Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, İsrail’in Gazze’deki Hunhar Saldırıları hakkında yaptıkları basın açıklaması. 15 Mayıs 2018
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
İsrail’in Gazze’deki Hunhar Saldırıları hakkında yaptıkları basın açıklaması.
15 Mayıs 2018

 

ABD Başkanı Trump’ın 6 Aralık 2017 tarihinde tek yanlı ve yozlaşmış bir anlayışla Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi bölgesel huzur ve sükûnete tamiri ve telafisi çok zor olacak bir tahribat vermiştir.

İsrail, şiddet ve terörü politika enstrümanı haline getirerek masum Filistinli kardeşlerimizin hayat ve varlık haklarına kast etmiş, sonuç itibariyle katliamcı bir devlet olduğunu hem resmileştirmiş hem de belgelendirmiştir.

ABD’nin Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini haksız ve hukuksuz şekilde Kudüs’e taşıması büyük bir çatışmanın fitilini tutuşturmuş, dehşet verici bir kamplaşmanın gerekçesini oluşturmuştur.

İsrail, ABD’nin açtığı karanlık ve kanlı güzergâhta gözü dönmüşçesine ilerleyerek Gazze’de son yılların en ağır katliamına imza atmıştır.

Dün, Gazze sınırında düzenlenen gösterilere ve bu kapsamda meşru tepkisini koyan göstericilere acımasızca saldıran İsrail askerleri sayıları 60’ı bulan Filistinliyi öldürmüş, 2 bin 500’ü aşkın Filistinliyi de yaralamıştır.

İsrail katil, haydut ve terörist bir devlet olduğunu tüm delilleriyle ispatlamıştır.

Mübarek Ramazan ayının hemen öncesinde Gazze’de vasat bulan insanlık ve inanç dramı tahammül sınırlarını aşmış, sabır taşını çatlatmıştır.

İsrail dinler arası husumet ve cepheleşmeye açıkça hizmet etmiştir.

 

İlk kıblemiz Kudüs’ün manevi dokunulmazlığını ihlal eden, inancımızın kutsallarına ihanet ve istila cüretinde bulunan ABD-İsrail şebekesi ateşle oynadığını, çok tehlikeli bir cepheleşmeye hizmet ettiğini vakit daha fazla geç olmadan idrak etmelidir.

Gazze’de sadece mazlumların, sadece Filistinlilerin kanı değil, İslam’ın da kanı dökülmüştür.

Bu son vahim gelişmeler Filistin meselesinin adil, kalıcı ve barışçı çözüm kulvarına girmesini de sert ve net şekilde sabote etmiştir.

İsrail Gazze’de alenen ve canice insanlık suçu işlemiştir.

Siyonist emeller, hepimizin yüreğini kavuran cinayetlerin bedelini elbette acı ve ağır biçimde ödemelidir.

ABD yönetimi uluslararası hukuka tamamen aykırı olarak büyükelçiliğini Kudüs’e taşımış, gerilim ve derin ihtilafları düşmanlık boyutuna tırmandırmıştır.

Trump, izah ve bahanesi olamayacak bir yanlış kararın fail ve figüranı olarak mazlumların ölümünde pay sahibi olmuş, alnına ömrü boyunca çıkmayacak kara bir leke sürmüştür.

Kudüs, İsrail başkenti olamayacaktır.

Buna hem tarih, hem insanlık vicdanı, hem de inancımızın derin miras ve kadim hakları müsaade etmeyecektir.

ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması uluslararası hukuk açısından yok hükmündedir.

13 Aralık 2017’de İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi ve ardından 21 Aralık 2017’de BM Genel Kurulu’nda 128 ülkenin iradesiyle alınan kararlar ABD’nin gayri meşru tasarrufunu buruşturup tarihin çöplüğüne atmıştır.

ABD yalnızlığa itilirken meşum ve melun Kudüs kararı da reddedilmiştir.

İsrail ne yaparsa yapsın Kudüs’ü başkenti yapamayacaktır.

Filistinli kardeşlerimizin meşru hak ve kazanımlarını inkar ve işgale teşebbüs eden ABD-İsrail vandallığı, inanıyorum ki, hak ettiği cevap ve karşılığı mutlaka alacaktır.

ABD yönetimi ahlaksız ısrarıyla bölgesel istikrar, güvenlik ve uzlaşma zeminini dinamitlemiş, planlı ve kontrollü gerilim stratejisini genişleterek dengeleri alt üst etmiştir.

Gazze’de akan kanların asıl sorumlusu İsrailli canavarlar olduğu kadar aynı zamanda ABD emperyalizmidir.

Çünkü İsrail, ABD’den güç ve cesaret alarak masum sivillere ölüm yağdırmış, ilk kıblemizi ahlaksızca kundaklamış, İslam’a alçakça suikast düzenlemiştir.

Bilinmelidir ki, Filistin sorunu adaletli ve hakkaniyetli biçimde çözülmeden, ne Ortadoğu’ya ne de dünyaya huzur gelmeyecektir.

Türkiye’nin Gazze’deki katliamla birlikte üç günlük yas ilanı acıların paylaşılması açısından anlamlı ve değerlidir.

Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Sayın Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla devreye girmesi ve insani yardım kanallarının açılma gayretleri isabetli ve yerindedir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, İsrail caniliğini nefretle lanetliyoruz.

Zulme karşı direnirken hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyoruz.

Türk milleti din kardeşlerinin yanındadır.

Kudüs İstanbul’un ikiz kardeşi, ilk kıblemizin namus timsalidir.

Gazze milli vicdanlarda kanayan yara, Filistinli kardeşlerimizin haklı davaları ise tüm Türk ve İslam yurtlarına emanettir.

Dileğim medeniyetler ve milletler mücadelesinin sisi geçmeden, dinler arası savaş çıkartmak için provokasyon yapan namert ve günahkarların şer oyunlarının kökten bozulmasıdır.

Türk milletinin zalimler karşısındaki yeri ve tarafı bellidir.

İmanla perçinlenmiş, iradeyle pekişmiş bu ahlaki ve meşru taraf Allah’ın izniyle değişmeyecek, dönüşmeyecektir.