çektiniz.

Her zaman mutlu ve müreffeh bir ülke istediniz.

Osmaniye kardeşliğin safında, iç barış ve huzurun tarafındadır.

Osmaniye ne yıkıma aldanır, ne çözülmeye kapılır.

Ne yalan sözlere kanar, ne istismarlara inanır.

Osmaniye’nin başı dik, sözü doğrudur.

Şimdi yeni ve tarihi bir imtihan önümüzdedir.

Türkiye’nin ve Osmaniye’nin kaderini yakından etkileyecek bir seçime çok az kalmıştır.

Artık yürümek zamanıdır.

Artık Osmaniye için seçim yapma vaktidir.

Birlikte yürüyelim istiyorum, çünkü Türkiye abluka altındadır.

Birlikte yürüyelim diyorum, çünkü Türk milleti zorda, darda ve sıkıntıdadır.

Yürürken nice engebelerle karşılaşıyoruz.

Yürürken nice şer niyetli blok, ittifak ve odaklarla uğraşıyoruz.

Milletimize güveniyor, Allah’a inanıyoruz. Ve öyle yürüyoruz.

Kısıtlı imkanlarla yüksek mücadeleleri veriyoruz.

En başta ateşli ve tavizsiz bir mizacımız var.

Cesur bir yüreğimiz var.

Türk milletine sevdalı kalbimiz var.

Hiçbir zalime mihnet etmeyecek asaletimiz var.

Geri adım atmayacak kararlığımız var.

Yenilmeyecek, eğilmeyecek, kırılmayacak güçlü bir irademiz var.

Ne kadar Türkiye karşıtı varsa şu anda karşımızda.

Ne kadar kumpasçı, komplocu, yıkım senaristi, dağılma oyuncusu, ihanet figuranı varsa önümüzde.

Alayı birden bizi engellemeye çalışıyorlar.

Alayı birden MHP’nin yürüyüşünü kesmeye gayret ediyorlar.

Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin yürüyüşü adım adım büyüyor.

Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin yürüyüşü her gün hızlanıyor.

Bugüne kadar imal edilmiş iftiraları pimi çekilmiş bomba gibi üzerimize fırlattılar.

Dedikodu yaptılar, tezviratlara umut bağladılar.

Algı operasyonlarıyla içimizi karıştırmayı denediler.

Mitinglerimizi sabote etmek için planlar yaptılar.

Sabrımızı test ettiler.

Ayak oyunlarıyla, tuzaklarla yürüyüşümüzü kesintiye uğratmak için uğraştılar.

Milliyetçi Hareket’in iktidar yürüyüşünü sabote etmek için bin dereden su getirdiler.

Karanlık kampanyalarla yürüyüşümüzü engellemek istediler.

Peki sorarım sizlere; başarabildiler mi? Emellerine ulaşabildiler mi? Bizi yıldırabildiler mi?

Elbette hayır aziz hemşerilerim.

Milliyetçi Hareket Partisi kolay lokma değildir.

Milliyetçi Hareket Partisi zaptedilecek kadar zayıf ve köksüz de olmamıştır.

Zedelenen milli kimliği onarmak için yürüyoruz. Başaracağız.

Zayıflatılan milli birliği onarmak için yürüyoruz. Başaracağız.

Tahrip edilen adaleti onarmak için yürüyoruz. Başaracağız.

Saldırı altındaki Türklüğün, ezilmek istenen milliyetçiliğin hakkını savunmak için yürüyoruz. Başaracağız.

Mazlumlar feryat ediyor, onlar için yürüyoruz.

Garipler uzanacak el bekliyor, onlar için yürüyoruz.

Yoksullular umut bekliyor, onlar için yürüyoruz.

İşsizler yardım diliyor, onlar için yürüyoruz.

Bir dilim ekmeğe, bir tas çorbaya muhtaç milyonlar için yürüyoruz.

