Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin 21 Ekim 2007
Hakkari'de komando taburumuza PKK teröristlerince yapılan alçak saldırı sonrası 12 kahraman evladımızın şehit olması tüm Türkiye'yi derinden sarsmış ve büyük bir üzüntüye boğmuştur. Bölgeden gelen haberler şehit ve yaralı sayısının artmakta olduğunu göstermektedir. Bazı askerlerimizin akıbetleri hakkında da çelişkili bilgiler gelmektedir. Türk milletinin başı sağolsun. Aziz şehitlerimize Yüce Tanrıdan rahmet, yakınlarına sabır ve metanet niyaz ediyorum. Yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum. Türkiye tarihi bir kavşak noktasında, hayati bir yol ayrımındadır. Karşımızdaki sorunun adını doğru koymak zamanı çoktan gelmiştir: Türkiye topyekün bir saldırı altındadır. İç ve dış kaynaklı bölücü terör Türkiye Cumhuriyeti devletine ve güvenlik güçlerimize savaş ilan etmiştir. Bu savaşın gereğini hiç vakit geçirmeden ve bütün icaplarıyla yerine getirmek artık AKP hükümeti için kaçamayacağı tarihi bir vebaldir. Türkiye Büyük Millet Meclis'i bu konuda gerekli yetkiyi hükümete vermiştir. Tezkere sonrası bu yetkinin alınmasının fiiliyatta kullanılacağı anlamına gelmeyeceğini söyleyerek Barzani'ye ve dolaylı olarak terör unsurlarına teminat vermek için seferber olan, Beyaz Saray randevularıyla ABD'nin izni ve icazeti peşinde koşan Başbakan artık görev ve sorumluluklarını idrak etmelidir. Mevcut şartlarda yurtiçinde ve sınır ötesinde geniş çaplı bir askeri harekat artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Bunun Başbakan'ın ABD seyahati gibi göstermelik vadeleri beklemeye artık tahammülü yoktur. Bunun yanı sıra teröre karşı etkili bir mücadele verilebilmesi için güvenlik güçlerimizin kısıtlanan yetkilerinin yol açtığı sakıncalar süratle giderilmeli, hükümet olağanüstü hal ilanı dahil gerekli düzenlemeleri derhal Meclis'e getirmelidir. İçine girdiğimiz bu çok hassas dönemde herkes ve her kesim artık aklını başına toplamalı ve Avrupa Birliği kazanımlarından geriye gidiş olamaz, güvenlik ile özgürlük dengesi gibi söylemlerle bölücülerin değirmenine su taşımaktan ve PKK'nın amaçlarına hizmet etmekten vazgeçmelidir. Türk milleti ayaktadır. Başbakan Erdoğan ve Hükümetinin terörle mücadeledeki aczi ve ataletinin sürmesi halinde, kaçınılmaz olan milli öfke selinin önünde kimse duramayacaktır. Büyük Türk milletinin bütün fertlerine, Milliyetçi Hareket mensuplarına ve bütün ülküdaşlarıma sağduyulu olmaları, soğukkanlılıklarını korumaları, tahriklere kapılmamaları ve kışkırtıcılara alet olmamaları çağrısında bulunuyorum. AKP hükümetinin bu konuda gecikmiş somut adımları nihayet atma iradesini göstermesi halinde, Milliyetçi Hareket'in tüm gücüyle bunun arkasında olacağını ve destekleyeceğini buradan belirtmek istiyorum.
|