Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin Manisa Büyükşehir Belediyesinin Selendi’de Düzenlenen Toplu Açılış Töreninde yapmış oldukları konuşma. 23 Kasım 2017
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
Manisa Büyükşehir Belediyesinin Selendi’de Düzenlenen
Toplu Açılış Töreninde yapmış oldukları konuşma.
23 Kasım 2017

 





Aziz Selendililer;

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Hatırlarsanız, 4 Ekim 2017 tarihinde Manisa Büyükşehir Belediyemizin toplu açılış töreninde sizlerle buluşmuş, hem özlem gidermiş, hem de önemli bir yatırımın kurdelesini kesmiştik.

Manisa Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin kısa bir sürede hayata geçirdiği açılış ve temel atma törenleri vesilesiyle bir kez daha sizlerle bir araya gelmekten son derece bahtiyarım.

72 milyon lira yatırım bedeline sahip tam 48 projenin Selendi’ye kazandırılacak olmasından gururluyum, sizlerle iftihar ediyorum.

Böylesi bir günde, böyle bir vesileyle burada olmaktan dolayı Cenab-ı Allah’a şükrediyor; hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Selendi Kent Meydanı’nı dolduran siz değerli vatandaşlarıma ve bu törenin gerçeklemesinde emeği geçen başta Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün ve Selendi Belediye Başkanımız Nurullah Savaş Bey başta olmak üzere tüm teşkilat yöneticilerimize ve dava arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Dört ilçemizde, 803 milyon liralık yatırım tutarıyla açılış ve temel atma törenini gerçekleştireceğimiz toplamda 248 projenin Manisa’ya, Manisalı kardeşlerime hayırlı uğurlu olmasını yürekten temenni ediyorum.

Selendi tarihi itibariyle köklü kentlerimiz arasındadır.

Burası, Manisa’nın incisi, Ege’nin tertemiz yüreği, Türkiye’nin kahramanlarla dolu diyarıdır.

Tarihi dokusu ve milli mücadele dönemindeki eşsiz vatan müdafaasıyla da örnektir, gıpta edilecek bir ilçemizdir.

3 Eylül 1922 tarihinde hem işgal kuvvetlerinin içeride bekçiliğini yapan işbirlikçilere, hem de müstevli soysuzlara karşı verdiği amansız mücadele ile Selendi kahramanlık destanı yazmıştır.

Bu ilçemiz etrafını çevreleyen yüksek dağların ardındaki işgal güçlerine boyun eğmemiş, kuşatılsa bile diz çökmemiş, teslim olmamıştır.

Kahraman efeler, “Gerekirse 100 yıl dağda yaşarız ama vatanımızı düşmana terk etmeyiz” diyerek Selendi’yi işgal güçlerine dar etmişlerdir.

Bu vatan köşesinin her karışında şehadetin izleri vardır.

Selendi’nin çehresinde cesaret, feraset ve fedakârlık vardır.

Havası buram buram Kuvayı Milliye kokmaktadır.

Bu itibarla Selendi her şeyin en güzelini hak etmektedir.

Diğer yandan bu ilçemiz doğasıyla da eşsiz bir güzelliğe sahiptir.

İnsanlarının sıcakkanlılığı ile yoğrulmuş ve eşsiz bir kent olarak adını milli vicdana kazımıştır.

Ne yazık ki bu yıl orman yangınları Manisa’yı vurmuştur.

Birçok orman arazisi kül olmuş, Selendi de bundan payını almıştır.

12 Eylül tarihinde çıkan orman yangınıyla Selendi’nin yaklaşık 80 dönümlük arazisi kül olmuştur.

Deyim yerindeyse Selendi’nin ciğeri yanmıştır.

Bu itibarla tüm Selendili kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, külleşen orman arazilerinin tekrardan yeşille buluşmasını ve bu kapsamda gerekli çalışmaların süratle yapılmasını temenni ediyorum.

 

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Selendili kardeşlerimin çalışkanlığı, sabrı, zorluklara direnci, yoğun hayat mücadelesi dikkat çekici ve övgüye layıktır.

Ancak Selendi’nin birçok sorun ve açmazı bulunmaktadır.

Bu sorunların birer birer aşılması amacıyla ilçe ve büyükşehir belediye başkanlarımızın azimkar gayretlerini görüyor ve takdir ediyorum.

