29.04.2008 - 3 Mayıs Milliyetçiler Günü münasebetiyle yapmış oldukları yazılı basın açıklaması
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin
3 Mayıs Milliyetçiler Günü münasebetiyle yapmış oldukları yazılı basın açıklaması

3 Mayıs 2008

Türk milliyetçiliğinin bir asırlık fikir seyrinde, içerdiği mana ve milliyetçiliğin toplumla buluşması için verdiği istikamet bakımından ayrıcalıklı bir yere sahip olan 3 Mayıs 1944 yılının 64. yıl dönümünü idrak etmekteyiz.

Bilindiği üzere 3 Mayıs olayları; merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın, gayri milli anlayışa sahip bazı kişilere yönelik yazdığı mektupların mahkemeye konu olması ve bundan dolayı yargılanmaya başlamasıyla meydana gelmiştir.

Görülen dava esnasında Türk milliyetçileri, ilk defa sivil bir sosyal muhalefet olarak kendilerini göstermişler, mensubiyet duydukları Türk milletinin kutsallarını yaşatma konusunda kararlı olduklarını hayranlık uyandıran bir mücadeleyle kanıtlamışlardır.  

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in aralarında bulunduğu 23 idealist milliyetçinin; Türk milletinin maddi ve manevi varlığına kast edenlere karşı gösterdiği anlamlı duruşun başlangıcı olan bu kutlu tarih, aynı zamanda Türk milliyetçilerine reva görülen eza ve cefa dolu bir dönemin de miladı olmuştur.

 Zamanın siyasal, toplumsal şartlarının imkânsızlıkları ve içerdiği tehlikelere rağmen; inançlarına bağlı milliyetçi kahramanlar, düşündükleri ideallere ulaşabilmek için nelere katlanılabileceğini açıkça göstermiş ve bunu da birçok bedeller ödeyerek ispat etmişlerdir.

Yarım metrekarelik bir alana sahip olan tabutluklarda; Türk milliyetçilerine yapılan işkenceler, onların Türk vatanına bağlılıklarını ve sevdalarını asla azaltmamış, aksine sağlamlaştırarak katıksızlaştırmıştır. Kaldı ki kendilerini Türk’e ait her şeyin doğal ve otantik temsilcisi olarak gören bir zihniyetin farklı bir şekilde davranması da zaten mümkün değildir.

Çok şükür ki, çekilen eziyet ve çileler asla heba olmamış, Türk milliyetçiliği siyasal ve kültürel boyutuyla milliyetçi kahramanların fedakârlıkları sonucunda, toplumun her katmanında filizlenmiş ve nihayetinde aziz milletimizce kabul görerek gönlünde yer etmiştir.

Buna rağmen içinde bulunduğumuz zamanın şartları göz önüne alındığında, Türk milliyetçiliğinin karşı karşıya olduğu tehlikelerde bir azalmanın olmadığı, bilakis artışın yaşandığı gayet açık bir şekilde görülecektir.

Dün gayri milli unsur ve yaklaşımlara karşı asla müsamahası olmayan Türk milliyetçilerinin, bugünde, benzer her türlü girişim ve niyete geçmişteki aynı samimi ve tarihi tavrı göstereceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Türk Milliyetçiliği; milletimize yabancı ve aykırı dayatmaları boşa çıkarmanın, onurlu ve bağımsız yaşamanın, Türk kimliğine sahip çıkarak, kendi geleceğimize egemen olma düşüncesinin fonksiyonel hale gelmiş bir ifadesidir.

Öte yandan siyasi sorumluluk merkezinde bulunan zihniyetin, bu zamana kadar ki uygulamaları sonucunda; milli kimlik ve bilincimiz hırpalanmış, birlikte yaşama idealimiz tereddüt içine girmiş, müşterek kıymetlerimizin varlığına yönelik kuşkular yoğunluk kazanmış durumdadır.

Üzülerek ifade etmeliyim ki; aziz millet varlığının binyıllık ortak normlarının aşınması ve hatta birçoğunun etkisini kaybetmesinin yanı sıra, benzer duygularımızın ötekileştirilmesiyle, birbirine ve değerlerine yabancılaşan bir toplumsal yapı hızla belirginleşmektedir.

Bu kapsamda milletimiz tarafından kabul edilmiş mana yüklü kavramların siyasi ya da bireysel menfaatlere alet edilerek anlamsızlaştırılması sonucunda; sosyal çözülme, toplumsal depresyon, ahlaki bunalım ve kimlik erozyonunun yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Nitekim şu anda yaşanılan tam anlamıyla budur.

Ayrıca bunca sorun yetmiyormuş gibi, adeta yangına körükle giderek, Türklüğün her türlü özelliğinden rahatsızlık duyduğu anlaşılan, bunun için de kanun maddesi değiştirecek kadar gözü dönen bir siyasi iradenin karşısında; milliyetçi tutum ve davranışın 3 Mayıs ruh ve kararlılığına sahip olduğunu bu vesileyle hatırlatmak isterim.

Destansı ve ibretlik bir mücadele sonucunda, hiçbir saldırının yıldıramadığı milliyetçi kahramanların manevi emanetlerine ziyadesiyle sahip çıktığımızı ve bunu daha ileri götürme konusunda tartışılmaz bir azim içinde bulunduğumuzu akıldan asla çıkarmamak gerekmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletinin ve değerli dava arkadaşlarımın bu tarihi gününü kutluyor; 3 Mayıs 1944’ün hayatta olan fedakâr milliyetçi kahramanlarını şükran ve minnetle anıyor; başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, hayatlarını kaybedenlere tüm dava şehitlerimizle birlikte Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı