Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Aziz Dava Arkadaşlarım, Kırkıncı kuruluş yılını kutlayan Milliyetçi Hareket Partisi'nin 2009 yılı sonbahar aylarında gerçekleşmesi planlanan 9 Olağan Büyük Kurultay süreci, 18 Nisan 2009 tarihinde yapılan Merkez Yönetim Kurulu Kararı ile başlamıştır. Milliyetçi-ülkücü iradenin tecellisi ile sonuçlanacak olan bu siyasal takvim kapsamında Temmuz ayı sonuna kadar ilçe kongreleri, Ekim ayı sonuna kadar ise il kongreleri tamamlanarak Olağan Büyük Kurultay'a gidilecektir. Bu siyasal sürece uygun olarak yapılmaya başlanan ilçe kongreleri ve müteakiben yapılacak il kongreleriyle partimizin yönetimine talip dava arkadaşlarımız, demokratik bir yarışma ortamında, yasal mevzuat ve parti tüzüğü gereğince mensuplarımız tarafından belirlenecektir. Hiçbir dayatma, telkin ve engele aldırmadan mecrasında ilerleyecek olan bu sürecin nihayetinde ortaya çıkacak irade, Milliyetçi Hareket Partisi'ni yeni kırk yıllara taşıyacak isimleri ve Türkiye'nin ağır sorunlarına çözüm için elini taşın altına koyacak kadroları belirleyecektir. Bu açıdan ülkemizin ve milletimizin kurtuluşu ve yükselişi yolunda hangi seviyede olursa olsun parti teşkilatımızda görev almak isteyen her arkadaşımıza; partimizin yönetiminde söz sahibi olmak gibi şerefli bir hizmete talip olan herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır. Bu demokratik yönetim imkânı, Milliyetçi Hareket Partisinin üyesi olan her partilinin hem en doğal hakkı, hem de kişilere değil ilkelere bağlı siyaset kültürünün yerleşmesinde öncü olacak demokratik yöneticiler yetiştirme vasıtası olarak görülmelidir. Geçmişte yaşadığımız siyasal rekabetlerin hepsi demokratik bir olgunluk içinde ve talip olunan görevlerin ihtiyaç duyduğu mazi ve liyakate sahip değerli adaylar arasında geçmiştir. İftiharla söylemek gerekirse bugün sahip olduğumuz maddi ve manevi büyük birikim, 1969'dan bu yana partimizin yönetiminde bulunmuş çok değerli kadroların mücadelesinin, fedakârlığının, çalışmasının, sadakatinin eseridir. Milliyetçi Hareket Partisi'ni, bugün halkımızın nazarında ulaştığı güvenilir ve erdemli çizgisine getiren ve milletimizin takdirine mazhar kılan hasleti günlük siyasetin kirliliğinden uzak duran ilkeli ve kırılmayan çizgisinde aranmalıdır. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi'nin şerefli geçmişinde şahit olunmayan siyasal oyunlardan, toplumun partimize olan güvenini sarsacak iç siyasi tartışmalardan, kısır ve sonuçsuz girişimlerden uzak durmak üç hilale gönül vermiş herkesin sorumluluğu olmalıdır. Ülkemizin ve milletimizin ağır bir tahribatla yüzyüze kaldığı son yıllarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin duruşu ve tutumu, çözülmeye çalışılan milli birlik ve kimliğin en önemli güvencesi, milli devlet yapımızın devamının en sağlam dayanağıdır. Partimizin milli meselelerde yerinde, zamanında, etkili çıkış ve tavırları; milli heyecana sahip mensuplarını sokaklardan uzak tutan koruyucu anlayışı; kardeş kavgasına itilmek istenen milletimizin birliğini savunmasındaki ısrar ve inancı, Türkiye üzerindeki kara emellerin önündeki en önemli engel olmuştur. Kamuoyuna yansımış hukuk süreçlerinde yer alan iddianamelerde partimiz ve partililerimiz üzerinden gizli ve açık siyasal operasyon yapma niyetlerine yönelik