Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin 4 Ekim 2007 31 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5678 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” 16 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazetede “halk oyuna sunulmak” üzere yayınlanmıştır. Anılan kanun, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, seçim yöntemi, görev süresinin 5 yıl olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin 4 yılda bir yapılması gibi anayasa değişikliklerini içermektedir. 21 Ekim 2007 tarihinde yapılacak halk oylamasına sadece onyedi gün kalmıştır. Bu süreç Yüksek Seçim Kurulu’nun belirlediği esaslara uygun olarak başlamıştır. Türk halkı bu konuda elbette hür vicdanıyla bir karar verecektir. Ancak, Anayasa değişikliklerinin halk oylamasında kabulü halinde bazı konularda çok ciddi hukuki belirsizlikler ortaya çıkacağı görülmektedir. 22 Temmuz 2007 seçim süreci öncesi Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yaşanan gerginlik şartlarında alelacele Meclis’ten geçirilen bu Anayasa değişikliğinin Türkiye’yi yeni bir tartışma ortamına sokacağı şimdi bütün çıplaklığıyla görülmektedir. Halkoylamasına sunulan kanunun 19. geçici maddesi 11. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngörmekte ve bunun takvimini belirlemektedir. Buna göre kanunun halkoylamasında kabul edilip yürürlüğe girmesi halinde, halkoylaması sonuçlarının Resmi Gazete’de yayınlanmasını takip eden kırkıncı günden sonraki ilk Pazar günü, 11. Cumhurbaşkanı’nın seçimine ilişkin ilk tur oylama yapılması durumu ortaya çıkacaktır. Bu konu bir süredir kamuoyunda tartışılmakta ve ortaya konulan farklı hukuki görüş ve yorumlar, Cumhurbaşkanlığı konusunun yeni bir gerginlik unsuru olarak siyasi gündemimize yeniden gireceğini göstermektedir. Türkiye’yi bu konuda yeni bir hukuki meşruiyet tartışmaları ve bunun davet edeceği bir kamplaşma süreci beklemektedir. Mevcut Anayasa hükümleri uyarınca TBMM tarafından daha önce seçilmiş olan 11. Cumhurbaşkanı’nın durumu, görev süresi gibi hukuki belirsizlikler konusunda karar verecek makam Yüksek Seçim Kurulu’dur. Yüksek Seçim Kurulu’nun bu konuda alacağı karar hukuki ve siyasi tartışmaları sona erdirmeyecektir. Bu bakımdan Türkiye’nin yeni bir gerginlik ve çekişmelere sürüklenmesini önlemek ve doğacak hukuki kaos ortamını bertaraf etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuyu acilen ele almalıdır. Türkiye’nin sosyal dokusu, etnik temelde ayrışma sürecinin derinleştirilmesi için sürdürülen tahrikler ve cepheleşme olgusunun Türk toplumunda yarattığı tahribat, bu konunun siyaset kurumu tarafından herkesin kabul edeceği bir sonuca ulaştırılmasını acil bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarmıştır. Bu durum karşısında Milliyetçi Hareket Partisi bu sorunun aşılması için şu hareket tarzlarını başta AKP olmak üzere siyasi partilerin değerlendirmesine sunmak istemektedir. 31 Mayıs 2007 tarihli ve 5678 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” halkoylamasıyla yürürlüğe girmeden önce, geri alınması önümüzdeki birinci imkândır. Bunun için söz konusu Anayasa değişikliğinin aynı yöntemle geri alınması, diğer bir ifadeyle Anayasa değişikliği hakkında Anayasamızın aradığı nitelikli çoğunlukla ve usullerle bunun ortadan kaldırılmasının TBMM tarafından kabulü gerekecektir. AKP hükümeti ve diğer partilerin bunu en uygun çıkış yolu olarak görmeleri halinde, Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda gereken katkıyı sağlayacaktır. Bu durumda, Cumhurbaşkanı’nın seçimi yöntemi, görev süresi ve 5678 sayılı kanunda öngörülen diğer değişiklikler, siyasi iktidarın gündeme getirmeyi düşündüğü Anayasa’nın yenilenmesi sürecinde ele alınabilecektir. Bu yöntemin halkoylaması sürecinin başlamış olması nedeniyle bazı hukuki sorunlara yol açacağı düşünülüyorsa veya siyasi partilerce farklı nedenlerle benimsenmiyorsa, önümüzdeki ikinci yol, 5678 sayılı kanun halkoylamasıyla yürürlüğe girmeden önce 6. maddesinde değişiklik yapılarak geçici 18 ve 19. maddelerin metinden çıkarılmasıdır. Anılan kanun, halkoylaması sonuçlarının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra yürürlüğe girecektir. Bu bakımdan, henüz yürürlüğe girmemiş bu kanunun 6. maddesinde değişiklik yapılması önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Her iki yöntemin hayata geçirilmesi için önümüzde çok kısa bir süre bulunmaktadır. Bu konudaki kanun değişikliğinin, Anayasa değişikliği için öngörülen usullerle 21 Ekim 2007 tarihinden önce sonuçlandırılıp Resmi Gazetede yayınlanması Anayasal bir zorunluluktur. TBMM’nin bunun için gerekirse hafta sonu dahil çalışması mümkündür. Milliyetçi Hareket Partisi, siyaset kurumunun öncelikli görev ve sorumluluğunun, Türkiye’yi yeni bir hukuki ve siyasi tartışma ve çatışma ortamına sürüklememek olduğuna samimiyetle inanmaktadır. Bu düşüncelerle başta AKP olmak üzere Meclis’te temsil edilen siyasi partileri bu görev ve sorumluluklarının gereğini süratle yerine getirmeye davet etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bu yöndeki çabalara Türkiye Büyük Millet Meclisinde tam destek vermeye hazırdır. Dr. Devlet Bahçeli |