Selendi’nin çok şükür başı eğik, yüzü asık, umudu kırık değildir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim amacımız da vatandaşlarımıza müreffeh bir hayat imkânı sunmak ve mutlu bir geleceğe yürümektir.

Üretken belediyecilik anlayışımızın temeli de budur.

Üreterek gelişeceğiz, geliştikçe büyüyeceğiz, büyüdükçe zenginleşip, sosyal ve ekonomik engelleri Allah’ın izniyle bertaraf edeceğiz.

Bugünün sorunlarını aşmakla kalmayacak, istikbalin ihtiyaç ve arzularını şimdiden öngörüp, kalıcı teklif ve müdahalelerimizle her derde deva, her soruna çözüm üreteceğiz.

Kalkınmanın denge ve derinliğine ele ele vererek birlikte ulaşacağız.

Kaldı ki birlikte başaracağız.

Birlikten güç doğacağına göre, hep beraber güçlü, hep beraber Manisa olacağız ve prangaları teker teker söküp, parlak bir geleceğe kanatlanacağız.

Bizim kaybedecek zamanımız yoktur, işimiz ise çoktur.

Türkiye’yi daha ileriye götürmek, Manisa’yı daha güzele kavuşturmak, Selendi’yi daha aydınlık dolu bir geleceğe taşımak için yerimizde durmayacağız.

Kaldı ki, bugüne kadar da durmadık, beklemedik, yorulmadık, yılgınlığa prim vermedik.

Sizlerden aldığımız demokratik görev ve emaneti layığıyla yerine getirmenin arayış ve heyecanında olduk.

Selendi’de işlenen kilimler dayanışma ve yardımlaşmanın adeta sembolüdür.

İlmek ilmek dokuduğunuz kilimlerde bin yıllık kardeşlik ve millet şuurunun göz nuru, alın teri, hayranlık verici emeği vardır.

Selendi’ye ters bakanların akıbeti ise 3 Eylül 1922’de olduğu gibi hepimizin malumudur.

“Selendi’nin ak sıvalı evleri.

İçindedir ağaları, beyleri.

Gönlüm dövülmüş keşkek misali.

Karataş Dağı kadar yalnız…

Selendi çayı gibi düşünceli.” diyor şair.

Evet, Selendi düşüncelidir ama asla yalnız değildir.

Milliyetçi Hareket Partisi var gücüyle Selendili kardeşlerimizin yanındadır ve her zorluğa birlikte göğüs germeye yeminlidir.

Ne demiş atalarımız; “at binenin, kılıç kuşananındır.”

Bu geleneği yarınlara gayret ve hamiyetle omuzlayıp taşıyan Selendi’ye, tüm Selendili vatandaşlarıma selam olsun.

Cirit festivalleriyle Türk milletinin ruhunu haykıran vatandaşlarım var olsunlar.

Geleneği gelecek ülküleriyle buluşturmuş, kökünden ve öz değerlerinden kopmamış siz değerli kardeşlerimle övünüyorum.

Allah hepinizden razı olsun diyorum.

Muhterem Vatandaşlarım;

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi gecesini gündüzüne katmakta, sizlerin muhatap olduğu her türlü sorun üzerine kafa yormaktadır.

Bizim öncelikli gayemiz vatandaşlarımızın huzur, refah ve güvenliğidir.

İlkemiz; dik baş, tok karın, mutlu yarın hedefine ulaşmaktır.

Bu çerçevede Selendili çiftçilerimizin de son dönemde yaşadığı sorunlara her açıdan odaklanmış bulunuyoruz.

Özellikle üzüm üreticisi çiftçilerimizin ağırlaşan meseleleri bugünlerde oldukça artmış ve çetrefilleşmiştir.

Üzüm üreticilerimizin emeğinin karşılığını alamadıkları ortadadır.

Girdiler pahalanmakta, gelirler ne yazık ki düşmektedir.

Çiftçilerimiz maalesef dert küpüdür.

Tencerede pişen aş adeta kapağında yenmektedir.

Çiftçi kardeşlerim biliyorum, durumunuz zordur.

Farkındayım, sesinizi duyuracak bir yer arıyor, yardım bekliyorsunuz.

Sorun ve beklentilerinizi görecek, size omuz verecek bir irade, tutunacak bir dal arıyorsunuz.

