Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, Tokat’ta düzenlenen “14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantısında yapmış oldukları konuşma. 11 Mayıs 2023
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
Tokat’ta düzenlenen “14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantısında yapmış oldukları konuşma.
11 Mayıs 2023

 

 

 

 

 

Aziz Vatandaşlarım,

Muhterem Tokatlılar,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın memleketinde olmaktan, meşhur alimlerimizden Molla Lütfi’nin topraklarında bulunmaktan gurur duyuyorum.

Bizleri kavuşturan Cenab-ı Allah’a hamd ediyorum.

Yurt içinde ve yurt dışında hayatın zorluklarına fedakârca göğüs geren tüm vatandaşlarımıza en halisane selamlarımı iletiyorum.

Tokat’ta hayat ve varlık mücadelesi veren her vatandaşımı bağrıma basıyorum.

“Aziz Milletim Sıra Sende” temasıyla düzenlediğimiz bu açık hava toplantımıza teşrif eden, gücümüze güç ekleyen, heyecanıyla önümüzü aydınlatan Tokatlı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

3 gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.

Bunun yanında seçimlerin sağduyulu, sakin ve demokratik olgunlukla gerçekleşmesini diliyorum.

Bugünkü toplantımızın tertip ve temininde emeği geçen tüm dava arkadaşlarımı içtenlikle kutluyorum.

Hepinize hoş geldiniz, safalar getirdiniz diyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Türkiye tarihinin en kritik seçimleri 14 Mayıs’ta yapılacaktır.

Önümüzdeki Pazar günü 13’üncü Cumhurbaşkanımızı seçmenin yanı sıra, 28’inci TBMM’ni de belirlemiş olacağız.

14 Mayıs 2023 tarihinde;

Ya huzur kazanacak ya da hüsran ipi göğüsleyecektir.

Ya Türkiye kazanacak ya da zillet kazançlı çıkacaktır.

Ya Tokat kazanacak, ya da milliyetsizler istikbalimizi karartacaktır.

Başka bir seçenek kalmamıştır.

Artık sinsi oyunlar bitmelidir.

Artık rezalet serüvenleri kapanmalıdır.

Artık ihanetin perdesi yırtılıp atılmalıdır.

Tokat’ın beklemeye tahammülü kalmamıştır.

Oyalanacak vakit yoktur.

İhmalle, ataletle, aymazlıkla geçecek zaman da kalmamıştır.

Şimdi sizlere soruyorum, yüksek sesle cevap vermenizi bekliyorum:

14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine hazır mısınız? (Evet)

Ne olursa olsun sandığa gidecek misiniz? (Evet)

3 gün sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacak mısınız? (Evet)

√ 3 gün sonra varlığınızı, birliğinizi, dirliğinizi ve geleceğinizi müdafaa edecek misiniz? (Evet)

Milliyetçi Hareket Partisi’ne tam destek, hep destek, sonuna kadar destek olacak mıyız? (Evet)

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı sahiplenecek miyiz? Yola devam diyecek miyiz? (Evet)

Aynısını Plevne’de Osman Paşa da yapmıştı.

Aynı asaleti ecdadımız da göstermişti.

Bu evetler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle tezahür eden istikrarımıza destektir.

Bu evetler istiklal haysiyetine ve istikbal haklarına sahip çıkmaktır.

Türkiye Kızılelmanın izindedir.

Yeni bir Türk asrının kapısı açılmıştır.

Türkiye Yüzyılı Vizyonu canlanmış, ilk adım atılmıştır.

Cumhur İttifakı ümitleri kamçılamış, milli gelecek hedeflerini kanatlandırmıştır.

Cumhur İttifakı’nın emsalsiz uzlaşmasıyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uyum ve geniş imkanlarıyla Türkiye, sorun yumağı haline gelen, kriz üreten, demokrasimize tehdit eden Parlamenter Sistemin prangalarından kurtulmuş ve ufku aydınlanmıştır.

Bu başarı milletimizin başarısıdır.

Millet hür iradesiyle, azim ve kararlılığıyla varlığını, birliğini ve gelecek ülkülerini sahiplenmiştir.

Cumhur İttifakı şartlar ne kadar ağır olsa da, devletin ve milletin bekasını esas almış, egemenlik ve güvenlik haklarımızı tehdit eden provokasyonlarla mücadele etmiş, bunu da sürdürme inancıyla bezenmiştir.

Cumhur İttifakı; Türk mucizesinin şahlanışı, dünyaya vurulacak Türk mührünün müjdecisi, millî istiklâlin namusu, millî istikbâlin müdafaa ruhudur.