girişimlerle, partimize yönelik tuzaklar, mensuplarımızı karanlık odaklardan koruma yolunda verdiğimiz hassas mücadelemizi daha da anlamlı kılmıştır. Ancak gelişmeler, son zamanlarda çözüm, çare ve fırsat olarak tanımlanarak Türkiye'nin çözülme ve dağılma sürecinin başlatılmasında en büyük engel olarak görülen partimiz ve dava arkadaşlarımız üzerinde içte ve dışta yeni ve farklı bir siyasal müdahale cephesinin açılmaya çalışıldığını işaret etmektedir. Parti içi demokratik kanalların ve sürecin açık olduğu, ilçelerden itibaren yeni yönetimlerin belirlenmeye başlandığı ve altı ay içinde Olağan Büyük Kurultayın gerçekleşeceği bilinmesine rağmen aralarında üyelerimizin de olduğu "olağanüstü kurultay" çağrısı hukuki kanallardan partimize ulaştırılmıştır. Bu talep, yaşanan siyasi gelişmelerle beraber yorumlandığında yalnızca demokratik bir hakkın kullanımı ve tasarrufu olarak görmek Türkiye'yi ve partimizin yerini ve önemini bilmemek olacaktır. Herkesin eteğindeki taşları dökeceği, her türlü düşüncesini açıklayacağı veya eleştirisini getireceği demokratik imkân ve ortam yaklaşan 9. Olağan Büyük Kurultay'da zaten mevcuttur. Bu itibarla, söz konusu girişimin arkasında, Milliyetçi Hareket Partisi'ni sanal ve yapay süreçlerle meşgul etmek, kronik bunalım partileri gibi hizipleştirerek gözden düşürmek, liderinde ve yöneticilerinde itibar kaybına yol açmak ve en önemlisi giderek tehlikeye sürüklenen ülkemizin önündeki en büyük milli direnç kuvvetini zayıflatmak yatmaktadır. İşlemeye başlamış bir demokratik süreçte kararlarını hür iradeleri ile veren mensuplarımıza olan derin güvensizliğin, tercihlerine olan kuşkulu yaklaşımın ve onları küçümseyici bu anlayışın öncelikle aziz dava arkadaşlarım tarafından reddedileceğinden asla kuşkum yoktur. Bu ve benzer nafile talep ve oyunların Milliyetçi Hareket Partisinde ve mensuplarında yankı ve cevap bulması, karşılık görmesi asla mümkün olmayacaktır. Üzerlerine titrediğimiz ve önemli mesafeler aldığımız kırk yıllık siyasallaşma yolunda gerek parti mensuplarımızın ve ülküdaşlarımızın, gerekse köklü siyasi birikimimizin kısır ve basit hesaplar ile kişisel emeller uğruna israf edilmelerine göz yummamız söz konusu değildir. İlelebet yaşayacağına yürekten inandığımız büyük Türk milleti var oldukça varlığını sürdürecek olan Milliyetçi Hareket Partisi, milli ahlak değerlerini ve görevin sorumluluğunu layıkıyla taşıyabilecek yöneticilerini, bu niteliklere haiz çok sayıda aday arasından gönül rahatlığı seçmeye devam edecektir. Kırkıncı yıl konuşmamda, "bu kadar haklı olan, bu kadar haklı çıkan, ancak bu kadar da hakkı yenmiş bir dava olmadığını" ifade etmiş ve bu hakkın peşinde olduğumu söylemiştim. İnancım yine odur ki, partimizin ve partililerimizin kırk yıllık siyasal tecrübesi, sahip oldukları yüksek ahlak ve sorumluluk duygusu, tuzak ve hilelere karşı uyanık duruşları ve tesirlerden uzak duran bağımsız karar verme şuurları bu defada gerçekleşecek ve "hak peşindeki" mücadeleleri sonunda mükâfatlanacaktır. Hepinize aziz milletimizin refahı, esenliği, huzuru ve yükselişi için maddi ve manevi engelleri birer birer aşarak, arkanıza bakmadan ve tereddüt göstermeden verdiğiniz siyasal mücadelenizde Cenab-ı Allah'tan üstün başarılar diliyorum. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Dr. Devlet Bahçeli |