İşte Milliyetçi Hareket buradadır.

Sizin yükünüzü hafifletmek, sesinizi duyurmak, derdinize derman olmak için yanınızdadır.

Sizin sorunlarınızı çözmek ve sıkıntılarınızı ortadan kaldırmak bizim boynumuzun borcudur.

Bu da size Milliyetçi Hareket Partisi sözüdür.

4 Ekim’de Manisa’da yaptığım konuşmamda da bunları ifade etmiştim.

O günden bu zamana kadar önemli bir mesafe aldığımızı önemle duyurmak istiyorum.

Çalışmalarımız Meclis çatısı altında büyük bir özveri ve titizlikle devam etmektedir.

Nihai olarak partimizin Meclis grubunun girişimleri sonucunda, “Bağcılık Sektörü ve Üzüm Üreticilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınacak Tedbirlerin Tespit Edilmesi Maksadıyla” 7 Kasım’da bir Araştırma Komisyonu kurulmuştur.

Kurulan bu komisyon, çiftçilerimizin sorunlarını takip ve tespit ederek lazım gelen adımların atılmasında, siyasi çalışmaların yapılmasında büyük yararlar sağlayacaktır.

Her şey bununla da kalmayacak, her seviyedeki taleplerinizin karşılanması için elimizden gelen mücadeleyi gösteremeye devam edeceğiz.

Unutmayınız ki, çiftçilerimiz boynu bükük kalmayacaktır.

Hiçbir insanımızı muhannete muhtaç olmaması için, gücümüz ve imkanlarımız nispetinde sorumluluklarımızın fevkinde davranacağız.

Biliniz ki kaygımız sizlersiniz.

Ve bu uğurda ne gerekiyorsa yapacağız, yüzünüz gülünceye kadar sürdürdüğümüz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz..

 

Saygıdeğer Selendeli Kardeşlerim,

Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

16 Nisan’da sizlerin oylarıyla Anayasal bir içerik kazanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra seçim barajı yeniden düşünülmelidir dedik, bir kıyamettir kopardılar.

Bir eli kan, bir eli katran olan kötülük ve simsarlık abideleri iyi niyetle söylemiş olduğumuz görüşlerimizi çarpıtarak yansıttılar.

Baraj endişesine kapılarak telaşlandığımızı utanmadan, sıkılmadan, yüzsüzce dillerine doladılar.

MHP, baraj korkusu olan değil; bilakis barajlara rağmen ve tüm engelleri yıka yıka bugünlere ulaşmış büyük bir millet eseridir.

Baraj olursa geçeriz, önümüze set çekerlerse aşarız.

Bildiğiniz üzere, yüzde 10 barajının, ittifaklarla veya başka türlü yollarla aşılabilir bir duruma geldiğini, geçmişteki tecrübelerden yola çıkarak dile getirdik.

Türkiye’yi istikrar ve normalleşme sürecine getirebilmek için bir uzlaşma çağrısı yaptık.

Bu yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazımdır, dedik.

Düşüncelerimizi dile getirirken kendi namımıza bir hesap arayışına girmeden, yeni hükümet etme sistemine uygun adımların atılması gerektiğini söyledik.

Sözlerimin bir kenarından tutarak iftira korosu oluşturanlar MHP’yi töhmet altında bırakmak için bildik ezberlerini sıraladılar, tezviratlarını yoğunlaştırdılar.

MHP’siz bir Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar görüşlerimizi seviyesizce çekiştirerek hakkımızda kamuoyu oluşturmaya kalkıştılar.

Ancak tutmadı, tutmayacak.

Manisa kötü niyetlileri gördü, Selendi karanlık oyunu, kirli oyuncuları açıkça fark etti.

Yeniden tekrarlıyorum, Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj sorunu asla yoktur.

Gerçek manada, baraj endişesi yaşayanlar millet vicdanını ihanet oklarıyla delmek için fırsat kollayanlarla, yeminli Türk düşmanlığının taşeronluğuna soyunan mihrak ve siyasi kalıntılardır.

Aziz milletimizin teveccühü, Selendi’nin desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin her daim yanında olmuştur ve inanıyorum ki bundan sonra da olmaya devam edecektir.

