Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin Isparta Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreninde yapmış oldukları konuşma. 9 Eylül 2017
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
Isparta Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreninde
yapmış oldukları konuşma.
9 Eylül 2017

 


Aziz Ispartalılar,

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Bir kez daha güllerin diyarı Isparta’da olmaktan, sizlerle buluşmaktan mutluluk ve bahtiyarlık duyuyorum.

Gökkubbe Fuar Merkezini heyecanıyla dolduran siz değerli kardeşlerime en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 

Isparta Belediyemizin düzenlemiş olduğu “Toplu Açılış Töreni”nin hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbim’den niyaz ediyorum.

Bu anlamlı ve coşkulu etkinliği tertip eden Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Ziya Günaydın Bey’e teşekkür ediyor, şahsıyla birlikte Belediye Meclis üyelerini, tüm Belediye çalışanlarını ve emeği geçen tüm dava arkadaşlarımı yürekten kutluyorum.

30 Ağustos 2013 tarihinde Isparta Belediyesinin toplu açılış törenine katılmış ve o törende şöyle demiştim:

“İnşallah bu hizmet kervanı beklemeyecektir.

İnşallah bu hizmet mücadelesi kesintiye uğramayacaktır.”

Hamdolsun ki Yüce Allah dualarımızı kabul etmiştir.

Temennimiz gerçeğe dönüşmüş ve Isparta’mıza yeni eserler kazandırılmıştır.

Bir kısmı ise kazandırılmak üzere temeli atılacak aşamaya kadar gelmiştir.

Aradan geçen 4 yıl zarfında Isparta Belediyesi projelerini hazırlamış, Milliyetçi Hareket Patisinin üretken belediyecilik anlayışına layık hizmetleri peş peşe sunmuştur.

Bu 4 yıl içinde hakikaten de hizmet kervanı durmamış, kesintiye uğramamıştır.

Boş laf ve kuru gürültüyle vakit harcanmamış, Isparta’nın şanına layık işler yapılmıştır.

Vatan ve millet sevgisiyle doğan kaynak, çalışma azmiyle buluşmuş, vatandaşımıza hizmet edecek imkânlar doğurmuştur.

4 yıl sonra tekrardan 9 dev projenin açılış töreninde bulunmak benim için tarifsiz bir iftihar ve gurur kaynağı olmuştur.

Türk tarihinin eşsiz motifleri Isparta’nın çehresine yansımıştır.

Bu bakımdan 9 eserin 9 farklı yerde ve 9 Eylül’de açılması da ayrı bir mana bulmuştur.

9 rakamı Türk destanlarına anlam katan bir motif özelliği taşır.

Isparta Belediyesi de 9 muhteşem projeye imza atarak Isparta’da destan yazmıştır.

Bugün temelini atacağımız Otogar ve Yaşam Alanı, Etnografya Müzesi ek tesisleri, Ergenekon müzesinin en kısa sürede tamamlanıp Isparta halkının hizmetine sunulmasını diliyorum.

Ayrıca açılışını yapacağımız Devlet Bahçeli Gökkubbe Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi, Devlet Bahçeli Caddesi, Elizi Mağazası, Atatürk anıtı, Türk Mimarisi Köprüler ve Piri Mehmet Otoparkı’nın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Bu eserlerden kimilerine adımı vermenizden dolayı şahsıma göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

Isparta her şeyin en güzeline layıktır.

Isparta her şeyin en iyisini hak etmektedir.

Isparta giderek büyüyüp, gelişerek Türkiye’ye örnek olacak bir şehir olma gayretini sürdürmelidir. Ve de sürdüreceğine inancım tamdır.

Sizlere yakışan budur.

Isparta büyüdükçe bizler mutluluk duyuyoruz.

Isparta gelişip sorunlarından kurtuldukça elbette memnun oluyor, bununla övünüyoruz.

Ispartalının yüzü güldükçe bizler sorumluluğumuzu yerine getirmenin verdiği huzurla da seviniyoruz.

 

Değerli Ispartalılar,

Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

Bize göre belediyecilik bir gönül ve aşk işidir.

Öncelikle hissetmek, paylaşmak, duyarlılık ve adanmışlık ister.

Yorulmak, vazgeçmek, bıkmak ve yarı yolda bırakmak bizim belediyecilik ilkelerimiz arasında asla yoktur.

Ayırmak, dışlamak, ötekileştirmek bize son derece uzak ve yabancı kavramlardır.

Belediyecilik ufkumuz bunun için dar ve kısa menzilli değildir.

Belediyecilik faaliyetlerinin merkezinde tamamen insan olmalıdır, hedef de mutluluğa ve esenliğe ulaşmış fertlere erişebilmektir.