Türkiye’yi bağımsız, demokratik, parlak ve müreffeh bir geleceğe kavuşturma azmi; Türk milletinin hainlere, işbirlikçilere gösterdiği millî tepkinin adı, ülkemizin kalkınmasının, milletimizin refah ve huzurunun güvencesi Cumhur İttifakı’dır.

 Bizim ittifakımız kutlu bir diriliş ve yükseliş seferberliğidir.

Bizim ittifakımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka ve birliğini sadakatle savunarak, 14 Mayıs 2023 tarihinde yeni bir demokrasi zaferi sonucunda Türkiye’yi ileriye taşıma mücadelesine kararlılıkla devam edecektir.

Meydanın boş olmadığını cümle aleme gösteriyorsunuz.

Kötü niyetli hiç kimse boş hayale kapılmasın, hainler, Türk ve İslam düşmanları boşuna heves etmesin.

Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı alayına birden göğüs germeye, kirli oyunlarını birer birer bozmaya muktedirdir.

Kader anı yaklaşmaktadır.

Demokratik hesap günü ufukta görünmüştür.

Tekrar soruyorum sizlere:

Türkiye düşmanlarına karşı bir miyiz? (Evet)

Terör örgütlerine, emperyalizmin oyunlarına karşı beraber miyiz? (Evet)

Milli birliğimizi, ebedi kardeşliğimizi birlikte savunacak mıyız? (Evet)

MHP’ye evet mi? Cumhur İttifakı’na evet mi? Recep Tayyip Erdoğan’a evet mi? (Evet)

Allah sizleri nazarlardan korusun diyorum.

Devlet ve Milletiyle Her Şeyden Önce Türkiye.”

“Yeni Türkiye, Yeni Hayat, Hep Birlikte Kurarız.”

“Milli Birlik ve Kardeşlikle Hep Birlikte Yaşarız.”

Bugüne İstikrar, Yarına Huzur Diyorsak, Hep Birlikte Başarırız.

Engelleri, Zorlukları Hep Birlikte Aşarız.

“Devletin Gücü Milletin Ferasetiyle Hep Birlikte Yaparız.”

Cumhuriyet’in Yeni Yüzyılında Güçlü Devleti Hep Birlikte İhya Ederiz.

Elbette yaparız, hep birlikte başarırız.

Değerli Kardeşlerim,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinin merkez üssü olduğu ve geniş bir alanda yaygın kayıplara ve yıkımlara yol açan deprem son bir asrın en büyük felaketidir.

Zillet ittifakı çarpıtıp her türlü karalamaya tevessül etse de, devletimiz bütün kurumlarıyla, bütün imkânlarıyla deprem anından itibaren bölgede arama kurtarma çalışmalarına başlamıştır.

Kısa süre içinde binlerce vatandaşımız enkaz altından kurtarılmıştır.

Ardından da beslenme ve barınma başta olmak üzere depremzede vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları karşılanmıştır.

Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremesek de devletimizin gücüyle yıkılanlar mutlaka yapılacak, eksikler giderilecek, nihayet bu badireden de güçlenerek çıkılacaktır.

Nitekim ülkemiz ve milletimiz kutlu yolculuğuna devam edecektir.

“Yeni Yüzyıl, Yeni Türkiye, Yeni Hayat” anlayışıyla hep birlikte huzurlu bir hayat kurulacak, buna ilişkin siyasî, sosyal ve ekonomik politikalar, yasal düzenlemeler ve mekanizmalar seri halde hayata geçirilecektir.

Bu vesileyle deprem, yangın, hastalık, sel ve su taşkınlarında hayatlarını kaybetmiş kardeşlerimize, aynı zamanda tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.

İnanıyorum ki, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, güçlü ve muktedir devleti hep birlikte inşa ve ihya edeceğiz.

Gün yaralarımızı sarma günüdür.

Gün acılarımızı paylaşma ve azaltma günüdür.

Gün eksik ve gediklerimizi kapatma günüdür.

Buna rağmen fırsatçılık yapanların kanında leke vardır.

Felaketler üzerinden cepheleşme üretmeye çalışanlar insafsızdır, izansızdır, vicdansızdır.

Türkiye güçlü bir devlettir.

Her sorunu çözecek kabiliyettedir.

Her müşkülatın üzerinden Allah’ın izniyle gelinecektir.

Yeter ki bir olalım, dayanışma içinde bulunalım.

Yeter ki tek ses, teke nefes, tek yürek halinde mücadele edelim.

Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremden kısa süre sonra, güvenli konutların temelleri atılmış, 319 bini bir yılda bitirilmek üzere 650 bin konutun yapılarak hak sahiplerine teslimi kararlaştırılmıştır.

Deprem bölgesinde ilk etapta 105 binden fazla konutun yapım süreci de başlamıştır.

