Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 23 Nisan 2008 Aziz milletimizin iradesinin tecelli edip somutlaştığı yer olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 88. yıldönümünü haklı bir gurur ve kıvançla kutluyoruz. 23 Nisan 1920 tarihinde; ateşle çevrili bir ortamda ve milletimizin varlığına kefen biçilen bir dönemde; milliyetçi kahramanlar, egemenliğin tek ve gerçek sahibinin milletimiz olduğunu ilan etmişler ve bu inançlarından en zor anlarda bile asla vazgeçmemişler ve şüphe duymamışlardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihi, milletimizin babadan oğula geçen hanedan yönetimini terk ederek, kendisinin seçtiği temsilcileri vasıtasıyla yine kendisini yönetmeye başladığı mukaddes günün adıdır. Kurucu irade olarak muazzam bir misyonun sahibi olan asil milletimizin, egemenlik anlayışında fiziksel varlığı bulunmadığından, onun adına irade kullanacak temsilcileri meselesi, temsili demokrasi aracılığıyla aşılmış, böylelikle sistem sorunu temelden çözülmüştür. Türk milleti, en buhranlı dönemde, kendisinin nam ve hesabına kurtuluş mücadelesi veren bu kutlu çatıyı kararlılıkla yetkilendirmiş, maddi ve manevi gücünü bütünüyle aktararak; Sakarya’da, Dumlupınar’da bağımsızlığımıza kast edenlere karşı neler yapılabileceğini dosta düşmana ibret verici bir biçimde göstermiştir. Bu itibarla kurtuluş mücadelemizin pratik sonucu olarak, milletimizin bilinçli politik tercihiyle; karar alma ve uygulama iradesi millet adına TBMM’ne bağlanmış, kolektif bir özne halinde TBMM ile devlet bütünleşerek Türk milletine dayatılan esaret zincirini parçalamıştır. Açıktır ki, millet egemenliğinin devredilemezliği ve sürekliliğinin tam olarak karşılık bulduğu yer olan Türkiye Büyük Millet Meclis’i; milletimizi oluşturan bireylerin tercihlerinin birleşerek, egemen sıfatıyla kendilerini yönetmekle görevlendirdikleri kişilerin iradesinin bir yansıması olarak vücut bulmuştur. Milli egemenlik konusu; aziz milletimizin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıp Kurtuluş Savaşı’na başladığı zamanda bile, Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından tereddütsüz gündeme getirilmiş, daha ilk andan itibaren bunun gerçekleşmesi için yol ve yöntemler aranmıştır. Bu ideale öylesine inanan Gazi Mustafa Kemal, Samsun’a çıktıktan bir süre sonra, dönemin İstanbul Hükümeti’ne gönderdiği mektupta; “millet tek vücut olup egemenlik esasını hedeflemiştir” diyerek, egemenliğin kaynağının millet olduğunu, cesur ve kararlı bir ifadeyle haykırmıştır. Milletin istiklalinin, yine milletin azim ve kararıyla kurtulacağının ilanı olan bu sözler, TBMM’nin açılmasına giden milli yolda, çıkarılan birçok güçlüklerin, dayatılan zorlukların aşılmasında önemli bir motivasyon kaynağı ve gücü olmuştur. Dönemin şartları göz önüne alındığında, millet egemenliğine dayanan ve toplumun genel iradesinin tam olarak yansıması olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devlet kurulmadan açılabilmesi; kurucu kahramanların, vatan savunmasında bile bugünlere örnek olacak şekilde, meşruiyete ne kadar önem verdiklerinin de bir göstergesi niteliğindedir. 23 Nisan 1920, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, egemenliğin kaynağının millet olarak ilan edildiği önemli bir gün iken, diğer taraftan geleceğimizin güvencesi çocuklarımız için bir bayram olarak da kutlanmaktadır. Cumhuriyetimizin temel değerlerine ve milletimizin bütünlüğüne yönelik saldırılar bugün olduğu gibi, yarın da devam edebileceği düşüncesiyle; gelecek nesillerin uyanık ve bu gibi tertiplere karşı tedbirli olabilmesi için bilinçli ve duyarlı olmaları gerekmektedir. Türk milletinin gücünü sorgulama, kudretini küçümseme aymazlığına kendini kaptıranlar için; şanlı geçmişimizden ders ve sonuç çıkarılacak muazzam neticelerin, imrenilecek olayların çocuklarımıza çok iyi öğretilmesinin gerekliliği de ortadadır. Bu itibarla yarının büyüklerinin, vatan ve millet sevgisi doğrultusunda iyi yetişmeleri, sorumlu ve duyarlı birer vatandaş olabilmeleri için gereken tüm çabanın gösterilmesi milli bir görev olarak değerlendirilmelidir. Bu vesileyle çocuklarımızın bu anlamlı ve önemli bayramını kutluyor, geleceğin müreffeh Türkiye’sine katkıda bulunacakları inancıyla üstün başarılar diliyorum. Egemenliğin millete geçtiği ve bunun da temsilcileri vasıtasıyla kullanılmaya başlandığı bu mana yüklü özel günün hepimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 88 yıl önce bu mukaddes vatanı ve aziz Meclis’i emanet eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Dr. Devlet Bahçeli |