İnsanımızın mutsuz olduğu yerde biz saadet bulamayız.

Vatandaşımız huzursuzsa biz gece yastığa başımızı rahat koyamayız.

Yüzlerde tebessüm yerine keder varsa, biz gönül rahatlığıyla yaşayamayız.

Demem odur ki, aziz milletimin ve siz Ispartalı kardeşlerimin derdi derdimiz, sorunu sorunumuzdur.

Bizim belediyecilik anlayışımızda dürüstlük, gönül, sabır, samimiyet, cömertlik ve sevgiyle sorunlara odaklanmak vardır.

Akılla yoğrulan, vatana hizmet aşkıyla çarpan yürekler mutlaka her sorunu aşacak kudreti kendisinde bulacaktır.

Hamdolsun bu erdem Milliyetçi Hareket’in kadrolarında fazlasıyla vardır.

Bahane değil çözüm üreten, milletimize rağmen değil milletimiz için yapılan her gayreti takdir ve tebrikle karşılamamız bundandır.

Kaldı ki Isparta’nın daha çok hizmet ihtiyacı bulunduğunun farkındayız.

Bu kapsamda Belediyemizin de yoğun bir çalışma içinde olduğunu görüyor ve takip ediyoruz.

Hiçbir endişeniz olmasın, emanetiniz emin ellerdedir.

Milliyetçi Hareket’in inançlı kadroları sizlerin talep ve beklentilerini karşılamak üzere sadece Isparta’da değil, vatanın her köşesinde gecesini gündüzüne katmaktadır.

Diğer yandan 5 Ağustos günü Isparta sel felaketine maruz kalmıştır.

Bu sel felaketinde zarar gören tüm vatandaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Can kaybının yaşanmamış olması yüreğimize serpilen su olmuştur.

Ancak Isparta’nın olası bir sel felaketiyle karşılaştığında zararı asgari seviyeye indirecek alt yapı önlemlerini de bir an önce hayata geçirilmesi zorunlu bir hal almıştır.

Ispartalılar, belediyesiyle beraber bu sorunların üstesinden gelecektir.

Buna inancım tamdır.

Isparta gül ve halı ticaret kapasitesi bakımından Türkiye’nin ilk sırasında yer alan güzide şehrimizdir.

Ancak bu yeterli değildir.

Isparta’nın dünyaya açılan ticaret hacmini daha yüksek seviyelere taşımak ve dünyanın gül başkenti yapmak için daha çok çaba göstermeliyiz.

Ispartalı kardeşimin sorunlarını bitirmek, yüzünü güldürmek ve hanesini tıpkı gül bahçesine çevirmek bizim vazgeçmeyeceğimiz gayemizdir.

Dokuduğunuz dillere destan halı ve kilimlere sabırla işlediğiniz ve iliştirdiğiniz umutlarınızı, özlemlerinizi ve dileklerinizi karşılıksız bırakmamak için çalışacağız, koşacağız ve bir an olsun yanınızdan ayrılmayacağız.

Isparta azimlidir ve Türkiye’nin umududur.

Sizlerin halılara ilmek ilmek işlediğiniz nakışlar, Isparta’nın birlik ve beraberlik sembolüdür.

Isparta milli ve manevi hasletleriyle gıpta edilecek bir irfan şehrimizdir ve aynı zamanda hoşgörü abidesidir.

Çalışkan belediyecilik anlayışıyla Türkiye’ye örnek olan Isparta, aynı zamanda dayanışma ruhuyla da örnektir.

 

Kıymetli Ispartalılar,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Türkiye uzun yıllardan bu yana büyük bir terörizm tehdidi altındadır.

Bin yıllık kardeşliğimizi bozmak isteyenler, bin yıllık vatanımızı elimizden almaya çalışanlar ve yaşama irademizi yok etmeye yeltenenler boş durmuyorlar.

Türk’ün karşısına doğrudan çıkmaya cesaret edemeyen mihraklar terör örgütlerine verdiği desteklerle Türkiye üzerindeki hesaplarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Malazgirt’te yendiklerimiz,

İstanbul’da gömdüklerimiz,

Çanakkale’de tepelediklerimiz,

Sakarya’da ezdiklerimiz,

Ve nihayetinde Afyonkarahisar’dan önümüze katıp, İzmir’den denize döktüklerimiz,

Bugün PKK, PYD, DHKPC, IŞİD ve FETÖ terör örgütleri vasıtasıyla geçmişte yapamadıklarını yapabileceklerini zannediyorlar.