Kimsesizler, biçareler, darda kalmışlar, yorgun düşmüşler için yürüyoruz.

Huzurlu bir gelecek ve toplumsal onarım için yürüyoruz.

Yürümek zorundayız, zira yapacak çok işimiz var.

Yürümeliyiz, zira Türkiye kurtarılmayı bekliyor.

Gavurdağı’nın yiğitleri şimdi söz sırası sizde.

Sorduğum şu sorulara cevap istiyorum.

Ama bu cevap öyle bir gelsin ki, Ankara’daki haram ve hıyanet iktidarının ele başları Osmaniye’de ne oluyor diye köşe bucak saklansınlar.

7 Haziran geldiğinde;

 Bir diğerlerine, bir de MHP’ye bakıp bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

Bir tarafta AKP’li yılları düşünüp, diğer tarafta MHP’yle gelecek güzel günleri hayal ederek bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

Birlikte yürüyor muyuz? Söz mü? (Evet)

Osmaniye’ye gelip ileri geri konuşan Davutoğlu herhalde bu cevapları duymuştur.

Hazine imkanlarıyla tesisi olmayan düzmece açılış yapan 17-25 Erdoğan da Gavurdağı’nın kararını sanıyorum iyice öğrenmiştir.

 

Aziz Hemşerilerim,

Bu Davutoğlu alem birisi.

Son günlerde eli ayağına dolaştı.

Dili peltekleşti, beti benzi sarardı.

Giden Başbakanlığa mı üzülsün, kaybettiği itibarına mı yansın?

Hep dedim ya, Allah kimseyi Davutoğlu’nun durumuna düşürmesin.

Merak ediyorum, Başbakanlığı, boşbakanlığa çevirmesinin vebalini nasıl kaldıracak?

Akşam yastığa başını koyduğunda acaba huzurlu uyuyabiliyor mu?

Yoksa bu işe nereden girdim, Erdoğan’ın tuzağına nasıl düştüm diye geceler boyunca kafasını duvarlara mı vuruyor?

Ağzından çıkan hezeyan dolu sözler ne denli korktuğunun işareti.

Davutoğlu’nun hatları iyice karıştı.

Kaçak ve karanlık sarayın yüksek gerilimi kendisini çarptı.

Devreleri hepten yandı, aklı tamamen şaştı, iradesini sorsanız, o temelden kayboldu.

Ismarlama da olsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın acziyet içinde kıvranması ülkemiz adına külfet ve ilave bir maliyettir.

Ve bunun ceremesi herkes için ağırdır.

Türkiye, ilk defa makamını kötüleyen, partisi için oy istemek yerine sahibine çalışan ve koltuğunun altına başkanlık dinamiti döşeyen bir Başbakan’a şahit oldu.

Türk milleti ilk kez, kendisi olmayan, kendi gibi davranamayan, kopyacı, mütegallibe hayranı, müflislikle anılan, etkisiz, yetkisiz, ezik bir Başbakan gördü.

Ama bu devran 4 gün sonra bitecek.

4 gün sonra Türkiye küllerinden doğacak.

Haramzadelerin muhafızlığını üstlendiği AKP kervanı 4 gün sonra kontak kapatacak.

Davutoğlu ve hükümeti, Erdoğan’ın ahlaksız takviye ve müdahalelerine rağmen sandıkta kayıp düşecek.

Osmaniyeli kardeşlerim;

Üzerine geçirilmeye çalışılan kefeni bir kader olarak kabul etmeyecektir.

Türkiye’nin husumet ve kavga ile tükenip yok olmasına seyirci kalmayacaktır.

Türk milleti, milli kimlik, birlikte yaşama ve kardeşlik etrafında kenetlenecektir.

Seçim günü sandığın başına gittiğinizde hayati bir görev sizi bekliyor.

Yapacağınız tercihle:

Türkiye’nin geleceği hakkında tarihi bir karar vereceksiniz.

