Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Çok Değerli Dava Arkadaşlarım, Ülkemizin tarihi bir dönemeçten geçtiğini, tehditlerin yoğunluğunda sıra dışı artışlar yaşandığını hem kabul hem de itiraf etmek durumundayız. Yine kabul edelim ki, milli birlik ve bekamız yakın markaja alınmakla kalmayıp taarruza uğramaktadır. Toplumsal huzur ve dirliğimiz taciz, tariz ve tahrik kıskacındadır. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüyle birlikte riskler yaygınlaşmış, belirsizlikler fazlalaşmış, gelecek planları ertelenerek askıya alınmıştır. Şu anda Milli Mücadele yıllarından daha ağır şartlar hüküm sürmekte, günden güne hâkimiyet alanını genişletmektedir. Türk milletine diz çöktürmek emelinde olan, bağımsızlığına zincir vurmak amacıyla yanıp tutuşan azılı suç örgütleri, terör çeteleri, melun ve muhasım güçler peş peşe saldırı kuyruğuna girmişlerdir. Üzülerek ifade etmek isterim ki, Türkiye vahim bir darboğaza düşmüş, içinden çıkılması zaman alacak husumet fırtınasına tutulmuştur. Kritik ve stratejik sorunlar vatanımızı kuşatmış, insanımızı bunaltmış, umutları karartmıştır. Maalesef gelişmeler kahredici boyutlardadır. Özellikle FETÖ, ihanet ikizi PKK’yla birlikte eşzamanlı, birbirini tamamlar ve takviye eder şekilde Türkiye’ye tuzak kurmuş, şiddet ve dehşet sarmalına çekmiştir. Terör örgütleri koordineli şekilde milletimizden ve devletimizden intikam alma yarışına girmişler, tüm imkânlarını kullanarak milli ve manevi değerlerimize savaş açmışlardır. En son olarak, 6 Ekim’de İstanbul Yenibosna’da vuku bulan menfur saldırı, bugün ise Ankara Haymana yolu civarında bombalı araçla eylem hazırlığındaki iki teröristin bedenlerini patlatması nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu tekrar gözler önüne sermiştir. Nitekim muhatap olduğumuz düşmanlık, maruz kaldığımız nefret salgını devasa boyutlara ulaşmıştır. Türkiye çok bilinmeyenli, çok aktörlü, çok tehlikeli bir sürecin olumsuz tüm gelişmelerine mahkûm edilmiştir. Ülkemiz 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının sonuç ve sarsıntılarıyla büsbütün meşgul oluyorken; PKK ve IŞİD gibi kiralık cinayet örgütleri suikast ve sabotajlarını aralıksız sürdürmektedir. Terörizmin ahlaksız, kural, insaf ve vicdan tanımayan vahşi yüzüne milletimiz acı verici şekilde defalarca şahit olmaktadır. Bölücü caniler, din ve diyaneti kılıf yapan katiller, hepsinden önemlisi de bunlara kol-kanat geren sözde dost görümlü hasım ülkeler, Türkiye’nin kuyusunu kazmak için her fırsattan istifade etme hevesindedir. Türklüğe karşı yeni bir haçlı operasyonu tertip edilmiş, silahlanan, bombaları kuşanan insan kasapları devreye girmişlerdir. FETÖ, IŞİD, PKK, PYD-YPG, DHKP-C isimli Türk ve Türkiye düşmanı örgütler aynı kirli ve karanlık merkezlerden yönlendirilip kontrol edilirken, hem Ortadoğu’nun hem de Türkiye’nin parçalanarak yeniden dizayn projesinde maşa işlevi görmektedirler. Emperyalizm coğrafyamızdaki tüm hesaplarını asırlık çıkarları doğrultusunda güncellemiştir. 15 Temmuz’da Türkiye’nin iç savaşa savrulması, ardından içine doğru kıvrılarak çökmesi net olarak planlanmıştır. 