Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, “Türkiye Aleyhtarı ve Demokrasi Hazımsızı Emel ve Çevrelere Yönelik” yaptıkları basın açıklaması. 5 Mayıs 2020
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin,
“Türkiye Aleyhtarı ve Demokrasi Hazımsızı Emel ve Çevrelere Yönelik”
yaptıkları basın açıklaması.
5 Mayıs 2020

 

Türk milletine mensubiyeti ağır yaralı zevat, zihniyet ve ziyankâr çevrelerin meşum ve melun emelleri son zamanlarda dikkat çekici şekilde artış göstermektedir.

Türkiye’yi kötülemek, hatta kundaklamak maksadıyla kuyruğa girenlerin söz, yazı, değerlendirme, analiz ve yorumları husumetle teçhiz edilmiş karanlık bir propagandanın ara duraklarıdır.

Bunların freni boşalmış, fikirleri boyanmış, gerçek yüzleri bir kez daha deşifre edilmiştir.

Amacı malum ve mahsurlu yabancı vakıflardan birisinin Türkiye’yi ılımlı otokrasi, de facto diktatörlük olarak tarif ve takdimi bayat ve bağnaz bir isnat olmasının yanında utanç verici bir iftiradır.

Ülkemizin demokrasi seviyesini tartışmaya açan yerli ve yabancı çıkar gruplarının kime ve neye hizmet ettikleri vicdan sahibi her insanımız tarafından bilinmektedir.

Zira her şey gün gibi ortadadır.

Bilhassa Türkiye ekonomisini karalama kampanyasına refakat eden ana faillerin hem ülke içinden hem ülke dışından eşzamanlı olarak harekete geçmeleri alçak bir senaryonun tedavül ve temin çabasından başka bir anlama gelmeyecektir.

Almanya’da yayımlanan günlük bir gazetede Türkiye’nin ekonomik iflasından bahsedilmesi, yeni tip Koronavirüs konusunda vahim hataların yapıldığının iddia edilmesi iğrenç bir tertip ve tezgâha işarettir.

Ülkemiz alenen hedeftedir.

Kirli ve kindar hedefler birer birer açığa çıkmaktadır.

KOVİD-19’a karşı hayranlık uyandıran bir mücadelenin varlığı biliniyor ve belgeleniyorken ülkemizin itibar ve saygınlığına gölge düşürmeye gayret edenler kesinlikle iyi niyetli ve namuslu duruş sergilememektedir.

Türkiye ekonomisinin zorlu dalgalanmalara maharetle direnmesi, alınmış kararlı ve dirayetli tedbirlerin zamanında ve cesaretle devreye alınması iç ve dış odakları çılgına çevirmektedir.

Zorluklara rağmen ekonomimiz çelik gibi, ekonomi yönetimimiz de çevik ve millidir.

Koronavirüs salgınında vaka ve vefat sayısının inişe geçmesi, yoğun bakım ve entübe sayısının her gün biraz daha azalıp zayıflaması pek çok çevreyi derinden sarsmaktadır.

İstiyorlar ki, Türkiye habis virüse karşı atıl ve aciz duruma düşüp boyun eğsin.

Bekliyorlar ki, sosyal, ekonomik ve siyasal dengeler baştan ayağa bozulup buhran hâkimiyet kursun.

Böylesi bir ortamda CHP’li siyasetçilerin demokrasi dışı özlemleri, zilletin çamuruna bulanmış gazete, dergi, internet sitesi ve bazı köşe yazarlarının “Yeni bir zihniyet ve çağdaş siyasi iktidarı şart” ifadeleri milli irade düşmanlığının nasıl da tavan yaptığına en açık delildir.

CHP demokrasi hazımsızlarının kervanbaşıdır.

İktidar hedefine ulaşabilmek için sandığın dışında yol arayanlar, buna davetiye çıkaranlar, Türkiye aleyhine işbirlikçiliğe talip olup beşinci kol faaliyeti yapanlar sadece demokrasiye hasım değil aynı zamanda Türkiye’nin de karşısında birikmiş emperyalizmin taşeronlarıdır.

Türkiye’de iktidar bellidir, görev süresi beş yıldır.

TBMM’de Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı 341, zillet şemsiyesi altında toplananların sayısı 236’dır.

Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümeti görevinin başındadır.

2023 yılının Haziran ayına kadar da seçim yoktur.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 667 gündür, yani 1 sene 9 ay 27 gündür başarıyla devrededir.

Hamd olsun yeni sistemin kurum, kural ve ilkelerinden mülhem temeli sağlam, uygulaması sağlıklı, sonuçları da göz kamaştırıcıdır.

CHP’li siyasetçilerin demokrasi harici yöntemlerden medet umarak “Bir şekilde iktidar değişikliği” görmelerinin tavzih ve tevili milli egemenlik mantığı çerçevesinde imkânsızdır.

Darbeci geleneğin siyaset ayağı olan CHP suçüstü yakalanmıştır.

Türkiye’de sandık dışında iktidar nasıl olacaktır?

Bunu kim ya da kimler yapabilecektir?

Cumhur İttifakı’nın bileği bükülmeden, Türk milleti diz çöktürülmeden gayri meşru iktidar gayesi nasıl hayat ve zemin bulacaktır?

Her kim darbeyi aklından geçiriyorsa, sokaklardan, silahlardan ve zorbalıktan iktidar çıkarmayı hayal ediyorsa bunun en acıklı bedeline katlanmayı da göze almalıdır.

Hayasız ve haksız bir şekilde maske dağıtılmadığından şikâyet eden köksüz CHP sözcülerinin, aslında yüzlerine taktıkları ihanet maskesini dert ve mesele etmeleri siyasi ve ahlaki tutarlılık gereğidir.

Cumhur İttifakı yoluna ve Türkiye’ye hizmetine azimle, inançla, imanla devam edecektir.

Darbe sevdalıları, demokrasi katilleri her zaman karşılarında Milliyetçi Hareket Partisi’yle Cumhur İttifakı’nı bulacaklardır.

Hiç kimse hayale kapılmamalıdır.

Hiç kimse yanlış hesap yapmamalıdır.

Niyet sahiplerini uyarıyorum, kaosa ve krize oynayanların yatacak, sığınacak, kaçacak yerleri asla olamayacaktır.

Nitekim 15 Temmuz’da hainlerin başına gelenlerin mislisi kendi başlarına gelecektir.