Ülkemizin nasıl bir geleceğe yürüyeceğiyle ilgili söz söyleyeceksiniz.

Kendinizin ve evlatlarınızın Türkiye’sini belirleyeceksiniz.

Buradan Osmaniyeli Hemşerilerime soruyorum.

Aziz Osmaniyeliler, sandık başına gittiğinizde ve elinize EVET mührünü aldığınızda; 

√        Milliyetçiliği, milli devleti ve milli kimliği seçecek misiniz? (Evet)

√        Vurguncuya, soyguncuya, istismarcıya, işbirlikçiye dur diyecek misiniz? (Evet)

√        Huzuru, kardeşliği ve kucaklaşmayı seçecek misiniz? (Evet)

Ve nihayet;

Daha güçlü bir devlet,

Daha onurlu bir duruş,

Daha huzurlu bir hayat,

Daha adil bir toplum.

Daha tok bir aile için,

Milliyetçi Hareket’e destek verecek misiniz? (Evet)

Verdiğiniz bu kararla kahraman Osmaniye’nin temsilcisi olduğunuzu gösterdiniz.

Şu anda tarlasında, bağında, bostanında, bahçesinde, tezgahında çalışan Osmaniyeli’nin de sesi oldunuz.

Verdiğiniz desteğe teşekkür ediyorum.

 

Muhterem Osmaniyeliler,

4 gün sonra karşımıza çıkacak sandık hayati bir öneme sahiptir.

Yakın tarihin en önemli günü,  bu seçim günüdür.

Sandık AKP’den kurtulma gününün de başlangıcı olacaktır.

Bu nedenle mutlaka sandıklara sahip çıkınız.

Sandık yolsuzluğuna, oy hırsızlığına teşebbüs eden şaibeli yüzlere karşı uyanık olunuz.

Sandıklarda oyun olmadıktan sonra AKP gidiyor.

Ve AKP, tek başına MHP iktidarında ilkesiz ve fırsatçı yandaşları ile beraber mutlaka ve mutlaka hesaba çekilecek.

AKP kadroları;

Milli bünyemizde açtıkları derin yaraların,

Milli ekonomimizde açtıkları dipsiz kuyuların,

Milli ahlak ve adalete verdikleri feci hasarların,

Milli varlığımıza yönelik ağır tahribatların hesabını Yüce Divan’da ve mahkemelerde birer birer vereceklerdir.

Bunların hesabını sormak da Milliyetçi Hareket Partililer için Türk milleti adına milli bir görev olacaktır.

Bu görev için vakit yaklaşmaktadır.

Tek başına iktidarın ışıkları görünmektedir.

Osmaniyeliler, Milliyetçi Harekete vereceğiniz her oyla;

Ayakkabı kutularından çıkan soygun paralarının hesabını soracaksınız.

Sizlerin iş, aş ve ev ihtiyacı varken; yine sizlerden kesilen vergilerle 1 milyar 370 milyon liraya yapılan kaçak ve karanlık sarayın hesabını soracaksınız.

Yüzdesini peşinen alıp havuzculara peşkeş çekilen kamu ihalelerinin hesabını soracaksınız.

Asgari ücretlilere 1400 lirayı çok görenlerin 3,3 milyar liraya çerez parası demelerinin hesabını soracaksınız.

Vatikan’a özenip, Papa’yı örnek alanlara mukaddesatımızın ve Efendimizin muhteşem hayatını hatırlatarak hesap soracaksınız.

Elinde Kur’an, dilinde yalan, hedefinde talan olanlara 17-25 Aralık’ta ifşa edilen rüşvet ve yolsuzluk felaketini soracaksınız.

Askıya alınan Anayasa’nın, katledilen hukukun, günahına girilen masumların hesabını soracaksınız.

Bölücülere verilen umutların, teröristlerle yapılan iğrenç pazarlıkların hesabını bir bir soracaksınız.

