Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Etimesgut Seçim Koordinasyon Merkezi Açılışında Yapmış Oldukları Konuşma Metni. 11 Mart 2019
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
Etimesgut Seçim Koordinasyon Merkezi Açılışında
Yapmış Oldukları Konuşma Metni.
11 Mart 2019

 






Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Etimesgutlu Kardeşlerim,

Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler,

Etimesgut Seçim İletişim Merkezimizin açılışı münasebetiyle heyecan ve coşkuyla bir araya gelen her kardeşimi kucaklıyorum.

Hepinizi gönülden selamlıyor, sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz diyorum.

Hatırlarsanız, 31 Ağustos 2018 tarihinde Türk Beyleri Kent Meydanı’nda yapılan 41 Dev Eserin Açılış ve Temel Atma Töreni’nde buluşmuştuk.

Etimesgut Belediyesi, maşallah hiç durmadı, hiç yorulmadı, yerinde hiç saymadı.

Hep bir adım daha ileriye gitmenin derdiyle dertlendi, hep daha fazla yapmanın hedefiyle bezendi.

Bugün Etimesgut Seçim İletişim Merkezimizin açılışını yapacağız.

Hizmet kervanımızın sürmesi, istikrarın devamı için buradan tüm Ankara’yı aydınlatıp kavrayacak bir meşale yakacağız.

İnandık, başaracağız.

Haklıyız, kazanacağız.

Hedefledik, ulaşacağız.

Birlikte Etimesgut’uz, hep beraber Ankara’yız, mutlaka zaferle kavuşacağız.

Ahi Mesud’un özlem ve öğütlerini diri tutmak için çalışıyoruz.

Seymenlerin huzuru için çırpınıyoruz.

Çünkü Etimesgut’u çok seviyoruz.

Ankara’ya yürekten bağlıyız, hepten sevdalıyız.

İstiyoruz ki, Etimesgut düşmesin, hızı kesilmesin.

Diliyoruz ki, Etimesgut yavaşlamasın, yükseliş hedefleri yenilmesin.

“Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.”

“Sağduyunun Birlikteliği, Cumhur İttifakı.”

“Etimesgut Ehline Emanet.”

O ehil yürek, o emin şahsiyet, mevcut Belediye Başkanımız ve 31 Mart 2019’da da Etimesgut Belediye Başkan Adayımız olan Sayın Enver Demirel’dir.

20 gün sonra yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinin ülkemize, milletimize, demokrasimize, Ankara’mıza ve Etimesgutlu kardeşlerime hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Biz bir kez daha Etimesgut’a talibiz.

Bir kez daha Etimesgut için geceyi gündüze katmaya hazırız.

Etimesgut’un kazanması için varız.

Etimesgut Belediyesi’ne Sayın Enver Demirel, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne de Sayın Mehmet Özhaseki çok yakışacak, Ankara derin bir oh çekecektir.

Ankara’yı yavaşlatmak, yavaş yavaş altını oymak hiç kimsenin haddi değildir.

Cumhur İttifakı buna izin vermeyecektir.

Yiğit Ankaralı kardeşim buna sessiz kalmayacaktır.

Zillet aradığını bulamayacak, ziyan olup gitmekten kurtulamayacaktır.

Şimdi Etimesgut’a soruyorum, ama öyle bir cevap veriniz ki, siyasi devşirmeler ne oluyor desin, siyasi fırıldaklar saklanacak delik arasın:

Etimesgut Belediye Başkan Adayımız Sayın Enver Demirel’e oy verecek misiniz? (Evet)

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Mehmet Özhaseki’ye oy verecek misiniz? (Evet)

Cumhur İttifakı’na destek, zillete köstek olacak mısınız? (Evet)

Hay maşallah, Allah nazarlardan saklasın.

Etimesgut’ta iş bitmiş, sonuç şimdiden belli olmuş.

Etimesgut üzerinden hesap yapan, Etimesgut’un sineceğini sanan, Etimesgut’un susacağını ve zillete onay vereceğini düşünen kim varsa kaybolacak, mahvolacak, günü geldiğinde insan içine bile çıkamayacaktır.

Etimesgutlu kardeşlerim onurlarına düşkündür, hiçbir şeyden korkmazlar.

Gözlerini daldan budaktan sakınmazlar.