Ancak dün başaramadılar, yine başaramayacaklar.

Güvence Isparta’dadır.

Gücümüzün kaynağı Türk milletidir.

15 Temmuz’da yaşanan FETÖ hain darbe girişimiyle bu habis emeller kendisini daha da açığa çıkarmıştır.

Asker kılığına girmiş Türk ve İslam düşmanları büyük Türk milletini esaret altına alabileceğini sanmışlar, planlarını buna göre yapmışlardı.

Ne var ki milletin azim ve kararlılığı bir kez daha Türk vatanını kurtarmış, hain emelleri yerle bir etmiştir.

Görüyorsunuz, sözde müttefikimiz olan ülkeler bu terör örgütlerine arka çıkıyor, ne kadar cinayet örgütü varsa hepsini koruyup kolluyorlar.

Bunlardan kimi FETÖ’cü teröristleri kendi ülkelerinde el üstünde ağarlarken, kimileri ise PKK/PYD terör örgütüne sayısı bini aşan silah yüklü TIR’larla yardımda bulunuyorlar.

Karşı karşıya kaldığımız gerçekten de tehlike büyüktür.

Suriye ve Irak’tan kaynaklanan bölücü terör tehdidi ile beraber yaşanan diğer siyasi gelişmeler milli varlığımızı tehlikeye atmaktadır.

Irak’ın kuzeyinden başlayarak Suriye’nin kuzeyi ile devam edip Akdeniz’e ulaşan terör devleti kurma girişimlerine hız verilmiştir.

Barzani’nin 25 Eylül Kürdistan referandumunu bunun bir ara istasyonudur.

Kerkük’ün sözde referanduma dahil edilme alçaklığı bunun bir parçasıdır.

Dedik ki, 25 Eylül’de Kürdistan’ın provası yapılacaktır.

Dedik ki, peşmergenin bu referandumu milli güvenliğimize en yakın, en sıcak, en vahim tehditler arasındadır. Ve de asla izin verilmemelidir.

Muhtemel Kürdistan referandumu engellenmezse son yurdumuz karanlık ve kalleş bir komplonun açık hedefi olacaktır.

Dün Suriye’de PKK/PYD’yi meşrulaştırmak üzere Ayn El Arap’la başlayan siyasi bölücülük projesi, bugün çapını genişletmiş ve Rakka’ya kadar uzanmıştır.

Şimdi ise El-Kaide terör örgütüne bağlı grupların hâkim olmaya koyulduğu İdlip üzerinden yeni ve vahşi bir hesap daha uygulanmaya koyulmak istenmektedir.

Bu tuzağa karşı dikkatli olmak mecburiyetindeyiz.

Şayet İdlip engeli aşılırsa Akdeniz’e uzanacak terör koridorun açılması mümkün olacaktır.

Suriye’de yürütülmeye çalışılan projenin, Barzani’nin ağır provokasyonun ileriki safhasında Türkiye’nin toprak bütünlüğü de bozulmak istenecektir.

Dört parçalı Kürdistan’ı ortaya çıkarmak için Irak ve Suriye’yi uygun kıvama getirdiğini zannedenler, Türkiye’yi aynı cendereye sokmak için pusuda beklemektedir.

Diğer yandan IŞİD bahanesiyle PKK/PYD’ye pek çok ülkenin dahi sahip olmadığı askeri imkânlar sunanlar, Barzani’yi sözde bağımsızlık için teşvik etmekte, hatta desteklemektedir.

Suriye ve Irak’taki Türkmen soydaşlarımızın feryatlarına sessiz kalanlar, Türkmenlerin hak ve hukuklarını çiğneyenler aynı zamanda mezhep ayrımcılığını da kışkırtmaktadır.

Etnik ve mezhep temelli bölücü emeller, Ortadoğu’yu giderek daha da karmaşık hale getirirken ülkelerin sınırlarının değiştirilmesi hedefi de hız ve ivme kazanacaktır.

Ayrıca FETÖ’nün elebaşısı hain hala Amerika’nın Pensilvanya eyaletinde tutulmakta, korunmakta, kollanmaktadır.

Almanya ise Amerika’dan geri kalmadığını, şimdilerde açıkça Türkiye düşmanlığı yaparak göstermektedir.

Çok sayıda FETÖ’cü olduğu tespit edilen teröriste sığınma hakkı veren Almanya, PKK’yı da yıllardan bu yana beslemeyi sürdürmektedir.

Dahası Almanya’da yaklaşan genel seçimler, başta iktidarda bulunan Merkel olmak üzere bazı çevreleri de Türkiye düşmanlığı propagandası yapma konusunda adeta yarışa sokmuştur.

Almanya’nın ikiyüzlü ve temeli olmayan yaklaşımı mesele kendisi olunca hukuk kılıfına sokulurken, sıra Türkiye’ye geldiğinde ne hikmetse hukukun ilkeleri görmezden gelinmektedir.

Bu yanlıştır, utanmazlıktır, hiçbir şekilde dostluk ve müttefiklik hukukuyla bağdaşmamaktadır.

 

Muhterem Ispartalılar,

Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

Ülkemize yönelen terör tehdidini görmezden gelmek bir tarafa, bu tehdidin daha da artması için uğraşanları iyi tanıyor ve biliyoruz.

Bu nedenle bekamıza hep birlikte omuz vermeli, dayanışma ve kardeşlik ruhunu canlı tutmalıyız.

Bir olmazsak, bizi ayıracaklar.

Birlikte durmazsak, dalga dalga üzerimize gelecekler.

Aynı gemideyiz, aynı siperdeyiz, aynı mevzideyiz; Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi varlık haklarını korkusuzca savunuyoruz.

Konu vatandır.

Konu devlettir.

Konu millettir.

İç çekişmelerle, sanal tartışmalarla, yapay anlaşmazlıklarla geçireceğimiz vakit yoktur, kalmamıştır.

Bizim için önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben ilkesi geçerlidir.

Türkiye terörizme karşı verdiği amansız mücadele dönemi içerisinde görünen ve kendisini gizli tutmaya çalışan çok sayıdaki düşmanla mücadele etmektedir.

Bu mücadelede devletin de, hükümetin de elbette yanındayız, destekçisiyiz.

Dost bildiklerimizden fayda yoktur.

Aziz vatanımızı ne pahasına olursa olsun korumak mecburiyetindeyiz.

Böylesi bir dönem içerisinde birbirimize kenetlenerek gerek siyasi gerekse toplumsal düzeyde bir ve beraber hareket etme faziletini göstermemiz zaruridir.

Milliyetçi Hareket’in yıllardan bu yana yaptığı tespit ve itirazların haklılığı ortadadır.

Bu nedenle terörle mücadelede ülkemizin ve milletimizin yanında duruyor, sadece elimizi değil, gövdemizi ve bütün benliğimizi taşın altına koymaya hazır olan bir kararlılık iradesi sergiliyoruz.

Bundan rahatsız olanlar çoktur.

Bu duruşumuza kulp takmak için tetikte bekleyenler fazladır.

Ancak biz dedikoduya, itham ve iftiralara pabuç bırakacak, eyvallah edecek aciz, pısırık, ürkek ve korkak bir hareket değiliz, aksini düşünenlerin ise Allah’ın izniyle alnını karışlar, heveslerini kursaklarında bırakırız.

Kerkük, Musul, Telafer, Tuzhurmatu, Kaşgar, Akmescit, Bosna; özetle Türk-İslam’ın nabzının attığı her yer için varız.

Ankara için ayaktayız.

Isparta için seferdeyiz.

Arakan’daki din kardeşlerimiz için duacıyız.

Mazlumların gür sedasıyız.

Gariplerin sesi, mağdurların nefesi, muhtaçların eli, Türk-İslam ülküsünün sevdalısı, dökülen masum kanların alacaklısıyız.

Türkiye’nin de düşmeyecek son kalesiyiz.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.

Amacımız Türkiye’nin dirliği, birliği, ebedi bekasıdır.

Derdimiz Türk milletinin milli birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşaması, sorunlarını çözmesidir.

Mücadelemizin asıl gayesi her alanda onurlu, şerefli ve gururlu olmamızı tesis edecek tam bağımsızlıktır.

Varsın tüm şer odakları bir olup üzerimize gelsinler.

Varsın tüm hainler buluşup bizi hedef alsınlar.

Varsın tüm kirli ve hain hesaplarla bize diz çöktürebileceğini zanneden zavallılar beraber olsunlar.

Biz yine bütün oyunları Allah’ın izniyle bozmasını biliriz ve bozacağız.

Dün Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kocatepe’de nasıl varlığımızdan ve bağımsızlığımızdan taviz vermeyip zafere ulaştıysak, bugün de aynısını yapacağız, mutlaka başaracağız.

Bu vesileyle bir kez daha toplu açılış nedeniyle Isparta’da siz değerli vatandaşlarımızla beraber olmaktan mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim.

Isparta’nın yüzünü güldüren Isparta Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Günaydın Bey’e tekraren teşekkürlerimi sunuyor, açılışını yapacağımız 9 eserin Isparta’ya hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Ne mutlu Türk diyene.