Ayetlerimizle dalga geçen akaracı makaracı rezillere haddini bildireceksiniz.

Yüce Divan’dan kaçırılan 4 eski rüşvetçi bakandan, villalarda eritilen hırsızlık hasılatından ve faillerinden hesap soracaksınız.

Ya helalin ya da Bilal’in yanında duracaksınız.

Ya sarayın ya da samimiyetin yolundan gideceksiniz.

Ya yurdum deyip ayağa kalkacaksınız ya da yokum deyip yutulmayı bekleyeceksiniz.

Akıtılan Türkmen kanlarını unutmayınız.

Dökülen şehit kanlarını unutmayınız.

Komşu coğrafyalarda hüküm süren ve Türkiye’yi hedefine alan küresel cinayet projelerine eşbaşkanlık yapanları unutmayınız.

Zalimleri, otoriter arayışları, despot meraklılarını unutmayınız.

Müslüman cinayetlerine mihmandarlık yapan içimizdeki Haçlı bakiyelerini unutmayınız.

AKP – PKK – HDP - İmralı canisi arasında kurulan al ver sürecini unutmayınız.

Türküm demeyi suçlayan, andımızı kaldıran, bayrağı tahrik gören müzakerecileri asla hatırdan çıkarmayınız.

Hesap günü yaklaşıyor.

Milliyetçi Hareketin tek başına iktidarı ufukta görünüyor.

Hem Erdoğan’ın hem de Davutoğlu’nun kaygı ve korkusu bundandır.

Bunun için en aşağılık iftiraları atma çabasındalar.

Bu nedenle Milliyetçi Hareketi karalama gayreti içindeler.

Bugüne kadar Türk demokrasi tarihinde her zihniyet tek başına iktidarla denenmiştir. Milliyetçiler hariç.

Liberaller tek başına iktidarla denenmiştir.

Sosyal Demokratlar tek başına iktidarla denenmiştir.

Din istismarcıları da tek başına iktidarla denenmiştir.

Tek başına iktidara gelmemiş olan yegane siyasal hareket milliyetçilerdir.

Bütün oyun bunu engellemek içindir.

Yerli ve yabancı güçlerin bütün telaşı budur.

Bu nedenle milleti kurtaran ve Cumhuriyeti kuran milliyetçilere iktidar çok görülmektedir.

Çünkü sömürgeciler ve işbirlikçileri Milliyetçi Hareket’in iktidarında başlarına gelecekleri anlamışlardır.

Erdoğan’ın bizim milliyetçiliğimize kafatasçılık demesi içinde bocaladığı tutsaklığın ürünüdür.

Buradan uyarıyorum.

Bizim milliyetçiliğimizi batının zalim milliyetçiliği ile karıştırmayın.

Bizim milliyetçiliğimizi kendi kabile zihniyetinize bulaştırmayın.

Bizim milliyetçiliğimiz kapsayıcıdır.

Bizim milliyetçiliğimiz kucaklayıcıdır.

Bizim milliyetçiliğimiz paylaşma ve bölüşme esaslıdır.

Bizim milliyetçiliğimizde adalet ve hakkaniyet vardır.

Bizim milliyetçiliğimiz, zalimin karşısında, mazlumun yanındadır.

Biz acımasız küresel sömürüye dur deyip, milli sanayimizi yükseltmek istiyoruz.

Küresel yağma düzeninin oyununu bozup kendi kaynaklarımızı kullanmak istiyoruz.

Yazılmış senaryoları reddedip kendi onurlu geleceğimizi belirlemek istiyoruz.

Bağımsızlığımızı korumak ve Türkiye’mizi lider ülke yapmak istiyoruz.

Erdoğan ve Davutoğlu’nun başını çektiği icazeti ve meşruiyeti dışarıda arayan işbirlikçilere sesleniyorum:

Türk milletinin küresel soyguna dur demesinden korkuyorsunuz.

Türk devletinin yeniden lider ülke olmasından ürküyorsunuz.

Türk milliyetçilerinin iktidar olmasından çekiniyorsunuz.

Ve bu yüzden battıkça çırpınıyor, çırpındıkça da batıyorsunuz.

Fakat nafile, Türk milletinin iktidarına ket vuramayacaksınız.

MHP’nin tek başına iktidarına set çekemeyeceksiniz.

Ne kadar çamur atarlarsa atsınlar,

Ne kadar fitne yaymaya çalışırlarsa çalışsınlar milletimiz gerçekleri görmüştür.

Buradan tekrar ifade ediyorum:

Kim ne derse desin, anketler ne söylerse söylesin,

Milliyetçi Hareket tek başına iktidara yürüyor.

Bizim ittifakımız milletimizledir.

Bizim koalisyonumuz milletimizledir.

Bizim tek güvencimiz, tek desteğimiz Türk milletinin tertemiz vicdanıdır.

Bizim tek ilham ve güç kaynağımız Türk milletinin inancıdır, irfanıdır.

Yolumuza, tek başına iktidar için çıktık.

Bu hedefimize de sizlerin desteğiyle ulaşıyoruz.

Kirli ve yalan propagandalara sakın inanmayınız.

Kötü niyetli yönlendirmelere asla aldırmayınız.

Sandık önüne geldiğinizde MHP’ye EVET deyiniz ve

AKP’yi en yakın deliğe süpürünüz, atınız.

Buradan Osmaniye’den bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum.

Neye inanırsanız inanınız.

Kime gönül verirseniz veriniz.

Hangi partiyi seçerseniz seçiniz.

Ama mutlaka namus ve vatan borcu olan oyunuzu vermek için sandığa gidiniz.

Hiçbir oy boşa atılmış bir tercih değildir. Mutlaka kullanınız.

Türkiye’nin ve kendinizin gelecekteki yerinizi ve yetkinizi belirleyiniz.

Ancak, sandığın önüne gidince sizlerden isteğim kararınızı bir kez daha gözden geçirmenizdir.

Elinize mührü aldığınızda;

AKP’yle geçen 4 bin 582 günün hesabını bir daha yapın.

Mutfağınızdaki yangını düşünün.

Malınıza göz diken Ankara’daki hırsızları aklınıza getirin.

Satılan milli kuruluşlarımızı gözünüzün önüne getirin.

Eli tetikte, ayağı Kandilde olan PKK’yı hatırlayın.

Dolmabahçe Sarayı’nda AKP-PKK buluşmasını ve İmralı canisine sözcülük yapan millet hasımlarını hatırlayın.

Ve oyunuzu öyle kullanın.

Vereceğiniz oyla Cumhuriyete sahip çıkın.

Vereceğiniz oyla Türk kimliğine sahip çıkın.

Vereceğiniz oyla bayrağa, vatana sahip çıkın.

Vereceğiniz oyla ahlaka, adalete, kaderinize ve hakkınıza sahip çıkın.

Bütün bunları tek tek düşünün ve Milliyetçi Hareket’e evet deyin.

Şimdi söyleyiniz;

        MHP’yle huzura yürüyecek misiniz? (Evet)

        MHP’yle kurtuluşa yürüyecek misiniz? (Evet)

√        MHP’yle Türkiye’nin istikrar ve esenliğine yürüyecek misiniz? (Evet)

        Ve MHP’yle kararlı şekilde yürümeye söz veriyor musunuz? (Evet)

Biz inançlı kadrolarımızla yürümeye başladık.

Bunun için Bizimle Yürü Osmaniye diyoruz.

Bu yürüyüş korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür.

Bu yürüyüş ahlaksızlığa karşı namus timsallerinin yürüyüşüdür.

Bu yürüyüş ihanete ve iffetsizliğe karşı ahlakın yürüyüşüdür.