Etimesgutlunun yüreği cesurdur, korku nedir tanımaz, korkulukları takmaz.

Çünkü Etimesgut Türk tarihinin şan ve şerefini ruhunda taşır.

Etimesgut korkma diye başlayan İstiklal Marşımızdan ilhamını alır.

Bugün, Etimesgut’tan, 12 Mart 1921’de Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşımızın kabulünün 98’nci yıldönümünü iftiharla anıyorum.

İstiklal Marşımız bağımsızlığımızın manzum eseridir.

Zalimlerden dün korkmadık, bugün de korkmuyoruz.

Hainlerden dün korkmadık, bugün de korkmuyoruz.

Düşmanlardan dün korkmadık, bugün de korkmuyoruz.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

Her hain korkaktır, her korkak yalancıdır, sahtekârdır.

Her inanmış vicdan, her faziletli kalp, her kahraman yürek ahlak ve iman zirvesidir.

8 Mart akşamı Taksim’de bir grup Ezan okunurken ıslık çalmış.

Yani Ezandan rahatsız olmuşlar, akıllarınca protesto etmişler.

Bu densizliktir, bu ahlaksızlıktır, bu vandallıktır, bu arsızlıktır.

Büyük vatan şairimiz Akif, İstiklal Marşı’nda ne diyordu:

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Ezanı ıslıklamak küfrü alkışlamaktır, batılı selamlamaktır, iblise selam durmaktır, mukaddesat ve millete ihanettir.

Peki bu ihanete CHP’den tepki geldi mi?

İP’ten tepki geldi mi? HDP’den itiraz yükseldi mi?

Bunlar zillettir, doğru konuşmazlar, doğru düşünmezler, haktan ve hakikatten yana durmazlar.

Bu namertler bilsinler ki;

Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, Türkiye asla bölünmeyecek.

Güvence isteyenler, gelsinler Etimesgut’a baksınlar.

Etimesgut, yurduna alçakları uğratmamak uğruna göğsünü siper etmeye hazır olan kahramanların yöresidir.

Etimesgut ekmeğini bölenlerin, dertlerini paylaşanların kentidir.

Etimesgut’ta fitneye geçit yoktur.

Bölücülüğe taviz yoktur.

Zillete prim yoktur.

İspatı 15 Temmuz’dur.

Meydanı boş zannedenlere meydanı dar eden milli ruhtur.

Şimdi sizlere soruyor, bir kez daha yüksek sesle cevabınızı bekliyorum:

31 Mart’ta Vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

31 Mart’ta Bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)

31 Mart’ta Ezana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

31 Mart’ta Bekaya sahip çıkacak mısınız? (Evet)

31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Allah hepinizden razı olsun.

Sizler Cumhur İttifak’ı dedikçe birileri çıldırıyor.

12 Martçılar, darbeciler, cuntacılar, demokrasi karşıtları kuduruyor.

Sizler milli beka dedikçe birileri deliye dönüyor.

Etimesgut zalimlerin korkulu rüyası, zilletin ebedi hasmıdır.

Etimesgut yavaş ve yavan emellerin karşı cephesidir.

Etimesgut Ankara’dır, Ankara Milli Mücadele’dir. Milli Mücadele istiklalimizin karar ve beka karargahıdır.

Ankara Türkiye’dir, her millet evladı Ankaralıdır.

Bu vesileyle İstiklal Marşımızın kabulünün 98.yıldönümünde bütün aziz şehitlerimize, kahramanlarımıza, bir fazilet timsali olan merhum vatan şairimiz Akif’e en derin şükran hislerimle Cenab-ı Allahtan rahmet diliyorum.

Cumhur İttifakı Türk milletinin ruhudur.

Etimesgut’un yıkılmaz iradesidir.

Ankara’nın bükülmez bileğidir.

Vatan ve millet sevgisinin her daim yaşayacak canlı simgesidir.

Etimesgut kararını vermiş, Cumhur İttifakı’na onay vermiş. Ne mutlu sizlere. Hepinizle gurur duyuyorum.

31 Mart’ta, Etimesgutlu kardeşlerim Cumhur İttifakı’yla kenetlenecektir.

Allah’ın izniyle zafer cumhurundur. Gelecek Türkiye’nindir.

Aziz Etimesgutlular,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Sizlerin sinesinden doğan Cumhur İttifakı’nın belediyelerimize güç katacağına inancım tamdır.

Bizim için belediyecilik “Komşusu açken tok yatmayan” manevi ve basiretli bir anlayışla hizmet demektir.

Belediyeler millete hizmetin ilk mevkii, ilk mercii, ilk merkezidir.

Etimesgut’u bahtiyar kılmanın, mutlu etmenin, sorunlarını çözmenin ilk basamağıdır.

Bizim belediyecilik anlayışımızda dayanışma vardır, paylaşma vardır.

Birlikte yaşama arzusu ve heyecanı vardır.

Bu heyecan Etimesgut’a fazlasıyla hakimdir.

Etimesgut’ta zillete izin yoktur.

Bölücülüğe taviz yoktur.

Zayıflığa müsamaha yoktur.

Etimesgut haine meydan okuyan kahramanların diyarıdır.

15 Temmuz hain ve kanlı FETÖ darbe girişimi ülkemizin bir beka tehdidi ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermişti.

Sizlerin iman ve iradesiyle hain darbe girişimi önlenmiş, işgal ve istila teşebbüsü bozguna uğratılmıştı.

Başkentimizi ablukaya almayı planlayan FETÖ’cü teröristler meydanları dolduran aziz milletimizi hesap edememişlerdi.

Sizlerin cesur ve vakur duruşu emperyalist komployu yırtıp atmış, hainleri anasından doğduğuna pişman etmişti.

15 Temmuz’da aziz milletimiz muazzam bir kahramanlık destanını kanıyla, canıyla yazmış, ihaneti rezil etmiş, hainleri kaçtıkları yere kadar kovalamıştı.

Ardından 7 Ağustos Yeni Kapı Ruhuyla diriliş ve yükseliş dönemi başlamış, birlik ve beraberlik zirveye çıkmıştı.

7 Ağustos Yeni Kapı Ruhu güçlü Türkiye’nin hedef ve yol haritasını çizmişti.

Yönetim sisteminden doğan boşluk ve açmazların telafisi için AK Partiyle birlikte elimizi taşın altına koymuştuk.

Cumhur’un 15 Temmuz’a karşı sergilediği müstesna duruşa layık olmak, uzlaşma ve istikrarı sağlamak için yeni bir yönetim sistemine ihtiyaç duyulmuştu.

15 Temmuz hain darbe girişimiyle ağırlaşan beka tehdidini bertaraf etmek için yönetim mekanizmasını hızlandırıp istikrar kazandıracak yeni bir sisteme geçilmişti.

Cumhur ne karar verirse, nasıl isterse öyle olsun dedik.

Sonuç itibariyle yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge ve denetim mekanizmaları güçlendirildi.

Türkiye içeride ve dışarıda terörle mücadele ederken parlamenter sistemin eksik ve aksak taraflarıyla oyalanmasına engel olundu.

AK Partiyle yaptığımız milli mutabakat çerçevesinde Türkiye’ye özgün ve tarihi ruhumuza uygun bir yönetim sisteminde uzlaşmaya vardık.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devletimize ve milletimize güç katacağı, parlamenter sistemden kaynaklanan prangaları söküp atacağı inancıyla irade ve istikbal hedeflerimizi müştereken planladık.

Böylelikle millet iradesinin tam egemen olduğu, siyasi kriz ve kaosların ortadan kalkacağı bir sistem inşa edildi.

Biz Cumhur derken, zillet yine kaosa sarıldı, Kandil’in ağzına baktı, Pensilvanya’nın eteğine tutundu.

Biz beka dedik, bunlar belanın yörüngesine girdi.

Sizler ülkemizin üzerinde oynanan kirli oyunları gördünüz ve 16 Nisan 2017 tarihinde sandık başına gittiniz.

Türkiye Cumhuriyeti’ni üçüncü evreye taşımak için muazzam bir irade gösterdiniz.

Uzlaşmayı hakim kılmak, kutuplaşmayı silmek için büyük bir özveride bulundunuz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine onay verdiniz.

Buna karşılık CHP-İP-HDP-PKK-TKP-ÖDP-Pensilvanya aynı fotoğraf karesine, aynı ittifak şemsiyesi altına girdiler.

CHP, devletimizin ve milletimizin bekasına göz koyan çevrelerle iş birliği yaptı.

Güçlü Türkiye hedeflerini kabullenemedi, hazmedemedi.