15 Temmuz’da kardeşin kardeşe kast etmesinin iklim ve vasatı oluşturulmak istenmiştir. Pensilvanya’dan yağdırılan ölüm ve yıkım emirleriyle Ankara’nın düşürülmesi, Türkiye’nin imhası kurgulanmıştır. Hizmet ve himmet şifreleriyle Türk devletinin hücrelerine kadar sızıp işgal hareketi başlatan FETÖ; bugüne kadar Türkiye’yi uçurumdan aşağı itmek ve yok etmek için adice, alçakça faaliyette bulunmuştur. Ve bunu yıllar içinde sayısız işbirlikçinin katılımıyla yapmıştır. Türk devleti kaybettiği denge ve düzene mutlaka kavuşmalı, bu nedenle meşru müdafaa ve refleksini hukuk sınırları içerisinde kalarak sonuna kadar göstermelidir. Türkiye baştan ayağa temizlenmelidir. Teröristler saklandıkları her delikten çıkarılıp adalete teslim edilmelidir. Hainler yaptıklarının bedeli misliyle ödemelidir. Devlet ebed müddet anlayış ve kavrayışıyla zulme ortak olan, hıyanete destek veren, çanak tutan, kıyısından köşesinden içinde bulunan kim varsa hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır. Bu yapılıyorken mağduriyetlerin önü de alınmalı, suçsuz ve günahsız insanlarımızın hak ve hukuklarına azami saygı gösterilmelidir. Türkiye, devlet olmaktan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini savunmak amacıyla gerek sınır güvenliğini gerekse de milli varlığını koruma ve kollama görevini ne pahasına olursa olsun yerine getirme mecburiyetindedir. Bu maksatla kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörizmle mücadele etmek için komşu coğrafyalardaki mevcudiyetinden rahatsızlık duyulması en hafif tabirle pervasızlık ve art niyetliliktir. Ülkemize doğrudan tehdit doğuran sınırlarımıza yakın veya mücavir bölgelerde uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanmamız hiçbir ülkenin zoruna gitmemelidir. Bu itibarla TSK’nın Irak’ın Başika Kampında bulunması meşru olduğu kadar ülke ve bölge güvenliği açısından da zorunluluktur. Komşu ülke Irak’ın, topraklarında terör örgütleri cirit atıp birçok ülkenin askeri varlığı konuşlanmışken, Türkiye’ye işgalci muamelesi yapması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne müracaatta bulunması tek kelimeyle hezeyan ve akıl tutulmasıdır. ABD’nin ikircikli ve sarsak tutumu ise bir başka açmaz, bir diğer izah ve kabulü mümkün olmayan sorundur. Türkiye Cumhuriyeti sınır ötesinden kaynaklanan her türlü mütecaviz saldırı ve şirret hesaplara karşı gereken tedbirleri yerinde ve zamanında almakla mükelleftir. Bundan gocunan ülkelerin öncelikle kendi niyet ve politikalarını gözden geçirmeleri, insanlığın ve tarihin doğru yerinde durmaları şarttır. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin tarihi hak ve çıkarlarını zedelemek, zayıf düşürmek, tartışmaya açmak isteyen iç ve dış odakların tam karşı cephesindedir. Bu duruşumuz asla bozulmayacaktır. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi gerçek manada millidir, ahlaklıdır, tutarlıdır, sevdalısı olduğu vatanı ve milleti için her fedakarlığı yapmaya hazırdır. “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” ilkemizin gayesi de buna hizmettir. Partimiz demokrasinin erdemlerine bağlanmış, milletinin kararlarına güvenmiş, Türkiye’nin küresel ve bölgesel zeminde lider ve süper güce ulaşmış bir ülke olacağına inanmış milliyetçi ruh, milli ve imanlı iradedir. Bizim yegane dayanağımız aziz Türk milletidir. Şu gerçek görülmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin belirlediği yüksek ülkülere ulaşması ülkemizin tek ümidi, tek çıkışıdır. Türkiye’nin arzulanan şekilde derlenip toparlanmasının tek seçeneği milletimizin tamamına hitap eden, herkesi bir ve kardeş gören Milliyetçi Hareket Partisi’nin başarı ve iktidarıdır. Bu nedenle partimiz çok güçlü şekilde Türkiye’nin yönetimine, milli huzur ve iç barış ortamının teminine taliptir. Partimizin demokratik süreçleri teker teker aşarak, taze kan takviyesi yaparak ve yenilenmeyi sağlayarak ülkemizin kaderine yön vereceğini samimiyetle ifade etmek isterim. 