Hırsıza, arsıza, namussuza,

Yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya,

İşbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı

Bizimle Yürü Osmaniye.

Gelin bir olalım. Diri olalım. Güçlü olalım.

Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edelim.

Huzur dolu, refah içindeki geleceğe birlikte ulaşalım.

Bu milli çağrıya kulak verin.

Bu sese güvenin.

Milliyetçi Hareket’i tek başına iktidara getirin.

Milliyetçi Hareket, milletin iktidarı olacaktır.

Milliyetçi Hareket, yoksulun, işsizin, memurun, esnafın, çiftçinin, garibanın iktidarı olacaktır.

Milliyetçi Hareket, memleketimizin her evladını kucaklayacaktır.

Biz yola çıkarken bütün Türkiye’ye gönlümüzü açmıştık.

“Ve halay, semah, zeybek, bar,

Tek başına iktidar” demiştik.

İnsanımızı Alevi Sünni diye ayırmayız.

Köklere, kökenlere göre bölmeyiz.

Kuzeyli, güneyli, doğulu, batılı diye bakmayız.

Biz herkesi;

Allah’ın bir kutlu emaneti,

Büyük Türk milletinin bir evladı kabul ederiz.

Bölünmede huzur yoktur.

Gün Milliyetçi Hareket Partisinde buluşma günüdür.

Bu çağrım “tek başına MHP’ye” çağrıdır.

Bu çağrım doğruluşa, yükselişe, dirilişe, birlikte yürümeye çağrıdır.

AKP’ye oy vermiş vatandaşım, gel günaha ortak olma, bizimle yürü.

CHP’ye ve diğer partilere oy vermiş kardeşim, gel bu kez bizimle yürü.

“Kime oy vereceğim belli değil, kararsızım” diyen vatan evladı, çekinme, zaman geçiyor, bir ve birlikte olalım, Türkiye’nin kurtuluşuna beraberce omuz verelim.

Genç kardeşlerim, ilk kez oy verecek evlatlarım, birlikte yürüyelim, geleceğinizi inşa edelim.

Hırsıza karşı Bizimle Yürü Osmaniye.

Yokluğa, yoksulluğa, yolsuzluğa ve yasaklara karşı Bizimle Yürü Osmaniye.

Teröre, tavize, onursuzluğa karşı Bizimle Yürü Osmaniye.

Haramzadelere karşı Bizimle Yürü Osmaniye.

Despot ve tiranlığa özenen 17-25 Erdoğan’a, icazetli ve vesayetli Başbakanlık yapan Davutoğlu’na karşı Bizimle Yürü Osmaniye.

 

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Şundan herkes emin olsun ki, iktidarımızda;

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Ülkemizi 2023’de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053’te de küresel güç mertebesine çıkaracağız.

Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz.

Ayrıca esnaflarımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacağız.

Çiftçilerimiz feryat etmektedir.

Bu kapsamda mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldıracağız.

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız.

Hayvan üreticilerinin yem ve kepek başta olmak üzere kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşüreceğiz.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz?

Erdoğan çatlasa da, Davutoğlu patlasa da, Maliye Bakanı bütçe dengelerini hatırlatsa da, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Esnaf ve sanatkârlarımız yeni işyeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız.

Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız.

Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin önlenmesi için her türlü hukuki, idari ve sosyal tedbirleri uygulayacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

Engelli ve engelli yakını aylığını 400 liraya, ağır engelli aylığını 600 liraya yükselteceğiz.

İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz.

Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Üniversite sınavını kaldıracağız.

Atanamayan 330 bin öğretmenimizin KPSS puanları yanmadan atamalarını yapacağız.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden açacağız.

Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun.

Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz.

Ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Osmaniye.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Osmaniye.

7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

MHP’nin Osmaniye milletvekili adaylarını tam kadro Meclis’e gönderecek misiniz? (Evet)

Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Ne mutlu Türküm Diyene.