Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Milletvekilliği dokunulmazlığı etrafında büyüyen tartışmaların ana amacından saparak gerçek zemininden savrulduğunu ibretle ve teessürle izlemekteyiz. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun TESK ziyareti esnasındaki temelsiz meydan okuması milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili arayışlara farklı bir boyut kazandırmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi elbette bu meydan okumayı karşılıksız bırakmayacak, bu resti alttan almayacaktır. HDP’li milletvekillerinin yasa ve anayasa karşıtı fiillerinden dolayı dokunulmazlık zırhına saklanmalarının önüne geçmek üzere oluşan kamuoyu tepkisi bizzat Başbakan tarafından farklı bir mecraya çekilmiştir. Bölücü terör örgütünün emel ve eylemlerini reddetmek şöyle dursun, bu ihaneti sahiplenen, teröristlerin taziyelerine yüzsüzce katılan, adeta devlete ve millete meydan okuyan HDP’lilerle ilgili hazırlanan fezlekelerin TBMM’ye gelmesi AKP’yi telaşlandırmış, CHP’yi ürkütmüştür. Bu yüzden HDP’lilerle ilgili hukukun devreye girmesi savsaklanmak, karambole getirilerek etkisizleştirilmek istenmektedir. AKP ve CHP iki farklı cephede yer almış gibi görünseler de, HDP’yi açıkça arkalamış, kanatları altına almışlardır. CHP’nin kürsü dokunulmazlığı hariç, diğer dokunulmazlıkların topluca kaldırılma talebi; AKP’nin bir kereliğine TBMM’de bekleyen ve her partiden milletvekilini ilgilendiren 506 fezlekeyi Meclis’e getirme önerisi ipe un sermekle birlikte HDP’yi perdeleme sinsiliğidir. Milliyetçi Hareket Partisi AKP-CHP arasındaki paslaşmanın HDP’yi kurtarma manevrası olarak değerlendirmekte ve bu nedenle doğru bulmamaktadır. İşin daha vahim tarafı da CHP ile HDP’nin aynı görüşte buluşmasıdır. Bir yanda Cumhurbaşkanı’nın “dokunulmazlıklar meselesini süratle neticelendirmeliyiz” sözleriyle TBMM’nin vesayet makamı gibi davranması, diğer yanda “parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet, bu tarih bu parlamentodan hesap sorar” tehdidiyle millet iradesine parmak sallaması yenilir yutulur türden görülemeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekilliği dokunulmazlığı hususundaki düşünce ve kanaatleri tutarlı ve berraktır. Buna göre, milletvekilliği dokunulmazlığının makul esaslara bağlanması ve TBMM içerisindeki yasama ve denetleme faaliyetlerinin dışında kalan hususlardaki dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiği partimizin temel görüşüdür. Milletvekilliği dokunulmazlıklarının parlamento faaliyetleriyle sınırlandırılmasını öteden beri savunduğumuz da ortadadır. Herkesin kanun önünde eşitliği ilkesi uyarınca, anayasa ve kanunlarımızdaki dokunulmazlıkların kaldırılması, herkesin hak arama özgürlüğüne sahip olması ve idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olması mutlaka sağlanmalıdır. Bu gerçekler ışığında Milliyetçi Hareket Partisi’nin söylem ve tekliflerinin özü ve esası şunlar olacaktır: 1. TBMM’ne intikal eden HDP’li milletvekillerine ait fezlekeler sırasıyla Karma Komisyon, ardından Hazırlık Komisyonu’nda görüşülüp karara bağlanmalı, daha sonra Karma Komisyon kanalıyla Genel Kurul’a getirilmelidir. AKP’nin komisyonlarda karar alacak çoğunluğu vardır. Teröre yardım ve yataklıktan dolayı milli vicdanda çoktan hüküm giyenlerin dokunulmazlıkları mutlaka ve öncelikle kaldırılmalıdır. Türkiye’nin bir bölgesi terörün zalim niyet ve hedeflerine maruz kalmışken, Meclis’te 506 fezlekeyle uğraşmak zaman kaybının ötesinde millete ve Türkiye Cumhuriyeti’ne tarihi bir haksızlıktır. AKP’nin TBMM’deki 316 milletvekili sayısı HDP’lilerin dokunulmazlığını kaldırmaya yetecektir. Başbakan’ın meydan okumakla vakit kaybetmek yerine, görevinin gereğini yapmakla meşgul olması akla en yatkın çözümdür. Bunun yanında Sayın Davutoğlu’nun “MHP milletvekillerinin de fezlekesi var” hatırlatması, asıl suçlular ortadayken hedef saptırması hiçbir vicdana sığmayacak bir hezeyandır. Milliyetçi Hareket Partisi hem terörle mücadeleye hem de öncelikli olarak HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması iradesine tam destektir. Başbakan’ın endişelenmesine yer ve gerek yoktur. Şayet Meclis Genel Kurulu’nda HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde milletvekili eksiği doğarsa, Milliyetçi Hareket Partisi bu açığı şüphesiz kapatacaktır. Partimiz asıl bu konuda herkesin samimiyet testinden geçeceğine inanmaktadır. AKP ve CHP’nin bu kapsamdaki siyasi tutumu Türk milletinin beklentisine uygun olacak şekilde netleşmeli, aksi yönde herhangi bir bahane ileri sürülmemelidir. 2. Bu aciliyet arz eden milli talep cevaplandıktan sonra yeni anayasa yapım ve yazımı sonucunda milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasıyla birlikte yolsuzluk ve rüşvet suçlarına adı karışmış eski bakanların da bağımsız ve tarafsız yargı önüne çıkarılmaları temin edilmelidir. 3. Dokunulmazlık konusunun karşılıklı meydan okumalara kurban verilemeyecek kadar önemli bir mesele olduğu aşikardır. Makamı ve mevki ne olursa olsun, süreç ihaneti sırasında görevini ihmal eden, devleti zaafa düşüren, terör örgütünün silahlanmasını ve militan devşirmesini gaflet içinde seyretmiş devlet veya hükümet görevlisi kimlerse adalete teslimlerinin önü ve yolu açılmalıdır. 4. İşlediği her neviden suçlar dolayısıyla hiç kimse dokunulmaz, ulaşılmaz, erişilmez olmamalı; devletin en tepesinden en aşağısına kadar herkes taşıdıkları sorumluluktan dolayı imtiyazlı konumlarına sığınarak hesap vermekten muaf tutulmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu dört madde çerçevesinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına her şartta vardır, siyasi ve fikri duruşunda da en ufak bir çelişki bulunmayacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. |