18 Mart 2018’de yapılacak 12. Olağan Büyük Kurultayımıza adım adım götürecek parti kongre takvimimiz 9 Ekim 2016 tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 47 yıllık birikimi, asırları aşan fikriyatı, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş siyasi yapısı iktidar olmaya ve Türkiye’nin kötü talihini değiştirmeye yetecektir. Bu kapsamda olmak üzere, tüm teşkilat yöneticilerimiz ve mensuplarımız aşağıda belirtilen işbu genelge hükümlerine harfiyen dikkat ve riayet edeceklerdir. 1- Başkanlık Divanımızın 28 Aralık 2015 tarihinde almış olduğu tavsiye kararı, ardından Merkez Yönetim Kurulumuzun 10 Ocak 2016’da bu tavsiye kararı onaylamasıyla 12. Olağan Büyük Kurultayımızın 18 Mart 2018’de yapılması kararlaştırılmıştır. Yine Merkez Yönetim Kurulumuzun mezkur tarihte aldığı kararla; büyük kurultayımıza hazırlık süreci çerçevesinde ilçe kongrelerimiz 9 Ekim 2016’da başlayıp 30 Nisan 2017’de tamamlanacak; il kongrelerimiz 4 Haziran 2017’de başlayıp 5 Kasım 2017’de sonuçlandırılacaktır. Tüm teşkilatlarımız kongrelerini bu tarihlere uygun şekilde planlayacak ve gereğini eksiksiz ifa edecektir. 2- Milliyetçi Hareket Partisi 1 Kasım 2015’den sonra çok şiddetli ve benzerlerine çok az rastlanmış kara bir dönem yaşamıştır. Partimizi boyunduruk altına almak, önünü kesmek, sinsi senaryolara müzahir ve müsait hale getirmek için olağanüstü operasyon süreci aylarca sürdürülmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde hesap yapan çevreler 15 Temmuz’dan sonra geri çekilmiş veya duraksamış gibi görünseler de, buldukları ilk fırsatta tekrar, bir kez daha şanslarını deneyeceklerdir. Bu nedenle önümüzdeki ilçe ve il kongre süreçlerinde partimizin içine sızmaya, tabandan tavana yuvalanmaya çalışan ve Milliyetçi-Ülkücü Hareketin haysiyet ve hassasiyetlerini taşımayanlara karşı gereken dikkat ve uyanıklık tam olarak gösterilecektir. Ve bunların parti yönetimlerine nüfuz etme mücadelelerine izin verilmeyecektir. 3- İlçe ve il kongrelerinin demokratik teamüller dâhilinde, karşılıklı saygı ve hoşgörü sınırları içerisinde sürdürülmesi ve rekabete kucak açması için herkes üzerine düşeni yapacak, hizip ve çatlakların doğmasına, kavga ve huzursuzlukların oluşmasına asla fırsat verilmeyecektir. 4- Milliyetçi Hareket Partisi’nin büyümesini çekemeyenlerin bitmek bilmeyen oyunları, millet nezdinde artan itibar ve teveccühünü kıskananların varlığı her zamankinden çoktur ve bunların yeni senaryoları beklenmelidir. Sosyal medya ve diğer platformlarda partimizi ve yöneticilerini hedef alan karalama kampanyalarına, iftira ve asılsız haberlere kulak asılmayacak, hatta konuyla ilgili hukuki yollara anında başvurulacaktır. 5- Kongrelerimizde FETÖ ve diğer suç örgütleriyle herhangi bir irtibatı, iltisakı ve illiyet bağı tespit edilenler kesinlikle ayıklanacak, partimizle ilişikleri kesilecektir. 6- Akıl, sabır, sağduyu ve büyük bir metanetle üzerimizde hesap yapanların oyunları boşa çıkarılacak, teşkilatlarımıza ve kongre salonlarına girenler ve çıkanlar takip edilecek, şüpheli simalarla ilgili vakit kaybetmeksizin güvenlik güçleri bilgilendirilecek, disiplin ve olgunluk içinde demokrasi şölenimizin icra edilmesi sağlanacaktır. 7- Elbette yapılacak kongreler kutlu davamıza gönül vermiş arkadaşlarımın demokratik bir yarışı olacaktır. Kongrelerin neticesi ne olursa olsun; küskünlüğe ve gruplaşmalara asla ortam verilmemesi gerekmektedir. Bizim açımızdan taşınan görevin fazilet ve sorumluluğu, elden ele değişerek ve pekişerek gelecek nesillere intikal ettirilecektir. Kongrelerin demokratik ikliminde öne çıkan değerli dava arkadaşlarım, kazanan yâda kaybeden tasnifine tevessül etmeden herkesi kucaklayacak ve hep birlikte Milliyetçi Hareket Partisi’nin başarısı için çaba göstereceklerdir. Teşkilatta birlik, sahada birlik, söylemde birlik ve ülküde birlik için herkes üzerine düşen vazifeyi azami derecede yerine getirecektir. 8- İçinden geçtiğimiz nazik dönemde hiçbir çatışmanın tarafı ve muhatabı olunmayacak, saldırı ve provokasyonlar karşısında soğukkanlı ve hukuka bağlı hareket edilecektir. 9- Kongrelerdeki üslubun, kamuya açık olarak dile getirilen görüşlerin ve yapılan yorumların mutlaka parti politikalarına uygun olması ve bunun dışına çıkılmamasına özen gösterilecek, önem verilecektir. 10- Genel Merkez yazılı basın açıklamaları, TBMM Grup Toplantı konuşmaları, genelgeler, diğer konuşma ve beyanatlar titizlikle takip edilecek ve siyasi görüşlerin sınırı bu alanlara bağlı kalacaktır. 11- Partimizi, “12. Olağan Büyük Kurultay”ına götürecek il ve ilçe kongrelerinde, belirlenmiş görsel ve söylemlerin dışında herhangi bir propaganda materyali kullanılmayacaktır. 12- Ülkücü görünerek, kimliğimizi kullanarak bizi zayıflatmaya çalışan riyakârlara, çıkarcılara ve münafıklara mutlak surette dikkat edilecek; internet medyası üzerinden; dergi, dernek, vakıf, oluşum, platform vasıtalarıyla partimizi hedef alan yayınlara geçit ve ödün verilmeyecektir. İnanıyorum ki, 18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştireceğimiz 12. Olağan Büyük Kurultayı iktidarla taçlanacaktır. Vatanımızın her hanesine ulaşarak, her insanıyla buluşarak ve herkesi eşit ve Cenab-ı Allah’ın bir emaneti görerek tavizsiz yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Milletin yanından, Hakk’ın yolundan ayrılmayacağız. Türk milletinin birliğini koruması, çetrefilleşen ekonomik sorunlarının temelinden halledilmesi, milli mirasın sahiplenilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi büyük bir heves ve arzuyla tarihi mücadelesine devam edecektir. Engeller ne kadar fazla olursa olsun, başaracağımızdan ve mutlaka iktidara ulaşacağımızdan hiç kimse şüphe etmemelidir. Milliyetçi Hareket Partisi; üzerinde oynanan oyunların farkında ve şuurunda olarak, kötü niyetlilere, ihanet taraftarlarına, Türk milletini ayırmaya yeltenen simsarlara hiçbir şart altında müsamaha göstermeyecek ve kararlı duruşunu sonuna kadar muhafaza edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle tüm teşkilat mensuplarımıza yapacakları çalışmalarında şimdiden üstün başarılar diliyorum. Kongrelerimizin, demokrasinin kökleşmesi ve kurumsallaşması için bir vesile olmasını temenni ediyorum. Unutmayınız ki, Cenab-ı Allah vatan uğruna, millet yararına yapacağımız gayretleri karşılıksız bırakmayacak ve bizleri de inşallah mahcup etmeyecektir. Yolununuz, bahtınız ve alınınız açık olsun. Cenab-ı Allah yar ve yardımcınız olsun. |