Bu tablo büyük bir diriliş hamlesidir.

Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır.

Başarırsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan başaracaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın sözü sözdür, hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız.

Bugüne kadar her vaadimizi yaptık, her sözümüzü tuttuk, hiçbir insanımıza sırt çevirmedik, bundan sonra da çevirmeyeceğiz.

Türkiye’nin önü açıktır, istikbal Türk milletinindir.

14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yarıda kalmamalıdır.

Yazılan dış kaynaklı karanlık senaryolarda figüranlığa talip olan zillet partilerine Tokat’tan çığ gibi bir tepki yükselmelidir.

Anadolu topraklarındaki varlığımızın son 100 yıllık dönemi Cumhuriyet yönetimi altında geçmiştir.

Cumhuriyet rejimi, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.

Cumhuriyet’in mümeyyiz vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir.

Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devamlı surette hedef tahtasına koymuşlardır.

“Rejim değişti” diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancılığa, inkar edilemez bir önyargı hastalığına yakalanan gafillerdir.

Halbuki gerçekte yegane değişen yönetim sistemidir, bu da Cumhurun Cumhuriyetle kenetlenip kucaklaşmasıyla başarılmıştır.

Rejim başka, hükümet ve yönetim sistemi başkadır.

Türkiye’de rejimin adı Cumhuriyet’tir, hükümet sisteminin adı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.

Bu ikisini birbirine karıştıranların zihinleri fukara olduğu için akılları da ukaladır.

20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde Cumhuriyet rejimini kuran büyük Türk milleti, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde de milli ve tarihi emanetlerle uyumlu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiştir.

Cumhuriyetle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olağan dışı şartlarda milletimizin haklı ve meşru iradesiyle tecelli etmiştir.

İkisi de milli bekanın, milli özlemlerin, milli hedeflerin icra ve ihata azmiyle perçinlenmiştir.

Cumhuriyet’in ardında Çanakkale Zaferi’nin heybeti, Milli Mücadele’nin haşmeti varken; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardında 15 Temmuz ihanet ve işgal hevesine karşı milletin kahramanca direnişi bulunmaktadır.

Samimiyetle tutan, safiyetle okşayan müşfik ellerin değerini bilmeyenler, tekme üstüne tekme atan menfur ayaklara kapanmaktan özel haz alan teslimiyetçi şarlatanlardır.

Bu şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Bu teslimiyetçi şarlatanlar her devirde farklı farklı isim, unvan ve kılıkta ortaya çıksalar da, hamd olsun emellerine hiçbir zaman muvaffak olamamışlar, bundan sonra da olamayacaklardır.

Cumhuriyet’e karşı çıkanlar manda ve himaye hayranlarıydı.

Cumhuriyet’e karşı gelenler zulme boyun eğenler, bizden bir şey olmaz diyen korkaklardı.

Bugün ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne itiraz edip ne idiğü muğlak ve muamma olan güçlendirilmiş Parlamenter Sistem peşinde koşanlar, 15 Temmuz’un rövanşını almak için hazırda bekleyen, FETÖ’nün ve PKK’nın dümen suyuna giren yozlaşmış siyasi partilerdir.

Bunların sadece siyasetleri değil, vicdanları da sömürgeleşmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reform, devlet hayatında muteber bir silkiniş, sonumuzu hazırlamak isteyen hainlere ve muhasım çevrelere unutamayacakları milli bir cevaptır.

Cumhuriyet demokrasiyle çatısını örmüş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi demokrasiyle taçlanmıştır.

Su aka aka yatağını bulmuştur.

Dökülen şehit kanları heba edilmemiştir.

Sistem anarşisi çıkarmak için güç birliği yapanlar, krize ve kaosa oynayanlar, kavga ve karışıklık çıkarmak için fırsat kollayanlar milletin iradesine tahammül edemeyen demokrasi muhalifleridir.

Kılıçdaroğlu Türkiye’de demokrasi olmadığını söylüyor.

Gerçek demokrasiyi ve huzuru getireceklerini, Türkiye’yi barıştıracağını iddia ediyor.

Kılıçdaroğlu yanına aldığı İYİ Parti Başkanı ve illerini bırakıp kaçak halde sağda solda nutuk atan malum belediye başkanlarıyla birlikte terörle mücadele edeceklerini ileri sürüyor.

“Terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağım” diyen bir Cumhurbaşkanı adayı terörle mücadele değil, terörle müzakere ve mütarekeden başka hiçbir şey yapmaz, yapamaz.

İhanet odağı HDP/PKK’nın desteğiyle adaylık pozu veren Kılıçdaroğlu özerklik emellerinin, bölücü hedeflerin ümididir.

