Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86. Vefat Yıldönümü münasebetiyle yayınladıkları anma mesajı. 9 Kasım 2024
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
Sayın Devlet Bahçeli’nin,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86. Vefat Yıldönümü münasebetiyle yayınladıkları anma mesajı.
9 Kasım 2024

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 86’ıncı yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır.

Fakat geride bıraktığı muhteşem eserleri, muazzam emanetleri, müstesna hizmetleri, muhterem mücadeleleri maşeri vicdanda, milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır.

"Bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini” herkese ispat ederek mazlum milletlerin istiklal mücadelelerine örnek olan Atatürk’ü yüzyılın dehası yapan özelliklerinin başında, "kuvvetli öngörüsü” gelmektedir.

Atatürk, Türk milletinin varlığına kast eden her türlü açık veya kapalı zalim tertibe gecikmeksizin müdahale etmiş, müteakiben milli uyanışı tetikleyerek kurtuluşun meşalesini körüklemiştir.

Her alanda bağımsız olmayı esas alan, milli menfaatlerden taviz vermeyen, baskıya ve esarete karşı geri adım atmayan bir politika izlemiş, tüm dünyanın Türkiye’ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.

O,  Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir.

O, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hükmü, kurucu haysiyetidir.

Atatürk’ün özellikle Milli Mücadele yıllarındaki askeri ve siyasi liderliği, ömrü boyunca maruz kaldığı olaylar ve yaşanan zorlu dönemler her Türk vatandaşı tarafından çok iyi öğrenilmeli ve aynı şekilde ibret alınmalıdır.

Çünkü Aziz Atatürk’ün de dediği gibi, Türk milletinin; "Şahsi menfaatlerini düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle” her zaman karşılaşması mümkündür.

Atatürk; bir yandan Türk milletinin kendine olan güveniyle var oluş kararlılığını güçlendirirken; diğer yandan da her türlü iç ve dış musibetle başa çıkacak dirayet ve direnci azami düzeyde göstermiştir.

Bu nedenle; "Türk milletinin gurur duyduğu, feyiz aldığı değerleri yıpratarak güven duygusunu yok etmek isteyenlerin” yakın hedeflerinden birisi de Atatürk olmuştur.

Selanik’teki pembe boyalı evin ikinci katındaki ocaklı odada doğan, 57 yıllık hayata devasa bir tarihi sığdırıp İstanbul Dolmabahçe’de rahmeti rahmana kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk nesilleri her daim saygıyla hatırlayacaktır.

10 Kasım esasen bir matem günü değil, Aziz Atatürk’ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade vetiresi, eserlerini muhasebe veçhesi, Cumhuriyet’i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır.

Bizatihi dile getirdiği şu sözleri paha biçilemez değerdedir:

“Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir.”

Türklüğün medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetinin, bundan sonraki inkişafı ile istikbalin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacağından şüphe duymuyordu.

Devamında aynen dediği şuydu: “Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, dileğim şudur: Beni hatırlayınız.”

Elbette her zaman hatırlayacağız, her ortamda hatırlatacağız, bu azimkar iradeden hiç de vazgeçmeyeceğiz.

Milli Mücadele’nin Lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86’ıncı yıl dönümünde kemali hürmet ve sonsuz rahmetle anıyorum.

Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de, hiçbir güç karşısında eğilmeyecek, mütecaviz dayatmalara teslim olmayacak, mukadderatının onurundan ve müstakbelinin parlak ülkülerinden taviz vermeyecektir.

İnancım ve güvencem odur ki, tarih boyunca birbirine eklemlenerek devam edegelen, en zorlu dönemlerde tıpkı bir yıldırım gibi tecessüm ve tezahür eden kahramanlar kuşağının hiçbir zaman arkası kesilmeyecektir.

Aziz milletimiz sinesinden volkan ağzı gibi fışkıran kahramanlarıyla tek yürek halinde istiklalini ve milli birlik iradesini titizlikle koruyacak, işgal ve ihanet hevesinde olanları mahvı perişan edecektir.

Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşı’nın isimli isimsiz nice kahramanına, şehitlerimize, elleri öpülesi ceddimize de Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.