Biz barajdan korktuğumuz için değil, Türkiye’nin 16 Nisan Halkoylamasından sonra değişen hükümet etme sistemiyle beraber ortaya çıkan siyasal zarureti hatırlattık.

Üstelik bağımsız adaylarla barajın delinmesinden dolayı kanaatlerimizi paylaştık.

Anlamını yitirmiş, amacından kopmuş bir uygulamanın yeni hükümet sistemimize göre yeniden yorumlanmasını tavsiye ve temenni ettik.

MHP’nin Meclis dışında kalacağını dillendirenler, her seçim sonucunda çuvallamışlar, sandığa toslamışlar, yine de uslanmamışlardır.

Çünkü bunlarda utanma arlanma yoktur.

Çünkü bunların ki alın derisi değil davul derisidir.

Biz ülke barajı tartışılsın dediğimizde yaygara koparanlar CHP baraj olmasın veya yüzde 3’e insin dediğinde birden bire sessizliğe gömülüyorlar.

Üç maymunu oynuyorlar.

Ne tuhaftır ki, “CHP siyasi varlığı ve geleceğiyle ilgili korku mu yaşıyor” sorusunu hiç kimse sorma gereği duymuyor.

MHP baraj tekrar düşünülsün, bir kez daha ele alınsın dediğinde ise sanki deprem yaşanıyor.

HDP eşbaşkanını sazıyla ekranlara çıkarıp şarkı türkü söyletenler, PKK’nın siyasi kuryelerini Meclise sokmak için kırk takla atanlar MHP’nin baraj altı kalacağını iddia edebilecek kadar ipten kazıktan boşanmışlardır.

Yani, tencere tava bunlarınki hep aynı hava.

Paravan ve sözde anket firmaları da durumdan vazife çıkararak MHP’yi baraj sorunu yaşayan bir partiymiş gibi sunacak kadar küçülüyor, siyasi kundakçılık yapıyorlar.

Kurgu anketlerle bize elbise dikmeye çalışanlar, önce yama tutmayan yırtıklarını tamir etsinler.

Bizim gücümüzü öğrenmek isteyenler aziz milletimizin tertemiz irade ve vicdanına baksınlar.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin yükselişini görmek isteyenler yürekleri yetiyorsa, cesaretleri varsa gelsinler de Selendi’ye sorsunlar, Selendi’yi anlasınlar.

 

Değerli Vatandaşlarım,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

2019 Cumhurbaşkanı seçimini 16 Nisan’ın rövanşı olarak algılayanlar hayır cephesini sıkılaştırmak ve derinleştirmek için bloklaşma yarışına girmişlerdir.

Hayır bloğunun sözde önderliğine soyunan CHP; PKK’nın siyasi uzantıları ve kıyıda köşede kalmış çürük çarık siyasi oluşumlardan medet umarak ittifak arayışlarına başlamıştır.

FETÖ de bu girişimlerden memnun halde el avuç ovuşturmaktadır.

Anlayacağınız, fare deliğe sığmamış bir de kuyruğuna kabak bağlamıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu 2019 seçimlerinin tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olanlar arasında geçeceğini söylemektedir.

İddia ucuz, yorum bayat, düşünce bayağıdır.

Sözüm ona adalet yürüyüşlerinde yollara saçtıkları işbirliğini sandıkta nihayete erdirmek için CHP’si, HDP’si, iplisi ipsizi yeniden bir araya gelmek için zaman ve zemin arayışındadır.

14 Kasım Salı günü Meclis grup toplantımızda ifade ettiğim gibi; şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır.

İstikrarsızlıktan ve kaostan beslenenlerin, 15 Temmuz’dan bu yana sürdürdüğümüz ilkesel duruşumuzu bozmasına müsaade etmeyeceğiz.

Fitne ve fesat taşıyıcılığı yapanların karşısına Selendi’den aldığımız güçle çıkacağız, asla taviz vermeyeceğiz, çizgimizi ve tutarlılığımızı bozmayacağız.

Dedik ki; bu durum karşısında partimiz; 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan Halkoylaması şuurunun gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet etme sistemini 2019’da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir.

Türkiye’yi 15 Temmuz’da cebren ele geçiremeyenlerin hile ve desiselerine karşı 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla yakaladığımız birliktelik ruhunu, 16 Nisan’da ortaya koyduğumuz kararlı duruşu muhafazada kararlıyız.