Türk bayrağına, Türk vatanına, Türk milletine, milli ve manevi değerlere düşman olan terör örgütlerinin adayı Kılıçdaroğlu felaketin mümessilidir.

İnancım odur ki, Tokat bu şahsa yüz vermeyecektir.

Bayraksızları güldürmeyecektir.

Cumhuriyet demokrasinin, demokrasi de Cumhuriyet’in güvencesi, bu iki değerin koruyucusu de aziz Türk milletidir.

Karşımızdaki zillet cephesi Türkiye karşıtıdır.

Şimdi sizlere soruyorum, öyle bir cevap veriniz ki, Kılıçdaroğlu ve yandaşlarını yerinden hoplatınız:

Vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Türkiye’ye sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Hakkınıza, haysiyetinize, hukukunuza sahip çıkacak mısınız? (Evet)

İşte Tokat’ın iradesi böylesine hayranlık vericidir.

Allah sizleri her daim var etsin diyorum.

Beraber çok daha güçlüyüz.

Birlikte her zorluğu aşmaya muktediriz.

Çünkü ayrılıkta azap, birlikte rahmet olduğunu çok iyi biliyoruz.

Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yıktırmayacağız, mutlaka başaracağız.

Taviz vermeyeceğiz, teslim olmayacağız, tembellik göstermeyeceğiz, mutlaka kazanacağız.

14 Mayıs’ta cumhurun muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz.

Bir kez daha soruyorum:

14 Mayıs’ta sandığın başına gidip de mührü elinize aldığınızda Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet)

Tokat milletvekili adaylarımızı TBMM’ne gönderecek misiniz? (Evet)

Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a durmak yok, yola devam diyecek misiniz? (Evet)

Hepinize maşallah diyorum.

14 Mayıs’ın zaferini şimdiden haber vermenizden dolayı alayınızı birden kutluyorum.

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Milletimin her ferdini, Tokatlı her kardeşimi Milliyetçi Hareket Partisi’yle Cumhur İttifakı’nın ahlaklı mücadelesine davet ediyorum.

Herkesi Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum.

Bizim çağrımız, halkın, haklının ve hakkı yenmiş gariplerin çağrısıdır.

Bizim çağrımız, Lider Ülke Türkiye’nin tarihten gelen çağrısıdır.

Bizim çağrımız, 85 milyon Türk vatandaşımızın huzur çağrısıdır.

Bizim çağrımız, adil paylaşıma, adaletli bölüşüme, eşitlikle, kardeşçe, kişi hak ve hürriyetlerine saygıyla pekişmiş bir hayata çağrıdır.

Bizim çağrımız, milli kararlılığın, milli doğruluşun, milli kucaklaşmanın gür çağrısıdır.

Çağrımız sözdür, şerefimize emanet edilmiş manevi sözleşmedir.

Bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen her kardeşimle yolumuz birdir.

Her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarıyla amacımız ve arayışımız aynıdır.

Bizim için hiçbir siyasi hedef ve proje, Türkiye’nin egemen devlet vasfından, Türk milletinin var oluşundan, insanımızın huzur ve refah gayesinden daha önemli ve öncelikli değildir.

Biz hainlere, eşkıyalara, canilere, sömürgecilere karşı helalin, şühedanın, gazilerimizin ve milletimizin yanındayız.

Biz ekonomik teröristlere karşı ekmeğimizin, emeğimizin, alın terimizin tarafındayız.

Biz, tek devletin, tek milletin, tek bayrağın, tek vatanın tarafındayız.

Biz tam bağımsız ve güçlü Türkiye’den, büyük Türk milletinden tarafız.

İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız yoktur.

Küresel komplolara karşı devletin safındayız.

Biliniz ki, kararlılığınız dosta güven vermektedir.

Haykırışlarınız, düşmana korku salmaktadır.

Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.

Devlet ve Milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye.

2023    Lider Ülke Türkiye ülkümüzün gerçekleşmesi için Aziz Milletim Sıra Sende.

Ülkümüzle ülkemizin huzurlu ve refah dolu yarınlara kavuşması için Aziz Milletim Sıra Sende.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle siyasi ve ekonomik istikrarı korumak için Aziz Milletim Sıra Sende.

Kaderimiz birdir, kanımız birdir, kararımız birdir, kavlimiz birdir, biz kardeşiz, biz büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız.

O halde Aziz Milletim Sıra Sende, Tokatlı Kardeşlerim karar ve irade hepinizde.

Olacaksa birlikte olacaktır, başarıya da birlikte ulaşılacaktır.

Allah razı olsun sizlerden; yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun inşallah.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Her birinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyor, 14 Mayıs’ta hem milletvekili adaylarımıza hem de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a desteklerinizi bekliyorum.

Sağ olun, var olun diyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene.