Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin,
İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılan NATO Zirvesi kapsamında, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sayın Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Sayın Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Sayın Jens Stoltenber dörtlü görüşme formatında bir araya gelmişlerdir. Bu görüşmeyi müteakiben bahse konu toplantıda hazır bulunan üç ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının nezaretinde, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreci hakkında üçlü memorandum imzalanmıştır. Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın dışişleri bakanları eliyle imza altına alınan (10 maddelik) muhtıra metni ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, aynı şekilde milli bir başarıdır. Madrid’de gerçekleşen dörtlü zirvede Türkiye’nin güvenlik endişeleri giderilmiş; haklı tezleri, meşru teklifleri, terörle mücadele kararlılığı tasdik ve tescil edilmiştir.
Kaldı ki, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam bir dayanışma ve işbirliği iradesi gösterilmesi hususunda görüş birliği sağlanmıştır. Uluslararası bir organizasyonun bünyesinde ilk defa FETÖ’nün, PYD ve YPG’nin terör örgütü olarak tanımlanması, bu çerçevede İsveç ve Finlandiya’nın anılan terör örgütlerine destek sağlamayacaklarını yazılı güvenceyle taahhüt etmeleri tarihi bir karardır. Yine bu iki ülkenin milli güvenliğimize yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verecek olmaları mühim ve memnuniyet verici bir gelişmedir.
İsveç ve Finlandiya’nın;
Türkiye’miz Madrid’de istediğini almıştır. Hiç kimse bu saygı duyulup takdir edilmesi gereken çarpıcı tabloyu karalamaya, fiyasko iftirasıyla izaha teşebbüs ve tevessül etmemelidir. Zillet ittifakının ve bu ittifaka sözcülük yapan odakların derin bir hayal kırıklığı eşliğinde, terörizmin ve terör örgütlerinin arkasına geçip Türkiye’yi taşlamaları, gerçekleri çarpıtma densizlikleri utanç verici bir durum, ayıplı bir tutumdur. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmalarının önünde en azından Türkiye’nin ortaya koyduğu sağlam ve tutarlı duruş açısından bir engel kalmamıştır. Bundan sonra her NATO üyesi ülke ahlak ve samimiyet testinden geçecek, söz ve vaatlerine müzahir hareket edip etmedikleri yakından takip edilecektir. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanımızı ve tüm diplomatlarımızı gönülden kutluyor, her birisine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
|