Nifaka karşı bir olacağız, niza arayışlarına karşı sapasağlam duracağız.

Mahvımızı hesap edenlerin oyunlarını odağında bozacağız.

Milletin sinesinden bulamadıkları desteği PKK’dan, Haçlı bakiyesinden, Türkiye’ye diş bileyen terör baronlarından sağladıkları güçle almaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz.

Cephe mantığıyla karşımıza geçip mevzilenen yıkım ittifakı ülkülerimizden ve ilkelerimizden ödün vereceğimizi zannediyorsa, şimdiden uyarıyorum, halt ediyor, baltayı taşa vuruyor demektir.

Bunlar Diyojen olsa Alparslan oluruz, Anadolu’yu baştanbaşa tekrar fethederiz; Damat Ferit, Ali Kemal olsalar, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi düşman postalı giyip tepemizden bomba yağdırsalar, Mustafa Kemal olur yedi düvelin karşısına yine dikilir, yine alayını birden püskürtür ve kaçtıkları yere kadar kovalarız.

Türkiye’ye asırlık kinle savaş açanlara karşı yegâne gücümüz ve dayanağımız aziz milletimizdir, Selendi’nin iradesidir.

Pensilvanya’dan beslenen, Türk düşmanlarıyla düşüp kalkan, egemenliğin yegâne sahibi aziz milletimize sömürgecilik dayatması yapanlar vaziyet almışken ben diyemeyiz, benlik davası güdemeyiz.

Kan kusup kızılcık şerbeti içtik deriz, yine de Türkiye’yi ele geçirmeye kalkanlara zafer narası attırmayız.

Zor oyunu bozacak, zoraki ittifaklar milli irade karşısında un ufak olup dağılacaktır.

Zira başka yolu yoktur, tüm çıkışlar da kapalıdır.

Seçenekler artık ikiye inmiştir:

Öyle ki: Ya istiklal, ya izmihlal diyenlere, istiklali öğreteceğiz.

Ya yurdum, ya yokum arasında tercih yapıp, yurdumuzu sonsuza kadar var edeceğiz, bekamızı yaşatacağız.

Ya millet ya zillet tercihinde her zaman, her daim millet diye haykırıp, zilleti, zillete heves edenleri ayaklarımızın altına alıp cesaretle çiğneyeceğiz.

 

Muhterem Vatandaşlarım,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi muhtemel bir erken seçim senaryosuna iyi bakmadığını her fırsatta dile getirmiştir.

Türkiye 7 Haziran-1 Kasım 2015 ve 16 Nisan 2017 olmak üzere iki yılda üç defa sandık başına gitmiştir.

Şu anda seçilmiş hükümet görevinin başındadır.

Kaygıya gerek ve yer yoktur.

Kaldı ki 16 Nisan’ın gerektirdiği uyum yasaları sağlanmadan, yeni sistemin taşları yerli yerine oturmadan yapılacak erken seçimin siyasi belirsizlik doğurma ihtimali yüksektir, akıl karı olmadığı da açıktır.

Elbette Türkiye içte ve dışta terörle mücadele anlamında yoğun bir çaba sarf ederken, bu çabaların erken seçim gündemiyle akamete uğramasına asla razı olmayız.

Milli bekamıza yönelik tehditleri ortadan kaldıracak siyasi ve idari bir kararlılık şu anda devrededir.

Türkiye’ye diş bilediğini zanneden hainlerin başlarının ezilmesi öncelikli gündemimiz arasındadır.

Türkiye’yi kısır tartışmalarla oyalamaya kalkanlara müsamaha göstermemiz söz konusu dahi olamayacaktır.

Bizim derdimiz Türkiye, sevdamız millettir.

Bu vesileyle sözlerime son verirken hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.

Başta Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün ve Selendi Belediye Başkanımız Nurullah Savaş Bey’e göstermiş oldukları özverili çalışmasından dolayı tekraren takdirlerimi ve tebriklerimi iletiyorum.

Temelini atıp açılışını yapacağımız projelerin Selendi’ye hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Yarın kutlayacağımız 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, bütün öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyor, Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.

En kısa zamanda tekrardan Selendili vatandaşlarımla buluşmayı ümit ediyor, hepinizi bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Sağ olun, var olun.

Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!