Ankara-İstanbul karayolunda adalet aramaya çıktı.

Kriz havarileriyle kol kola girip yürüyüşe geçti.

Türkiye’nin yükselişini durdurmak için sistem tartışmasını dilinden düşürmedi.

Oyalanacak, rehavete kapılıp beka meselesini göz ardı edecek ne zamanımız ne de tahammülümüz vardı.

Millet iradesini tanımayanlara 24 Haziran 2018 tarihinde sandığı işaret ettik.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Edirne Kapalı Ceza evini yolgeçen hanı yapıp terörist ziyaretinde bulundu.

Terörist Demirtaş’a özgürlük çağrısı yaptı.

İP’in adayı da bunlarla aynı dilin sahibi, aynı yolun yolcusuydu.

Kandil operasyonuna karşı aynı mevziiye girdiler.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarına karşı YPG’nin safında yer aldılar.

CHP-HDP-İP-SP aynı kazanın içinde kaynayan katran misali birbirine kenetlenip tutundular.

Sizler demokratik tercihinizi yaptınız ve 24 Haziran’da aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik güveni tazelediniz.

Cumhur İttifakı’nın adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk turda yüzde 52 oy oranı ile Cumhurbaşkanı seçtiniz.

9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni kabinenin kurulmasıyla resmen hayata geçti.

Gelin görün ki zillet sarmalında buluşanların zehirli dilleri susmadı.

Cumhurbaşkanı’nın meşruiyetini tartışmaya açtılar.

Bölücü başının heykelini dikmek isteyen bir teröristi meşru görenler, aziz milletimizin yüzde 52 oyuyla seçilen Sayın Cumhurbaşkanı’nı meşru görmediklerini küstahça söylediler.

Bunlar Esad taraftarı, Sisi hayranı, emperyalizm kuryesi bir siyasetin bekçiliğine soyundular.

Bunlar teröriste hoşgörülü, Mehmetçiğe tahammülsüzdü.

Döviz zirve yapsın diye dört gözle bekleyen, yerli ve milli duruş çöksün diye el ovuşturan siyasi işportacı haline geldiler.

Bunların ruhunda ABD, akıllarında Kandil ve Pensilvanya vardır.

Kriz arayanlar zillette yuvalandı.

Kaos peşinde koşanlar bu ittifakın parçası oldu.

Yerli ve milli siyaseti sindiremeyenler aynı kümede birleşti.

İnanıyorum ki, 31 Mart akşamı alayı birden sandığın dibini boylayacak, cumhurun karar ve tokadını inşallah bir kez daha tadacaklardır.

Soruyorum sizlere;

Cumhur İttifakı’na destek verecek misiniz? (Evet)

Zillete gününü gösterecek misiniz? (Evet)

Hezimet faillerine güçlü bir Osmanlı şamarı indirecek misiniz? (Evet)

İşte Cumhur İttifakı, işte Etimesgut.

İşte Cumhur İttifakı, işte Ankara.

İşte Cumhur İttifakı, işte asalet, işte adalet, işte milli ahlak.

Hiç kimse fıtrat değişti sanmasın.

 

Kan aynıdır, kader aynıdır, millet aynıdır, kahramanlık aynıdır, ruh aynıdır, nitekim Etimesgut’ta toplanmıştır.

Değerli Vatandaşlarım,

Aziz Etimesgutlular,

31 Mart 2019 tarihinde sandık başına gideceğiz.

Yerel yönetimlerde iş başına gelecek kadroları belirleyeceğiz.

Bu seçimlerin ülkemiz için önemi hayatidir ve geleceğimizi yakından ilgilendirmektedir.

2023 Lider Ülke Türkiye hedefine doğru emin adımlarla yol aldığımız bir süreçte yürüyüşümüz kesilmek isteniyor.

15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden bu yana beka mücadelemizi sulandırmak isteyenler teyakkuz halinde.

Belediye seçimlerinin beka sorunu olmadığını ifade eden Zillet İttifakı ülkemiz için tek kelimeyle milli güvenlik sorunu haline gelmiştir.

Bunların Türkiye ve Türk milletinin istiklal ve istikbali diye bir dertleri yoktur.

PYD/YPG/PKK’yı sorun olarak görmezler.

ABD’nin ekonomik dayatmalarından mutluluk duyarlar.

Küresel finans baronlarına şapka çıkarırlar.

Bu çevrelerle aynı hizaya, aynı safa girerler.

Bunlara kalırsa Türkiye tarihi haklarından vazgeçmelidir.

Ekonomik tetikçilere boyun eğmelidir.

Terörle mücadele kesintiye uğramalıdır.

Zillet İttifakı’nın beklentisi bu yöndedir. İstek ve hedefleri budur.

Bunlar teslimiyetçidir, tavizkardır, acizdir, köhnemiştir.

Bizden istenen bin yıldır sahibi olduğumuz vatanımızda misafir gibi kalmaksa eğer, bunu ayaklarımızın altına alır çiğneriz.

Sınırımızın yanı başında terör devleti kurulmak isteniyorsa, seyirci kalamayız, hainlerin tepesine bomba olup yağarız.

 

Türkiye’nin bir bölgesinden Kürdistan diye bahsediliyorsa, kulaklarımızı tıkayamayız, hıyanet ortaklarından sonuna kadar hesap sorarız.

Ekonomik olarak mahvımız bekleniyorsa, görmezden gelmeyiz, gelemeyiz, Etimesgutlu kardeşlerimle ele ele verir direniriz.

Bugün açıklanan büyüme rakamları en kötü senaryoların geride kaldığını gösteriyor.

Çok zor geçen 2018 yılında yüzde 2,6’lık büyüme gelecek için ümitli olmamızı sağlıyor.

Buna da kulp takarlar.

Bunda da rahatsız olurlar.

Büyümedeki gelgitlerden memnuniyet duyarlar.

Tıpkı Gezi Parkı’nda ağacı bahane ettikleri gibi, şimdi de patatesi, patlıcanı, soğanı, biberi, tanzim satış noktalarını kirli siyasetlerine alet edip kurşun gibi kullanıyorlar.

Çünkü utanmaları yok, vicdanları yok, ahlakları kalmamış.

Çünkü zillete düşmüşler, akıl tutulmasına gömülmüşler.

 

Türkiye küçülürse küçülsün, ama bunların yalanları, riyaları, işbirlikçileri yeter ki büyüsün.

Türkiye zillete teslim olmayacaktır.

Türk milleti zillete haddini 31 Mart’ta bildirecektir.

Etimesgut zillete sur çekip geldiği gibi gönderecektir.

Bu gerçekler ışığında Türkiye’nin beka sorunu olmadığını söylemek Türk ve Türkiye düşmanlarının ağzıdır.

31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde sadece belediye başkanı, sadece belediye meclis üyesi, sadece köy ve mahalle muhtarı seçmeyeceksiniz, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini ve bekasını oylayacaksınız.

Şimdi sizlere soruyorum:

Etimesgut, bekasına sahip çıkacak mı? (Evet)

Etimesgut, istikrar diyecek mi? (Evet)

Etimesgut, zilleti söküp atacak mı? (Evet)

Etimesgut, cumhur diyecek mi? (Evet)

Verdiğiniz bu güçlü cevaplar zillete korku, cumhura güven vermiştir.

Ben de diyorum ki; Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.

Siyasi istikrarı koruyacak, 2023’e emin adımlarla ilerleyeceğiz.

PKK’nın belediyelerde tekrar yuvalanma girişimlerine göz yummayacağız.

Etimesgut Belediyemizin hizmet seferberliğinin devamı için Cumhur İttifakı diyeceğiz.

Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.

Beka İçin Milli Karar, Etimesgut İçin İstikrar.

Etimesgut Ehline Emanet.

Biz, Cumhur İttifakı diyoruz, Türk milletine düzenlenen küresel suikastın karşısında tarafımızı gösteriyoruz.

Cumhur İttifakı diyoruz, FETÖ’ye, PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye, Türk düşmanlarına ve zalimlere karşı Türk milletinin tarihi gücüyle aşılmaz sur çekiyoruz.

Çünkü; Cumhur İttifakı istiklalin muhafızı, devlet-i ebed müddetin, millet-i ebed müddetin güvencesi ve geleceğidir.

Beka sorununa inanmayan Kılıçdaroğlu’na merhum şairimiz Arif Nihat Asya’nın şu dizeleriyle cevap veriyorum:

 “Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz!

Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz.”

Sizlere güveniyorum, Etimesgut’a inanıyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene.